AK Parti Mersin 6. Olağan İl Kongresi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Lafa geldiğinde çatışma bölgelerindeki çocukların, kadınların, sivillerin hakları diye ortalığı inletenler Suriye’de, Irak’ta âdeta gözleri görmez, kulakları duymaz hâle geliyor. Çünkü bunların hiçbirinin derdi ağızlarından dökülen kelimeler, kavramlar, değerler değil. Bunların tek derdi, parıltılı ambalajlar içinde kendi çıkarlarını korumak, her şeyi bu uğurda kullanmak. Bunların tek amacı, coğrafyamızın petrolü, gazı yer altı ve yer üstü kaynaklarıdır” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti Mersin 6. Olağan İl Kongresi’ne katıldı.

Mersin Servet Tazegül Spor Salonunda düzenlenen kongre öncesinde kendisini bekleyen vatandaşlara bir selamlama konuşması yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra kongrenin yapılacağı salonda partililere hitap etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 16 Nisan halk oylamasında yüzde 36’lık ‘evet’ oranıyla beklentilerin çok altında kalan Mersin’in 2019 yılındaki seçimlerde Türkiye ortalamasının üzerine çıkacağına inandığını söyledi. Tarihiyle, kültürüyle, ekonomisiyle, tarımıyla, geniş bir yelpazedeki zengin insan varlığıyla Mersin’i, her bakımdan çok daha ileri düzeylere taşımak için el birliğiyle çok çalışmaları gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan partililerden bunun için söz istedi.

“MERSİN’İ GELECEĞE HAZIRLAMAK İÇİN ÇOK BÜYÜK YATIRIMLAR YAPTIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında geçtiğimiz 15 yılda Türkiye’nin diğer 80 vilayetiyle birlikte Mersin’i de geliştirmek, kalkındırmak, geleceğe hazırlamak için çok büyük yatırımlar yapıldığını kaydetti. Bu dönemde sadece kamu kuruluşları eliyle Mersin’e yapılan yatırım tutarının 27 milyon olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimde 4 bin 500’e yakın yeni derslik, 5 bin 500’ün üzerinde yatak kapasitesine sahip yükseköğretim yurtları kazandırıldığını aktardı. Sporda; Mersin’in 25 bin kişilik stadyumun da aralarında olduğu 27 tesisle donatıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Sağlıkta 13’ü hastane olmak üzere şehir genelinde 35 tesisi hizmete açtık. Hatırlayın, geçtiğimiz yıl açılışını yaptığım bin 300 yataklı Mersin Şehir Hastanesi, ülkemizin en modern sağlık tesislerinden biridir. Nasıl, Şehir Hastanemizden memnun musunuz? Eşi benzeri var mı? Nereden nereye. Odalarına girilmezdi, doğru dürüst tuvaletleri yoktu. O hastaneler gitti, işte şimdi bizim bu şehir hastanesi geldi. Bunlarla kalmıyoruz, tüm ilçelerimize yeni sağlık tesisleri kazandırmanın hazırlıkları içindeyiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında Mersin’e yapılan yatırımları aktarmaya devam etti. Mersin’in 279 kilometre bölünmüş yolu olduğunu bunun üzerine bir o kadar daha eklendiğini belirterek şunları kaydetti: “Hâlen 18 ayrı yol projesinin de inşası sürüyor. Erdemli, Silifke, Taşucu, Antalya bölünmüş yolu içindeki 7 köprü, 17 tünel ve 2 viyadükle 5 milyar liranın, yani 5 katrilyon liranın üzerinde bütçesi olan dev bir proje şu anda hayatta. Tamamlanan kısımlarını etap-etap hizmete alıyoruz. Tamamı 2021 yılında inşallah hizmete girmiş olacak. Antalya bölgesi ile Mersin arasında hızlı ve güvenli bir ulaşım sağlayacak bu projenin hem turizm, hem ticaret bakımından şehrimize ayrı bir bereket getireceğine inanıyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan Mersin’deki mevcut demiryollarını yenilemenin yanında, hızlı tren hattıyla da şehri buluşturduklarını, Mersin’i kuzeyden Ankara ve İstanbul’a, doğudan Adana, Osmaniye, Gaziantep istikametine bağlayacak hızlı tren hattının etap etap inşa edildiğini bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında, “Konya’ya kadar olan bölümünün 3,5 milyar, eski rakamla 3,5 katrilyon lira, Gaziantep’e kadar olan bölümünün de yaklaşık 4 katrilyon lira olan maliyeti bu projenin tamamlanmasıyla birlikte Mersin’in önünde yepyeni bir dönem açacaktır. Bu yatırımların hepsi Mersin’e, Mersinliye geliyor. Ayrıca, Niğde-Kayseri, istikametine giden tren yolunun elektrik ve sinyalizasyon sistemini yenileyerek burasını da özellikle ticari taşımacılıkta önemli bir hat hâline dönüştürüyoruz” dedi.

