Başbakan Binali Yıldırım, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Konuşmasına, bu sabah acı bir haber aldıklarını dile getirerek başlayan Yıldırım, Malatya’nın Darende ilçesinde kaza geçiren AK Parti Elazığ Gençlik Kolları Başkan yardımcıları Siraç Bingöl ve Emrullah Ataş’ın hayatını kaybettiğini söyledi.
Yıldırım, hayatını kaybeden Bingöl ve Ataş’a, Allah’tan rahmet, ailelerine sabır diledi.
Binali Yıldırım, dün dünyanın ibretle izlediği yeni bir İsrail terörüne şahit olunduğunu belirterek, “Amerikan yönetiminin büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma merasimi esnasında, Gazze sınırında silahı olmayan sivil insanlar bu kararı protesto ettiler. Barışçı bir gösteri yapan mazlum ve masum Filistin halkına kurşun yağdıran İsrail’i şiddetle lanetle kınıyoruz. Aynı şekilde bölgede barış iklimine benzin döken Amerikan yönetimini de kınıyoruz.” diye konuştu.
Yaşanan olaylarda şu ana kadar yaklaşık 60 Filistinlinin şehit olduğuna, 3 bine yakın yaralı bulunduğuna dikkati çeken Yıldırım, Türkiye’nin, Filistinliler ile dayanışma içinde olduğunu göstermek amacıyla 3 günlük yas ilan ettiğini, Tel Aviv ve Washington büyükelçilerinin istişarelerde bulunmak üzere çağrıldığını hatırlattı.
Yıldırım, ayrıca bugün TBMM’de Filistin gündemli özel oturum gerçekleştirileceğini bildirdi.
“İNSANLIĞIN VİCDANINA ATILMIŞ KURŞUNLAR”
Türkiye Cumhuriyeti ve 81 milyon vatandaşının, Filistin’in haklı davasına bugüne kadar sahip çıktığı gibi bundan sonra da sahip çıkmaya devam edeceğini vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:
“Bu kurşunlar insanlığın vicdanına atılmış kurşunlardır. İsrail’in şiddetine kol kanat geren Amerikan yönetimi bilmelidir ki zulüm nemrutları abat etmediği gibi masumlara kurşun yağdıranları da abat etmeyecektir. Amerikan elçiliğinin Kudüs’e taşınmasını barışa karşı sabotaj olarak görüyor ve kabul etmiyoruz. Bu karar bizim için yok hükmündedir.”
Başbakan Yıldırım, 21 Aralık 2017’de Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunun toplandığını ifade ederek, konuya ilişkin oylamada 128 ülkenin, Amerika’nın bu karardan vazgeçmesi ve büyükelçiliğin taşınmaması yönünde oy kullandığını hatırlattı.
Yıldırım, “Maalesef Amerikan yönetimi BM’nin, dünyadaki 128 ülkenin iradesini yok sayarak bu yanlış kararında ısrar etti. Sonuç; 60 insanın hayatı, binlerce insanın yaralanması. Amerikan elçiliğinin açılışı, Müslüman kanı dökülen bir gün olarak tarihe geçmiş bulunmaktadır.” dedi.
Yıldırım, Filistin’de küresel barış adına son derece vahim bir durumun cereyan ettiğini dile getirdi.
Elçiliklerin, esasen ülkelerarası ilişkileri geliştirmek açıldığını belirten Yıldırım, “Ancak Amerikan elçiliğinin kan dökülerek açılması son derece kaygı verici bir gelişmedir. Orantısız güç kullanarak terör uygulayan İsrail’in linç ve şiddet politikasını lanetle kınıyoruz, lanetliyoruz.” dedi.
Türk milletinin bütün varlığıyla Filistin davasına geçmişte sahip çıktığı gibi bundan sonra da sahip çıkmaya devam edeceğini vurgulayan Yıldırım, “Filistinli kardeşlerimizin yaralarını saracağız ve sonuna kadar yanlarında olacağız. 81 milyon vatan evladının kalbi Kudüs’tedir, Filistinli kardeşlerimizle birlikte atmaktadır.” diye konuştu.
Bütün insanlığı bu vahşete karşı koymaya ve lanetlemeye, bütün inanç gruplarını, bütün siyasetçileri zulme karşı tek yürek olmaya davet eden Yıldırım, şu değerlendirmede bulundu:
“İslam ülkeleri, İsrail ile olan ilişkilerini mutlaka gözden geçirmelidir. İslam dünyası, bu katliam karşısında tek yürek, tek ses olmalıdır. Mübarek Ramazan ayının arifesinde masumların yüreğine ateş düşürdüler. Bu zalimliklere karşı İslam dünyası ve insanlık birlik ve beraberlik göstermek mecburiyetindedir. Bu zulme sessiz kalınmamalıdır. Türkiye, bu zulme sessiz kalmamıştır, kalmayacaktır.”
