Başbakan Binali Yıldırım, Ankara Spor Salonu’nda yapılan AK Parti 3. Olağanüstü Büyük Kongresi’nin açılışında yaptığı konuşmaya, “Bugün günlerden vuslat. Rabbime hamdolsun. İşte özlenen, beklenen an geldi. Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan, bugün yeniden aramızda. Hoşgeldin Sayın Cumhurbaşkanım.” sözleriyle başladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aradan geçen 998 gün boyunca kendilerini manevi olarak asla yalnız bırakmadığını vurgulayan Yıldırım, “Bize verdiğiniz güç ve destek için şükranlarımızı sunuyorum. Ne mutlu bizlere ki, hep yanı başımızda olan bir liderle yol arkadaşlığı yaptık. Ne mutlu bizlere ki, aydınlık Türkiye’nin mimarı, kutlu yürüyüşün lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın yol arkadaşlarıyız.” ifadesini kullandı.
Yıldırım, AK Parti meşalesini ateşleyen kurucular kurulu üyeleri, MKYK üyeleri, meclis başkanları, başbakanlar, bakanlar, milletvekilileri, AK Parti teşkilatı, belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, il genel meclis üyeleri, Kadın Kolları ve Gençlik Kolları mensuplarına, yurtiçinden ve yurtdışından gelen misafirlere, siyasi parti temsilcilerine, salon içindeki ve dışındaki vatandaşlara, basın mensuplarına kongreye katılımlarından dolayı teşekkürlerini ileterek, “Hoşgeldiniz” dedi.
Teşkilatta görev yapmış ve Hakk’ın rahmetine kavuşmuş kişileri rahmetle anan Yıldırım, “Partimizin 3. Olağanüstü Kongresi’nin başarılı geçmesini, ülkemize, milletimize hayırlar getirmesini Cenab-ı Mevla’dan niyaz ediyorum.” diye konuştu.
AK Parti’nin her kongresinin “büyük Türkiye şöleni” olduğuna işaret eden yapan Yıldırım, “Ama bu sefer ayrı bir bayram, ayrı bir şölen yaşıyoruz. Bu salonda bugün yalnızca bir kongre yapmıyoruz, aynı zamanda değişimin lideri ile milletin partisini bir kez daha bir araya getiriyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
AK Parti’de kongrenin “daha da güçlenmek”, “millete hizmet”, “birlik, beraberliğin artarak devam etmesi” anlamına geldiğine dikkati çeken Yıldırım, “Sizler bu erdem zincirinin birer halkasısınız. AK Partililer değerli yol arkadaşlarım, sağolun, var olun.” ifadesini kullandı.
“KADERİN ÜZERİNDE DE BİR KADER VARDIR”
Yıldırım, Ramazan ayının yaklaştığını hatırlatarak, tüm İslam alemi için ramazanın hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.
Ramazanın “kardeşlik, dayanışma ve yardımlaşma” demek olduğunu belirten Yıldırım, şöyle devam etti:
“Buradan bütün kardeşlerime sesleniyorum, bu ayın bereketinden, maneviyatından feyz alarak gece gündüz vatandaşlarımızla hem hal olmanızı istiyorum. AK Parti’nin 2001 yılında başlayan kutlu yürüyüşü, meşakkatli zorluklarla dolu oldu. Dünya, emsali görülmemiş bir azim, kararlılık, dirayet hikayesini AK Parti’de gördü. Neler yaşamadık, neler… Neler yaşatmadılar… Aramıza nifak sokmak isteyenler olmadı mı? Oldu. Bizi bize düşürmek isteyenler olmadı mı? Oldu. Ama sonuçta dönüp dolaşıp o nifak tohumlarını kendi tarlalarına ektiler. Kaderin üzerinde de bir kader vardır. İşte onlar bunu unuttular.”
Büyük kongrelerini iktidar olarak yapan AK Parti’nin neferleri olduklarına değinen Yıldırım, AK Parti’nin ilk günden beri ilkeleriyle birlikte var olduğunu var olmaya da devam edeceklerini bildirdi.
