Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, toplam 26,8 milyar dolarlık dünya peynir ihracat piyasasında, 162 milyon dolarlık peynir ihraç edebildiğini, bunun ülke potansiyelinin çok altında olduğunu bildirerek, “şu ana kadar tespit edilen 193 çeşit peynir üretimiyle adeta bir peynir cenneti, inek sütü üretimde 10’ncu, koyun sütünde 2’nci, keçi sütünde 8’nci, manda sütünde 9’ncu olan Türkiye, peynir üretimini de iki-üç, ihracatını ise peynir çeşitlerini dünyaya tanıtarak en az 8-10 katına çıkarabilir” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, 2016 yılında dünyada 19,4 milyon ton peynir üretildiğini, Türkiye’nin bu üretimden 661 bin tonla yüzde 3,4 pay aldığını, 2015 yılı rakamlarına göre 26,8 milyar dolarlık dünya peynir ihracat pazarından ise 162 milyon dolarlık ihracatla yüzde 0,6 payda kaldığını ve dünya sıralamasında 24’ncü olabildiğini belirtti. Dünyada 656 milyon ton olan inek sütü üretiminin 17 milyon tonunu Türkiye’nin karşıladığına, sıralamada 10’nculuğu aldığına dikkati çeken Bayraktar, Türkiye’nin 1,1 milyon ton koyun sütü üretimiyle Çin’in ardından ikinci, 463 bin ton keçi sütü üretimiyle 8’inci, 55 bin ton manda sütü üretimiyle 9’ncu sırada bulunduğunu vurguladı.
Almanya’nın 32,4 milyon ton inek sütü üretimiyle dünya 5’nciliğini aldığını, koyun, keçi ve manda sütünde ilk 10’a giremediğini bildiren Bayraktar, Türkiye’nin, 661 bin ton peynir üretip, 162 milyon dolarlık ihracat yaparken, nüfusta ülkemiz boyutlarındaki Almanya’nın, 2,3 milyon ton peynir üretimiyle, ABD’nin ardından ikinciliği, 3,8 milyar dolarlık peynir ihracatıyla da dünya birinciliğini aldığına dikkati çekti.
İhracatta ilk üç Almanya, Hollanda, Fransa
Bayraktar, dünyada peynir deyince ilk akla gelen ülkelerden Fransa’nın, 25,3 milyon inek sütü ürettiğini ve 7’nci sırada yer aldığını, 604 bin ton keçi sütü üretimiyle 5’nci olduğunu belirterek, “Fransa 1,73 milyon ton peynir üretimiyle ABD ve Almanya’nın ardından üçüncü sırada. 3,3 milyar dolarlık peynir ihracatıyla Almanya ve Hollanda’nın ardından üçüncülüğü alıyor. 889 bin tonluk peynir üretimiyle Türkiye’yi geride bırakan iki-üç çeşitten fazla kendine özgü peynir çeşidi olmayan Konya büyüklüğündeki Hollanda, 3,5 milyar dolarlık peynir ihraç ediyor ve dünya ikinciliğini Fransa’ya bile bırakmıyor. İnek, koyun, keçi ve manda sütü üretimlerinde de ilk 10’a giremiyor” dedi.
Bayraktar, şunları kaydetti:
“Ülkemiz, 661 bin tonluk peynir üretimiyle dünyada 8’nci sırayı alıyor. 5 milyon 548 bin tonla ABD’nin birinci olduğu listede bu ülkeyi, 2 milyon 285 bin tonla Almanya, 1 milyon 730 bin tonla Fransa, 1 milyon 5 bin tonla İtalya, 889 bin tonla Hollanda, 816 bin tonla Polonya, 745 bin tonla Brezilya, 661 bin tonla Türkiye, 569 bin tonla Rusya, 533 bin tonla Arjantin izliyor.
