Epilepsililer olarak gösterilen performans sonucunda, bazen karşılaşılan destekler, bazen karşılaşılan kösteklerle uğraşarak; mehter takımı gibi 2 ileri, 1 geri gidiyoruz ve bu gidiş de birçok epilepsilinin demoralize olmasıyla, sahadan çekilmesiyle sonuçlanabiliyor. Nasıl mı; anlatalım…

Bizler 21 yıldır hiçbir yere yaslanmadan, kendi imkanlarımızla tüm ülkemizdeki 950 bin epilepsiliye ulaşmaya çalışan kişileriz. Avrupa, Amerika, Avustralya gibi kıtaları kenara koyuyorum; Afrika, Güney Amerika, Asya ülkelerinde bile desteklenen ama ülkemizde desteklenmeyen epilepsililer olarak konuşuyoruz… Bunu da uluslararası platformda ülkemizi kendi imkanlarımızla temsil edip; yurt dışından da gelen yazıları okuyarak gözlemliyoruz. Dünyada ve ülkemizde intiharlarda 1. sırada, ülkemizde işsizlikte de açık ara farkla 1. sırada olduğumuz gibi, dünyada engel derecesi saptanamayan tek hastalıkla uğraşırken, Toplum-Devlet-Belediye-Özel Sektör-Basın-STK desteği almaksızın ayakta durmaya çalıştığı için, toplumun yeterince bilinçli olmaması ile sonuçlanan, ortaçağ zihniyeti ile yaşamaya devam edilmekte. Neden mi? Bugün epilepsiliyi hâlâ toplumun %3 cin çarpması, %6 bulaşıcı, %13 anne olamaz sanıyorsa, bunun yegâne nedeni biz epilepsililer değil; ilgisiz olan Toplum-Devlet-Belediye-Özel Sektör-Basın-STK grubu! 

Bu ilgisizliğin sonrasında karşılaşılan durum: Toplumdan izole edilen, okuldan ayrılan, okuldan çıkarılan, evlenemeyeceği sanılan, özürlü yerine konulan, ne engelli-ne de engelsiz durumunda bulunan epilepsililer… 

Desteksiz, Köstekler Diyarında Yaşarken Ne Gibi Şeylerle Karşılaşılıyor …

Bize bu kadar çelme takılıyor; buna rağmen ayakta durmaya, yol almaya direniyoruz. Bir bakıyoruz; başka çelmeler deneniyor. Akşam Darıca’da yaşanan olay, ‘artık pes, lanet olsun sana’ dedittirdi… İl temsilcilerimiz, 950 bin epilepsi arasında en cesur olan, tüm engellere karşı direnen, tüm işsizliklere karşı ekmeğini taştan çıkarabilen, tüm mahalle baskılara karşı mücadele eden, edebilen, ettittirebilen yöneticiler… Bunlardan bir tanesi de Kocaeli il temsilcimiz Ersin Başaran! Ersin 10 ay önce aramıza katıldı ve mücadelesi, enerjisi, kendine güveni olan birisi olduğu anlaşıldı ve hemen il temsilciliği teklif edildi. Önce il temsilciliğinin, sonra bunun yanına Darıca Kent Konseyi Engelliler Meclisi başkanlığın yükünü hiçbir gelir elde etmeksizin sırtlandı. 3 aylık yoğun çalışmanın sonunda ilk programı ortaya çıkarmak istedi. Bu çalışmalarda, birkaç konuda destek verenler mutlaka oldu ama asıl yükü bir epilepsili olarak aldı ve geçen ay bu stresten nöbet geçirmesine rağmen; yine yılmadan devam etti. Akşam program vardı… Ankara’dan ben de dernek başkanı olarak yanında olacaktım… Sabah Gençlik ve Spor Bakanlığı ile görüşmem, 13.30’da ise 6 ayda 1 kontrolüm vardı ki, kanser başlangıcı olabilecek bir durumum olduğu için ötelenemiyor. ve bir sonraki randevu kısa süre sonrasına değil; 6-7 ay sonrasına veriliyor. Sanırım hepiniz biliyorsunuzdur… Koşarak 15.12 trenine koştum ama saat 15.13 olmuştu ve garda İstanbul treni kapısı kapanmıştı. Elimdeki broşür, plaket ve flamalar ile geri döndüm, ne yazık ki; Darıca’ya gidemedim. Uzaktan video ile destekleyecektim. Ona destek vermek için, yakında bulunan Edirne il temsilcisi Berat Şaş gidecekti. Program 19.00’daydı ve Epilepsi ve Engelli ile Yaşam ve Farkındalık Programı başlamasında 1,5 saat sonra gelen bir telefonla, bir anda tüm dünya başıma yıkıldı. Ersin en kaliteli köstek ile karşılanmıştı!