“ZULME KARŞI DURUŞ”
Başbakan Yıldırım, dün yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında ve Cumhurbaşkanı ile istişareler sonucu, bu gelişmeler üzerine bir dizi karar aldıklarını anımsatarak, Cuma günü itibarıyla İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanı olarak olağanüstü bir zirve çağrısı yaptıklarını söyledi.
İslam İşbirliği Teşkilatının İstanbul Deklarasyonu’nda, Doğu Kudüs’ün Filistin’in başkenti olduğunun bütün dünyaya ilan edildiğini aktaran Binali Yıldırım, şunları kaydetti:
“Aynı zamanda Filistin devletini ve Doğu Kudüs’ün işgal altındaki başkenti olduğunu bütün Birleşmiş Milletler üyesi devletlere kabul edilmesi çağrısı yapılmıştır. Türkiye olarak biz bu kararın sonuna kadar arkasındayız.
Ayrıca 1967 sınırları dahilinde, başkenti Doğu Kudüs olacak bağımsız, egemen ve coğrafi devamlılığı sağlanmış bir Filistin devletinin vücut bulması, bölgedeki barışın, istikrarın, kardeşliğin tesisi için tek ve yegane yoldur.
Cuma günü ayrıca, bu zirveden sonra Yenikapı’da ‘Zulme Karşı Duruş’ adı altında büyük bir buluşma gerçekleştireceğiz. Buradan Cuma günü saat 15.00’te Yenikapı Meydanı’nda yapılacak bu büyük buluşmaya, büyük dayanışmaya bütün vatandaşlarımızı davet ediyorum. Bu bir parti programı değildir. Bu milletimizin birliğini, beraberliğini ve kardeşlerimizle dayanışmasını göstermek amacıyla bir araya gelinecek ve bir anlamda Yenikapı Ruhu’nun da tazeleneceği önemli bir toplantı olacaktır.
Hafta sonu da inşallah Diyarbakır’da olacağız ve Diyarbakır’dan, bölgeden seçim kampanyamızı başlatmış olacağız. Hayırlı uğurlu olsun.”
Yıldırım, AK Parti’nin yalnızca 81 milyon vatandaşın değil, aynı zamanda mazlum milletlerin de iradesini temsil ettiğini söyledi.
“Dünyanın bütün mazlumlarının yüreğindeki Recep Tayyip Erdoğan sevgisi tesadüfen oluşmuş bir sevgi değildir. Bu büyük sorumluluğu birlikte taşıyor, bu insanlık görevini yerine getiriyoruz.” diyen Yıldırım, AK Parti’nin 16 yıllık kutlu yolcuğunun el ele, omuz omuza bu günlere taşındığını anlattı.
Yıldırım, şöyle devam etti:
“Dibe vurmuş ekonomimizi, itibarı yok olmuş ülkemizi yeniden ayağa kaldırdık. Yollar yaptık, havaalanları, limanlar yaptık, her ilimize üniversiteler açtık. Organize sanayi bölgeleriyle vatandaşımıza, gençlerimize iş bulduk. Üretim, yatırım, istihdam esaslı politikalar gerçekleştirdik. Türkiye’yi bir dünya ülkesi yaptık. Ülkenin doğusunu, batısını, kuzeyini, güneyini ayırmadık. Her ilimizi, her ilçemizi, her köyümüzü birlikte kalkındırdık. Kadınlarımız, gençlerimiz, işçimiz emeklimiz, esnafımız, sanayicimiz artık geleceğe güvenle bakıyor. Türkiye açtığımız bu yolda, aydınlık yarınlarına kararlılıkla yürümeye devam ediyor.”
“ALLAH HEPİNİZDEN RAZI OLSUN”
Başarılarında AK kadroların emeğinin çok büyük olduğunu vurgulayan Yıldırım, zor dönemlerin üstesinden hep beraber geldiklerinin altını çizdi.
Yıldırım, AK Parti’nin kadrolarıyla tarihi başarılara imza attığını belirterek, “AK Parti kadroları en sert rüzgarlarda dahi bir an bile tereddüt yaşamadı, bir kez bile sallanmadı. Dirayetini, inancını bir an bile kaybetmedi. Milletin vekaletine sahip çıktık, hainlere göz açtırmadık.” diye konuştu.
AK Parti’nin duruşunu ve asaletini her zaman muhafaza ettiğine değinen Yıldırım, “AK Parti’nin millet sevdasına her bir arkadaşımız sahip çıktı, hareketimizin siyaset felsefesinden, siyaset ahlakından ayrılmadı. Allah hepinizden razı olsun. Türkiye sevdanız daim olsun.” ifadelerini kullandı.
