Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, doğal afetlerin çiftçinin peşini bırakmadığını ifade ederek, “son yıllarda iklim değişikliğinin etkileriyle üst üste yaşanan doğal afetler, çiftçimizi üretimi sürdüremez hale getiriyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, 2014’te 500 olan afet sayısı, 2015’te 959’u, 2016’da 1313’ü buldu. Afet sayısının 2017 yılında da az olmayacağı görülüyor” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, artan doğal afetlerin tarımsal üretimi ve üretici gelirlerini önemli düzeyde olumsuz etkilediğini, bunda da en fazla zararı çiftçinin gördüğünü belirtti.
Doğal afetler ve diğer zor koşullarla mücadele eden çiftçilerin ülkenin gıda güvencesini sağlamaya devam ettiğine dikkati çeken Bayraktar, “bu şartlarda üretim yapan çiftçimiz her türlü desteği hak etmektedir” dedi.
2017-2018 üretim sezonunun başladığı Ekim ayında ilk afetin Antalya’da yaşandığını bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Antalya İlinin Kepez ilçesinin Düden, Menderes, Zeytinlik, Şelale mahallerinde 8 Ekim 2017 tarihinde yaşanan fırtına, aşırı yağış ve hortum afeti, büyük bölümü kesme çiçekten oluşan, domates, salatalık, patlıcan, biber gibi sebzelerin de yetiştirildiği 200 dekarlık seralara zarar verdi. Kepez ilçesinde sera demirleri de yıkıldı.
“Seralarda, narenciye bahçelerinde hortumun verdiği zarar büyük”
En son 13 Kasım 2017 akşamı Antalya’nın Kumluca, Kaş, Finike, Demre ilçelerinde gerçekleşen şiddetli yağış, hortum ve dolu, seralarda, narenciye ve zeytin bahçelerinde büyük zarara yol açtı. Odalarımızdan aldığımız bilgilere göre, Kumluca’da 800-1000, Kaş’ta 800-850, Demre’de 500-600 dekar alanda zarar meydana geldi. Bölgede seralar yıkıldı. Finike’de 10 bin civarında narenciye ağacı kökünden söküldü, zeytin ağaçları da büyük zarar gördü. Hem plastik hem de cam seralarda, narenciye bahçelerinde hortumun verdiği kayıp büyüktür. Bazı alanlarda seralar demirleriyle birlikte yıkılırken içindeki ürün tamamen zarar görmüştür.
“Oda Başkanlarımız zarara yönelik ilk tespitlerini ortaya koydular”
Bilindiği gibi seracılık bu bölgede önemli bir geçim kaynağıdır. Tarladan seraya geçiş sürecinin yaşandığı bu dönemde, ülkemizde serada üretilen sebze ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılayan bölgede afet yaşanması zararın etkisini artırmıştır. Yıkılan veya naylonu yırtılan seralarda domates, biber başta olmak üzere salatalık, patlıcan, kabak gibi ürünler zarar görmüştür. Bazı evlerin çatıları uçmuş, maddi hasar oluşmuştur. Motorlu araçlarda da zarar meydana gelmiştir. TZOB Yönetim Kurulu üyeleri, Ziraat Odalarımızın Başkanlarıyla birlikte afet yaşayan bölgelerde incelemelerde bulundular, çiftçilerimizle bir araya gelip zarara yönelik ilk tespitleri yaptılar, çiftçilerimizin sorunları dinlediler.”
Sigortalanma oranı düşük
Bayraktar, tarım sigortası olan çiftçilerin TARSİM’e ihbarlarını yaptıklarını, TARSİM’in zarar tespitlerine yönelik eksperlerini yönlendirdiğini belirtti. Zarar gören alanlarda yer alan seralarda sigortalanma oranının düşük kaldığına dikkati çeken Bayraktar, “bu nedenle özellikle sigorta kapsamına girmeyen seralar için destekleme yapılması önem taşımaktadır. Bu konuda Valiliklerimiz aracılığıyla Başbakanlık Ekonomik ve Sosyal İşler Başkanlığı tarafından Acil Destek Giderleri ödeneğinden tarımsal amaçlı yapılan yardımlar oldukça önemlidir” dedi.
Sera üretiminde afet yaşanan bölgenin payı büyük
Türkiye’de 6,7 milyon tonu aşan sera üretiminin yarısının Antalya’da yapıldığı, Antalya’daki sera üretiminin ise yüzde 38’inin afet gören ilçelerde gerçekleştirildiği bilgisini veren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Ürün bazında en fazla zarar gören ürünler domates ve biberdir. Serada 3 milyon 614 bin domates, 601 bin ton biber yetiştirilmektedir. Serada yetiştirilen domatesin yüzde 38’i, biberin ise yüzde 62’si Antalya’da üretilmektedir. Antalya’da serada yetiştirilen biberin yüzde 77’sinin, domatesin yüzde 37’sinin üretimi afet yaşanan ilçelerde yapılmaktadır.
Seraların dışında Finike ilçemizde 10 bin civarında narenciye ağacı kökleriyle birlikte yıkılmış, zeytin ağaçları zarar görmüştür. Kaş’ta da arı kovanları hortum nedeniyle zarara uğramıştır.”
“Kalıcı çözüm büyük bir ihtiyaç haline gelmiştir”
2017 yılında yaşanan afetlerden etkilenen tüm çiftçilerin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarının ertelenmesine ilişkin kararnamenin Bakanlar Kurulu’nda imzaya açıldığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
“Afet yaşayan çiftçilerimizin kredi borçları bir yıl ertelenmelidir.
Üst üste doğal afet yaşamış ve bu yüzden borçları ertelenmiş olan çiftçilerimiz, bu borçlarını bir defada ödeyemezler. Bu durumdaki çiftçilerimizin borçları, birkaç yıla yayılarak yapılandırılmalıdır.
Afet yaşanan bölgedeki çiftçilerimizin SGK prim ödemeleri bir yıl ertelenmelidir.
Çiftçimizin seralardaki elektrik maliyetleri de büyük rakamlara ulaşmaktadır. Elektrik borçlarının da ertelenmesi gerekir.
Tekrar üretime dönebilmesi için çiftçimize acilen finansman sağlanmalıdır.
Hasar gören narenciye ve zeytin bahçeleri, devlet desteğiyle yeniden tesis edilmelidir.”
Önümüzdeki dönemde ve yıllarda doğal afetlerden uzak bir üretim sezonu geçirilmesini dileyen Bayraktar, “maddi hasarın yanı sıra çok sayıda vatandaşımız yaralandı. Can kaybı yaşanmaması en büyük teselli kaynağımız oldu. Yaralanan vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum” dedi.