Türkiye’de 2011’de 519 bin olan peynir üretimi, 2012’de 564 bin tona, 2013’de 600 bin tona, 2014’de 633 bin tona, 2015’de 666 bin tona çıktı. 2016 yılında ise 661 tona geriledi.
193 çeşit peynir
Şu ana kadar tespit edilen 193 çeşit peynir üretimiyle adeta bir peynir cenneti, inek sütü üretimde 10’ncu, koyun sütünde 2’nci, keçi sütünde 8’nci, manda sütünde 9’ncu olan Türkiye, peynir üretimini de iki-üç, ihracatını ise peynir çeşitlerini dünyaya tanıtarak en az 8-10 katına çıkarabilir.
Türkiye’de tüketimi en yaygın olan peynirler; beyaz peynir, tulum peyniri ve kaşar peyniri olmakla birlikte, yöresel peynirler yönünden de hayli çeşitlilik göstermektedir. Yapılan çalışmalar, şu ana kadar 193 çeşit peynir üretildiğini tespit etmiştir. Edirne beyaz peyniri, Ezine peyniri, Antep peyniri, Urfa peyniri, Erzincan tulum (savak) peyniri, İzmir tulum peyniri, Konya Obruk tulumu, Çorum Kargı tulumu, Kars kaşarı, Kars gravyeri, Trakya kaşarı, çeçil peyniri, çökelek, Mihaliç peyniri, sepet peyniri, Konya yeşil peyniri, Ayvalık lor peyniri, lavaş peyniri, dil peyniri, Çerkez peyniri, Abaza peyniri, civil (tel) peynir, çanak peyniri, külek peyniri, cara (testi) peyniri, örgü peyniri, golot peyniri, yörük peyniri, tuluk peyniri, göçmen peyniri, Van otlu peyniri gibi yüzlerce peynir türü olan ülkemizin yöresel zenginliklerinin dünya tüketicileriyle buluşturulması gerekmektedir.”
Kişi başına Fransa 26,8, Türkiye 8,3 kilogram peynir tüketiyor
Peynirde üretim, ihracatın yanı sıra iç tüketimin de artırılabileceğini bildiren Bayraktar, “peynir, daha çok Avrupa, ABD, Kanada, Avustralya, Arjantin gibi ülkelerde çok tüketiliyor. Yılda kişi başına, Fransa’da 26,8, Almanya’da 24,6, ABD’de 16, Avustralya’da 13,4, Arjantin’de 12,9, Kanada’da 12,5, İngiltere’de 12,1, Yeni Zelanda’da 8,8 kilogram peynir tüketiliyor. AB ortalaması 18,3 kilogramı buluyor. Ülkemizde 8,3 kilogram olan peynir tüketimi AB’nin oldukça gerisinde. Tüketimi daha da artırmak mümkün… Buna karşın Rusya 5,7, İran 4,7, Mısır 4,3, Brezilya 3,8 kilogram peynir tüketimleriyle Türkiye’nin oldukça gerisindeler. Çin’de ise kişi başına peynir tüketimi, 0,1 kilograma kadar iniyor” dedi.
Bayraktar, peynir tüketiminin artırılması için fiyatların tüketicilerin ulaşabileceği seviyelerde tutulmasına yönelik tedbirler alınması, tüketim alışkanlığı kazandırmak için ise okul sütü programının peynir gibi süt ürünleriyle çeşitlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Dünya peynir ihracatında Almanya’nın 3,8 milyar dolarla ilk sırayı aldığını belirten Bayraktar, bu ülkeyi 3,5 milyar dolarla Hollanda, 3,3 milyar dolarla Fransa, 2,5 milyar dolarla İtalya, 1,4 milyar dolarla ABD, 1,4 milyar dolarla Danimarka, 1,2 milyar dolarla Yeni Zelanda, 0,8 milyar dolarla Belçika, 0,8 milyar dolarla İrlanda, 0,7 milyar dolarla İngiltere’nin izlediğini bildirdi.