Yıldırım, AK Parti’nin kuruluş ilkelerinin çok açık olduğunu ve milli iradenin tek belirleyici güç olduğunu vurguladı. Yıldırım, “Bu gücün üzerinde güç tanımayız. Farklılıklarımızı zenginliğimiz olarak kabul eder, saygı duyarız. İçeride ve dışarıda güçlü olmanın adalet ve kalkınmayla mümkün olacağına inanırız. Biz memleket sevdasıyla yola çıktık. Bu sevdayla yola devam ediyoruz.” dedi.
Türkiye’ye hizmet etmenin kendileri için bir borç olduğunu söyleyen Yıldırım, AK Parti ile millet arasındaki gönül bağının her geçen gün daha da güçlendiğini vurgulayarak AK Parti’nin her geçen yıl güven tazelediğini belirtti. Yıldırım, “Bizim partimizde makam, mevki derdi olmaz. Partimiz, milletin derdiyle dertlenir, milletin derdine derman olur.” diye konuştu.
AK Parti’nin herhangi bir siyasi parti olmadığını, milletin partisi olduğunu vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:
“AK Parti, 1071 yılında Alparslan ile Malazgirt’te başlayan, 1919’da Mustafa Kemal’in kurtuluş mücadelesine kadar uzanan tarihi bir yolculuğun eseridir. Demokrasiyi, ‘Yeter, söz milletindir.’ diye özetleyen Menderes’ten günümüze kadar uzanan demokrasiyi taçlandırmış partinin adıdır. AK Partili olmak, ülkemizin şanlı tarihiyle övünmek, bugünlerden yarınları hayal etmektir. AK Partili olmak, Alparslan’dan Osman Bey’e, Fatih’ten, Kanuni’den Gazi Mustafa Kemal’e varan tarihi geçmişinden ilham almaktır. Malazgirt’i, Kayı boyunu, Söğüt’ü anlamak, Samsun’da yakılan meşaleyi yarınlara taşımaktır. AK Partili olmak, Şeyh Edebali’nin devlet terbiyesini, ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.’ anlayışını özümsemektir. AK Partili olmak kibirden uzak olmak, tevazu sahibi olmaktır. AK Parti’de hesabilik değil hasbilik esastır. Bizi biz yapan değerler işte bunlardır. AK Partili olmak, şehidine Fatiha göndermek, gazisine hürmet etmektir.”
“2053, 2071 VİZYONU İÇİN BUGÜNDEN YARINI HAZIRLAYACAĞIZ”
Başbakan Binali Yıldırım, AK Partili olmanın Mehmet Akif’ten Çanakkale’yi haykırmak ve bayrağı Arif Nihat Asya’nın methiyesiyle hissetmek olduğunu ifade etti. “Ey, mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü. Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü. Işık ışık, dalga dalga bayrağım, senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.” dizelerini okuyan Yıldırım, “AK Partili olmak bu ülkeye sayısız destanlar yazdırmak, 15 Temmuz destanının kahramanı olmaktır. Gelecek nesillere aktarılacak tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devletin bekçisi olmaktır. Bu kutlu yürüyüşe 2001 yılında kurucu liderimizle beraber çıktık.” diye konuştu.
Kuruluşundan bu yana geçen 16 yıl içinde AK Parti’de farklı sorumluluklar alarak ülkeye ve millete hizmet etme şerefine nail olduklarını anlatan Yıldırım, kendilerini bu sorumluluklara layık gören Recep Tayyip Erdoğan’a, yol arkadaşlarına ve millete şükranlarını sundu.
