Sabancı Üniversitesi Kampusu’nda düzenlenen 18. Lisansüstü ve 15. Lisans Mezuniyet Töreni ile; doktora, yüksek lisans ve lisans olmak üzere toplam 30 ülkeden yaklaşık 900 öğrenci mezun oldu.
Sabancı Üniversitesi, 1 Temmuz 2017 Cumartesi günü, lisansüstünde 18. dönem, lisans programlarında 15. dönem mezunlarını verdi. Mezunlar diplomalarını, üniversitenin Tuzla’daki kampüsünde gerçekleşen ve yaklaşık 6 binin üzerinde kişinin katıldığı törenle aldılar. Törende, fakülte birincilik ödülleri de sahiplerini buldu. Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Birincisi Fulya Türker, Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Birincisi Lina Mejia Peroni, Yönetim Bilimleri Fakültesi Birincisi ise Elif Ertürk oldu. Sabancı Üniversitesinden bu yıl toplam 30 ülkeden öğrenci mezun oldu.
Törende, Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Rektör Prof. Dr. Ayşe Kadıoğlu’nun yanı sıra, lisansüstü mezunları adına Gökçe Karşılıklı Haliler, lisans mezunları adına Tanra Gürçay ile Sabancı Üniversitesi Mezunları Derneği Başkanı Zeynep Bahar Çelik birer konuşma yaptılar.
Bilgi ve yetkinlik olmak üzere sahip olduğunuz tüm kaynakları sürekli geliştirmeniz ve 100 yıllık bir yaşama göre planlamanız gerekiyor
Güler Sabancı “Bundan sonraki yaşamınız için önemli bir dönüm noktasındasınız. Çalıştınız ve başardınız; önemli bir aşamayı tamamladınız. Şimdi yeni döneme başlıyorsunuz. Hepinizin başarılı olmasını diliyorum” diyerek sözlerine başladı.
Başarı için hem yetenekli hem de yetkinlik sahibi ve donanımlı olmanın işin başlangıcı olduğunu ama şansın da gerekli olduğunu sözlerine ekledi. Güler Sabancı, Louis Pasteur’ün “Talih (şans) hazırlığını yapmış zihinleri tercih eder” sözünü hatırlatarak, Sabancı Üniversitesi mezunlarının zihnen hazır olduklarını söyledi.
Güler Sabancı, yaşadığımız dönemde bir yanda yapay zekadan robotlara bilim ve teknolojinin yarattığı dönüştürücü etkiler her alanda hissedilirken, öte yandan da bu gelişmelerin sonucunda insan ömrünün uzadığını belirtti. Bu nedenle önceki kuşaklardan daha uzun dönemli planlar yapmaları gerektiğini vurguladı. Güler Sabancı “Başta bilgi ve yetkinlik olmak üzere sahip olduğunuz tüm kaynakları sürekli geliştirmeniz ve 100 yıllık bir yaşama göre planlamanız gerekiyor” dedi.
Tarım toplumunda insanın, anne babasından öğrendikleriyle ömrünü geçirebildiğini, sanayi toplumunda bir insan üniversitede öğrendiği bilgilerle bir şirkete girip, buradan emekli olabildiğini belirten Güler Sabancı, bugün hiçbir okulda öğrenilen bilginin, kimseye bir ömür boyu yetmediğinin altını çizdi. Güler Sabancı, okullarda edinilen bilgi ve yetkinlikler iş hayatı için ancak bir temel olabildiğini ve dolayısıyla, ileride mezunların yolunun Sabancı Üniversitesi’ne tekrar düşeceğine inandığını belirtti.
Güler Sabancı, mezunların ortalama 50-55 yıl sürecek iş hayatlarında 2-3, belki de daha fazla kariyer yapacaklarını, bütün bunlar üst üste konulduğunda, sizlere aktarılacak herhangi bir deneyim yada tavsiye için henüz gerekli birikim olmadığını sözlerine ekledi.
Başarılı insanların değişmez ortak noktaları, dünyaya bakış açılarıdır
Güler Sabancı konuşmasında başarılı insanların değişmez ortak noktalarının dünyaya bakış açıları olduğunu söyledi. “Akıl almaları, sormaları, sorgulamaları, araştırmaları, önyargısız yaklaşımları, yapıcı ve çözüm odaklı olmaları, kaynaklarını iyi planlamaları; yani, sonuca ulaşmak için odaklanmaları, başarılı insanları ayırt eden temel özellikler” dedi. “En önemlisi, başarılı insanlar kendilerine verilen imkan ve yetenekleri sürekli geliştirmeye odaklıdır” diyerek sözlerine devam etti.
