CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Farklı siyasi görüşlerde olan, farklı bölgelerde yaşayan, farklı dilleri, inançları olan vatandaşlarımız olabilir. Madem ki al bayrağın altında birlikte yaşayacağız, size söz veriyorum birlikte huzur içinde yaşayacağız.” dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmaya, vatandaşları selamlayarak başladı.
Ayrımcılık nedir bilmediklerini, kimseyi ayırmadıklarını belirten Kılıçdaroğlu, “Farklı siyasi görüşlerde olan, farklı bölgelerde yaşayan, farklı dilleri, inançları olan vatandaşlarımız olabilir. Madem ki al bayrağın altında birlikte yaşayacağız, size söz veriyorum birlikte huzur içinde yaşayacağız.” ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, grup toplantılarında, Köy Enstitülerinden mezun olan hocaların da bulunduğunu dile getirerek, Türkiye’nin aydınlanması, çocukların yetişmesi için yıllarını veren hocaların önünde saygıyla eğildiğini ve ellerinden öptüğünü söyledi. Kılıçdaroğlu, öğretmenliğin yüce bir meslek olduğunun altını çizdi.
Geçen hafta Hatay, Antalya ve İzmir’e ziyaretlerde bulunduğunu, Konya’da belediye başkanları toplantısı yaptıklarını hatırlatan Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarından, “CHP’ye oy versin ya da vermesin kimseye ayrımcılık yapmamalarını, gerçekleştirdikleri hizmetlerin her kuruşunun hesabını halka vermelerini” istediğini aktardı.
“Bizim felsefemizde ayrımcılık yoktur.” diyen Kılıçdaroğlu, halka hesap vermenin, hakka hesap vermek gibi olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, CHP’li belediye başkanlarının başarılı pek çok projeye, hizmete imza attığını, Erzurum’un en küçük ilçelerinden birisinin belediyesinin CHP’de bulunduğunu, bu ilçenin sadece Erzurum’un değil, Doğu Anadolu’nun yıldızı gibi parladığını kaydetti. İlçenin borçlarının ödendiğini, her türlü hizmetin götürüldüğünü ifade eden Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarının, yeri geldiğinde gece gündüz uyumadan çalışarak belde halklarını kazandıklarını dile getirdi.
Kemal Kılıçdaroğlu, 5 bin 800 nüfusa sahip Burdur Yeşilova’nın CHP’li belediye başkanı kazandığında 4 milyon lira borcunun olduğunu belirterek, bugün buranın hiçbir borcunun kalmadığını söyledi.
O dönem yıllık geliri 900 bin lira olan Yeşilova’nın bugünkü gelirinin 8 milyon 395 bin liraya yükseldiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, belediyenin 20 bin ağaç diktiğini, ilçeye dükkanlar, bungalov evler, otel, yurt yaptığını, çeşitli araçlar aldığını, köylerin kanalizasyon ve içme suyu sorununu çözdüğünü, okullara, camilere katkılarda bulunduğunu, emlak vergisine ve suya zam yapmadığını anlattı. Kılıçdaroğlu, “Ne yapılır bu belediye başkanı? Sadece ve sadece alnından öpülür. ‘Helal olsun.’ denir.” diye konuştu.
Gelecek günlerde Yeşilova’ya yem fabrikasının da kurulacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, “İktidar yemin yüzde 50’sini dışarıdan getiriyor. Dolarla getiriyor, vatandaşa da kızıyor ‘Niye pahalıya satıyorsun?’ Dolarla getirip pahalı veriyorsun, o da pahalıya satıyor ne yapsın adamcağız?” dedi.
Kılıçdaroğlu, Konya’dayken bir grup Konya Lisesi öğrencisinin yanına geldiğini, geleceğe yönelik hayallerinin olduğunu söylediğini aktardı.
Konya Lisesi’nin 1889 yılında kurulduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Yaklaşık 100 yıllık bir üniversite. Milli Eğitim Bakanlığı burayı nitelikli lise kapsamından çıkarıyor. Gidin Batı’da 100 yıllık bir liseyi, üniversiteyi gördüğünüz zaman, o zaten niteliklidir. 100 yıllık bir birikim, gelenek, örf, adet vardır, 100 yılda o okulda yetişmiş binlerce kişi vardır. Devletin yönetiminde söz sahibi olan, karar sahibi olan çok sayıda kişi vardır.” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Konya Lisesi’nden Turgut Özal, Sadi Irmak, Vecdi Gönül, Sami Selçuk, Işın Çelebi, Agah Oktay Güner, Hüseyin Nail Kubalı, Tarık Buğra, Cahit Külebi, Alaeddin Yavaşça ve Ahmet Hamdi Tanpınar gibi önemli isimlerin mezun olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Bu okulu nitelikli okul kapsamından çıkarıyorlar. Bu salı toplantısından bütün Konyalı kardeşlerime seslenmek istiyorum; bize yeteri kadar teveccüh göstermiyorsunuz, olabilir ama bir gerçeği kabullenmeniz lazım, sizin sorununuza kim sahip çıkıyor? Sizin çocuklarınızın haklarına kim sahip çıkıyor? Siz, sizin çocuklarınızın haklarına, okullarına sahip çıkanlara sahip çıktığınız gün, Türkiye kurtulacaktır. Belki beni ziyarete gelen çocukların ailelerinden hiçbiri bizim partimize oy vermedi. Olabilir, ben herkesin siyasi düşüncesine saygılıyım ama o çocuklar bizim çocuklarımız. O çocukların iyi eğitim almaları, yetişmeleri gerekiyor. Nitelikli okul yapmıyorsun 100 yılık bir okulu. Bu milli eğitime ihanettir. Kaç ülkede 100 yıllık bir okul var?”
Konyalı vatandaşlardan oturup bunları düşünmelerini isteyen Kılıçdaroğlu, “Yarın sandığa gidecekler, oy kullanacaklar. Kendi çocuklarının hakkını savunanları mı savunacaklar, kendi çocuklarının hakkını savunmayan, onların iyi eğitim almaması için çaba harcayan iktidarın yanında mı olacaklar? Bunu merak ediyorum.” şeklinde konuştu.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin en temel sorununun eğitim olduğuna işaret ederek, her anne ve babanın kendi çocuğunun en iyi okullarda okumasını istediğini söyledi.
Eğitimin, bir kişiye ve aileye sınıf atlatmak anlamına geldiğini vurulayan Kılıçdaroğlu, üniversite mezunu bir kişinin dünyaya daha geniş bir pencereden baktığını, hayatı daha iyi sorguladığını anlattı.
Türkiye’de, 2017’de 2 milyon çocuğun okula gitmediğini, öğretmenlerin ise atama beklediğini belirten Kılıçdaroğlu, Aydın İncirliova’da atama bekleyen genç bir öğretmenin intihar ettiğine değindi. Kılıçdaroğlu, “Ben diyorum ya vallahi de billahi de bunların yatacak yeri yoktur diye. Bunun için söylüyorum. Yatacak yerleri yoktur bunların.” ifadesini kullandı.