Yıldırım, üstlenilen görevlerde bu güveni boşa çıkarmamak için canla başla gayret gösterdiklerini dile getirdi. Yıldırım, “İnşallah, bundan sonra da liderimizle, Sayın Cumhurbaşkanımızla ve eşsiz değerli gönüldaşlarımızla el ele, milletimize daha büyük hizmetleri yerine getireceğiz. 2023 hedefleri, 2053, 2071 vizyonu için bugünden yarını hazırlayacağız. Emin olun ki yarınımız bugünümüzden çok daha güzel olacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin milletçe zor bir yıl geçirdiğine dikkati çeken Yıldırım, “Ülkemiz, Kurtuluş Savaşı günlerinden bu yana ilk kez bu kadar hainin bir araya geldiği, oyunlar kurduğu bir dönem yaşadı. Ama hiç endişeniz olmasın, biz o oyunları sizlerle birlikte, milletimizle birlikte bozduk, bozmaya da devam edeceğiz.” dedi.
Yıldırım, şu görüşlere yer verdi:
“65. Hükümet’in henüz ikinci ayı bile dolmamışken, 15 Temmuz gibi karanlık bir geceyi, bir işgal girişimini yaşadık. Asker kılığına girmiş, gözü dönmüş teröristler milletimizin ülke savunması için ödediği vergilerle alınan tanklar, helikopter, uçaklarla milletin üzerine bombalar yağdırdılar. Egemenliği milletten almak için Türkiye Büyük Millet Meclisini bombaladılar.
Cumhurbaşkanımızın, millete yaptığı ‘Ülkenize, demokrasiye sahip çıkın.’ çağrısıyla birlikte milyonlar oldunuz, meydanlara indiniz. Adeta, bir gece içinde bir demokrasi destanı yazdınız. Kahraman Türk milleti, bir kez daha yedi düvele kendini gösterdi, kim olduğunu gösterdi. Tankların altına yatan, kurşunlara göğsünü siper eden milletin elinden ay yıldızlı bayrak düşmedi, ezanlar, selalar dinmedi. Bayrağımıza, milletimize, devletimize sahip çıkarken şehit olan bütün kardeşlerimizi buradan bir kez daha rahmetle, şükranla anıyor, gazilerimize hayırlı ömürler diliyorum. Vatan, sizlere minnettardır. Bu vatan uğruna toprağa düşen şehitler ölmez, kahraman milletim asla hainleri affetmez.
“DÜNYA ÜZERİNDE AYNI ANDA EN AZ ÜÇ TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜCADELE EDEN BAŞKA BİR ÜLKE YOK”
Herkes şunu iyi bilsin ki FETÖ bölücü terör örgütü, DEAŞ ve bütün terör örgütleriyle mücadele bizim istiklal ve istikbal meselemizdir. Bu mücadelemiz, aynı kararlılıkla devam edecektir. Ancak, mücadeleyi yaparken merhametle değil adaletle davranmaya devam edeceğiz.”
Bunu yaparken mağduriyet oluşmaması için gerekli titizliği göstereceklerine işaret eden Yıldırım, “Buna rağmen mağdur olduğunu öne sürenlerin itirazlarını da en titiz şekilde değerlendirilecek yasal düzenlemeleri yaptık, hayata geçirdik.” ifadesini kullandı.
İtirazları inceleme komisyonlarının kurulduğunu anımsatan Yıldırım, “Komisyonlar, bütün başvuruları titizlikle değerlendirecek. Bu komisyon, aynı zamanda itiraz sahiplerine yargı yolunu da açmış olacak.” dedi.
Yıldırım, Türkiye’nin önemli sorunlarının başında terörün geldiğini, kimsenin terörle yaşamaya alışamayacağını ve alıştırılamayacağını vurguladı.
Dünya üzerinde aynı anda en az üç terör örgütüyle mücadele eden başka bir ülkenin olmadığına dikkati çeken Yıldırım, terörle kol kola giren, teröre destek verenlerin er ya da geç kaybedeceğini söyledi. Yıldırım, bu mücadelenin silahların üzerine beton dökülünceye kadar süreceğini, terörle mücadelenin savunmayla değil taaruz anlayışıyla sürdürüldüğünü dile getirdi.
