Atatürk Bulvarı üzerinde, 1927 yılının sonlarında bir ilkokul olarak yapımına başlanan ancak 1928 yılı sonlarında Hukuk Mektebine tahsis edilen bina, 7 Mayıs 2007 tarihinden beri Ankara Vakıf Eserleri Müzesi adı altında Başkent’in kültür, sanat hayatına kalıcı katkılar sağlıyor.

Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce yeni açılan müzeler içinde merkez müze konumunda olan müzede; sergi salonları, idari birimler, depolar, geçici sergiler için tahsis edilmiş çok amaçlı salon, halı yıkama havuzu, konservasyon ve restorasyon atölyeleri yer alıyor.

Vakıf müzeleri kültür tarihimizde çok önemli bir yer tutan vakıf kültürünü tanımak, geçmiş ile bugün ve gelecek arasında köprü kurmak üzere yola çıkmıştır. Vakıf, bir kişinin kendi malını, kendi özgür iradesiyle bağışlaması demektir. Müslümanların kutsal evi olan camilere, ibadet ederken kullanılan halı, kilim, rahle, şamdan gibi eşyalar da hayırseverler tarafından bağışlanmışlardır. İbadet ederken oluşacak sevaptan nasiplenmek umuduyla vakfedilen bu eşyalar, üzerinden yüzyıllar geçtiği için bugün tarihi eser niteliği kazanmışlardır. Bu eşyaları bir araya toplayan, onarımlarını yapan, müzeler açan ve onları müzelerde sergileyerek halkla buluşturan Vakıflar Genel Müdürlüğü, son yıllarda müzecilik çalışmalarını hızlandırarak, vakıf eserlerinin gelecek nesillere aktarılması için müze açmaya devam ediyor. (Kaynak: haymanagazetesi.org)

CEVAP VER