Milli Takım kampıydı. Selim Sırrı’daki basın odasında kendisini ziyarete gelen annesini saklayıp sürpriz doğum günü yaptığımızın üstünden kaç yıl geçmiş ki, milli takım kariyerini noktalama kararı almış?

Onun fiziğinde, onun yaşında, onun yeteneği ve kalibresinde Avrupalı oyuncular milli takımlarda baş tacı oluyor.

Sebebini bilmiyoruz ama yanlış karar Naz!

Verecek çok şey vardı. Ama bu kararı aldın, Türk voleybolu sana minnetle teşekkür eder. Yolun açık olsun!

*

New York’ta bir altyapı futbol maçı. Hakem bulamayınca seyircilere soruluyor. Kasketli, esmer bir adam gönüllü oluyor. Fakat zırt pırt düdük çalıyor, oyunu durdurup oyunculara nerede durmaları gerektiğini anlatıyor. Veliler kızıyor, “Bırak da çocuklar oynasın” diyorlar.

Hakemi merak mı ettiniz?

Pep Guardiola!

İdealizm böyle bir şey olsa gerek.

Sanırım Çağlar Söyüncü anlattı. Pep ile aynı sitede oturuyorlarmış ancak hiç denk gelmemişler. Guardiola herkes uyurken çıkıp kulübe gidiyor, yine herkes yatağa girmişken eve geliyormuş; yani çalışıyormuş.

Yaptığın işe saygı bu olsa gerek!

Türkiye’de de antrenörler var.

Protokol tribünlerinde sahadaki meslektaşını eleştiren, boş zamanlarını Girgin Kıraathanesi’nde geçiren, oradan bir takımın başına geçen…

Araştırma, geliştirme, çağdaş futbol, bilimsellik… Hak getire!

Nanay!

Eski anılar, Sabri Kiraz, Metin Türel, Coşkun Özarı vs. güzellemeleri…

“Ben şu okulu bitirdim” diye övünüp gittiği takımlarda bir numarası olmayan…

Tuchel, Guardiola, Arteta, Ancelotti, Pochettino, Klopp ve diğerleri! Hemen altına yazalım.

Vural, Terim, Bakkal, Güneş, Bulak, Yanal!

Bu 12 isimden hangisi veya hangileri, “Şu kulübü bana verin de bir görün” diye feveran eder sizce? Hangisi ya da hangileri başarısızlıklarını yıllar boyunca hakemlere, futbolculara, yönetimlere, federasyona, simitçiye falan bağlar, dakika başı transfer ister? Bir de ‘ego’ ekleyelim, tarifi tamamlayalım!

Yeniçerilerin ticaret yapması yasakmış! Küffarla cenk ederken, “Acaba peynir küplerinin ağzını sıkıca kapattım mı? falan diye düşünmeden işlerini yapsınlar diye!

Ülkemizdeki genç teknik adamlara tüm saygımla şu saptamayı yapıyorum ki, “Bu eskilerin elinde takımlar cızlamı çekecek, boşa giden paralar Türk sporunu vuracak!”

Türk sporu bağlamına gelirsek…

Bu tariflere basketbol, voleybol, hentbol örneklerini yazmadık.

Kulüp başkanına gidip “Abi takımı ben çalıştırayım, maaş istemem, transferleri yapayım, yeter” diyen voleybol antrenörlerini ilk ağızdan duyduk!

Sıra onlara da gelir birgün.

CEVAP VER