Tekirdağ’da yapımı tamamlanan tesis ve hizmetlerin toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölgemizde ve dünya çapında büyük bir değişim var. Şayet bu değişim sürecini kaçırırsak, milletimize en az yarım asır kaybettiririz. Bunun için 16 Nisan’da kurulacak sandık çok önemli. 16 Nisan halk oylamasında büyük ve güçlü Türkiye’ye, lider Türkiye’ye giden yolu genişletiyor, kolaylaştırıyoruz” dedi.

Tekirdağ Valiliği’nin önündeki meydanda yapılan ve çok sayıda vatandaşın katılımıyla gerçekleşen törende, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ve bazı milletvekilleri de hazır bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende bir konuşma yaptı.

Tekirdağ’ın her gün yeni eser ve projelerle büyüyüp kalkınmaya devam ettiğini, Trakya bölgesinin çekim merkezi, öncü şehri olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini; sadece ekonomi, ticaret ve tarımda değil, aynı zamanda terörle mücadelede de destan yazdığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tekirdağ’ın kahraman evlatları DEAŞ’ın katil sürülerine, PKK’lı vahşilere dağları, ovaları, şehirleri dar ediyor. Aynı şekilde, Tekirdağ 15 Temmuz ihaneti karşısında da dik bir duruş sergiledi. Safının darbecilerden yana değil, milli iradeden, meşruiyetten, bağımsızlıktan yana olduğunu tüm dünyaya haykırdı. O gece 80 milyonun yazdığı demokrasi destanında Tekirdağlı yiğitlerin de kanı, canı, emeği var” diye konuştu.

“ÖNÜMÜZÜ HEP GENSORULARLA KESMEK İSTEDİLER”

Düzenlenen törenle; toplam yatırım bedeli 762 milyon lira olan 36 hizmet ve tesisin toplu olarak açılışını gerçekleştirdiklerini ve bunların arasında eğitim yatırımlarının yanı sıra Çerkezköy, Malkara ve Saray Devlet Hastanelerinin, bazı devlet kurumlarının hizmet binalarının, gençlik ve kültür merkezlerinin, içme suyu ve kanalizasyon projelerinin, atık su arıtma ve taşkın koruma projelerinin, yol çalışmalarının olduğunu kaydeden ve bunların şehre hayırlı olması dileğinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tekirdağ Şehir Hastanesi’nin inşaatını yapacak firmanın belli olduğunu ve yakında yapılmasına başlanacağını müjdeledi.

Ziya Paşa’nın ‘ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz’ sözüne atıfta bulunarak kendilerinin iş, birilerinin de laf ürettiğini ve 15 yıldır ülkeye hizmet ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Mart’ta, 18 Mart Çanakkale Köprüsü’nün temelini atacaklarını açıkladı ve “Laf değil iş bu. Ama bugüne kadar bunların aklına geldi mi? Hani işte parlamenter demokrasi sisteminiz vardı, yürümedi, yürümez. Aynı şeyi bize de yapmak istediler, önümüzü hep gensorularla kesmek istediler, güven oylamalarıyla kesmek istediler. Eğer biz dik durmasaydık bu yaptıklarımızı bize yaptırtmazlardı” dedi.

“EVLATLARIMIZ ÇOK DAHA MODERN BİR ÜLKEDE YAŞASIN DİYE BU GAYRETLERİ GÖSTERİYORUZ“

PKK’nın ‘hayır’ oyu vermeye çağırdığına işaret ederek, “Unutmayın, kişi sevdikleriyle beraber haşr olunacaktır. Eğer hayır diyenlerle beraber hareket ediyorsan yolun açık olsun” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençleri kalan 41 günde kapı-kapı dolaşmaya çağırdı ve “Hiç gevşeme yok, çok koşacağız. Ve Tekirdağ’ın sandıkları patlatması lazım. Türkiye büyüsün, evlatlarımız çok daha modern bir ülkede yaşasın diye bu gayretleri gösteriyoruz. Milletimiz için, ülkemiz için, işte burada olduğu gibi Tekirdağlı kardeşlerimiz için çalışıyor ter döküyoruz” diye ekledi.