Yıldırım, sınırın karşı tarafından Türkiye’ye bombaların, füzelerin düştüğünü, ülkeye teröristlerin sızdığını hatırlatarak, Fırat Kalkanı Harekatı ile vatandaşların can ve mal emniyetinin güvence altına alındığını kaydetti. Yıldırım, “Bölgedeki mücadelemiz henüz bitmemiştir. Burada Türkiye olmadan masa kurulamaz, siyaset üretilemez.” diye konuştu.
PKK, PYD, YPG’nin aynı olduğunu bütün dünyanın bildiğini belirten Yıldırım, “Kendilerinin de inkar etmediği bu gerçeğin, dost bildiğimiz ülkeler tarafından da artık görülmesini bekliyoruz. .” dedi.
Yıldırım, milletin birliği, vatanın bütünlüğü için mücadele eden, bu uğurda hayatını kaybeden şehitlere Allah’tan rahmet diledi.
AK Parti’nin her zorlukta dimdik ayakta kaldığını ve kalmaya devam edeceğini dile getiren Yıldırım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “siyasi yasaklı” yapılmaya çalışıldığı günlerin unutulmadığını aktardı.
Yıldırım, partilerinin kapatılmaya çalışıldığı günlerin hafızalarında olduğunu, kumpasları, kurulan tezgahları unutmadıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ama başkalarının unuttuğu bir şey var, onlar milleti unuttu, milleti küçümsedi, hafife aldı. Oysaki gerçekleri gören millet, AK Parti’ye olan desteğini, güvenini bir an olsun eksiltmedi. AK Parti gücünü milletten alır. Ana muhalefet partisi demokrasinin vazgeçilmezidir, olmazsa olmaz unsurudur. Ülkemiz o kadar sağlam ve istikrarlı bir iktidara sahip ki bu temel unsurun eksikliğini millet hiç hissetmiyor. Onların iktidar anlayışı falan yok zaten Türkiye’nin bir ana muhalefeti de yok. Kendileri de bal gibi biliyor ki Türk siyasetinin yaşadığı kısır çekişmelerin çözümü anayasa değişikliğidir. Türkiye büyüyor, gelişiyor. Ama büyüyen Türkiye’ye bu elbise dar geliyordu.
Türkiye ana muhalefete rağmen bu elbiseden kurtuldu, milletin dediği oldu. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi halk oylamasıyla kabul edildi. Görüyorum ki milletin kararını kabullenmişler. Daha şimdiden cumhurbaşkanı adayı arama derdine düşmüşler. Yine tutturmuşlar, çatı aday, kapı aday… Siz önce temelinizi sağlamlaştırın, temeli olmayanın çatısı da olmaz kapısı da olmaz. Bilsinler ki bu aziz millet, kararına saygı göstermeyenlere gönül kapısını da çatısını da bacasını da kapatır. ‘Darbeye karşıyız.’ diyip Türkiye’yi yıllarca bir darbe anayasasına mahkum ettiniz. Bunların derdi, ülke, millet değil. Tek derdi, AK Parti. Bizim tek derdimiz de memlekettir, millettir.”
“O GECE GENÇLERİMİZ ŞEHİT OLMA PAHASINA BAYRAKLARINA SAHİP ÇIKTILAR”
Bir yandan darbe görüntüsü altında işgal girişimi bertaraf edilirken diğer yandan da darbe kalıntısı vesayetçi anayasadan ülkenin kurtarıldığını anlatan Yıldırım, bu yeni yönetim sistemiyle birlikte daima güçlü iktidar, sürekli istikrar döneminin başlatılacağının altını çizdi.
