Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında toplanan MGK sonrası yapılan yazılı açıklamada, “PKK/PYD-YPG terör örgütünün, Suriye’nin kadim demografik yapısını, örtülü etnik temizlik yapmak suretiyle bozmasının ve toprak edinme çabalarının uluslararası hukuka ve insan haklarına aykırı olduğu, bu cihetle de kabul edilemez bulunduğu; Türkiye’nin kendi güvenliğini sağlamak maksadıyla, özellikle hudut bölgesinde gereken her türlü tedbiri almaya devam edeceği bir kez daha vurgulanmıştır” denildi.
Millî Güvenlik Kurulu (MGK) olağan toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirildi.
MGK toplantısının ardından yapılan yazılı açıklamada, toplantıda ülkenin asayiş ve güvenliğini etkileyen iç ve dış gelişmelerin gözden geçirildiği, terörle mücadele faaliyetlerinin her boyutuyla ele alındığı belirtildi.
“TERÖRLE MÜCADELE YURT İÇİNDE VE DIŞINDA KARARLILIKLA SÜRDÜRÜLECEK”
FETÖ/PDY, PKK/PYD-YPG ve DEAŞ terör örgütleri ile mücadele başta olmak üzere, ülkenin millî güvenliğine yönelik tehditlere karşı hukuk çerçevesinde alınan ve kurul tarafından önerilen tedbirlerin görüşüldüğü ifade edilen açıklamada, terörün sonlandırılması için yurt içinde ve yurt dışında azim ve kararlılıkla sürdürülen mücadelenin de kapsamlı şekilde değerlendirildiği kaydedildi.
Açıklamada, 15 Temmuz hain darbe girişimiyle anayasal düzeni, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni ve Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti’ni ortadan kaldırmaya, görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs eden FETÖ/PDY ile mücadele hakkında kurula ayrıntılı bilgi sunulduğu aktarıldı.
“AFRİN’DE HUZUR VE GÜVEN ORTAMININ SAĞLANMASI”
Suriye’deki ihtilafa siyasi çözüm bulmak, ateşkesi tahkim etmek ve çatışan taraflar arasında güven artırıcı önlemler geliştirmek amacıyla düzenlenen Astana toplantılarında alınan kararların, sürece ve barışı tesis etme gayretlerine müspet katkı sağladığı kaydedilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının, ‘İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’nde, gözlem misyonunu başarıyla sürdürdüğü; bu görevin Batı Halep’le Afrin yakınlarında da yerine getirilmesiyle, huzur ve güven ortamının gerçek manada sağlanabileceği mütalaa edilmiştir. PKK/PYD-YPG terör örgütünün, Suriye’nin kadim demografik yapısını, örtülü etnik temizlik yapmak suretiyle bozmasının ve toprak edinme çabalarının uluslararası hukuka ve insan haklarına aykırı olduğu, bu cihetle de kabul edilemez bulunduğu; Türkiye’nin kendi güvenliğini sağlamak maksadıyla, özellikle hudut bölgesinde gereken her türlü tedbiri almaya devam edeceği bir kez daha vurgulanmıştır.”
Dönem içerisinde muhtelif ülkelere yapılan ziyaretler, münferit görüşmeler ile meydana gelen dış siyasi hadiseler hakkında kurula bilgi verildiği belirtilen açıklamada, önümüzdeki günlerde yaşanabilecek gelişmelerle ilgili izlenebilecek stratejiler konusunda da değerlendirmelerde bulunulduğu dile getirildi.
“NATO TATBİKATINA İLİŞKİN SORUŞTURMA GENİŞLETİLMELİ”
Açıklamada şöyle denildi: “Norveç’te düzenlenen, ‘Trident Javelin 2017’ isimli NATO tatbikatında meydana gelen menfur hadise etraflıca değerlendirilerek; bu tür olayların, NATO ittifakının temelini oluşturan ‘dayanışma ilkesinin’ zarar görmesine neden olabileceği, Norveç ve NATO makamlarınca başlatılan soruşturmaların sıralı sorumluları kapsayacak şekilde genişletilmesinin beklendiği, NATO’yu kendi amaçları için araç olarak kullanmaya çalışan kesimlere müsaade edilmemesi gerektiği, gelişmelerin bu doğrultuda yakından izleneceği belirtilmiştir. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile Türk milletinin ve devletinin temsilcisi Cumhurbaşkanı’na yönelik bu tarz düşmanca yaklaşımların ve ifadelerin hiçbir şekilde kabul edilemeyeceği, bir kez daha vurgulanmıştır.”
ARAKANLI MÜSLÜMANLARA İNSANİ YARDIM YAPILMASI
Açıklamanın son bölümünde ise Arakanlı Müslümanların evlerine–yurtlarına dönebilmeleri ve kendilerine insani yardım yapılabilmesi için uluslararası kamuoyuna yapılan çağrı tekrarlanarak, konuyla ilgili son dönemde yaşanan gelişmelerin yakından izlendiği belirtildi ve “Ülkemizin bir insanlık sınavı hâline gelen bu drama son verilmesi hususunda üzerine düşen görevleri yapmayı sürdüreceği ifade edilmiştir” denildi.