Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemimizin bu ilk bütçesini 1 Ocak’tan itibaren uygulamaya başlayacağız. Yeni bütçeyle ekonomimizi; kur, faiz ve enflasyon şer üçgeninde kurulan tuzaktan kurtararak, süratle yeniden hedeflerimize uygun bir büyüme performansına kavuşturmakta kararlıyız” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) AK Parti Grup Toplantısı’na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıda milletvekillerine ve partililere hitaben bir konuşma yaptı.
Konuşmasının başında deprem ve tsunami felaketi yaşayan Endonezyalılara geçmiş olsun dileklerin ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, vefat edenlere Allah’tan rahmet, yaralılara şifa temennisinde bulundu. Endonezya Cumhurbaşkanı Joko Widodo’yu arayarak taziyelerini ve resmî yardım teklifini ilettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, AFAD’ın hazırlıklarını tamamladığını, Kızılay’ın ve çok sayıda sivil toplum kuruluşunun bölgeye ulaşıp yardım faaliyetlerine katıldığını aktardı.
“YENİ SİSTEMDE MİLLETVEKİLLERİ DAHA VERİMLİ ÇALIŞMA İMKÂNI BULACAK”
16 Nisan halk oylamasıyla milletin onayını alan yeni yönetim sisteminin 24 Haziran seçimleriyle birlikte resmen uygulamaya girdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletvekillerine hitaben, “Sizler, yeni dönemin ilk milletvekilleri olarak bu tarihî değişimin hem mimarı hem şahidi olarak görev yapacaksınız. Yükünüz ağırdır, ama bir o kadar da şereflidir” diye konuştu.
Milletvekillerinin, yeni sistemde yürütme ile yasamanın net bir şekilde birbirinden ayrılmasıyla, asli görevlerine daha çok vakit ayırma ve daha verimli çalışma imkânı bulacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Grubu olarak gündemlerinde binlerce kanuni düzenlemeyi gerektiren konunun olduğunu hatırlattı.
Bütçe görüşmeleri başlamadan, 100 günlük icraat programı kapsamında 414 kanun maddesinin değişmesi veya ihdasının, yeni sisteme geçilmesiyle kanunlarda 275 düzenlemenin yapılması gerektiğini aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, yeni yönetim sistemine göre hazırlanan ilk bütçenin iki hafta sonra Meclis’e gönderileceğini belirterek Komisyonlarda ve Genel Kurul’da yapılacak görüşmelerin ardından, Meclis’in takdiriyle, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin ilk bütçesinin 1 Ocak’tan itibaren uygulamaya başlayacağını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni bütçeyle ekonomimizi; kur, faiz ve enflasyon şer üçgeninde kurulan tuzaktan kurtararak süratle yeniden hedeflerimize uygun bir büyüme performansına kavuşturmakta kararlıyız” diye ekledi.
“ASIL OLAN, TÜRKİYE’NİN VE TÜRK MİLLETİNİN MENFAATLERİDİR”
İş dünyasına, sanayicilere, üreticilere, esnafa ve çalışanlara sabırlı olmalarını salık veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ancak ama bir gerçeği daha açık ve net söylüyorum; stoklara ve stokçulara da fırsat vermeyeceksiniz. Eğer stokçular tarafımızdan belirlenirse, kimse kusura bakmasın, biz de gereğini devletin yasaların bize yüklediği görev sebebiyle gelir adımımızı atar, gereğini yaparız” şeklinde konuştu.
Yürütme ve yasama organlarının ortaya koyacağı kararlılık ve milletin gösterdiği sabır sayesinde bu sıkıntıların üstesinden gelineceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyaset kurumunun; bazı çatlak seslere rağmen vakur bir duruş sergileyerek ülkesinin ve milletinin yanında yer alarak sürece olumlu katkı sağladığını dile getirdi.
Ana muhalefet partisinin meseleyi hiç ilgisi olmayan yerlere çekmeye çalışma çabalarını milletin takdirine havale ettiklerini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Çünkü bir ülkede iktidara yürüme derdi olmayan, ama muhalefette kalan ve muhalefette kaldığı süreçte de sürekli olarak ‘acaba ülkeyi nasıl batırabiliriz’ veya ‘bu ülkeye nasıl karalar çalarız’ gayretiyle kampanyalar yürüten bir anlayıştan hiçbir şey olmaz. İşte onun içindir ki benim milletim de bunlara asla iktidar koltuğu için yürü demiyor. Biz 2053 hedeflerine, 2023’ten başlayarak ulaşmak için gerektiğinde kan kusup kızılcık şerbeti içtik. Bunu söylemek suretiyle ne gerekiyorsa yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Asıl olan, Türkiye’nin ve Türk milletinin menfaatleridir, gerisi lafügüzaftır.”