Yıldırım, Türkiye’de 2002 yılı öncesinde devlet ile millet arasındaki mesafenin çok açıldığını, birçok engellerin konduğunu kaydederek, şöyle konuştu:
“Bu engelleri birer birer kaldırdık. Olması gerektiği gibi devleti milletin hizmetine hasrettik. Devlet-millet kaynaşmasını sağladık. Devlet her vatandaşımızın devletidir. Bütün vatandaşlar hukuk karşısında eşittir. Devlet eliyle toplum mühendisliği yapılmasına asla göz yummadık. ‘Önce millet’ dedik, ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ dedik. Bunu nasıl yaptık? Elbette daha fazla demokrasi, daha fazla hukuk devleti ilkelerini gözeterek yaptık. Demokrasimiz işledikçe, siyasetimiz, toplumsal birliğimiz ve ekonomimiz de güçlendi.”
“HA BABAM BOL KESEDEN VAATLER, ÖZGÜRLÜK NUTUKLARI”
Yıllar yılı haksızlıklara ses çıkarmayanların, bugün sureti haktan görünüp üste çıkmaya çalıştığını ifade eden Yıldırım, meydanlarda özgürlük nutukları atıldığını söyledi.
Yıldırım, “Özgürlük nutukları atıyorlar. Adaylar meydana çıktı ya ha babam bol keseden vaatler, özgürlük nutukları. Adayın biri çıkmış diyor ki ‘Bu ülkede başörtü sorunu bitti. İsteyen evinde, isteyen sokakta, isteyen devlet dairesini başını örter. Bundan geri dönüş yoktur.’ Ha şunu bilseydin be kardeşim. AK Parti yaparken neredeydin? Yeni mi aklına geldi? O zaman yanımızda yer alacaktın. Bütün bu engeller aşıldıktan sonra konuşmak kolay. Elbette Türkiye bir daha yıllar yılı bu milletin değerleriyle kavga eden siyasi ve ideolojik söylemlere pabuç bırakmayacak. Bunu sağlayan AK Parti’dir, bu kadrolardır.” diye konuştu.
Yıldırım, milletin 15 yıllık kazanımlarından asla vazgeçmeyeceğini ve iradesi üzerinde vesayet kurulmasına izin vermeyeceğini söyledi.
Anayasa değişliğinin bunun için yapıldığını ifade eden Yıldırım, millet iradesinin yolunu açtıklarını dile getirdi.
15 yıldır karşılaştıkları engelleri bugün gibi hatırladıklarını anlatan Yıldırım, özgürlük, adalet, hak ve hukuktan asla geri dönüş olmadığını vurguladı.
Türkiye’nin hiçbir vatandaşının herhangi bir sebeple ötekileştirilemeyeceğini, devletin her vatandaşına eşit şekilde yaklaşarak, hizmet vermeye devam edeceğini dile getiren Yıldırım, siyasetlerinin, vatandaşın hayatını kolaylaştırmak ve yaşam kalitesini artırmak üzerine olduğunun altını çizdi.
Tüm meselelerinin, vatandaşlarının mutluluğunu görmek olduğuna işaret eden Yıldırım, 81 milyona kucak açtıklarının, millet iradesi, demokrasi ve hukuk devletine sımsıkı sarıldıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde milletle bütünleşerek bugünlere geldiklerini ifade eden Yıldırım, istikameti değiştirmeden millet yolunda beraber yürümeyi sürdüreceklerini vurguladı.
Grupta bulunan partililerin “Dik dur eğilme, bu millet seninle.” sloganları üzerine Başbakan Yıldırım, “Sadece Rabbimizin önünde eğiliriz, başka hiçbir gücün önünde eğilmeyiz.” ifadesini kullandı.