“AMACIMIZ MERSİN’İN VERİMLİ TOPRAKLARININ TAMAMINI SUYLA BULUŞTURMAK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında Mersin’e yapılan yatırımları aktarmaya devam etti. Yenice Lojistik Merkezi’nin kısmen hizmet vermeye başladığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Çukurova Bölgesel Havalimanını yap-işlet-devret modeliyle inşa etmek istemiştik, ama olmadı. Şimdi kamu eliyle yapıyoruz. Ve alt yapıyla ilgili işler hızla devam ediyor. Üst yapıyla ilgili ihale de önümüzdeki haftalarda o da yapılmak suretiyle inşallah alt ve üst yapı hızla devam edip bunu seçime kadar yetiştirmenin gayreti içindeyiz. Kısa sürede inşallah bu havalimanının Mersin’e ve Adana’ya hizmet vermesi, bölgeyi çok daha rahatlatacaktır. Alaköprü Barajı, Kıbrıs’a su sağlamanın yanında burada 84 bin hektara yakın arazimizi de sulayacak. Şu ana kadar bunun 12 bin dekarı sulamaya açıldı, kalanıyla ilgili çalışmalar sürüyor. Mersin’e geçtiğimiz dönemde altı baraj, sekiz gölet inşa etmiştik. 10 baraj ve sekiz göletten oluşan bir hedef daha var, onu da yapacağız. Tarsus için özellikle önemli olan Pamukluk Barajını inşallah önümüzdeki yıl hizmete alıyoruz. Anamur Demirören Barajının ihalesi yapıldı, bitti o iş. Erdemli Kargıç Barajının ihalesi de Haziran ayında tamamlanıyor. Amacımız Mersin’in verimli topraklarının tamamını suyla buluşturarak bereketini artırmaktır. Bu noktada kararlılığımız var, inşallah bunları yapacağız. Asla geri durmak yok. Çiftçilerimize 15 yılda yaklaşık ödenen para ne biliyor musunuz? 1,5 katrilyon. Tüm bu hizmetleri tabii Bay Kemal duymuyor. Kulağı var ama duymuyor. Çiftçileri aç bıraktınız diyor, eline diline dursun. Hesap ortada, rakamlar ortada. Bu topraklar neyle sulanıyor? Bu çiftçiye bu paralar nereden ödeniyor? Ah Bay Kemal, ah! Sen hesap uzmanı olarak kalmışsın o kadar, daha ileri gidememişsin. Zaten hastaneleri çökerttin, SSK hastanelerinin senin döneminde ne hale geldiğini rahmetli Savaş Ay çok iyi anlatıyordu.”

“MERSİN HALKI ÖZGÜRLÜĞÜN KIYMETİNİ ÇOK İYİ BİLİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mersin’in, Birinci Dünya Savaşında işgale uğramış bir şehir olarak özgürlüğün kıymetini çok iyi bildiğini kaydetti. 1918 yılının son günlerinde Mersin iskelesine yanaşan düşman filikasının oradaki görevlilere uzattığı zarfın içindeki notta şehre asker çıkartılacağı, ama idareye karışılmayacağı, işgalin geçici olduğunun yazdığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kısa bir süre sonra ilk gelen işgalcilerin yerlerini başka işgalcilere bırakarak çekilirken, Mersin halkının da istiklal mücadelesi için örgütlenmeye başladığını aktardı. Mersin’in hemen tüm ilçelerinde kurulan Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri vasıtasıyla düşmana yönelik mukavemetin hızlandırıldığını, 1921 Anlaşmasına kadar şehrin her yerinde çok önemli mücadeleler verildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 Ocak 1922’de bir Türk alayı şehre girdiğinde Mersinlilerin çoktan işi bitirmiş olduğunu söyledi. Mersin’in 97. kurtuluş yıl dönümünü tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan “Dün bu toprakları düşmana dar eden Mersinliler, bugün de ülkemizin istiklali ve istikbali için yeni en ön safta mücadele ediyorlar. Terörle mücadele için sınırlarımız içinde ve dışında görev yapan kahramanlarımız arasında yer alan Mersinli kardeşlerimizin cesaretini takdirle takip ediyoruz. Anlaşılan o ki, Mersin’in anaları evlatlarını sadece balla değil aynı zamanda vatan sevgisiyle, ezan sevgisiyle, bayrak sevgisiyle de yoğuruyor. Mersin’in anneleri sadece evlat değil aynı zamanda birer aslan parçası da doğuruyor” şeklinde konuştu.

