AK Parti Kütahya İl Kongresi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nasıl Cerablus-El Bab hattında yaptığımız operasyonla terör koridoruna bir hançer sapladıysak şimdi de batıdan başlayarak kademe kademe bu koridoru da yer ile yeksan edeceğiz. Afrin operasyonu sahada fiilen başlamıştır, bunu Münbiç takip edecek. Mademki Münbiç’te bize verilen sözler şu ana kadar yerine getirilmedi, öyleyse bunun gereğini yapmamıza kimsenin söyleyecek bir sözü olamaz” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kütahya 6. Olağan İl Kongresine katıldı. Yeni Spor Salonunda gerçekleştirilen kongre öncesinde, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlara bir selamlama konuşması yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra kongreye geçerek burada partililere hitapta bulundu.
Kongrenin hayırlı olması temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 69,3’lük destekleri, 16 Nisan’daki halk oylamasında yüzde 70,3’lük evet oyları dolayısıyla Kütahyalılara teşekkür etti.
“TÜRK MİLLETİ VATANI UĞRUNA CANINI FEDA ETMEKTE HİÇBİR ZAMAN TEREDDÜT GÖSTERMEZ”
Türkiye’nin bağımsızlığını, geleceğini, haysiyet ve namusunu korumak için terörle mücadelede ve 15 Temmuz’da canlarını veren tüm şehitlere Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin; inancının sembolleri olarak gördüğü ezanı, bayrağı, vatanı, devleti uğruna canını feda etmekte hiçbir zaman tereddüt göstermediğini söyledi.
“Bugün de şehit verebileceğimiz tehdidiyle bizi istiklal ve istikbal mücadelemizden geri çekilmeye, başımıza gelecekleri kabullenmeye razı edebileceklerini düşünenler varsa onlara yanıldıklarını göstermek boynumuzun borcudur” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütlerinin saldırılarıyla, darbelerle, ekonomik tuzaklarla Türkiye’yi içeriden çökertemeyenlerin sınırları dışından ülkeyi kuşatma heveslerini Allah’ın yardımıyla kursaklarında bırakacakların vurguladı.
Türkiye’nin 2 bin 200 yıllık bir devlet geleneğine sahip olduğunu ve bu coğrafyayı bin yıldır kesintisiz vatan kıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kadim geçmişimiz bize her türlü tuzağı, her türlü kumpası, her türlü ihaneti öğretmiştir” diye ekledi.
“BU BÖLGEDE TÜRKİYE’DEN BAŞKA ÇALIŞILABİLECEK MÜTTEFİK BULAMAYACAKLARINI ÖĞRENECEKLER”
Suriye’de kendilerince bir oyun kurgulayanların, terör örgütünün adını değiştirerek kurnazlık yaptıklarını sandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bizim gözümüzde adı ne olursa olsun teröristlerden müteşekkil her türlü organizasyonun adı terör örgütüdür. Yok Suriye Demokratik Güçleriymiş yok sınır ordusuymuş yok sınır muhafızlarıymış yok iç güvenlik oluşumuymuş; siz kimi kandırıyorsunuz? Bu örgütün adı PKK’dır, bu örgütün adı PYD’dir, bu örgütün adı YPG’dir. Hani Amerika’nın da Avrupa Birliği’nin de terör örgütleri listesinde olan PKK var ya, Suriye’de iş tuttukları örgüt işte onun ta kendisidir. Böyle olduğunu kendileri de çok iyi bildikleri hâlde bizi ve tüm dünyayı kandırmak için âdeta 40 takla atıyorlar. Bunu yaparken de sürekli kendileriyle tenakuza düşüyorlar. Biri diyor ki ‘ordu kuracağız’, öteki ‘bizim asla böyle bir amacımız yok’, bu şekilde söze başlıyor, bir başkası da ‘sınır muhafızları oluşturacağız’ diye bir laf ediyor. Daha bunun mürekkebi kurumadan ‘iç güvenlik oluşumu’ diye bir şey çıkıyor ortaya. Ya bunların birbirlerinden haberi yok, ya da birinin söylediği yalanı öteki duymadığı için her biri başka telden çalıyor. Üstelik bir de bu girişimlerimiz Türkiye’yi hedef almıyor diyerek güya üste çıkıyorlar.”
