TBMM Başkanı İsmail Kahraman, “İnanarak ifade etmek isterim ki Türkiye’de darbeler tarihi kapanmıştır. Bazı söylentiler var; ‘Bu cuma bir şeyler olacak’, ‘Ayın 17’sinde, 27’sinde bir şeyler olacak.’ Bunlar hep, karıştırmak için hayalperestlerin ortaya koydukları yanlış beyanlardır.” dedi.
Gazi Üniversitesi Rektörlüğünce, TBMM Başkanı İsmail Kahraman’a, “siyaset bilimi ve sosyal bilimler” alanında fahri doktora unvanı verildi.
Kahraman, Gazi Üniversitesi Rektörlüğünde düzenlenen törendeki konuşmasında, Türkiye’nin dünyada iddiası olan büyük bir ülke olduğuna işaret etti.
Türkiye’nin ilerlemesini istemeyenler ve ülkeyi kendilerine engel gören devletlerin değişik zamanlarda milli birlik ve bütünlüğe tuzak kurduklarını ifade eden Kahraman, mevzuattaki bazı çarpıklıkların da buna zemin hazırladığını söyledi.
Türk demokrasinin, 27 Mayıs 1960 darbesinden bugüne kadar 17 darbe ile karşılaştığını belirten Kahraman, bunların bazısının gerçekleştiğini, bazısının girişim seviyesinde kaldığını, bazısının da günyüzüne çıkamadığını dile getirdi.
Kahraman, “15 Temmuz’da yapılan darbe girişimi açığa çıkan ve hedefine ulaşamadan bertaraf edilmiş bir kalkışmadır.” ifadesini kullandı.
15 Temmuz gecesinde AK Parti, CHP ve MHP’li milletvekillerinin, eski milletvekillerinin de katılımıyla demokratik hukuk devletinin yanında olduklarını şahsiyetli bir duruşla ortaya koyduğunu aktaran Kahraman, “Yıllarca süren sinsi bir çalışmanın sonucunda vatan hainlerinin, millet düşmanlarının darbe teşebbüsü, meydanları dolduran milletimizin tanka, mermilere karşı durarak ve parti farkı gözetmeden bir araya gelerek gösterdikleri direnç sayesinde önlendi.” dedi.
Şehitliğin en üst rütbe olduğunu dile getiren Kahraman, salonda, 15 Temmuz gecesi şehit olan Gazi Üniversitesi öğrencilerinin ailelerinin bulunduğunu, onların acılarının herkesin olduğunu söyledi.
“Biz kadere inanıyoruz. Ecel, ne bir saniye öteye ne bir saniye beriye gelmez. Ama şehit olarak Cenab-ı Hakk’ın huzuruna çıkmak da ayrı bir mazhariyettir.” ifadelerini kullanan Kahraman, bütün şehitleri rahmetle, gazileri de minnet ve şükranla andıklarını kaydetti.
Kahraman sözlerini şöyle sürdürdü:
“Milletimiz, sivil toplum kuruluşları ve basınımız, hep beraber demokrasiyi özümsediklerini ve darbelere geçit vermeyeceklerini ortaya koymuşlardır. İnanarak ifade etmek isterim ki Türkiye’de darbeler tarihi kapanmıştır. Bazı söylentiler var; ‘Bu cuma bir şeyler olacak’, ‘Ayın 17’sinde, 27’sinde bir şeyler olacak.’ Bunlar hep, karıştırmak için hayalperestlerin ortaya koydukları yanlış beyanlardır. Bize ‘geçmiş olsun’ ziyaretine geldiler. Gönül coğrafyamız hemen koştu geldi. Ama diğerleri bir ay sonra gelmeye başladı. ‘Çok üzgünüz’ dediler, devamını getirmediler. Devamı içlerinde biliyorum. ‘Bu kadar hazırlığı nasıl boşa çıkardınız. Çok üzgünüz.’ Hep üzüntüye devam edecekler ve biz hep milli birlik, bütünlük içerisinde tek yürek olarak Türkiye’mizi kalkındıracağız inşallah. Türkiye’miz istikrar içerisinde kalkınan bir hukuk devleti olarak misyonuna layık hedeflere ulaşacaktır.”
Üniversite mezunlarının işsizlik oranlarının küresel boyutta arttığına dikkat çeken Kahraman, gençlere “Bu şartlar altında kendinizi çok yönlü ve daha iyi yetiştirmek zorunda olduğunuzu asla unutmamalısınız.” tavsiyesinde bulundu.
Kahraman, teknolojinin gerisine düşmemek gerektiğinin altını çizerek, “Bu süreçte teknoloji mi bizi idare ediyor, biz mi teknolojiye yön veriyoruz?’ Bu soruyu kendimize sıkça sormalıyız. Teknolojiden yararlanırken onun esiri olmamalıyız. Bu çerçevede, yaşadığımız hayatın kıymetini bilin. Hayatın en büyük sayacı, zamandır.” dedi.
