‘Çorum Buluşması’ programında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana muhalefet liderinin kontrollü darbe iddialarına karşı “Ana muhalefet partisinin görevi, FETÖ’nün safsatalarına borazanlık yapmak mıdır? CHP’nin misyonu, 15 Temmuz gecesi suçüstü yakalanan FETÖ’nün katillerini aklamak mıdır? Bunlar tıpkı freni patlamış kamyon gibi nereye gittiklerini, ne yöne savrulduklarını bilmiyorlar” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çorum’da düzenlenen ‘Çorum Buluşması’ adlı programda vatandaşlarla bir araya geldi. Abide Meydanı’nda gerçekleşen programda, Cumhurbaşkanı Erdoğan vatandaşlara hitaben bir konuşma yaptı.
“2002’DEN BU YANA ÇORUM BİZE SAHİP ÇIKTI”
6 yıllık aranın ardından, Çorumlularla buluşmaktan duyduğu memnuniyetini ve 2002 yılından bu yana tüm seçimlerde gösterdiği teveccühten dolayı teşekkürlerini ifade ederek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah Çorum’un bu sefer de şöyle dosta güven, düşmana korku salacak bir ‘evet’ oyuyla yine tarih yazacağına inanıyorum” diye konuştu.
İskilip, Alaca ve Osmancık ilçelerine bu yıl, Dodurga, Mecitözü ve Oğuzlar içlerine ise 2019 yılında doğal gaz verileceğini müjdeleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elbette tarımın, sanayinin, bölgesinin üretim merkezi olan Çorum’a ne yapsak azdır. Çünkü sizler yıllarca ihmal edilmenize rağmen, yılmadan, yüksünmeden çalıştınız, şu çorak topraklara adeta hayat verdiniz. Çoğu zaman kendi emeğinizle, kendi sermayenizle fabrikalar kurdunuz. Şu koca bozkırı, adeta bir sanayi vahasına dönüştürdünüz. Bugün bu fabrikalar sadece şehrimize ve ülkemize hizmet etmiyor. İsviçre’den Amerika’ya, Irak’tan İtalya’ya kadar dünyanın birçok ülkesinde, Çorumlu kardeşlerimizin ürünlerine rastlıyoruz. Çorum’un başarılarıyla hepimiz iftihar ediyoruz” dedi.
“BİZİM GÖZÜMÜZDE 81 VİLAYETİMİZİN TAMAMI EŞİTTİR”
Kendileri için 81 ilinin tamamının eşit olduğunu, dili, bölgesi, etnik kimliği ne olursa olsun, 80 milyonun tamamına aynı nazarla baktıklarını ve ülkenin her köşesine, adalet ve hakkaniyetle hizmet götürmenin mücadelesini verdiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu anlayışla geçen 14 yılda Çorum’a 11 milyar liralık yatırım yaptıklarını hatırlattı ve eğitim, sağlık, toplu konut ve ulaşım alanlarında yapılan yatırmalardan örnekler verdi.
“MİLLETİN GÖNLÜNE GİRMEDEN, ONA HİZMET ETMEDEN İKTİDARDA KALINMAZ”
800 yataklı Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve 4 sağlık yatırımının inşası ile Samsun-Amasya-Çorum-Kırıkkale hızlı tren proje çalışmalarının sürdüğüne işaret eden ve Çorum’u da kapsayan Orta Anadolu Gelişim Projesi kapsamında bölgeye 13 milyar 230 milyon liralık yatırım yapılacağını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Emek olmadan, zahmet olmadan, nimet olmaz. Milletin gönlüne girmeden, ona hizmet etmeden iktidarda kalınmaz. Garip-gurebanın derdiyle dertlenirsen, yetimin başını okşarsan, piri fanilerimizin duasını alırsan, işte o zaman devlet adamı olursun. Yoksa yaptığın iş sadece koltuğu işgal etmektir” ifadelerini kullandı.
“13 ÇORUMLU KARDEŞİMİZ DARBECİLER TARAFINDAN KALLEŞÇE KATLEDİLDİ”
Çorum’un, tarih ve medeniyet şehri olduğu kadar şehit ve gaziler diyarı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehrin terörle mücadele operasyonlarda son 2 yılda 20 şehit verdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz darbe girişiminin savuşturulmasında Çorum’un kahraman evlatları kanlarıyla yine destan yazdı. 15 Temmuz gecesi FETÖ’cü hainlere sokakları, meydanları, kışlaları dar edenler, yine bu toprakların, yani sizlerin akrabalarıydı, çocuklarıydı. O gece 13 Çorumlu kardeşimiz darbeciler tarafından kalleşçe katledildi. ‘Bu vatan bizim, kimse bizden alamaz’ diyerek öne atılan, yol arkadaşım, dava arkadaşım, dostum Erol Olçok bunlardan biridir. Evde kalması için yapılan ısrarlarına aldırmadan ‘Sen nereye ben oraya’ diyerek babasıyla beraber daha 16 yaşında şehadete yürüyen Abdullah Tayyip, işte bu yiğitlerden biridir” şeklinde konuştu.