Emeklilere dini bayramlarda ikramiye verilmesine ilişkin düzenlemenin Mecliste kabul edildiğini anımsatan Binali Yıldırım, şöyle konuştu:
“İnşallah haziran ayı içerisinde ödemeler yapılacak. Muhalefetin elemanları diyor ki ‘bunlar bu ödemeleri yapmayacaklar, yapsalar bile 500-1500 arasında maaş alanlara 300, 1500-2000 arasındakilere şu kadar, daha yukarıdakilere bu kadar’ diye milletin aklını bulandırmaya yönelik bir takım yalan yanlış beyanlarda bulunuyorlar. Buradan bir kez daha, bu tezviratları yapanlara, bu yalanları atanlara, milletin kürsüsünden şunu söylüyorum; AK Parti’nin sözü senettir. AK Parti’de söz ağızdan çıktı mı o yerine gelir. Bunun kararı alınmıştır ve yılda iki sefer, emekli maaşı kaç para olursa olsun bakılmadan, her bir emeklimize 1000 lira bayram ikramiyesi verilecektir; nokta. Net, eline geçen para, brüt değil. Bunlar havada uçuşan vaatlerine millet dönüp bakmadığı için bu sefer yalana döndüler, yalanla dolanla milletin kafasını karıştırmaya çalışıyorlar. Sadece emeklilerimiz değil bundan kim yararlanacak? Ayrıca şehit yakını ve gaziler, vazife ve harp malulü aylığı alan er, erbaşlar, geçici köy koruculuğundan emekli olanlar, şeref aylığı alanlar, şampiyon sporcular, terörden zarar görmesi nedeniyle aylık bağlanan bütün vatandaşlarımız da bu ikramiyeden yararlanacak.”
Yıldırım, şubat ayı işsizlik oranında, geçen yıla göre bir düşüş yaşandığını söyledi.
Geçen yıl şubat ayı işsizlik oranının yüzde 12.6 iken, bu yıl şubat ayı işsizlik oranının yüzde 10.6 olduğunu anımsatan Yıldırım, “İki puanlık bir gerileme var. Daha da iyi olacak. Haziran ayında ilk çeyrek büyümesi açıklanacak. İnşallah ilk çeyrek, ocak, şubat, mart, nisan büyümesi haziran içerisinde açıklanacak. Orada da inşallah ülkemizin, milletimizin yüzünü güldüren bir sonuç bekliyoruz.” diye konuştu.
Yıldırım, 24 Haziran’ın tarihi bir seçim olacağını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Seçimin en önemli özelliği, artık idaredeki vesayet kalıntıları tamamen ortadan kalkmış oluyor. 24 Haziran’da önümüze bir cumhurbaşkanlığı için sandık konacak bir de milletvekilleri için sandık konacak. Öyle ben vekilleri seçeyim, Ankara’ya göndereyim, orada vekiller aralarında toplansınlar hükümet kursunlar meselesi yok. Çünkü orada katakulli çok oluyor. Vatandaş bunu gördü, yıllardır tecrübe ederek gördü. Artık ‘yeter’ dedi, ‘söz de benim karar da benim, kimi seçeceğime ben karar veririm’ diyor. İnşallah yeni sistemin cumhurbaşkanı olarak Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı seçeceğiz, 24 Haziran’da. Bu ilki de Türkiye’ye yaşatacağız.”
Bu seçimin başka bir özelliğinin daha olduğunu dile getiren Yıldırım, bu seçim ve bundan sonraki seçimlerde artık güçlü iktidar, sürekli istikrar dönemi başlayacağını kaydetti.
İktidar olmak isteyenlerin, milletin yüzde 50’den fazla oyunu almak zorunda olduğunun altını çizen Yıldırım, yüzde 50’den fazla oy alamayanın iktidar olamayacağını belirtti.
Yıldırım, Meclisin daha güçlü hale geleceğini vurgulayarak, “Bugünlerde bir dedikodu yayıyorlar. Milletim de bunu bilsin. ‘Cumhurbaşkanı olarak Recep Tayyip Erdoğan’ı seçelim de gerisi önemli değil.’ Gerisi çok önemli. Meclis de bu dönemde Cumhurbaşkanlığı kadar önemli hale geliyor. Çünkü Meclis güçlü olunca yürütmenin ihtiyacı olan kanunları yapacak, onun önünü açacak. Hep birlikte yasamayla yürütme Türkiye’nin 2023 hedeflerini gerçekleştirmesi için canla başla çalışacağız. Bu kutlu yürüyüş gücünü her daim milletten almıştır.” ifadelerini kullandı.
Türkiye davasında görev alan yol arkadaşlarına teşekkür eden Yıldırım, şunları kaydetti:
“Her bir arkadaşımız AK Parti siyaset felsefesine yakışan bir şekilde bugüne kadar hizmet etti, hizmet etmeye devam ediyor. Yeni bir seçim döneminde yine bütün yol arkadaşlarımızın ilk günkü heyecanla yollara düşeceğini, haklı davamızı anlatacağını biliyorum. Bütün arkadaşlarımız gitmedik şehir, kasaba, köy, mezra, çalmadık kapı bırakmayacak. Derdimizi, davamızı, hayallerimizi aziz milletimize bir kez daha anlatacağız. Bütün teşkilatlarımız, kadın kollarımız, gençlik kollarımız, kol kola uyum içinde seçim çalışmalarını yürüteceğiz. Daha yapacak çok işimiz var, gidecek çok yolumuz var.”