“Los Angeles’ta Gizli Görev Filminde” Bruce Willis, köpeğini kaçıran birkaç kopuğu benzettikten sonra, “Bir adamın köpeğine dokunmayın” diye söylenip köpek için mafya çetesine cebelleş olmuştu.
Bu elbette bir anlayışın tezahürü!
Güzel memleketime dönüyorum, manzara-i umumiye son dönemlerde pek iç açıcı değil!
Soruyorum:
Seri katil horoz, kitlesel katliam yapan eşek, istifçi-karaborsacı ördek, dedikoducu tavşan, iki dünya savaşı çıkartan köpek, sahte doktorluk yapan kedi, uyuşturucu ticareti yapan at, insana tecavüz eden papağan, süte su katan inek vs. gördünüz mü?
Hayır değil mi, peki neden kardeşim bu öfkeniz, bitmek tükenmek bilmeyen kininiz?
Bir hafta önce köpeğin makatını parçalayan insanlık dışı adamın savunmasına bakın, “Karısı ile mutlu değilmiş!”
İnsan formundaki bu yaratık!
Bir başkası, bir ihtiyar, köpeğe tecavüz ettiği sırada yakalandığında, “Onun da gönlü vardı” diyeli ne kadar zaman geçti acaba?
İnsan insana, insan hayvana, hayvan insana, hayvan hemcinsine kızabilir? Ama köpek kızdığı insana acımasızca kürekle vurmaz!
Yakışmıyor bize!
“Armut ağacı, sayımın tacı” diye türkü yakan bize hiç mi hiç yakışmıyor!
*
Youssoufa Moukoko 17 yaşında. BVB Dortmund’ta forma giyiyor, Almanya Milli Takımı ile Katar’da.
İçimize dönüyorum; Arda Güler, oynadığı her maçta harikalar yaratıyor. Yine de takımın as oyuncuları arasına giremiyor.
Bunu yapan da taraflı tarafsız tüm futbol takipçilerinin saygı duyduğu Jorge Jesus. Kamuoyu, “Bir bildiği vardır” geyiği ile sorgusuz sualsiz biat ediyorlar ya buna katlanamıyorum ben.
Galatasaray’da da yaşanıyor aynı sakatlık, diğer takımlarda da!
Bizim Ali, “Arda Güler oynattığı diğer oyuncular gibi uyanıklığa kaçan, hakemleri aldatan bir cinliğe sahip değil” diye açıklıyor durumu.
Bizim tüm spor dallarındaki genel anlayış bu değil mi? “Daha küçük, gelişmesi lazım, güçlenmeli vs.” Yerlisi, yabancısı aynı kafada. Tersi kafada olanları da biz ne takımlarımıza ne milli takımlarımıza yaklaştırmıyoruz zaten.
*
Geçenlerde bir hukuk profesörünün yazdığı bir spor makalesini okudum. Kendisine yanıt da verdim. Yazısında doğrular vardı ama yanlışı çoktu.
Özellikle kamu kurumlarının spora yaptığı katkıları reddetmesi yanlıştı. Bu bize özgü bir sponsorluk sitili ve inanın gençliğimize, sporumuza, çocuklarımıza katkısı çok.