Berat aradı ve katılımda bulunanlara Ersin tek tek teşekkür ederken, partili birisi yüksek sesle Ersin’e kendilerinin adını söylemediğine dair sert biçimde çıkış yapıyor ve Ersin özür diliyor, zaten ilk kez yaptığı çalışma ve oldukça gergin; iyice geriliyor ve arka arkaya epilepsi nöbetleri geçirip; fenalaşıyor!!! Kim bu siyasi kişi? Nasıl bir siyasi bu? Bu kadar sert çıkış yapan kişi, oraya sosyal amaçlı değil, reklam amaçlı gelmiş kişiden başkası olamaz! Zaten Ersin özür dileyip devam ediyor; ne oldu başın göğe mi erdi; birini bayıltarak? Siyasi partilere giren kişilere insan ilişkileri eğitimi verilmiyor mu? İnsanları bayıltan kişiler mi bizleri yönetiyor? Gorki’nin dediği gibi ‘canın yandığında hissediyorsan, canlısın. Eğer başkalarının canı yandığında hissediyorsan, işte o zaman insansın’ Parti adı ne olursa olsun; bizi insanlar yönetsin, canlılar değil! İlçe başkanı insan olduğu için özür dilemiş arkadaşı adına ama tüm duvarlar yıkıldı artık. Bence tüm siyasiler seçim yaparken ilk dikkat edecekleri nokta; insanlarla çalışmak olsun; insanlarla!!! Dernek başkanlığını kenara bırakıp; insan ilişkileri üzerine senelerdir eğitimler veren ve bu branştan emekli olan ve uluslararası eğitimle Türkiye temsilcisi olan bir eğitimci olarak söylüyorum; bunları! Sorular ve eleştiriler sadece Ersin’i bayıltan tek kişiye gidiyor: Mutlu musun? Gururlu musun? Suçumuz ver destek; sonucu al köstek!

Ersin’in kösteklere direneceğine inancım tam! Ama velev ki; yarın Ersin ‘lanet olsun’ derse, Darıca’daki tüm engelliler ile Kocaeli’nde bulunan tüm epilepsililer başsız kalırsa, bunun yegâne nedeni; bizim ‘insan değil, canlı’ dediğimiz tek kişiden dolayı olacak! Hayat insanların bakış açısı ile belirginleşir. Birisi Iceberg’in görülen, diğeri görülmeyen tarafını düşünür… Birisi yapılan iyilikleri görür; birisi henüz yapılmasına fırsat bulunamayan durumları… Birisi toplumsal yararları fark eder, birisi kişisel yararları… Eğitimden bir konuya daha dokunarak, yazımı sonlandıracağım…

4 tip insan vardır.

Bilgisi olmayan ve bunun farkında olduğu için çok konuşmayanlar… Korkmana gerek yok!

Bilgisi olan ama bunun farkında olmayanlar az konuşurlar…. Kendisine pek güveni olamayan pasif kişiler. Korkmana gerek yok, onların kendilerine güvenmelerine destek ol!

Bilgisi olmayan ama bunun farkında olmayanlar çok konuşur… Hiçbir şey bilmeyip; çok fazla konuşan, çok konuştuğu için her şeyi tarumar eden, her yerde aktif olarak; zarar veren en tehlikeli insanlardır. Hep uzak durun!

Bilgisi olan ve bunun farkında olan kişilerdir ki; gerektikçe konuşurlar… Bilgisi çok olmasına karşın; hep karşısındakilerin fikirlerini alacak kadar alçak gönüllü olup; en güvenilir bilgiler veren kişilerdir. Hiç korkma ve ne derse uygula; hep kazan!

  1. Merak etmeyin, biz size hep işin en bilgili kişilerini, o konuda uzman olanları getiriyoruz. Nörolog, psikolog, psikiyatrist, avukat, sanatçı, sporcu, sunucu, aktirist… Kösteklerin değil, desteklerin yanında olun ki; kazanılmış şanslarınızı kaybetmeyin! Aynı burada gösterdiğimiz Ersin, diğer illerde gösterilen, destek olan il temsilcileri; diğer Ersinler gibi… Onlara sıkı tutunun ve yanında ol ki; hiçbir menfaat beklemeden, seni de yanına alarak güçlenecek, seni de başarılı noktalara taşısın!  Her zaman karşılaştığı engellere ve mahalle baskılarına dayanan, sana zırh olan il temsilcisi ile kösteklere karşı koymak için güç ol! Ama asla ve asla insan tipinde 3 numaralı olan grupla muhatap olma ki; seni hep dibe çekmesin! Toplum-Devlet-Belediye-Özel Sektör-Basın-STK olarak 3. sınıf dünya ülkesi vatandaşı olmayıp; toplumsal çalışmalar olundu hatırlansın ve sosyal görevler alanlara el uzatılması gereği bir an olsun hatırlansın! Kim köstek uygulamaya kalkarsa kalksın, sen epilepsili olarak canlı değil, insan olduğunu hatırlayarak; doğru yoluna devam et ve kendine güven! Unutma 3 numaralı gruptakiler, epilepsilileri olarak asla ama asla alt edemeyecek! #DirenEpilepsili Sevgiler…
  2. Ebru ÖZTÜRK
  3. Eğitimci&Sosyal Girişimci&STK Başkanı

CEVAP VER