Kahraman konuşmasına şöyle devam etti:
“Geçen her gün ömürden olduğunu unutmayın. Müskirattan (alkollü içecekler) uzak durun, sağlığınızın kıymetini bilin. Yitirince değerini anlamak zorunda kalmayın. İnancınızı yaşayın, yaşadığınıza inanmayın. Çok okuyunuz. İnsan beyni değirmene benzer, içine yeni bir şeyler atmazsanız kendi kendine öğütmeye başlar. Biliniz ki insan, öğrenmeyi bıraktığı gün yaşlanır. Öğrenmeyi terk eden kişi 20’sinde de 80’inde de olsa yaşlıdır. Tecrübeden, nasihatten sıkılmayın. Tecrübe, en kıymetli hazinedir, okulu yoktur, tecrübeye sırtınızı dönmeyin. Hayata tebessüm ederek bakın ve hiçbir zaman ümitsiz olmayın. Unutmamamız gereken değişmez bir gerçek, çizdiğiniz yolda yürüdüğünü sanmak yanlışıdır. İnsan, çizilen yolda yürür, çizdiği yolda değil. Buna kader diyoruz. Fakat bu hareket ve hamleden vazgeçme manasına gelmez. Tersine, elinizden geleni yapmak zorundasınız. Zira tedbirden kusur edip, takdire kızılmaz, lakin tedbir takdiri bozmaz. Aydınlık, huzur, saadet ve başarı dolu nice yıllara ulaşmanızı niyaz ediyorum.”
Kahraman, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Uslan’a, üniversitenin senato üyelerine, yönetim kurulu üyelerine ve öğretim kadrosuna şahsına gösterdikleri teveccüh ve nezaket dolayısıyla teşekkür etti.
TBMM Başkanı İsmail Kahraman, uluslararası konjonktürün sürekli yeni değişimlere sahne olduğunu belirterek, “Bu baş döndürücü değişime ayak uydurulamadığı takdirde devlet olarak ayakta kalamayız. Aziz milletimizin onayladığı anayasa değişikliğine bir de bu açıdan bakmakta fayda vardır. Ekonomik ve teknik değişim, sosyal ve siyasi değişimi de zorunlu kılar.” dedi.
Kahraman, Gazi Üniversitesi Rektörlüğünde düzenlenen törendeki konuşmasında, üniversitenin Türkiye’nin öncü üniversitelerinden biri olduğunu ifade etti.
Öğrencilik yıllarında başlayan siyasi mücadele hayatının bugünlere kadar geldiğini belirten Kahraman, karşı çıktıkları fikirlere karşı hiçbir zaman şiddete başvurmadıklarını vurguladı.
Gençlere, “Sizler de zorluklara alışacaksanız ancak asla pes etmeyeceksiniz.” diye seslenen Kahraman, gençlerin aziz milletin ümidi ve büyük bir medeniyetin varisleri olduğuna dikkati çekti.
Kahraman, “Bilinmelidir ki asalak toplumlar, hiç bir zaman medeniyet kuramazlar. Başkalarının fikirlerini tüketenler, ne kültürünü ne de felsefesini geliştirebilir. Bizim yerlilik ve millilik kavgamız, köklerimize bağlı kalarak gelişme ilerleme kavgasıdır.” dedi.
Bir ülkedeki en büyük gücün millet olduğunu vurgulayan Kahraman, şöyle devam etti:
“Milletin kurduğu devlet ancak millete hizmet için vardır. Devletin olmadığı yerde karışıklık, kaos olur. Devletin zaafa uğratıldığı yerde de anarşi olur. Demokratik ülkelerde devletin kontrolü kural olarak siyasetçilerdedir. Bizler, işimizi doğru yaptığımız takdirde sorunların çözümü daha kolaydır. Millet, siyasetçilere çözüm üretmeleri için vekalet görevi tevdi eder, iktidarın işi çözüm üretmek, muhalefetin işi de olumlu eleştirilerle iktidarı denetlemektir. Demokratik sistemde, siyasi kadrolar problem çözmek için göreve talip olurken diktaya dayalı siyasette, siyasi kadrolar problemin kendisi haline gelebilmektedir. Suriye’de yaşanan problem tam da budur. Siyaset, ortak sorunlara çözüm üretme sanatıdır. Halkla çatışarak, kurumlarla kavga ederek siyaset yapılamaz. Yine güç odaklarının emrinde siyaset üretilemez. Sorumlu ve kararlı bir siyaset adamını geçici bir hevese kapılmış amatör bir siyasetçiden ayıran özellik, kalıcı ve milli olmasıdır.”
Kahraman, siyasetçide bulunması gereken en temel özelliklerinden birinin de ölçülülük olduğuna işaret ederek, “Ülkemizde pek çok siyasetçi görüyorsunuz. TBMM’de milleti temsil ediyorlar, il genel meclislerinde, belediye meclislerinde görev yürütüyorlar. Bunların arasında gerçekliği olanlar kadar hakikatlerden uzaklaşmalar da var. Onlar, gerçek bir iktidar yerine iktidar görüntüsünün peşinde koşan sanal siyasetçilerdir. Hedef, sadece iktidar olmamalıdır. İktidara geldiğinde ne yapılacağını bilmek gerekir.” diye konuştu.
