Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Erzurum Buluşması’ programında yaptığı konuşmada “Yıllarca devleti, Cumhurbaşkanlığı makamı ve siyasetin bir kısmı üzerinden vesayet odaklarının, çetelerin, dış güçlerin kontrolünde bir yapı olarak tepe tepe kullananların sonu geliyor. Artık devlet, hiçbir aracı olmadan, doğrudan milletin devleti hâline geliyor. Millete değil, kendilerine hizmet eden devlet hayaliyle yananlar için, 16 Nisan kâbus günüdür. Onların kâbus günü benim milletimin bayramı olacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Erzurum’da Evet Platformu tarafından düzenlenen ‘Erzurum Buluşması’ adlı programda vatandaşlarla bir araya geldi. İstasyon Meydanı’nda gerçekleşen programda, Cumhurbaşkanı Erdoğan vatandaşlara hitaben bir konuşma yaptı.
“BU DEĞİŞİMİ KENDİMİZ İÇİN DEĞİL, GELECEĞİMİZ İÇİN İSTİYORUZ”
16 Nisan’da milletin takdirine sundukları yönetim sistemi değişikliğinin, normal şartlarda muhalefetin teklif etmesi gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevcut durumun sürmesinin kendi lehlerinde olduğuna işaret ederek, “Sistemi değiştirmek için çalışması, çırpınması, milletimize bu teklifi götürmesi gereken ana muhalefet olmalı. Gördüğünüz gibi roller tam tersine dönmüş durumda. Çünkü biz bu değişimi kendimiz için değil, ülkemiz için, milletimiz için, gelecek için istiyoruz” dedi.
AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi’ne gönül veren vatandaşlara “Gelin burada birleşelim ve şu 18 maddeyle bu yeni yönetim sistemini inşallah hayata geçirelim” çağrısında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu değişimin asıl manası nedir biliyor musunuz? Yıllarca devleti, Cumhurbaşkanlığı makamı ve siyasetin bir kısmı üzerinden vesayet odaklarının, çetelerin, dış güçlerin kontrolünde bir yapı olarak tepe tepe kullananların sonu geliyor. Artık devlet, hiçbir aracı olmadan doğrudan milletin devleti hâline geliyor. Millete değil, kendilerine hizmet eden devlet hayaliyle yananlar için, 16 Nisan kâbus günüdür. Onların kâbus günü benim Dadaşlarımın, milletimin bayramı olacaktır” diye ekledi.
“SAHADA DEĞİLSENİZ MASADA OLAMAZSINIZ”
Birilerinin dediği gibi ‘böyle gelmiş böyle gitsin’ deme lüksüne sahip olmadıklarını; ortada bir yanlış varsa düzeltme, eksik varsa giderme, daha iyisine imkân varsa bunu sağlama vazifelerinin olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Türkiye’nin son 3-4 yıldır yaşadığı hadiseler, artık yeni bir atılımın zamanının geldiğini adeta bangır bangır bağırıyor. PKK’sıyla bağırıyor, FETÖ’suyla bağırıyor, DEAŞ’ıyla bağırıyor, diğer terör örgütleriyle bağırıyor. Bu kadar da değil, Suriye’deki, Irak’taki gelişmeleri nasıl görmezden gelebiliriz? Kafkasya’daki, Balkanlar’daki gelişmelere nasıl sırtımızı dönebiliriz? Karadeniz’de, Akdeniz’de süren yeniden yapılandırma çalışmalarına nasıl sessiz kalabiliriz? Her zaman söylüyorum; sahada değilseniz masada olamazsınız. Masada değilseniz, o zaman menüdesiniz demektir, yani yenirsiniz. Bunun için biz sahada varız ve daha etkin şekilde var olmaya devam edeceğiz. Biz sahada oldukça kimse bizi masanın dışında tutamaz, hele menüye hiç koyamaz.”
“BU VATANA GÖZ DİKEN BEDELİNİ ÖDEMEYİ KABUL EDECEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ülkenin, bedeli kanla ödenerek elde edilmiş ve bugüne kadar korunmuş bir vatan olduğunun altını çizdi ve “Varsa bu vatana göz diken önce bedelini ödemeyi kabul edecek. Bu iş öyle Avrupa’da vatandaşlarımızın üzerine atla-itle saldırmaya, terör örgütleri üzerinden canımızı yakmaya benzemez. Erzurum işgal acısını katmıştır, kurtuluş sevincini de tatmıştır, bağımsızlığın kıymetini gayet iyi bilir. PKK saldırıları ülkemizi işgal girişimi değil midir? FETÖ’nün darbe girişimleri ülkemizi işgal girişimi değil midir? DEAŞ’ı öne sürerek ülkemizi kana ve ateşe bulayanların amacı bu değil midir? Suriye ve Irak’taki her gelişmenin bir ucunun ülkemize çıktığını kim inkâr edebilir?” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin Karadeniz ve Akdeniz’de mevzi kaybettiğinde Anadolu’da tutunamayacağını, Türkiye’nin savunmasının Balkanlar’dan, Kafkaslar’dan başladığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu gerçeklere uygun politikalar geliştirilmesinin ve operasyonlar yürütülmesinin gerekli olduğunu söyledi.
“MECLİS GÜÇLENDİRİLEREK DENETİM YETKİSİ ARTIRILIYOR”
Oylanacak Anayasa değişikliği ile ana muhalefet partisi liderinin söylediğinin aksine Meclisin feshedilmediğini; bilakis güçlendirilerek denetim yetkisinin arttığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Nasıl güçlendiriliyor? Bakın, bugüne kadar Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na Parlamento bir üye veremiyordu. Ama şimdi Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na 13 üyenin 7’sini Parlamento seçecek. Neyle? 5’te 3 çoklukla seçecek, 4 tanesini Cumhurbaşkanı olarak ben seçeceğim, 2 tanesi de Adalet Bakanı ve Müsteşar. Hani yoktu Parlamento? Bir defa, Parlamentonun yetkisi o kadar güçlü ki, şu anda ben Cumhurbaşkanı olarak sadece vatana ihanetten Yüce Divan’a gönderilebiliyorum. Fakat yeni dönemde Cumhurbaşkanı kişisel suçlardan dolayı da Yüce Divana gönderilebilecek, başkan yardımcıları gönderilebilecek, bakanlar aynı şekilde gönderilebilecek. Hani yoktu? Hayatı yalan, ben onun için diyorum ki buna, sen yalan makinesisin.”
Konuşmasının sonunda ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet’ vurgusunda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini 16 Nisan’ın milletin ve vatanın bir miladı olması temennisiyle tamamladı.