4 Körfez ülkesi, Ürdün ve Rusya 2,2 milyar dolarlık peynir alıyor
162 milyon dolarlık ihracatla dünya sıralamasında 24’ncü olan Türkiye’nin 44 ülkeye peynir ihraç ettiğini, bunun yüzde 62’sinin 10 ülkeyle sınırlı olduğunu, ihracatın üçte birinin Irak’a, dörtte birinin ise Suudi Arabistan’a yapıldığına dikkati çeken Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“2015 yılında, Suudi Arabistan 682 milyon dolarlık peynir alıyor ama bu ülkeye bizim ihracatımız 43,9 milyon dolarda kalıyor. Suudi Arabistan, peynir ihtiyacının sadece yüzde 6,4’ünü Türkiye’den karşılıyor. Yine 268 milyon dolarlık ithalat yapan Kuveyt, bizden 13,4, 328 milyon dolarlık ithalat yapan Birleşik Arap Emirlikleri 9,7, 114 milyon dolarlık ithalat yapan Ürdün bizden 9,6, 85 milyon dolarlık ithalat yapan Katar bizden 3,5 milyon dolarlık peynir alıyor. 5 ülkenin 1 milyar 477 milyon dolarlık peynir ithalatı varken, bizim bu ülkelere ihracatımız sadece 80 milyon dolarda kalıyor. Yine Rusya 720 milyon dolarlık peynir alıyor, bizim ihracatımız 1,4 milyon dolar. Rusya’yı dahil edersek 2,2 milyar dolarlık bir pazarda payımız 81,4 milyon dolar. Bu pazarlara bizden daha yakın büyük üretici yok. Avantajımızı kullanmalıyız. Bu tablo hedef pazarlara girmek kadar mevcut pazarlardaki payımızın da artırılmasına yönelik çalışmaların yapılması gerektiğini göstermektedir. Bu konuda üretici, sanayici, ihracatçı, kamu, üniversiteler yani sektörün bütün tarafları bir araya gelerek bir iş planı yapılmalı, mevcut pazarların yapısı ortaya konularak hedefler belirlenmeli, buna göre gerekli adımlar atılmalıdır. Biz üretici örgütleri olarak üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız.
Hedef ihracat, hep beraber kazanabiliriz
Madem hedef ihracat yani 193 çeşit peynirimizi dünya tüketicileriyle buluşturmak, o zaman enerjimizi buna harcayalım, hep beraber nasıl kazanabiliriz, nasıl markalaşabiliriz, bunun için kim ne yapmalının yollarını belirleyelim. Oturalım yol haritamızı belirleyelim; üretici ne yapacaksa bizler onun için çabalayalım, sanayici kendi konusunda çabalasın, devlet de üzerine düşen görevi yapsın, sektörün önünü açsın. Hep birlikte kazanalım, ülke kazansın.”
Üretimde yaşanan sorunların çözülmesi halinde dış pazarlarda rekabetin mümkün hale geleceğini belirten Bayraktar, “sektörün üretimden pazarlamaya kadar ki süreçte sorunları var. Süt fiyatları üretimin sürdürülebilirliğini sağlamaktan uzak… Bugün yemin 1 lira 8 kuruş olduğu ülkemizde 90-95 kuruşlara süt satılıyor, üretici bir kilo süt satarak 1 kilo yem bile alamıyor. Üretici önünü görerek, geleceğe güvenle bakarak üretim yapamıyor Yılda 400 binin üzerine buzağı ölüyor. En önemli gelir kaynağımızı yaşatamıyoruz. Hayvan hastalıklarıyla etkin mücadele edemiyoruz, bakım ve besleme kaynaklı verim kayıplarını yeterince önleyemiyoruz. Süt üretimimiz sürekli artıyor. Önümüzdeki yıllarda 25 milyon tonlara çıkacak. Sütün geleceği peynirde… Peynir üretimini artırıp dünyaya satmamız lazım” dedi.