Artık bu açıklamaların, kendilerini hiç ilgilendirmediğini ve sahada ne olup bittiğine baktıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sahaya son birkaç yılda 4 bin 900 tır ve 2 bin uçak dolusu silah, mühimmat, araç-gereç yığdılar mı? Yığdılar, biz bunların hepsini tespit ettik. Hâlâ bu silahların bir kısmını ülkemizdeki teröristlerin üzerlerinde yakalamaya başladık mı? Başladık. Öyleyse, bunun daha konuşulacak neyi kaldı?” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “Terör örgütünün yuvalarına kendi bayrağınızı çekerek, teröristlerin omuzlarına ne idiği belirsiz armalar takarak bu hakikatleri ortadan kaldırabileceğinizi mi sanıyorsunuz? Okyanus ötesinden buraya bakıldığında, eğer Türkiye’nin bütün bunları kabul edip eli böğründe oturacağını sananlar varsa, ne bu ülkeyi, ne bu milleti hiç tanımamış demektir. Galiba onların aklına Türk deyince sadece kucaklarında besleyip büyüttükleri FETÖ’cüler ve bu ihanet şebekesinin karaktersiz, omurgasız, her türlü kullanıma elverişli elemanı geliyor. Yine bunların aklına galiba bölgede çalışacak ortak deyince de, sadece parayı verenin tepe tepe kullanabildiği bir kiralık katiller ordusundan ibaret olan PKK’lılar geliyor. Ama merak etmeyin öğrenecekler, terör örgütlerine güvenmenin ne kadar yanlış olduğunu öğrenecekler. Bu bölgede Türkiye’den başka çalışılabilecek müttefik bulamayacaklarını öğrenecekler. Mazlumların feryadı, masumların kanı üzerinde demokrasi inşa edilemeyeceğini, zulüm ile abat olunamayacağını da öğrenecekler.”
“IRAK SINIRINA KADAR KADEME KADEME ÜLKEMİZİ KUŞATMAYA ÇALIŞAN TERÖR PİSLİĞİNİ TEMİZLEYECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin bu coğrafyadaki bin yıllık varlığını cesaretine ve sabrına borçlu olduğunu ifade ederek, sabrederken aynı zamanda üzerlerine düşeni yapmaktan geri durmayacaklarını kaydetti. Konuşmasının devamında Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nasıl Cerablus-El Bab hattında yaptığımız operasyonla terör koridoruna bir hançer sapladıysak, şimdi de batıdan başlayarak kademe kademe bu koridoru da yer ile yeksan edeceğiz. Afrin operasyonu sahada fiilen başlamıştır, bunu Münbiç takip edecek. Mademki Münbiç’te bize verilen sözler şu ana kadar yerine getirilmedi, öyleyse bunun gereğini yapmamıza kimsenin söyleyecek bir sözü olamaz. Ardından da kademe kademe Irak sınırına kadar ülkemizi kuşatmaya çalışan bu terör pisliğini temizleyeceğiz” açıklamasını yaptı.
Türkiye’nin, Suriye’nin toprak bütünlüğüyle, bağımsız ve müreffeh geleceğiyle, Suriye halkının demokratik talepleriyle ilgili en küçük menfi bir düşüncesinin olmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tam tersine, kendi millî güvenliğimizle beraber ülkemizdeki 3,5 milyon sığınmacı başta olmak üzere evlerinden ve vatanlarından olmuş Suriye nüfusunun yarısından fazlasını teşkil eden 13 milyona yakın kardeşimizin güvenliği, huzuru, geleceği için de bu adımları atıyoruz” dedi.
“KENDİMİZLE BİRLİKTE SURİYELİ DOSTLARIMIZ İÇİN DE MÜCADELE EDİYORUZ”
Türkiye’nin 3,5 milyon Suriyeli mülteciyi barındırdığını hatırlatarak Batı ülkelerine hitaben, “Sizin bu 3,5 milyon sığınmacıyla ilgili bir derdiniz yok mu? Bu 3,5 milyon insan ne yer, ne içer, ne giyer, bunlar hastalandığı zaman nereye gider, bununla ilgili bir derdiniz yok mu? Siz bunlara karşı bugüne kadar ne yaptınız?” sözleriyle seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği’nin (AB) Suriyeli mülteciler için vermeyi taahhüt ettiği 6 milyar avroluk yardım sözünü yerine getirmediğini hatırlattı.
AB’nin bugüne kadar 900 milyon avro verdiğini, Birleşmiş Milletler’in 600-700 milyon dolar verdiğini; buna rağmen Türkiye’nin Suriyeli mülteciler için yaptığı harcamanın 30 milyar doları geçtiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, verilen sözler tutulmasa da Türkiye’nin ‘veren el, alan elden hayırlıdır’ diyerek Suriyeli mülteciler için destek vermeye devam edeceğini ekledi.