“2019 MART’I İÇİN EN DOĞRU, EN SAĞLIKLI YOL HARİTASINI BİRLİKTE BELİRLEYECEĞİZ”
2019’in Mart ayında yapılacak mahalli idareler seçimlerinin kritik öneme sahip olduğunu ifade ederek, seçimlerde oy oranı ve belediye başkanlığı sayısı bakımından başarı elde edilmesi gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizin doğrudan hayatına dokunan hizmetlerin ifa edildiği mahalli idarelerde ne kadar güçlü olursak Cumhurbaşkanlığında ve Meclis’te o derece rahat ve etkin hizmet vereceğimize inanıyorum” diye konuştu.
Mahalli seçim hazırlıklarını yine istişareyle yapacaklarını ve önümüzdeki cuma gününden pazar akşamına kadar Kızılcahamam kampında konuyu ele alacaklarını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “24 Haziran seçimlerinden çıkardığımız dersler ışığında 2019 Mart’ı için kendimize en doğru, en sağlıklı yol haritasını hep birlikte belirleyeceğiz” dedi.
Mahalli seçimlerde en isabetli adayları belirleyerek en verimli çalışmaları gerçekleştirip hedefe ulaşmaları gerektiğini ifade ederek, “Kimse bu benim yakınımdır, bu benim şuyumdur, bu benim buyumdur diye bize aday teklifiyle gelmesin” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ondan sonra yani ters yüz edilirse de kusura bakmasınlar. Burada ehliyet ve liyakat esastır ve buna göre adımlarımızı atmakta da bizler kararlıyız ve bütün prensiplerin üstünde bu prensip vardır” vurgusunda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerinin devamında şunları ekledi: “Bize lütfen ehli tevazu, yani tevazu ehli isimler getirin. Öyle halkına tepeden bakacak adamları bize getirmeyin. Gurur, kibir abidesi insanları bize getirmeyin. Hem işini iyi bilecek hem çalışacak hem de bu davayı iyi hazmetmiş olanları bize getirin. Hiç ilgisi alakası olmayan, ‘ama işte seçime gidiyoruz bu vesileyle onu da buradan aday yapalım’ hayır yok öyle bir şey, emeği olacak. Şehirlerimize ve ülkemize en iyi hizmetleri getirecek isimlerle seçimlere girdiğimizde, bundan milletimizle birlikte partimiz ve bizler de kazançlı çıkarız. Yani adayın da bir karşılığının olması lazım. Sadece partinin karşılığına sığınarak adaylık değil, adayın da bir karşılığı olacak, o da prim yapacak, ha partinin gücünü de arkasına alacak.”
“MİLLETİMİZİN GÖNLÜNE GİRMEDEN OYUNA TALİP OLAMAYIZ”
FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerine bulaşmamış, milletin değerleriyle çatışmayan, birikimi ve projeleriyle hizmet etmeye uygunluk arz eden herkese AK Parti’nin kapılarının açık olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hatta bu vasıflara sahip isimlerin partimize gelmelerini beklemeden gidip kendimiz arayıp bulacağız. AK Parti olarak tüm seçim çevrelerinde adaylarımızı çıkartacak, çalışmalarımızı yürüteceğiz. Partimizin saflarına katılan her adayı kendimiz ve ülkemiz için bir kazanç olarak görürüz” sözlerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim sürecinde mümkünse 81 milyon vatandaşın her birine ulaşacak ve her hanenin kapısını tekrar tıklatacak bir çalışma temposuna ulaşmayı hedeflediklerini dile getirerek, “Milletimizin gönlüne girmeden oyuna talip olamayız; önce milletimizin gönlüne gireceğiz, ondan sonra da oyunu isteyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: “Biz milletimizin bağrından çıkan bir partiyiz. Milletimizin kalbindeki bize dönük muhabbeti, sevgiyi, saygıyı, umudu muhafaza edebildiğimiz sürece, Allah’ın izniyle kimse sırtımızı yere getiremez. Diğer partilerin düştüğü hataya düşüp milletimizle bağımızı kopardığımızda ise, akıbetimiz onlardan farklı olmayacaktır. Hep söylediğim gibi, tarih bizi öyle bir noktaya getirmiştir ki, ülkemizin kaderiyle partimizin kaderi âdeta bütünlemiştir. AK Parti’nin gerilemesi, Allah göstermesin, yıkılması demek, Türkiye için de bir büyük felaket anlamına gelecektir. Dolayısıyla sadece kendimiz değil, ülkemiz ve milletimiz için güçlü olmak, güçlü kalmak mecburiyetindeyiz. Teşkilatlarımızın ve milletvekillerimizin 2019 Mart’ına işte bu anlayışla hazırlanmalarını istiyorum.”