Güler Sabancı “Bu bakış açısında, sürekli öğrenmeye açık olmak, kendini yenilemeye, farklı konularda geliştirmeye açık olmak ve çok yönlü olmak var. Hayatı bir ‘öğrenme’, ‘gelişme’ ve ‘olgunlaşma’ yolculuğu olarak görmek, bu nedenle sürekli gelişimi ve yenilenmeyi aramak var. Çünkü şunu çok iyi bilirler ki, asıl olan, bugün neye sahip olduğunuz değil, sahip olduklarınızı nasıl kullanmayı tercih ettiğinizdir” dedi.
Sözlerine “Sizin neyle karşılaştığınız değil, bu durumlarda sizin ne yaptığınız, nasıl davrandığınız önemlidir” diyerek devam eden Güler Sabancı, “Eğer sizler de hayata “gelişme odaklı bir zihinle” bakarsanız, size verilen imkanların ötesine geçebilirsiniz. Unutmayın, bundan sonraki evrelerde bugün sahip olduklarınızın üzerine “hangi kazanımları” elde edeceğiniz, başarınızı ve mutluluğunuzu belirleyecek. Ama işin iyi yanı, sizler Sabancı Üniversitesi’nde gerekli yetkinlikler ve bu yapıcı bakış açısıyla yetiştirildiniz” dedi.
Öğrencilerimizin “gelişim odaklı bir zihniyetle” donanmalarını hedefledik
Sabancı Üniversitesi’nde öğrencilerin “gelişim odaklı bir zihniyetle” donanmalarını hedeflediklerinin altını çizen Güler Sabancı, öğrencilerin Sabancı Üniversitesi’nde sadece bir bilimin ve bir mesleğin öğrenimini görmediklerini; insan hakları, eşitlik ve hukukun üstünlüğü gibi değişmeyen evrensel değerleri olan, sağduyu sahibi, bilginin gücüne inanan, bilinçli, vicdanlı, duygularını yönetebilen kişiler olarak yetiştirildiklerini söyledi. Sabancı Üniversitesi’nde sürekli öğrenmeyi öğrendiklerine vurgu yaptı. Güler Sabancı “Bu okulda kazandığınız değerler ve yetkinlikler, söz sahibi olmak istediğiniz tüm alanlarda size yol gösterecek” diyerek sözlerine devam etti.
İnsan gibi robotların yapıldığı dönemde, robot gibi insan olmamalısınız!
Güler Sabancı “Yapay zekanın, iş ve çalışma hayatını değiştireceğini ve toplumsal dengeleri kökten sarsacağını bugünden görebiliyoruz. Önümüzdeki 20 yıl içerisinde bugün bildiğimiz anlamda birçok iş ve meslek, “robotlar” (öğrenen makineler) tarafından yapılacağını öngörüyoruz” dedi.
İnsanı robotlardan ayıranın, duygularının varlığı olduğunu belirten Güler Sabancı, diğer canlılardan insanı ayıran en önemli unsurun da, duygularının farkındalığı ve duygularını yönetme becerisi olduğunu belirtti. Bu nedenle herhangi bir robot yada yapay zekanın “insan bilincinin” yerine geçemediğini sözlerine ekledi. “İnsan gibi robotların yapıldığı dönemde, robot gibi insan olmamalısınız” dedi.
Güler Sabancı yeni mezunlara şu tavsiyelerde bulundu:
- Başarı ölçünüz ise, sadece para kazanmak olmamalıdır.
- Bunun için, yaptığınız işin kendinden daha fazla bir amacı olmalı.
“Köprüler kurmaya devam ediyoruz”
Sabancı Üniversitesi’nde 20. eğitim yılına yaklaşıldığnı belirten Rektör Ayşe Kadıoğlu, bu süreçte Sabancı Üniversitesi’nin öncü ve yenilikçi özellikleri ile Türkiye’de yüksek eğitim profiline yeni bir nefes getirdiğini sözlerine ekledi. Ayşe Kadıoğlu “Öğrencilerine fakültelere girip daha sonra programlarını bilinçli olarak tercih etme olanağını tanıyan Türkiye’deki ilk üniversiteyiz ve bu özelliğimiz bugün Türkiye’de birçok üniversiteye model olmaktadır” dedi.
