Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Ankara Valisi Ercan Topaca ve ATO Başkanı Gürsel Baran ile birlikte geniş bir izleyici kitlesinin katılımıyla gerçekleştirildi.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu burada yaptığı konuşmada coğrafi işaretin önemine değindi. “Allah’a şükür bize petrol vermemiş, doğalgaz vermemiş” diyen Hisarcıklıoğlu bunun yerine çok daha önemli iki hazineye sahip olduklarını söyledi. Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: “Birincisi müthiş bir girişimci ruh vermiş. İkincisi de müthiş bir coğrafya vermiş. Anadolu’nun her şehrini yılda bir defa gezen bir kardeşiniz olarak söylüyorum. Her şehrimizden, ilçemizden, beldemizden zenginlik fışkırıyor.
El emeğinden tut, yiyeceğine, içeceğine kadar 3 binden fazla yöresel ürünümüz, yöresel marka değerimiz var. Şimdi bu marka değerlere hakkını vermemiz gerekiyor.
Coğrafi işaret meselesini ülke olarak sahiplenmek zorundayız. Biz bu işin önemini geç fark ettik. Geçmişte kendi malımıza sahip çıkamadık. En iyi örneği Lale. Düşünün şimdi Lale’nin anavatanı neresi? Anadolu! Avrupa laleyi bilmezken bizde lale bahçeleri vardı. Hollanda bizden ithal ettiği lale soğanları ile lale ülkesi oldu. Sadece laleden bir yılda elde ettiği kazanç 1 milyar Euro’ya ulaştı.
Yaw arkadaş benim malımla marka oluyor, benim malımla zengin oluyor. Biz daha yeni yeni laleyi tekrar gündeme getirmeye başladık. Bunun gibi o kadar çok değerimiz var ki.
Bakın 50 yıl önce Avrupa’da yoğurdu bilen yokken, benim annem çocukluğumda, yoğurtla reçeli karıştırır bize yedirirdi. Hepimiz yemedik mi çocukken pekmezli yoğurdu, reçelli yoğurdu?
Şimdi Avrupalı yoğurdu aldı, meyveli yoğurt diye paketledi bize satıyor, bizim çocuklarımıza yediriyor. Bunu yapan şirket yılda 20 milyar dolara yakın ciro yapıyor. Yani benim annemin, büyükannemin aklı ile para kazanıyor. Bu işin özeti bu.”
3 ürün AB’de tescil edildi
Son 10 yılda bu alanda çok önemli başarılar sağlandığının altını çizen TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu,
ülkedeki pek çok ürüne coğrafi işaret aldıklarını söyledi. Bu konuda siyasetçilerin, kamu kurumlarının bu işe öncelik vermesinin etkili olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, TOBB camiası olarak da buna büyük destek verdiklerini açıkladı.
Şu an tescil edilmiş 204 coğrafi ürünümüzün yüzde 35’i, süreci devam eden 300 ürünün de yüzde 45’inin başvurusu yerel Oda-Borsalarımız tarafından yapıldığını bildiren Hisarcıklıoğlu, “3 ürünümüz AB’de tescil edildi. Gaziantep Baklavamız ve Aydın İncirimiz. İnşallah Malatya Kayısımız da bugün yarın tescil edilecek. 8 ürünümüz de tescil sürecinde. Bunların da büyük bölümü Oda-Borsalarımız tarafından yürütülüyor. Ben bu nedenle bütün Oda-Borsalarımızı yürekten kutluyorum. Şimdi önümüzdeki dönemde en önemli konu coğrafi işaretli ürünlerin doğru yerde, doğru şekilde üretilmesi ve bu işin denetimi. Bunların hepsini yapıyoruz. Burada önemli olan şu. Kültürümüzde çok güzel bir öğüt var.: ‘Birlikte rahmet bereket, ayrılıkta azap vardır’ diye. Biz bu yola girdik. İnşallah kamu özel sektör bir ve beraber olarak çalışmaya devam edersek kısa sürede çok önemli mesafe kaydedeceğimize inanıyorum. Atamızdan miras kalan her değeri, dünya ile buluşturacağımıza inanıyorum” dedi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ise konuşmasında, dünya pazarlarında coğrafi işaret tescilli ürünlerin, eşdeğerine göre 2,2 kat daha pahalıya satıldığını belirterek, “Türkiye’de coğrafi işaretli olma kapasitesine sahip ürün sayısı, Avrupa Birliği (AB) toplamından daha fazla” ifadesini kullandı.
