Uluslararası Doğrudan Yatırımlar Raporunun tanıtımında yaptığı değerlendirmede doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının üretime yönelik ve istihdam yaratıcı olmasından dolayı ekonominin gelişimi açısından büyük öneme sahip olduğunu ifade eden TÜRMOB Genel Başkanı Masis Yontan, “Doğrudan yatırımlar, dış ticaret ve cari işlemler dengesi açıklarının sağlıklı biçimde finansmanı açısından da hayati önem taşıyor” dedi.

Dış finansman kaynaklarının en önemlisi olan Uluslararası Doğrudan Yatırımların analiz edildiği “TÜRMOB Uluslararası Doğrudan Yatırımlar Raporu” yayınlandı. Buna göre;

Türkiye’ye toplam uluslararası doğrudan sermaye girişi 2016’da küresel çaptaki daralmanın çok üzerindeki bir oranda; yüzde 30 azalarak 12.3 milyar dolara geriledi.

Geçen yılki girişlerin 6 milyar 279 milyon dolarını net doğrudan uluslararası yatırım girişi oluşturdu. Bu tutar önceki yıla göre yüzde 43,8 azaldı.

Son on yılda Türkiye’ye giren uluslararası doğrudan yatırımdan en büyük payı yüzde 34,6 ile finans ve sigorta faaliyetleri aldı.

2007-2016 döneminde Türkiye’ye fiili giriş yapan brüt 110 milyar 787 milyon dolarlık doğrudan yatırımın yüzde 72,4 oranındaki 80 milyar 208 milyon dolarını Avrupa ülkelerine ait bulunuyor.

Türkiye’de 80’e yakın ülke sermayesinin doğrudan yatırımı bulunuyor. Bunlar içinde son on yılda Türkiye’ye en fazla doğrudan yatırım yapan ise 15 milyar 872 milyon dolarla Hollanda sermayesi oldu. Bu da anılan dönemde Türkiye’ye giren toplam doğrudan yatırımın yüzde 14,3’ünü oluşturuyor.

TÜRMOB Genel Başkanı Masis Yontan, raporun tanıtımında yaptığı değerlendirmede doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının üretime yönelik ve istihdam yaratıcı olmasından dolayı ekonominin gelişimi açısından büyük öneme sahip olduğunu ifade etti.

TÜRMOB Genel Başkan Masis Yontan rapora ilişkin yaptığı değerlendirme şöyle;

Türkiye gibi tasarruf açığı bulunan ülkeler için dış finansman kaynaklarından yararlanmak zorunlu ve vazgeçilemez bir zorunluluktur.

Kalkınma ve sürdürülebilir ekonomik büyüme için milli tasarrufların yetersiz olduğu durumlarda başvurulacak dış kaynakların başında uluslararası çok taraflı mali kurumlardan veya başka devletlerden borç ya da uluslararası ticari bankalardan kredi kullanımı geliyor. Bunların dışında en önemli dış finansman kaynakları ise doğrudan yabancı yatırımlar ve uluslararası portföy yatırımları.

Doğrudan yabancı sermaye yatırımları sanayi malı ya da hizmet üretimine yönelik, istihdam yaratıcı ve kalıcı (uzun vadeli) nitelikte olması dolayısıyla ülke ekonomisinde yeni kapasite yaratırken, “sıcak para” da denilen kısa vadeli (geçici) portföy yatırımları sadece finansal araçlara yatırım yaparak kar elde etmeye yönelik bulunuyor.

Bu nedenle doğrudan yatırımlar, dış ticaret ve cari işlemler dengesi açıklarının sağlıklı biçimde finansmanı açısından da hayati önem taşıyor. Ancak bunun için; ülkedeki mevcut varlıkları satın almanın ötesinde yeni fabrika-tesis kurmaya yönelik doğrudan yatırımların ağırlıkta olması gerekiyor.

Türkiye’de doğrudan yabancı sermaye yatırımları ile ilgili ilk kararlı atılım 18.1.1954 tarihli ve 6224 sayılı “Yabancı Sermayeyi Teşvik Yasası” çıkarılarak yapıldı. 1980’li yıllara kadar bu alanda istenen düzeyde sermaye akımı sağlanamazken, 1980’den sonra uygulanan ekonomik politikalar etkili oldu. Kambiyo rejiminin serbestleştirilmesi, yabancı sermaye yasasında yapılan iyileştirmeler, özelleştirme politikası ve bürokrasiyi azaltmaya yönelik düzenlemeler sonrasında Türkiye’ye yönelik doğrudan yabancı yatırımlar daha anlamlı düzeylerde gerçekleşmeye başladı.

Uluslararası doğrudan yatırımda küresel trend

2016 yılında küresel uluslararası doğrudan yatırım akışı yüzde 13 düşerek 1 trilyon 520 milyon dolar olarak gerçekleştiği tahmin ediliyor. Küresel ekonomide devam eden kırılganlık, talep düşüklüğü, jeopolitik riskler ve özellikle uluslararası şirketlerin karlılıklarındaki düşüşler, bu daralmanın nedenleri olarak gösteriliyor.

UNCTAD Dünya Yatırım Raporu’nda; genel olarak gelişen ekonomilerde uluslararası doğrudan yatırım girişlerinde düşüş yaşandığı, 2016 yılındaki toplam girişler içinde gelişmiş ekonomilerin yüzde 57’lik paya sahip olduğu tahmin ediliyor. En çok uluslararası doğrudan yatırım çeken ilk 10 ülke içinde yine gelişmiş ülkelerin lider konumda bulunuyor. ABD’nin 385 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım girişi ile birinciliğini korurken, İngiltere ikinci sırada yer alıyor.

CEVAP VER