“KAHRAMAN VATAN EVLATLARI ZEYTİN DALI HAREKÂTI’NDA DESTAN YAZIYOR”

Kahraman güvenlik güçlerinin, Mehmetçiklerin, jandarmanın, polislerin, güvenlik korucularının, Özgür Suriye Ordusu mensuplarının her birinin gösterdikleri cesaretle âdeta analarından emdikleri sütün helal ettirmek için yarıştıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, an itibariyle Afrin operasyonunda etkisiz hâle getirilen terörist sayısının 3 bin 213 olduğunu kaydetti. Bu kahramanların daha önce bölücü terör örgütü mensuplarına gizlendikleri dağları dar ettiklerini, hendek eylemlerinde teröristleri kazdıkları çukurlara gömdüklerini, Fırat Kalkanı Harekâtı’nda Cerablus’tan El-Bab ve Rai’ye kadar olan bölgeyi DEAŞ’a mezar ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin de 15 Temmuz gecesi 7’sinden 70’ine genciyle yaşlısıyla, erkeğiyle kadınıyla, fakiriyle zenginiyle yüreğinde kor gibi yanan bir imana sahip olduğunu, çıplak elleriyle dünyanın en gelişmiş savaş araçlarını durdurabileceğini gösterdiğini vurguladı. Kahraman vatan evlatlarının şimdi de Afrin Bölgesindeki Zeytin Dalı Harekâtı’nda destan yazdıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan şu ana kadar 900 kilometrekareye varan alanın teröristlerden temizlendiğini bildirdi.

“TERÖRİSTLER, ÇOCUKLARI, KADINLARI, SİVİLLERİ KATLETMEYE ÇEKİNMİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye’nin Suriye’deki tek amacının sınırları boyunca terör örgütünü Suriye topraklarından söküp atmak olduğunu tekrarladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında, “Tek bir masum bile maddi manevi tarar görmesin diye kendi askerlerimizin hayatını riske atarken, teröristler gözlerini kırpmadan çocukları, kadınları, sivilleri katletmekten çekinmiyor” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan siviller konusundaki hassasiyeti şöyle açıkladı: “Hep söylüyorum, burada bir kez daha tekrarlıyorum; eğer biz teröristler ve Suriye’de yaptıklarını gördüğümüz kimi ülkeler gibi vicdanımızı, ahlakımızı, hassasiyetlerimizi rafa kaldırmış olsak, Afrin’i ele geçirmek üç günlük işti, üç günlük. Ama biz çok hassasız. Suriye’de Humus’un, Halep’in, Şam’ın o kenar mahallelerinin, Derağa’nın, Rakka’nın, Hama’nın, Deyrizor’un, İdlib’in nasıl yerle yeksan edildiğini gayet iyi biliyoruz. Biz onları gördük, acımasızca yaptılar bunları. Varil bombalarını nasıl indirdiklerini çok iyi biliyoruz. Irak’ta Musul’un, Bağdat’ın, Felluce’nin ve daha nice şehirlerin nasıl hoyratça enkaza çevrildiğini çok iyi biliyoruz. Daha da ötesi bu şehirlerdeki yıkımın ve can kayıplarının öyle sadece çatışmayla açıklanamayacağının, bunun ötesinde kasıtlar olduğunun da çok iyi farkındayız. Ama biz onlar gibi olmadık, olmayacağız. Biz hem dinimiz, hem de kültürümüz gereği asla yıkmanın, yok etmenin peşine düşmedik, düşemeyiz.”

“AFRİN’İ TÜM ALT YAPI VE ÜST YAPI HİZMETLERİYLE AYAĞA KALDIRACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgeyi teröristlerden temizledikten sonra tıpkı Fırat Kalkanı bölgesinde olduğu gibi Afrin’nin de tüm alt yapı ve üst yapı hizmetleriyle ayağa kaldırılacağını ifade etti. Daha sonra Münbiç, Ayn el Arap, Tel Abyad, Resulayn, Kamışlı’yı da teröristlerden temizleyeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada gerçekten insan hakları peşinde olan, gerçekten terörizme karşı samimi duruş sergileyen kim varsa, hangi kuruluş varsa, yürüttüğü mücadelede Türkiye’nin yanında olmak zorunda olduğunun altını çizdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi buradan sesleniyorum; ey NATO, neredesin? Bu kadar mücadele veriyoruz. Türkiye, NATO’nun ülkesi değil mi, neredesin? Afganistan’da hemen NATO üyesi ülkeleri oraya davet ettin. Peki, Suriye’de? Suriye’de, NATO üyesi olan ülkeler aslında kudretleri yetse kalkacaklar onlar açık net karşımıza dikilecekler. Fakat Türkiye’nin dik durduğunu görünce buna cüret edemiyorlar. Ama bizim isteğimiz şuydu: Afganistan’da çağırdın geldik, Somali’ye çağırdın geldik, Balkanlar’a çağırdın geldik. Şimdi de ben çağırıyorum, hadi bakalım Suriye’ye gel, niye gelmiyorsun? 911 kilometre sınırları olan Türkiye şu anda tehdit altında, niye gelmiyorsun, neden? İsim mi açıklayacağım? Gel, adil davranın adil. Sadece kuru kelamlar bizi doyurmuyor, bunlara da inanmıyoruz artık. Samimi olun, dürüst olun, üzerinize düşen görevi de yerine getirin. Maalesef bu konularda çok dertliyiz. Lafa geldiğinde insan hakları konusunda mangalda kül bırakmayanlar bölücü örgütün insan hakları ihlalleri karşısında dut yemiş bülbüle dönüyorlar. Lafa geldiğinde çatışma bölgelerindeki çocukların, kadınların, sivillerin hakları diye ortalığı inletenler Suriye’de, Irak’ta âdeta gözleri görmez, kulakları duymaz hâle geliyorlar. Çünkü bunların hiçbirinin derdi ağızlarından dökülen kelimeler, kavramlar, değerler değildir. Bunların tek derdi, parıltılı ambalajlar içinde kendi çıkarlarını korumak, her şeyi bu uğurda kullanmaktır. Bunların tek amacı, coğrafyamızın petrolüdür, gazıdır, yer altı ve yer üstü kaynaklarıdır. Bunun için teröristleri dahi kullanmaktan çekinmemişlerdir.”

