BM 72. Genel Kurulu toplantısı vesilesiyle ABD’nin New York kentinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, PBS televizyonunda yayınlanan News Hour programına verdiği röportajda, Türkiye’nin terör örgütü DEAŞ’a karşı verdiği mücadeleye değinerek, “Biz DEAŞ’a karşı çok ciddi bir mücadele veriyoruz. Şimdiye kadar 3 binden fazla DEAŞ militanı teröristi öldürdük. Bir terör örgütüne karşı başka bir terör örgütü kullanılamaz. Ancak şu anda ABD, DEAŞ’ı yok etmek için YPG ile çalışıyor” dedi.

Birleşmiş Milletler (BM) 72. Genel Kurulu toplantısı vesilesiyle Amerika Birleşik Devletleri’nin New York kentinde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, PBS televizyon kanalında yayınlanan News Hour programına bir mülakat verdi. Programın yapımcısı Judy Woodruff’un sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ziyaretine ve gündemdeki bazı konuları ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Türk-Amerikan ilişkilerinin çok eskiye dayandığını ve bu ilişkilerin uzun süre stratejik ortaklı çerçevesi içinde yürütüldüğünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD yönetiminin, korumalarına silah satılmasını engelleyen kararı sorulması üzerine, bu konu ile ilgili resmî gelişmelere bakılmasını istedi ve ABD Başkanı Trump’la görüşmesinde konuyu ele alacaklarını söyledi.

“ KUZEY IRAK’TAKİ REFERANDUM KARARINI KABUL ETMİYORUZ”

Yöneltilen “Türkiye, Irak’ta bağımsız bir Kürt devletiyle yan yana yaşayabilir mi?” sorusuna verdiği cevapta; Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin (IKBY) 25 Eylül’de yapmayı planladığı bağımsızlık referandumuna değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Şunu çok açık ve net söyleyeyim; biz en başından beri Irak’ın toprak bütünlüğünü savunduk; kimse bunu yapmıyorken bile. Bu referandum yapılmamalıdır. Orada Arap, Türkmen, Kürt hep beraber yaşıyorlar. Irak’la 350 kilometre sınır hattımız varken Türkiye olarak böyle bir referandumu nasıl kabul edebiliriz? İran da bu konuda referandumla aynı fikirde gözükmüyor. Irak federal yönetimi de aynı şekilde. Dolayısıyla siz sadece Kuzey Irak olarak tek başınıza böyle bir kararı nasıl verebilirsiniz? Bu kararı kabul etmiyoruz.”

“BİZİM PARAYLA ALDIĞIMIZ SİLAHLAR TERÖRİSTLERE ÜCRETSİZ GÖNDERİLİYOR”

ABD’nin, terör örgütü PKK’nın Suriye’deki uzantısı PYD/YPG’ye verdiği desteğe ilişkin, “Suriye’de PYD terör örgütü yer alıyor, aynı şekilde onun kolu olarak YPG de orada. Bunlar terör örgütü PKK’nın uzantılarıdır ve biz bunlarla savaşıyoruz” yorumunda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin PKK’yı terör örgütü olarak tanıdığını ancak onun uzantısı PYD/YPG’yi terör örgütü olarak görmediğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin YPG’ye verdiği silahlarla ilgili “Bu silahların seri numaralarını aldık, DEAŞ’la mücadele bitince bunları geri alacağız” şeklinde açıklama yaptığını; ancak daha önce benzeri uygulamalarda işlerin bu şekilde yürümediğini gördüklerini kaydetti ve şöyle dedi: “Rakka’da bu alt gruplarla DEAŞ’a karşı savaşmak doğru değil, bu savaş bizimle de yürütülebilirdi. ABD’nin DEAŞ’la mücadeleyi PYD/YPG ile vermesi yanlıştır. Bunu ABD’nin en üst düzey makamlarına ilettim. Biz ABD’den o silahları alamazken siz bunları teröristlere nasıl verirsiniz? Bu soruyu ABD’deki dostlarımıza soruyoruz.”

Türkiye’nin para ödeyerek silah aldığı ABD’nin teröristlere ücretsiz silah verdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “3 bin tır silah bu teröristlere gönderildi. Zamanında Predator insansız hava aracı almak istedik. Vermediler ama teröristlere bunların hepsini tırlarla gönderiyorlar” diye ekledi.

“KÜRTLERE KARŞI DEĞİLİZ, TERÖR ÖRGÜTLERİNE KARŞIYIZ”

“ABD, Suriyeli Kürtlerle iş birliğine son vermezse bu durum ABD ve Türkiye ilişkilerini ciddi şekilde bozar mı, yoksa bir uzlaşı yolu bulunur mu?” şeklindeki soruya ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öncelikle burada bazı şeyleri birbirine karıştırmayalım. Burada konu bir Kürt meselesi değildir. Bu bir terör örgütü meselesidir. Bunun altını çizmek istiyorum çünkü biz Kürtlere karşı değiliz, biz terör örgütlerine karşıyız. Kürtler bizim dostlarımızdır” cevabını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye’nin, terör örgütü DEAŞ’a karşı verdiği mücadeleye değinerek şunları söyledi: “Biz DEAŞ’a karşı çok ciddi bir mücadele veriyoruz. Şimdiye kadar 3 binden fazla DEAŞ militanı teröristi öldürdük. Bir terör örgütüne karşı başka bir terör örgütü kullanılamaz. Ancak şu anda ABD, DEAŞ’ı yok etmek için YPG ile çalışıyor. ABD, YPG’yi DEAŞ’la mücadelede kara gücü olarak kullanıyor ancak biz kendilerine bu noktada yardım edebileceğimizi söylemiştik. Ne yazık ki bu konuda anlaşamadık.”