“BÖLGEDE MASADA OLDUĞUNUZ SÜRECE SÖZÜNÜZ VAR”
Konuşmasında Suriye krizine ve İdlib mutabakatına giden sürece de değinerek bu mutabakat sayesinde bugün kadar ateşkes sürecinin devam ettiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye rejiminin İdlib’i tehdidi noktasında Rusya’nın, içerideki radikal uçlara karşı da Türkiye’nin tedbir aldığını kaydetti.
“Bölgede masada olduğunuz sürece sözünüz var, masada olmadığınız sürece hiçbir sözünüz yok” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu gerçeğin tüm dünyada geçerli olduğunu ifade etti. Amerika Birleşik Devletleri’nin bölgedeki sürece yönelik, yedi ülkeyle “Small Group” adı altında çalışmalar yaptığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin de Türkiye Rusya, Fransa ve Almanya ile birlikte ekim ayı sonu ya da Kasım ayı başında İstanbul Zirvesi’ni gerçekleştireceklerini açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu toplantıyla birlikte de hedefimiz, yine bu bölgede, yani koalisyon güçleriyle beraber Rusya, Türkiye burada masaya oturup ne yapacağımızın kararını verelim istiyoruz” dedi.
“İDLİB’DEKİ İMTİHANDAN YÜZÜMÜZÜN AKIYLA ÇIKACAĞIMIZDAN ŞÜPHE DUYMUYORUM”
Alternatif insani ve stratejik maliyetleri düşünüldüğünde bu yükün altına girmenin Türkiye için en doğru karar olduğuna inandıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar Suriye’de attığımız hiçbir adımın yanlış olmadığını gördüğümüz için, İdlib’deki imtihandan da Allah’ın izniyle yüzümüzün akıyla çıkacağımızdan şüphe duymuyorum” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye’deki iç savaşı ülkemize taşıma hesaplarından Suriye halkının geleceğini kendi topraklarında güvence altına alma inisiyatifine gelmiş olmamız, gerçekten de tarihî bir başarıdır” dedi.
Türkiye’deki Suriyeli misafirlerin kendi topraklarına dönüşünün ancak bu coğrafyayı bir bütün olarak güvene, huzura, refaha kavuşturarak sağlanabileceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Soçi mutabakatının aynı zamanda Suriye’de yeni bir anayasa hazırlanası ve özgür seçimlerin yapılması suretiyle kalıcı siyasi çözüm umutlarını tekrar canlandırdığına işaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye krizi boyunca elini taşın altına hiç sokmamış kimi ülkelerin birdenbire toplanıp kendi kendilerine yol haritaları çizmeye çalışmaları, çözüm ihtimalinin belirdiğinin en iyi işaretidir” diye ekledi.
“KİMSENİN BİZİM HAKKIMIZI, HUKUKUMUZU, ÇIKARLARIMIZI GASP ETMESİNE İZİN VERMEYİZ”
Bu çerçevede Fırat’ın doğusundaki terör işgalini sona erdirmekte de kararlı olduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin sınırları boyunca oluşturulmaya çalışılan terör koridoruna destek veren ülkelerle, ancak bu teşebbüsten vazgeçilmesi hâlinde bölgede birlikte çalışma imkânı bulabileceklerini söyledi.
Suriye’nin kuzeyini işgal eden YPG-PYD terör örgütlerine, ABD’nin yaklaşık 19 bin tır ve 3 bin kargo uçakla silah ve mühimmat sevk ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Peki, bunlar kime kullanılacak veya kime karşı kullanılacak? O sınırın öbür tarafında kim var? Türkiye var. Biz sizinle stratejik ortak değil miyiz? Bu nasıl stratejik ortaklık? Biz paramızla sizden silah istedik, araç gereç istedik bize vermediniz, ama terör örgütüne bunları bedava veriyorsunuz. Bunları dünyaya nasıl izah edeceksiniz? Bu gerçekleri görmek zorundayız. Bu emperyal mantıkla bir yere varmak mümkün değil. Ama insanlık bunları da görüyor ve görecek. Biz de anlatacağız, dilimiz döndüğü kadarıyla anlatacağız, en azından halkımız bunları çok daha iyi bilecek.”