“TERÖR ÖRGÜTLERİYLE YÜRÜTTÜĞÜMÜZ MÜCADELEYİ SONUNA KADAR DEVAM ETTİRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye’yi yıllarca DEAŞ’a karşı yeterince iyi mücadele etmemekle suçlayanların, Türkiye’nin tüm çabalarına rağmen kendi ülkelerinden bu örgüte katılmaya giden on binlerce kişiye hiçbir engel çıkarmadıklarını söyledi. Kendi ülkelerinin pasaportuyla Türkiye’ye gelip buradan başka yerlere gidenlerin hesabını Türkiye’den sormaya kalkanların, şimdi PYD ve YPG’ye katılmak için gelenler konusunda da aynısını yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan Suriye’den giden tabutların üzerindeki paçavraların, terörle mücadele konusundaki riyakârlığın canlı birer ispatı olduğunu vurguladı. Bunun da ötesinde en tepelerindeki yöneticiler kendileriyle konuştuklarında aksini söylüyor olsa da, diğer her seviyede alenen ve resmen terör örgütünün yanında yer alan devletlerin bulunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu vahim durumun dünyayı hiçbir ülkenin terör örgütleriyle olan ilişkilerinden dolayı sorgulanamayacağı, yaptırıma tabi tutulamayacağı tehlikeli bir yere doğru sürüklediğine dikkat çekti.

Bu felaketten en büyük zararı, şu anda terör örgütleriyle ‘al takke-ver külah’ ilişkisi içinde olanların göreceği konusunda kimsenin şüphesi olmaması gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü bölgemizdeki devletler başta olmak üzere siyasi ve ekonomik güçsüz ülkelerin zaten başları yeteri kadar sıkıntıdadır, diğerleri ise bu konuda hem talimsiz, hem de dayanıksızdır. En küçük bir hadisenin dahi çok büyük kaosa, çok büyük korkuya yol açtığı bu ülkelerin terörün gerçek yüzüyle muhatap olduklarında düşecekleri durumu biz düşünmek dahi istemiyoruz. Biz hem terör örgütleriyle yürüttüğümüz amansız mücadeleyi, hem de ikaz görevimizi sonuna kadar yerine getireceğiz “ şeklinde konuştu.

“HER İMTİHAN AYNI ZAMANDA BİR İMKÂN”

Cumhurbaşkanı Erdoğan her krizin içinde yeni fırsatların olduğunu söyleyerek her imtihanın aynı zamanda bir imkân olduğunun unutulmaması gerektiğine dikkat çekti. Bölgede yaşanan ve şer gibi gözüken hadiselerin Türkiye ve dostları için hayra tebdil olacağına yürekten inandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ümidin Müslümanın kılavuzu olduğunu vurguladı. “Ümidimizi kaybettiğimizde, Allah muhafaza istikametimizi de kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalırız. Üstelik bizim ümitli olmamız için sebebimiz çok” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin siyasi, sosyal, ekonomik, her bakımdan sürekli ileriye doğru gittiğini ifade etti. Türkiye’nin geçtiğimiz yıl elde edilen yüzde 11’lik rekor büyüme ile dünya birincisi olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda dünyanın ilk 10 sırasındaki yatırımın beş altı tanesinin ülkede yürütüldüğünü hatırlattı. Mersinlilerden, ellerini ovuşturarak Türkiye’nin tökezlemesini bekleyenlere hak ettikleri dersi vermelerini isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet” vurgusuyla tamamladı.

CEVAP VER