“TÜRKİYE KENDİ SAVUNMASI NOKTASINDA GEREKLİ TEDBİRİNİ ALIYOR”

Türkiye’nin, Rusya’dan S-400 savunma sistemini almasıyla ilgili olarak, “Neden böyle bir anlaşma yaptınız ve bu uzun zamandır üyesi olduğunuz NATO’ya olan taahhütlerinizin bir ihlali midir?” şeklinde yöneltilen soruya cevaben Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu silahların alımı ile ilgili daha önce birçok kez başta ABD olmak üzere NATO üyesi ülkelerle görüştüklerini aktardı ve “Ama vermediler. Biz de başımızın çaresine bakacağız. Bunlar bizim savunmamızda önemli enstrümanlar. Şu anda yine bir NATO üyesi olan Yunanistan’da da S-300 füzeleri var” diye konuştu. Cevabının devamında NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in, her ülkenin bu konuda kendi kararını vereceğini ifade ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin de kendi savunması noktasında gerekli tedbirini aldığını sözlerine ekledi.

“DARBECİ TERÖRİSTLERLE İLGİLİ KARARI YARGI VERECEK”

15 Temmuz 2016’da darbe girişiminde bulunan FETÖ terör örgütü mensuplarına yönelik verilen hukuki mücadeleyi sorarken yapımcı Woodruff’un ‘kamuda, orduda çalışan pek çok kişi, gazeteciler ve diğerleri’ şeklindeki ifadeyle anması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siz teröristleri niçin terörist olarak adlandır mıyorsunuz, ben de bunu merak ediyorum?” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan cevabının devamında, “Ülkemizde hükûmeti devirmeye yönelik süreçlerin içerisinde yer alan birçok birey, hukuk çerçevesi içerisinde yargılanıyor. Çünkü bu kişiler emniyetin, ordunun içine sızmışlardı. Ordunun üniformasını giyiyorlardı ancak zihinlerinde kendi terörist ajandaları vardı. Polise ve bakanlıklara sızmışlardı. Bunların arasında pek çok üst düzeye gelmiş isim vardı. Tüm bu kişiler yargının elindedir ve kararı yargı verecektir” sözlerine yer verdi.

“YÜZDE 52 OY ORANIYLA İLE SEÇİLDİM, HALKIMIN DESTEĞİYLE DEVAM EDİYORUM”

Türkiye’de demokrasinin oldukça güçlü olduğunun, seçimlere katılımın yüzde 80-85 düzeyinde olmasının demokrasinin Türkiye’de ne kadar güçlü olduğunu gösterdiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tayyip Erdoğan Türkiye’de yüzde 52’yle Cumhurbaşkanı seçilmiştir, halkımızın ilk katılımla yüzde 52’yle birinci turda seçtiği bir Cumhurbaşkanıdır. Ben ‘diktatör’ oluyorum, bakıyorsunuz Amerika’daki, Batıdaki birçok yayın organında bu şekilde hakaretlerle saygısızlık yapıyorlar. Biz halkımızın desteğiyle bu yola devam ediyoruz” açıklamasında bulundu.

“AB’DEN SAMİMİYET BEKLİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) konusundaki bakış açısını soran Woodruff’a, “AB konusunda samimiyiz ama aynı samimiyeti AB’den de bekliyoruz. AB, Türkiye’yi almak veya almamak noktasındaki kararını vermeli ancak nereye kadar buna tahammül ederiz onu da bilemiyorum. Bir yere kadar bu şartlarda tahammül ederiz. O noktadan sonra da Türkiye kararını verebilir” cevabını verdi.

“CUMHURBAŞKANLIĞI KORUMALARI ABD’DE GÖREVİNİ YAPTI”

Geçen Mayıs ayında gerçekleştirdiği ABD ziyaretinde Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği rezidansı önünde yaşanan olaylardan sonra Cumhurbaşkanlığı korumalarına yöneltilen suçlamalarla ilgili bir soru üzerine, bu konuda üzgün söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta ABD Başkanı Donald Trump’ın da kendisini arayarak bu konuda üzgün olduğunu ve konuyu takip edeceğini söylediğini aktardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, rezidans önündeki göstericilerin bu bölgede toplanan Türklere bağırıp hakaretler ettiğini ve Amerikan polisinin olaylara müdahalede yetersiz kaldığını vurguladı. Bölgede toplanan PKK ve FETÖ teröristlerinin, kendisinin aracına fazlasıyla yaklaştığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Washington DC polisinin kendisini ve çevresini korumakla görevli olmasına rağmen bunu yapmakta başarısız olduğunu kaydetti. Bunun üzerine kendi korumalarının devreye girdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı kendi güvenliğinin tamamen sağlandığından emin olmak için korumalarının çaba gösterdiğini söyledi. ABD Başkanı Trump’la yapacakları görüşmede bunları konuşacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, adaletin yerini bulması temennisinde bulundu.

Mülakatın sonunda ABD’de yaşayan Türkler için bir mesajının bulunup bulunmadığı sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Temennim odur ki Amerikan Yönetimiyle bizim buradaki vatandaşlarımız Amerika-Türkiye arasında her konuda ama bir köprü vazifesi görsünler, bunu devam ettirsinler” dedi.

 

CEVAP VER