Toplumda demokratik sisteme karşı çıkan odakların yanlış bir hava estirdiğini belirten Kahraman, “Meclisimiz, seçildikleri illerin en yetenekli insanlarından meydana gelmiştir. Meclis’i kötüleyenler, bir kaç kötü örneği ele alarak onu tahrip etmek isteyendir, demokrasiye inanmayanlardır.” ifadesini kullandı.
Devlet ve millet olarak hızlı bir değişim sürecinden geçildiğinin altını çizen Kahraman, bu değişim sürecinin sadece Türkiye’ye mahsus olmadığını vurguladı.
Kahraman, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dünyaya baktığımızda neredeyse hiç bir şey sabit durmamaktadır. Uluslararası konjonktür sürekli yeni değişimlere sahne olmaktadır. Bu baş döndürücü değişime ayak uydurulamadığı takdirde devlet olarak ayakta kalamayız. Aziz milletimizin onayladığı anayasa değişikliğine bir de bu açıdan bakmakta fayda vardır. Ekonomik ve teknik değişim, sosyal ve siyasi değişimi de zorunlu kılar. Ancak her değişim ve dönüşüm birtakım zorluklarla karşılaşmaktadır.
Statükoya alışanlar, her zaman değişimin karşısında durmuşlardır. Güven, bir siyasetçi için en büyük teminattır. Bir kere yitirildiğinde tekrar kazanılması mümkün değildir. Siyasetçilerin çalışmalarını milletin kendilerine duydukları güven duygusunu pekiştirecek şekilde yapmaları gerekmektedir.”
TBMM Başkanı Kahraman, Türkiye’de 90 yılda büyük gelişmelerin yaşandığına değinerek, gelinen bu seviyenin yeterli olmadığını dile getirdi. Bilginin ahlakla, öğretimin terbiye ile maddiyatın maneviyatla buluşturulması gerektiğine işaret eden Kahraman, şunları kaydetti:
“Huzuru ve güvenliği artırmalı, terörü bitirmeli, refahı daha da yaygınlaştırmalıyız. Milli gelirimizi 10 bin dolar seviyesinden çok daha yukarı seviyelere çıkarmalıyız. Yüksek öğrenim görme oranını en az yüzde 70’ler düzeyine çıkarmalı ve ülkemizi iyiler arasında en iyi hale getirmeliyiz. Mesleksiz evladımız olmamalı, Türkiye bölgesinin istihdam üssü haline gelmelidir. Eğer bunu gerçekleştirebilirsek insanımız vize kuyruklarında beklemez ve pasaportumuz dünyanın her yerinde itibarlı hale gelir. O zaman siz gençlerimizin de yarına olan umutları artar, ülkelerine sadece duygusal bağlarla bağlı olmak değil, maddi bağlarla da bağlanırlar.”
Gazi Üniversitesi Rektörü İbrahim Uslan da senatonun, darbe ve işgal girişiminin önlenmesi çabasında çok önemli bir görevi, kahramanca yerine getiren TBMM Başkanı İsmail Kahraman’a Gazi Üniversitesi olarak “Siyaset Bilimi ve Sosyal Bilimler” alanında fahri doktora unvanı verme kararının oy birliğiyle alındığını bildirdi.
Uslan, “Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İsmail Kahraman’a 15 Temmuz melun darbe ve işgal girişiminin başarısızlığa uğratılmasında milli egemenliğin sembolü ve koruyucusu gazi meclisimizin, temsil yetkisi bulunan bütün siyasi parti mensuplarının katılımıyla açık tutulması için gösterdikleri üstün cesaret ve gayretten dolayı Türkiye Cumhuriyeti Gazi Üniversitesi Senatosu tarafından siyaset bilimi ve sosyal bilimler alanında fahri doktora unvanı verilmiştir.” dedi.
Konuşmanın ardından Rektör Uslan, TBMM Başkanı Kahraman’a fahri doktora diploması takdim etti, kendisine cübbe giydirdi.
Törene, TBMM Başkanı Kahraman’ın yanı sıra, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, eski bakanlar, milletvekilleri ve akademisyenler katıldı.
Kahraman, üniversiteye gelişinde, rektörlük önünde Seğmenler Halk Oyunu ekibinin gösterisi ile karşılandı.
GÜ Klasik Türk Musikisi Konservatuvarı öğrencilerinin “Şehitlerimiz” temasıyla canlı performans sergilediği törende “Gazi’nin 15 Temmuz Şehitleri” belgeselinin gösterimi de yapıldı. Belgeselde 15 Temmuz darbe girişimi sırasında şehit olan Gazi Üniversitesinden mezun dört genç ile iki öğrencinin hikayesi anlatıldı.
Törenin ardından, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ve protokoldekilerin katılımıyla, darbe girişimi gecesi şehit düşen İnşaat Mühendisliği 3. sınıf öğrencisi Mustafa Avcu’nun adının verildiği akademi salonu ile Spor Bilimleri Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Şehit Muhammed Yalçın’ın adının verildiği Gençlik, Spor ve Eğitim Merkezinin açılışı yapıldı.