Geçen yıl sanayi ile öncü bir işbirliği olan Kompozit Merkezi’nin açılışını yaptıklarını söyleyen Kadıoğlu, farklı işbirlikleri ile çalışmalarını sürdüren diğer merkezlerin de eğitim ve araştırma faaliyetlerine katkı vermeye devam ettiğinin altını çizdi. Bu yıl Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Merkezi’mizin öncülüğünde Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Alanında İngilizce eğitim verecek ilk doktora programı (yani öncü) olacak programın Eylül’de eğitime başlayacağını da sözlerine ekledi. “Yakında hepimizi ilgilendiren yeni bir mekanı, Sabancı Üniversitesi Maçka’yı açmaya yönelik olarak çalıştığımızı da bugün müjdelemek isterim. Bu mekanda da işbirlikleri ile, köprüler kurarak öncü çalışmalar gerçekleştirmeyi planlıyoruz. New York’daki Columbia Üniversitesi’nde Türkiye Çalışmaları alanında Sakıp Sabancı Kürsüsü ve Merkezi kurmaya yönelik çalışmalarımız da devam ediyor. Köprüler kurmaya devam ediyoruz” diyerek devam etti.
“Sabancı Üniversitesi’nde kuruluşumuzdan bu yana serbestliğe değil özgürlüğe önem verdik”
Diplomanın bir sonuç belgesi olduğunu belirten Ayşe Kadıoğlu, “Bir sonuç belgesi ne kadar önemli olsa da aslolan burada, bu kampüste geçirmiş olduğunuz yıllar yani o süreçdir. O serüven dolu, bilgi dolu yolculuğun/sürecin kendisi en az sonuç kadar hatta belki daha da önemli” diyerek sözlerine devam etti. Bu süreçte mezunların Sabancı Üniversitesi’ne özgü bazı özellikleri de içselleştirdiklerini ifade etti.
“Bilgi belki her zaman bedenleri değil ama zihinleri özgür kılıyor.”
Ayşe Kadıoğlu; “İlk olarak, Sabancı Üniversitesi mezunları özgürlük olgusunu iyi bilirler. Özgürlük ve serbestlik kavramları arasında önemli bir fark var. Biz Sabancı Üniversitesi’nde kuruluşumuzdan bu yana serbestliğe değil özgürlüğe önem verdik… bilinçli tercihlere önem verdik. Bilgi belki her zaman bedenleri değil ama zihinleri özgür kılıyor. Bugün üniversitenizden serbestlik ile yetinmeyen özgür zihinler olarak mezun oluyorsunuz” dedi.
Kadıoğlu “İkinci olarak, Sabancı Üniversitesi’nde her türlü ayrımcılığa karşı olmayı ve farklılıklara saygılı olmayı hep çok önemsedik. Bu değerleri yaşam pratiklerinize yansıtarak daha iyi bir ülke ve dünyaya katkıda bulunacağınızı düşünüyorum” diyerek devam etti.
Üçüncü olarak, öğrencilerin Sabancı Üniversitesi’nde bilimsel düşünce ile tanıştığını söyleyen Ayşe Kadıoğlu “Bir düşünceyi bilimsel yapan onun her zaman için doğrulanmaya açık olmasıdır; eleştiriye açık olmayı gerektirir, özgüven ve tevazunun birlikteliğini mümkün kılar” dedi.
Ayşe Kadıoğlu sözlerine son verirken “Eleştirmek yıkmaya değil yapmaya dairdir. Eleştirelliği yapıcılık ile birleştirin. Bunu yapabilirsiniz çünkü sizler Sabancı Üniversitesi mezunusunuz” dedi.
Gürsel Sönmez Ödülleri 3 mezuna verildi
Mezuniyet töreninde, 2006 yılında vefat eden Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Gürsel Sönmez anısına düzenlenen ödüller de sahiplerine verildi. Bu yıl Dr. Gürsel Sönmez Araştırma Ödülü’ne; Fizik Doktora Programı’ndan Tolga Çağlar, Endüstri Mühendisliği Yüksek Lisans Programı’ndan Rebi Daldal ve Matematik Yüksek Lisans Programı’ndan Seyyed Hamed Mousavi layık görüldü.
Keplerin atılmasının ardından öğrenciler, Ayhan Sicimoğlu’nun canlı müziği ve dans gösterisiyle keyifli dakikalar yaşadılar. Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı danslara katılarak öğrencilerin mezuniyet sevincini paylaştı.