Bakan Tüfenkci, Ankara Ticaret Odasının (ATO) düzenlediği “Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi”nde yaptığı konuşmada, coğrafi işaretli ürünlerin, ülkelerin en önemli ekonomik kaynaklarından biri olduğuna dikkati çekti.
Yöresel ürünlerin, coğrafi işaretli ürünler kategorisine girmesi ve ekonomik değer haline gelmesi için bu alandaki fuarların önemli olduğuna işaret eden Tüfenkci, dünya pazarlarında coğrafi işaret tescilli ürünlerin, eşdeğerlerine göre 2,2 kat daha pahalıya satıldığını söyledi.
Tüfenkci, Türkiye’de coğrafi işaretli olma kapasitesine sahip ürün sayısının AB toplamından daha fazla olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
“Yöresel ürünler ile coğrafi işaretli ürünlerin birbirinden ayrılması gerekiyor. Yöresel ürünler, farklılıkları, kaliteleri ve üretimlerindeki tekillikleri ile ön plana çıkarlar. Bizde ekmeğin, tarhananın, reçelin, peynirin sayılamayacak kadar çeşidi vardır. Coğrafi işaret ise belirli bir bölgeden kaynaklanan bir ürünün, sadece o bölgede bulunabilecek karakteristik özellikler taşıdığını ifade eden ad ve işaretlerdir. Bunlar tarım ürünleri olabildiği gibi el sanatları, maden, değerli taşlar ya da yöresel yemeklerden de oluşabilen anonim değerler olabilir. Bir ürünün coğrafi işaret almış olması, ürünün tüketicisi için ürünün sadece kaynağını, karakteristik özelliklerini değil, karakteristik özellikleriyle coğrafi alan arasındaki bağlantıyı gösteren ve tüketi̇len ürünü garanti̇ altına alan bi̇r nevi̇ kali̇te tesci̇li̇di̇r.”
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü de, 204 ürünün coğrafi işaret tescili aldığını, 302 ürünün başvurusunun inceleme aşamasında olduğunu belirterek, “Bu sayılar yeterli değil. Yaptırdığımız bir araştırma, 2 bin 500 civarında ürünün coğrafi işaret tescili alabilecek bir potansiyel taşıdığını ortaya koyuyor. Bu konudaki farkındalık arttıkça, tescilli ürün rakamların da artacağına inanıyorum.” dedi.
Özlü, yaptığı konuşmada, coğrafi işaret korumasının sadece kültürel ve yerel değerlerin korunmasından ibaretmiş gibi algılandığını ancak konunun ekonomik boyutunun ciddi değer taşıdığını söyledi. Özlü, ekonomik ve rasyonel açıdan şehirleri geliştirmek, bölgesel kalkınmayı hızlandırmak açısından da bu konuyu önemsediklerini vurgulayarak, coğrafi işarete sahip ürünlerin, pazarlara daha yüksek fiyatlarla girebildiğine işaret etti.
Özlü, bazı ülkelerin coğrafi işaretli ürünlerden ciddi oranda gelir elde ettiğine dikkati çekerek, Fransa’nın gıda endüstrisinde yaptığı ihracatın yaklaşık yüzde 30’unun coğrafi işaret tescili olan ürünlerden oluştuğunu aktardı.
ATO Başkanı Gürsel Baran
ATO Başkanı Gürsel Baran ise kırsal kalkınmaya büyük katkıda bulunacağına ve ekonomiye ivme kazandıracağına inandığı zirve boyunca coğrafi işaret konusunun tüm yönleriyle ele alınacağını söyledi.
Küresel ölçekte coğrafi işaretli ürün pazarının 200 milyar dolarlık büyüklüğe ulaştığını dile getiren Baran, Avrupa Birliği ülkeleri için söz konusu pazarın yaklaşık 55 milyar avro olduğunu kaydetti.