Başbakan Binali Yıldırım, Bangladeş’te Başbakanlık Binasında, Başbakan Şeyh Hasina ile iki ülke arasında anlaşmaların imza töreni sonrasında ortak basın toplantısı düzenledi.
Konuşmasına, Bangladeş halkına ziyareti boyunca şahsı ve heyetine gösterdikleri misafirperverlikten dolayı teşekkür ederek başlayan Yıldırım, iki ülke arasındaki güçlü bağlarını, tarihten gelen dostluğunu ve kardeşlik ilişkilerini daha da ileriye götürmek istediklerini söyledi.
Yıldırım, bölgede, iki ülke arasındaki ilişkileri geliştirmenin en temel hedeflerinden birisi olduğunu vurguladı.
Özellikle geçen yıl Türkiye’de 15 Temmuz’da meydana gelen alçak darbe girişiminin ardından Bangladeşlilerin, demokrasinin ve Türk hükümetinin yanında yer almalarını unutmadıklarını belirten Yıldırım, bunun için teşekkürlerini iletti.
Yıldırım, iki ülke arasındaki dostluğun bununla da sınırlı olmadığını dile getirerek, “Ülkemizin istiklal mücadelesi yaptığı yıllarda Bangladeşli kardeşlerimizin gösterdiği destek ve fedakarlık, dayanışma her zaman hafızalarımızda tazeliğini korumaktadır.” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2010’da başbakan olduğu dönemde Bangladeş’i ziyaret ettiğini hatırlatan Yıldırım, 7 yıl aradan sonra ikili ilişkileri daha da geliştirmek, özellikle Rohingya Müslümanlarının yaşadığı dramı yerinde görmek ve gerekli desteği yapmak için Bangladeş’te bulunduklarını kaydetti.
“İKİ ANLAŞMA İMZALADIK”
Başbakan Yıldırım, bugün çok verimli görüşmeler gerçekleştirdiklerini ifade ederek, Bangladeş’in son yıllarda çok yüksek düzeyde büyüme gösterdiğini, bu sene itibarıyla da yüzde 7 civarında büyüdüğünü bildirdi.
Büyüme ve kalkınma hedefinde Türkiye olarak, “kardeş Bangladeş’e nasıl katkı sağlanabileceğine” ilişkin konuları Başbakan Hasina ile ele alma fırsatı bulduklarını aktaran Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti:
“Ekonomik ve ticari ilişkileri geliştirmenin yanı sıra kültür ve eğitim alanında da neler yapabileceğimizi değerlendirme fırsatımız oldu. Bu amaca yönelik iki anlaşma imzaladık. Birisi Türk Standartları Enstitüsü, biri de küçük ve orta ölçekli işletmeler arasındaki iş birliğini öngören anlaşmadır. Ayrıca Rohingya krizine, hükümet olarak yapabileceğimiz katkılar konusunu da kapsamlı görüşme fırsatı bulduk. Sayın Başbakan ve yönetimini, bir kez daha Rohingya Müslümanları için yaptıkları bu büyük destek ve fedakarlıktan dolayı tebrik ediyorum.
Aynı zamanda krize, siyasi ve uzun vadeli kalıcı çözüm bulunması için sürdürdükleri uluslararası diplomasi başarısından dolayı da tebrik ediyorum. Öyle ümit ediyorum ki Myanmar ve Bangladeş arasında 24 Kasım’da imzalanan anlaşmanın, orta ve uzun vadede bu Rohingya Müslümanlarının tekrar kendi topraklarına dönüşümünü mümkün hale getirecektir.”
“GEREKLİ KATKILARI, DESTEĞİ VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Yıldırım, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası camianın da bu sorunu, “sadece Bangladeş’in sorunu” gibi görmekten artık vazgeçmesi gerektiğinin altını çizerek, “Gerek insani yardım konusunda gerekse de siyasi çözüm konusunda daha etkin hareket etmesi icap etmektedir. Siyasi çözüm tam olarak sağlanıncaya kadar zor şartlarda hayata tutunmaya çalışan 10 milyona yakın mültecinin yüklerinin hafifletilmesi, sorunlarının asgari düzeye indirilmesi konusunda da biz Türkiye olarak, işin başından beri hep devrede olmaya gayret ettik. Bundan böyle de Sayın Başbakan ve Bangladeş hükümetinin yönlendirmesi ve rehberliğinde gerekli katkıları, desteği vermeye devam edeceğiz.” diye konuştu.
Yıldırım, bölgede sivil toplum kuruluşları, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA), Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Türk Kızılayı ve yerel makamların yanı sıra Birleşmiş Milletler kuruluşlarıyla sağlık, eğitim, barınma gibi faaliyetlerde daha etkin bir şekilde yer almayı sürdüreceklerini de söyledi.
Kudüs’ün tek taraflı olarak İsrail’in başkenti ilan edilmesinden sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın olağanüstü toplandığını anımsatan Yıldırım, Bangladeş Cumhurbaşkanı Abdul Hamid’in iştirakıyla Bangladeşlilerin verdiği desteği takdirle karşıladıklarını kaydetti.
Yıldırım sözlerini, “Eminim ki tek yanlı alınan bu karar asla hayata geçmeyecek ve Filistinlilerin yıllardan beri devam eden haklı davalarında yalnız olmadıkları tüm dünya tarafından er ve geç anlaşılacak. Yaşasın Türkiye-Bangladeş dostluğu, kardeşliği.” diye tamamladı.