Bu değişikliğin, milletin geleceği olan gençlere duyulan güvenin de ispatı olduğunu ifade eden Yıldırım, gençlere, “Gençliği kazanan geleceği kazanır. 18 yaşında seçilme imkanına kavuştunuz. Haklarınızı sonuna kadar takip edin. Sizin için ne yapsak azdır. Gençliği sadece vitrin çalışması olarak gören, bu anlayışta olan parti olmadık. Gençlerimizin ülke meselelerine kayıtsız kaldığını söyleyenler, 15 Temmuz’u unutmasınlar. O gece gençlerimiz şehit olma pahasına bayraklarına, demokrasilerine sahip çıktılar ve böyle düşünenleri mahcup ettiler.” diye seslendi.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin hayata geçirilmesi için anayasa değişikliği çalışmalarında verilen destekten dolayı milletvekillerine, teşkilata şükranlarını sunan Yıldırım, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye, “önce ülkem ve milletim” diyen ülkücülere de teşekkür etti.
Türkiye’nin kalkınmasına yönelik çalışmaların da hız kesmeden devam ettiğini söyleyen Yıldırım, bir yıl içerisinde dünyanın ilk ve sayılı projeleri arasında yer alan Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü İstanbul-Bursa Otoyolu, Orhangazi Tüneli, 15 Temmuz İstiklal Tüneli’nin hizmete açıldığını, Çanakkale 18 Mart Köprüsü’nün yapımına başlandığını hatırlattı.
Yıldırım, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası “Türk ekonomisi çökecek” diyenlere inat ekonominin, Avrupa ortalamasının üzerinde bir seviyede, yüzde 2,9 oranında büyüdüğünü vurguladı.
Darbe sonrası ortaya çıkan durum ve dünya ekonomisinde yaşanan gelişmeler sonrası iş aleminin olumsuz etkilenmemesi için gerekli tedbirleri aldıklarını vurgulayan Yıldırım, istihdam seferberliği ilan ettiklerin hatırlattı. Bu seferberlikle 1 milyonun üzerinde vatandaşa iş, aş imkanı sağlandığını bildiren Yıldırım, işsizlikle mücadeleye bundan sonra da kararlılıkla devam edileceğini kaydetti.
Yıldırım, sağlıkta dönüşümde yeni bir aşamaya geçilerek şehir hastanelerinin hizmete alınmaya başlandığını belirtti.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde istihdam, üretim ve ihracata hız vermek amacıyla “Cazibe Merkezi Programı”nı başlattıklarını hatırlatan Yıldırım, bu projeyle terörün yıllardır sebep olduğu bölgedeki kalkınma ve refah açığını kapatacaklarını ifade etti.
Yıldırım, savunmada güçlü olmanın yolunun yerli ve milli olmaktan geçtiğine dikkati çekerek, yerli ve milli kaynakların daha fazla kullanılması, yerlileştirme ve millileştirme oranının artırılması için yeni projeleri hayata geçirdiklerini bildirdi.
“Kendi uçağımızı, gemimizi, silahımızı, tankımızı ve topumuzu yerli imkanlarla yapıyoruz.” diyen Yıldırım, ihracatı da artırdıklarını vurguladı.
“DEMOKRATİK VE EKONOMİK REFORMLARA HIZ KESMEDEN DEVAM EDECEĞİZ”
Siyasetin, millete hizmet edebildiğinde bir anlam taşıyacağını söyleyen Yıldırım, millet ve memleket için siyaset yaptıklarına değindi.
Yıldırım, milletin ve memleketin haklı davasını bugüne kadar savunduklarını, bundan sonra da savunmaya devam edeceklerini belirtti.
Terörle mücadelenin kararlılıkla süreceğini vurgulayan Yıldırım, terörü Türkiye gündeminden çıkarmaya kararlı olduklarına işaret etti.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Yıldırım, ekonomiyi daha da güçlendireceklerini, Türkiye’nin rekabet gücünü artıracaklarını, işsizliği azaltmak için daha çok yatırım, üretim, ticaret stratejisini sürdüreceklerini dile getirdi.
Milletin refahını daha da artırmak için gayret göstereceklerine işaret eden Yıldırım, artan refahın adil bölüşümünü de sağlayacaklarını belirtti.