Ekonomi ve ticaret alanında yürütülen savaşın da bundan bağımsız olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’ye rağmen yapılan hiçbir işin bu bölgede başarıya ulaşma şansı olmadığını herkes görmeli ve bilmelidir” ifadelerini kullandı.
Aynı durumun Kıbrıs ve Ege çevresinde gelişen hadiseler için de geçerli olduğunu sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ülkemizin burnunun dibinde Türkiye’ye rağmen ve hatta Türkiye’ye karşı işler yapabileceklerini sananlar yanıldıklarını yakında anlayacaklar. Bizim kimsenin hakkında, hukukunda, çıkarında gözümüz yok, ama kimsenin de bizim hakkımızı, hukukumuzu, çıkarlarımızı gasp etmesine izin vermeyiz. Milletimizin ve devletimizin geleceği söz konusu olduğunda yapamayacağımız fedakârlık bulunmadığını, bin yıllık tarihimize bakan herkes görecektir.”
“AMERİKA VE AVRUPA BİRLİĞİ İLE İLİŞKİLERİMİZİ CANLANDIRMAK, GELİŞTİRMEK İSTİYORUZ”
Konuşmasında, geçen hafta New York şehrinde gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler Genel Kurulu vesilesiyle yaptığı ABD ve ardından Almanya ziyaretlerine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerçekleştirdiği temaslarda Türkiye’nin Suriye meselesi başta olmak üzere gündemdeki konularda gösterdiği insani duruşun ve sağduyulu yaklaşımın herkes tarafından takdirle karşılandığını gördüğünü ifade etti.
ABD’de yatırımcılarla yaptığı toplantıda iş dünyasına Türkiye’ye yatırım yapmaları çağırısında bulunduklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya devlet ziyareti kapsamında bir araya geldiği Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Almanya Başbakanı Angela Merkel ile verimli görüşmeler gerçekleştirdiklerini söyledi.
Kendilerine, Türkiye ile ilgili yanlış algılarını, bilgilerini ve tutumlarını açıkça ifade ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Söylemediğimiz bir şey kalmadı, her şeyi söyledik. Aynı şekilde onların da düşüncelerini birinci elden dinledik. Elbette her konuda anlaştığımızı söyleyemem. Ama bu ziyaretin ardından Almanya ile ilişkilerimizin inşallah daha olumlu yönde seyredeceğini ifade edebilirim” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Almanya ziyaretine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: “Tıpkı Amerika gibi Avrupa Birliği ile ilişkilerimizi de canlandırmak, geliştirmek istiyoruz. Türkiye’nin diğer ülkelerle ve uluslararası kuruluşlarla ilişkilerinin Avrupa ve Amerika’nın alternatifi değil tamamlayıcısı olduğunu her iki ülkede de muhataplarımıza ifade ettik. Bundan sonra da aynı şekilde yolumuza devam etmekte kararlıyız. Ülkemizin bu yaklaşımının muhataplarımızda da yavaş yavaş kabul görmeye başladığının işaretlerini alıyoruz. İnşallah önümüzdeki dönem diğer hususlarla birlikte bu ülkelerle ilişkilerimizi de arzu ettiğimiz seviyelere çıkardığımız bir dönem olacaktır.”
“ÜRÜN FİYATLARINDA ALIŞILMADIK ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN FARKLARI BELEDİYE ZABITALARINA İLETİN”
Konuşmasının sonunda, vatandaşlardan; ürün fiyatlarında alışılmadık, görülmedik şekilde ortaya çıkan farkları belediye zabıtalarına iletmelerini isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediye başkanlarından da zabıta birimlerini bu konuda hassasiyet göstermeleri için teşvik etmeleri hususunda uyardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nerede bu tür fiyatlarda ciddi manada oynamalar varsa, hatta stoklar varsa, bunların stoklarını basmak ve onlara da gereğini yapmak, bizim de devlet olarak milletimizin buradaki haklarını koruma bakımından görevimizdir” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin grup toplantısının ardından Ağrı Sivil Toplum Platformu (ASTOP) üyelerini TBMM Tören Salonu’nda kabul etti.