“SURİYE GÜVENDE OLMADAN TÜRKİYE’NİN DE GÜVENDE OLMAYACAĞINI BİLİYORUZ”
Konuşmasında, “Suriye güvende olmadan Türkiye’nin de güvende olmayacağını biliyoruz. Suriye halkı geleceğine güvenle bakmadan, bizim de huzur içinde olmayacağımızın farkındayız; Batının bunu öğrenmesi lazım” sözlerine yer veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin güvence ve koruması altında olan 2 bin kilometrekarelik Fırat Kalkanı Harekâtı bölgesinde, 100 bine yakın Suriyeli muhacirin evlerine döndüğünü, Türkiye’nin sağladığı imkânlarla normal hayatlarını yaşamaya başladığını hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı güzel gelişme niçin İdlib’de, Afrin’de, Münbiç’te, diğer bölgelerde yaşanmasın? Şimdi onu yapmaya çalışıyoruz. Biz kendimizle birlikte Suriyeli dostlarımız için de mücadele ediyoruz” diye ekledi.
Türkiye içinde olduğu gibi; Suriye’de ve Türkiye’nin ayak bastığı her yerde aynı ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışıyla hareket ettiklerini ve bu ilkeyi hayata geçirdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye’de kimler işgalcidir, bunu size açıklayayım mı? Suriye halkını çoluk-çocuk demeden katleden herkes işgalcidir. 1 milyona yakın Suriyeliyi katledenlerden daha büyük işgalci olur mu? Bu ülkede ele geçirdikleri her yerde baskıyla, tehditle, hatta infazla kendini alan açmaya çalışan teröristler işgalcidir” vurgusunda bulundu.
Türkiye’nin, Suriye’de huzura kavuşturduğu yerlerdeki insanların evlerine döndüğüne işaret ederek, “Diğer bölgelerden gelenler hâlâ ülkemizde yaşıyorsa oralarda işgal var, baskı, şiddet, zulüm var demektir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye’de işgalciler bu ülkenin tarihini, kültürünü, medeniyet birikimini yok etmek için yemin etmiş olan terör örgütleri ve onların destekçileridir. Bu örgütün adı dün DEAŞ’tı, bugün PYD’dir, yarın belki başka bir isimle karşımıza çıkacaktır, aslında hepsi aynıdır. İnşallah hepsinin sonu da aynı olacaktır” şeklinde konuştu.
“DARBELERLE, CUNTALARLA ASKERİMİZLE MİLLETİMİZİN ARASI AÇILMAYA ÇALIŞILDI”
Bazı sancıların hastalık emaresi olduğuna, bazı sancıların diriliş muştuladığına değinerek “Türkiye bugün yeni bir dirilişin sancılarını yaşıyor” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Tek parti CHP’sinden beri bu ülkeyi mazisinden atisine uzanan köprüyü yıkarak kendi içine kapatmak için her şey yapıldı. Bu milletin evlatları kendi tarihlerine, kendi ecdatlarına düşman edilemeye çalışıldı. Değerlerimiz sürekli aşağılanarak, sürekli törpülenerek yok edilmeye çalışıldı. Darbelerle, cuntalarla askerimizle milletimizin arası açılmaya çalışıldı. Ordumuz hem teknik, hem de zihni olarak tamamen dışarıya bağımlı bir hâle getirilmeye çalışıldı. Ekonomimizin kendi ayakları üzerinde durmaması için her yer yapıldı. Uluslararası alanda söz ve itibar sahibi bir ülke olmamız, bizzat kendi siyasetçilerimiz, kendi diplomatlarımız eliyle engellendi. Çok ilginçtir, çünkü dert yok, dertli değiller, hep engellediler. Bu düzeni bozmaya yönelik adım atan hiç kimsenin de gözünün yaşına bakılmadı. Rahmetli Menderes’in başına gelenler bunun en çarpıcı örneğidir. Aynı şekilde rahmetli Özal’a da hayattayken etmediklerini bırakmadılar. Biz de geçtiğimiz 15 yılda çok daha büyük saldırılara maruz kaldığımız için onların neler yaşadıklarını gayet iyi biliyoruz.”