Bürokrasiyi azaltacaklarını, milletin beklediği hizmetleri hızlandırmak için gereken tedbirleri alacaklarını aktaran Yıldırım, şöyle devam etti:
“Demokratik ve ekonomik reformlara hız kesmeden devam edeceğiz. İşte bunun ilk adımını attık, başbakanlık makamını kaldırdık. 16 Nisan halk oylamasıyla milletimiz anayasa değişikliğini kabul etti. Aynı zamanda gelecek için de bize bir mesaj verdi, ‘Kazanan Türkiye.’ dedi. Biz AK Parti iktidarı olarak bu mesajın gereğini yapmak için hem ‘hayır’ diyen hem ‘evet’ diyen vatandaşlarımızın beklentisini karşılayacak, bütün milleti kucaklayacak adımları atıyoruz, atmaya devam edeceğiz. Referandum sonrası uyum yasalarını da süratle tamamlayacağız. Şüphesiz bunu yaparken diğer partilerin de katkısını arayacağız.”
Yıldırım, dış politikada dostlukları artırma, düşmanlıkları azaltma anlayışına devam edeceklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük bir siyasetçi, dava adamı ve Türkiye davasının yılmaz savunucusu olduğunu belirten Yıldırım, “Hiçbir dava adamı yoktur ki kendisine ‘Muhtar bile olamaz’ denilirken bir ülkenin kaderini değiştirecek değişikliklere, reformlara, projelere imza atsın. Hiçbir dava adamı yoktur ki şer cepheleri kendisini ateş çemberine çekmeye çalışırken milletin gönlünde taht kursun. İşte biz böyle bir dava adamının yol arkadaşıyız. Recep Tayyip Erdoğan’ın yol arkadaşıyız. AK Partililer ne diyor? ‘Her şey Türkiye için, her şey milletimiz için.’ Milletle birlikte yeni hedeflerde milletin adamı Recep Tayyip Erdoğan’la yürümeye var mısınız?” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin 2023 hedeflerine kararlıkla yürüdüğüne dikkati çeken Yıldırım, bu kutlu yürüyüşte ilk günkü aşkla, heyecanla ilerlediklerini dile getirdi.
Hiçbir gücün 2023 ve 2053 hedeflerin hayata geçirilmesine engel olamayacağına vurgu yapan Yıldırım, AK Parti’nin, “güven”, “istikrar”, “halka hizmet etmek”, “halka ve hakka hizmet” demek olduğunu belirtti.
Yıldırım, AK Parti’nin, partililerin emeği ve ak yürekleriyle bugünlere geldiğine işaret ederek, görev alan bütün partililerin her türlü övgüyü hak ettiğini söyledi.
Yollarda, köprülerde imzası olan bir hareket, terörle mücadelede kararlı, milli duruş sergileyen bir geleneğe sahip olduklarına değinen Yıldırım, cumhurbaşkanlarıyla, Meclis başkanlarıyla, başbakanlarıyla, bakanlarıyla, milletvekilleriyle ve bütün teşkilatıyla millete hizmet etmiş büyük bir parti olduklarını bildirdi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:
“Partimizin kuruluşundan bugüne kadar görev almış en başta liderimiz, Cumhurbaşkanımız, adam gibi adam, Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere geçmiş Cumhurbaşkanımıza, Meclis başkanlarımıza, başbakanlarımıza, bakanlarımıza, milletvekillerimize, delegelerimize, kurucularımıza, AK Parti teşkilatımızın her kademesinde görev yapmış yol arkadaşlarımıza, Kadın Kollarımıza, Gençlik Teşkilatımıza, bu kutlu yolculukta yaptıkları hizmetlerden dolayı ayrı ayrı teşekkür ediyorum, şükranlarımı sunuyorum.
Birinci Olağanüstü Kongremizde Cumhurbaşkanımız, ‘Bu bir Fatiha’dır, bu bir başlangıçtır.’ demişti. Ben de diyorum ki ‘3. Olağanüstü Kongremiz de bir besmeledir.’ Gururla taşıdığım AK Parti Genel Başkanlığı görevini Sayın Cumhurbaşkanımız, Kurucu Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a devretmenin gururunu, onurunu yaşıyorum.”