“KILIÇDAROĞLU 15 TEMMUZ AKŞAMI SEN NİYE KAÇIP GİTTİN?”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 15 Temmuz darbe gecesinde 23.00 sularında İstanbul Havalimanı’na indiğine ve buradan hemen ayrıldığına ilişkin bugün gazetelerde yayınlanan haberlere dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Ey Kılıçdaroğlu, ben tüm milletime çağrıyı yaptım ve milletimi meydanlara davet ettim ve benim milletim on binler, yüz binler meydanlara döküldü. Senin geldiğin havalimanında da on binler vardı o akşam, sen niye kaçıp gittin? Bakırköy Belediye Başkanının evine gideceğine, sen de orada vatandaşınla beraber olsaydın ya, niye kaçtın gittin? Bu iş yürek ister yürek, bu iş kürekle olmaz, yürekle olur. ‘Ben açıklamalarımı yaptım, darbeye karşıyım dedim’ diyor. İyi ki dedin ha. Kapının arkasından darbeye karşıyım demiş. Desen ne olur. Sen orada vatandaşınla beraber olacaktın, öyle kaçıp gitmeyecektin.”
“GECE-GÜNDÜZ VAZİFE BAŞINDA OLAN EMNİYET TEŞKİLATINI TEBRİK EDİYORUM”
Tüm şehitler için Allah’tan rahmet, ailelerine sabır dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Polis Haftası’nın da tüm Emniyet Teşkilatı mensuplarına hayırlı olması temennisinde bulundu ve “Emniyet Teşkilatımızın kuruluşunun 172. yıl dönümü münasebetiyle kutladığımız Polis Haftası, ülke ve millet olarak polislerimize olan şükran duygularımızı ifade etmemize vesile oluyor. Mahallemizin asayişinin sağlanmasından, dağlarda terörle mücadeleye kadar ülkemizin ve milletimizin huzuru, güvenliği, bekası için gece-gündüz vazife başında olan Emniyet Teşkilatı mensuplarımızın polis haftalarını tebrik ediyorum” sözlerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimi için ‘kontrollü darbe’ ifadesini kullanan ana muhalefet partisi liderinin tepkiler karşısında “Ben bunu ilk defa söylemiyorum” dediğini hatırlattı ve “Şecaat arz ederken sirkatin söylüyor. Kardeşim, bunun yaptığı tabii ilk defa değil. Çıkıp 80 milyondan özür dilemek yerine, maalesef suç bastırmaya çalışıyor. Delikanlıca hatasını kabullenmek varken, yeni hezeyanların, yeni yalanların peşine takılıyor” eleştirisinde bulundu.
“BİR GÜN FETÖ’CÜ OLUYORLAR, DİĞER GÜN BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜYLE ARKADAŞLIK YAPIYORLAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sen nasıl bir adamsın, insanda biraz yüz olur. 15 Temmuz gecesi canını ortaya koyan bu millete karşı birazcık mesuliyet olur. İnsanda o gece gözünü kırpmadan ölüme koşan 249 şehide karşı, 2193 gaziye karşı saygı olur. İnsanın gece boyu sokaklarda tanklara göğsünü siper eden milyonlara karşı vefası olur. Ha sen kaçtın kurtuldun ama ey Kılıçdaroğlu, bak Tayyip Erdoğan tüm ailesiyle, tüm arkadaşlarıyla, tüm vatandaşlarıyla birlikte Yeşilköy Havalimanında F16’lar üzerimizden geçerken, orada helikopterler üzerimizden geçerken, biz Yeşilköy Hava Meydanında oturduk operasyonu yönettik. Ve ertesi gün öğleye doğru hamdolsun bu iş bitirildi. Ve 29 gün sabahlara kadar benim milletim meydanlardan koptu mu? Kopmadı. 29 gün devam etti. Ana muhalefet partisinin görevi, FETÖ’nün safsatalarına borazanlık yapmak mıdır? CHP’nin misyonu, 15 Temmuz gecesi suçüstü yakalanan FETÖ’nün katillerini aklamak mıdır?”
CHP yetkilileri ile ilgili olarak, “Bunlar tıpkı freni patlamış kamyon gibi nereye gittiklerini, ne yöne savrulduklarını bilmiyorlar. Diyet borçlarını ödemek için bir gün FETÖ’cü oluyorlar, diğer gün bölücü terör örgütüyle arkadaşlık yapıyorlar” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi ben şunu merak ediyorum: Acaba bu zat tüm bu söylediklerinden sonra şehit ailelerinin, binlerce gazimizin yüzüne nasıl bakacak? Onların karşısına hangi yüzle çıkacak? İdrak kulağından gaflet pamuğunu çıkarmayana nasihat kar etmezmiş. Maalesef bunlar da milletten utanmıyor, çekinmiyor, ne söylersek söyleyelim idrakleri açılmıyor” yorumunda bulundu.
“EVET DİYENLERE NASIL BİR YUNAN GÖZÜYLE BAKIYORSUN?”
“Bunların içinde de millete düşmanlık var, kin-nefret var. Onun için birisi FETÖ’nün avukatlığını yaparken, diğeri evet diyenleri İzmir’de denize dökmekten bahsediyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Dün İzmir’deydik, yüzbinler meydandaydı, Gündoğdu Meydanındaydık. Bekledim denize dökerler diye, ama gelen giden olmadı. Neyi denize döküyorsun, haddini bil. Ama bunlar ne yazık ki terbiyeden muaf. Öbürü, yine İzmir Milletvekili o da, çıkıyor seçim otobüsünün üstünden oradaki insanımıza, polisimize ağzına alınmayacak hakaretlerde bulunuyor ve ‘it’ diyor. Bunu Hollandalı yapıyor, atını-itini, köpekleriyle beraber benim oradaki Trabzonlu Hüseyin Kurt evladımızın üzerine salıyor ve onu orada ciddi manada yaralıyor. Ama sen burada bunu nasıl yapıyorsun? Sen evet diyenlere nasıl bir Yunan gözüyle bakıyorsun?”