“TÜRKİYE GÜÇLENDİKÇE ÜLKEMİZ ÜZERİNDEKİ OYUNLARIN NETİCEYE ULAŞMASI DA ZORLAŞMAYA BAŞLADI”
Milletin tüm bu olup bitenleri kimi zaman öfkeyle, kimi zaman metanetle, kimi zaman şaşkınlıkla izlediğini ama eline imkân geçtiğinde de büyük bir ferasetle üzerine düşeni yaptığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye büyüdükçe, Türkiye güçlendikçe, milletimizin özgüveni arttıkça ülkemiz üzerindeki oyunların neticeye ulaşması da zorlaşmaya başladı. Artık karşılarında öyle 3-5 milyar dolarla ekonomik kriz çıkartabilecekleri, üç beş manşetle hükûmet düşürebilecekleri, üç beş askerle darbe yapabilecekleri bir Türkiye yok. Bunun üzerine yeni arayışlara girdiler” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şunları kaydetti: “Gezi olaylarıyla sokakları karıştırmaya çalıştılar, o çok güvendikleri çapulculardan iş çıkmadı. Gerçi o zaman işe yaramayanları şimdi partilere il başkanı yapmaya başladılar; ama bu da beyhude. FETÖ’yü devreye sokup polisiyle, yargısıyla, askeriyle ülkemizi teslim almaya çalıştılar. Milletimizle birlikte buna da izin vermedik. PKK’yı harekete geçirip çukur eylemleriyle milletimizin huzurunu kaçırmanın hesabını yaptılar. Hamdolsun, bölge insanımızla birlikte bu oyunu da bozduk. DEAŞ’ı üzerimize salıp sokaklarımızı kana ve ateşe boğmak istediler. Bir iki eylemin ardından hemen tedbirlerimizi alıp o meseleyi de hallettik. Tabii bu arada Suriye’de, Irak’ta ve tüm Kuzey Afrika boyunca farklı senaryolar devreye sokuldu. Türkiye sığınmacı akınının ağırlığı altında çökertilmeye çalışıldı, ama asıl çatırtı nereden geldi? Avrupa’dan geldi. Bu arada ekonomi silahını her fırsatta kullanmaktan çekinmediler. Şimdi de terör koridorunu devreye sokmaya çalışıyorlar, oradan da hiçbir yere varamayacaksınız. Evvel Allah bunun da üstesinden geliriz.”
Türkiye’nin artık erkeğiyle kadınıyla, genciyle yaşlısıyla, her kökenden, her meşrepten insanıyla ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ ilkesine sarıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, PKK ve FETÖ terör örgütlerine karşı verilen mücadeleye değinerek, “Onlar kaçıyor, biz kovalıyoruz. Pensilvanya’ya kadar kovalayacağız. Ben buradan sesleniyorum; ey FETÖ, ne kadar kaçacaksın, bu Amerika sana ne kadar bakacak? Bir yere kadar bakacak, ondan sonra da kirli mendil olarak kapıya atacak. ‘Ben seninle mi uğraşacağım’ diyecek, o günler yakın, bunları göreceğiz. Aynı şey Batı için de geçerli” değerlendirmesinde bulundu.
“ÜLKENİN KALKINMASINI, PROJELERİNİ, YATIRIMLARINI İHMAL ETMEDİK”
Türkiye’nin tüm meselelerini takip ederken ülkenin kalkınmasını, projelerini, yatırımlarını ihmal etmediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2017’nin tamamında yüzde yedinin üzerinde bir büyüme oranına ulaşılacağını, büyümenin 2018’de de aynı şekilde devam edeceğini kaydetti.
Kamu borçlarının millî gelire oranını yüzde 60’lardan yüzde sekizin altına düşürdüklerini, yıllık yatırım tutarını 70 milyar liradan 765 milyar liraya çıkardıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir yandan ülkemizin içindeki hainlerle, bir yandan çevremizi kuşatmaya çalışan teröristler ve onların destekçileriyle mücadele ederken, Kütahya’nın ve diğer 80 vilayetimizin sıkıntılarını da ihmal etmiyoruz. Hamdolsun, Türkiye bütün bunları aynı anda yürütebilecek güce ve imkâna kavuşmuştur” dedi.
“KARŞIMIZA HİZMET SİYASETİYLE DEĞİL ÇAMUR SİYASETİYLE, İFTİRA SİYASETİYLE ÇIKIYORLAR”
2019 yılında yapılacak yerel seçimler ile Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesele hizmet siyaseti olduğunda rakip tanımadıklarını söyleyerek, “Ama karşımıza hizmet siyasetiyle değil çamur siyasetiyle, iftira siyasetiyle çıkıyorlar. Üstelik de bunun için ittifaklara dahi giriyorlar. Biz de 15 Temmuz’da fiili örneğini gördüğümüz, neticesini aldığımız şekilde yerli ve millî olan herkesle ortak olarak yol yürümeye hazır olduğumuzu açıkladık. Özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimi ittifaklar için uygun bir zemin teşkil ediyor. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin 2019 Cumhurbaşkanlığı seçiminde şahsımızı destekleyeceğini açıklaması bizim için çok değerli ve önümüzü aydınlatıcı olmuştur. Kendisine bir kez daha şükranlarımı sunuyorum” açıklamasında bulundu.
AK Parti için artık ümmetin birliğinin önemli olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu birliğin içinde yer almayacak olanlara da söyleyecek hiçbir sözümüz yok” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, partililerden 2019 yılında yapılacak seçimler için sıkı bir çalışma gerçekleştirmelerini istedi ve “Bunun için boşa geçirecek, kaybedecek tek bir günümüz, tek bir saatimiz yok” diye konuştu.