Ülke yönetimini devraldıklarında Türkiye’nin 23,5 milyar borcu olduğu IMF kapılarında süründüğünü, bugün bu kuruluşa hiçbir borcunun olmadığını, Merkez Bankasının döviz rezervinin 27,5 milyar dolarken şimdi 120 milyara yaklaştığını, göreve geldiklerinde 26 havaalanı sayısının 55’e, 76 tane üniversite sayısının 181’e çıktığını hatırlatan ve bu göstergelerin Türkiye’nin nereden nereye geldiğine işaret ettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık güçlenen bir Türkiye var, lider ülke olma yolunda bir Türkiye var. Öyleyse biz 16 Nisan’ı çok daha farklı bir neticeyle, yönetim sistemindeki bir değişiklikle geleceğe sıçrama yaparak yürümemiz lazım. Önümüzdeki barikatları aşacağız, engelleri aşacağız” ifadelerini kullandı.

“BU ÜLKEDE 16 AYDA BİR HÜKÜMET KURULDU”

Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: “Ne diyorlar? ‘Türkiye Büyük Millet Meclisinin yetkileri alınıyor.’ Yalan. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yetkileri aynen kendisinde. Alınan var, ne? Artık öyle eskisi gibi akşam yat-sabah kalk al sana bir gensoru; bu yok. Gensoruyu kim verecek? Gensoruyu millet verecek, millet. Sen milletvekili olarak kimin vekilisin? Milletin vekili. Asıl gensoru sahibi kim? Millet. Şimdi biz diyoruz ki; ey millet al bu yetkini sen kullan. Ve şimdi 5 yılda bir vatandaş sandığa gidecek. Eğer hükümetten memnunsa devam, değilse hadi geri kalın. İşi gerçek sahibine havale ediyoruz; yapılan iş bu. Yoksa Parlamento yine denetleme görevini aynen sürdürecek, yeri gelecek soruşturma, bütün bunları yine yapacak. Ama biz neler çektik. Bu ülkede 16 ayda bir hükümet kuruldu, hükümetler geldi-hükümetler gitti. Şimdi soruyorum sizlere, 16 ayda bir hükümetlerin kurulduğu bir ülkede istikrar olur mu? Güven olur mu? İşte şimdi hem istikrar, hem güven için 5 yılda bir seçimlerin yapılmasına evet mi? Ne diyorlar, ‘tek adam, istediği gibi seçime götürecek.’ Yine yalan. Bakınız, cumhurbaşkanı eğer seçime gitmek gereğini duyuyorsa, o zaman aynı şekilde Parlamento da seçime gidecek. Bunu hiç konuşuyorlar mı? Bunu hiç konuşmuyorlar. Parlamento ve cumhurbaşkanı aynı günde seçimi yapılacak. Doğru konuş, niye doğru konuşmuyorsun? Bunu söylemiyor. Cumhurbaşkanı böyle bir kararı verdiğinde hem Parlamento seçimi yapılacak, hem kendisinin seçimi yapılacak, yani kendisi bir kenara çekilemez, aynı anda her ikisi de olacak. Ama yalancının mumu yatsıya kadar yanar, bunlarınki tutmuyor, Allah’ın izniyle de tutmayacak.”

“ŞEHİTLERİMİZİN KANINI YERDE BIRAKMADIK, BIRAKMAYACAĞIZ”

Kardeşlerim, eskiden terörle mücadelede belli odaklardan icazet alınmadan adım atılamadığını şimdi ise Cudi’den Cerablus’a, Gabar’dan El-Bab’a kadar gereken her yerde operasyon yapan bir Türkiye’nin olduğunu, son 1,5 yılda 3 bini aşkın DEAŞ’lı, 10 bin de PKK’lı teröristin etkisiz hale getirildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “FETÖ terör örgütünün kamudaki militanlarının tek tek belirleyip hukuka teslim ettik, devam ediyoruz. Şehitlerimizin kanını yerde bırakmadık, bırakmayacağız. İnşallah terörün kökünü kurutana kadar da bu mücadelemizi sürdüreceğiz, hiç endişe etmeyin” sözlerine yer verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi bakıyorsunuz birileri diyor ki, ‘ne istediniz de yapamadınız?’ Bunlar yeterli değil. Onlar buna alışmış, çünkü dertleri yok. 15 yıl boyunca bunlar balık hafızalı oldukları için bütün hizmetleri engellemeye çalıştılar. Ayağımızın altına karpuz kabuğu koyan kendileri değilmiş gibi diye üste çıkmaya çalıştılar. Yapılan yollara, hastanelere, köprülere mani olmak için mahkeme mahkeme dolaşan bunlar değil miydi? Meclisi gensorularla araştırma-soruşturma önergeleriyle kilitlemek isteyenler bunlar değil miydi? Milletin kürsüsünü işgal edenler bunlar değil mi? Kendini kürsünün mikrofonuna zincirle bağlayanlar bunlar değil mi? Orada bakıyorsun biri milletvekilinin ayağını ısırıyor, öbürü bir bayan milletvekilinin saçlarını yolmaya kalkıyor, bunlar değil mi? Ondan sonra bakıyorsun bir de bantlamaya çalışıyor, bunlar değil mi? Bir Anayasa değişikliği metnine bakıyorum, bir de metin konusunda muhalefetin söylediklerine, inanın arada en küçük bir ilişki yok. Daha doğrusu onların var dediği şeylerin hiçbiri bu Anayasa değişikliğinde yok. Buradan 80 milyon vatandaşımızın tamamına sesleniyorum; lütfen evet diyenleri de, hayır diyenleri de dinlemeden önce açın şu 18 maddelik metni bir okuyun, sonra başkalarına kulak verin. İşte o zaman kimin doğru, kimin yanlış söylediğini çok açık bir şekilde göreceksiniz.”

“CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ 80 MİLYONLUK TÜRK MİLLETİNİN PROJESİDİR”

“İki günü birbirine eşit olan ziyandadır’ diyen bir Peygamberin ümmetiyiz biz. ‘İnsana ancak çalıştığının karşılığı vardır’ diye emreden bir dinin mensuplarıyız biz. Onlar langır langır konuşurken biz milletimizle birlikte harıl harıl çalıştık, çalışıyoruz” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi vitesleri yükseltme zamanı, yürüyüşümüzü hızlandırmamız lazım, daha hızlı gideceğiz. Çünkü bölgemizde ve dünya çapında büyük bir değişim var. Şayet bu değişim sürecini kaçırırsak, milletimize en az yarım asır kaybettiririz, böyle bir vebalin altına giremeyiz. Bunun için 16 Nisan’da kurulacak sandık çok önemli. 16 Nisan halk oylamasında büyük ve güçlü Türkiye’ye, lider Türkiye’ye giden yolu genişletiyor, kolaylaştırıyoruz” görüşlerine yer verdi.

Cumhurbaşkanlığı sisteminin, bir şahsın veya partinin değil 80 milyonluk Türk milletinin projesi olduğunu vurgulayan, ana muhalefet partisinin ‘tek adamcılık’ iddialarını hatırlatarak “Ben bir faniyim. 16 Nisan’a çıkacağıma elimde garantim yok” sözlerine yer veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz sistem diyoruz sistem. İnsanlar fanidir, ama bu sistem bakidir, bunu böyle göreceğiz, ama bunlar böyle görmüyor. Çünkü hayatları böyle geçmiş. Öyleyse biz, şu anda bir rejim değişikliği safsatası çıkarttılar böyle bir şey yok. İlk önce ben karşılarında dururum. Biz sistem değişikliği yapıyoruz. 200 yıldır bu ülkede sıkıntımız buydu, şimdi bunu hallediyoruz inşallah. Ama kimse bunu Tayyip Erdoğan’ın sorunu gibi anlatmasın. Tayyip Erdoğan bu ülkede hiçbir zaman baki olan bir güç gibi kendini takdim etmedi, her zaman bir fani olarak milletimize nasıl hizmet ederiz, hep bunun derdinde oldu” şeklinde konuştu.

“KEŞKE BU SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİNİ 2007 YILINDA YAPABİLSEYDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şu değerlendirmelere yer verdi: “Birileri kendi aralarında fısıldaşarak ‘şimdi böyle bir değişikliğe ne gerek vardı’ diyorlar. Biz de diyoruz ki; keşke bu değişikliği 2007 yılında yapabilseydik. 27 Nisan bildirisi yayınlanmadan, 367 rezaleti yaşanmadan keşke yapabilseydik. O rezaletleri yaşadığımız için işte bunu yapıyoruz şimdi. Neler çektirdiler bize, neler… Meclisi boykot etmek suretiyle oylamaları tamamen, hatta tehdit ettiler, kendi milletvekillerini göndermediler, korktular gider de o da iktidara rey verir diye. Hatta keşke bu değişikliği 2001 krizi olmadan önce gerçekleştirmiş olsaydık. Daha da geriye giderek diyorum ki; keşke bu değişikliği 1990’lı yıllarda gerçekleştirseydik. Zaten biraz daha gerilere gidersek, 1980 yılında cumhurbaşkanı seçemeyip, Meclisi çalıştıramayıp, terörü azdırıp darbeye maruz kalmadan buna geçmiş olsaydık diyorum. Kardeşlerim, keşke rahmetli Menderes ve arkadaşlarının hazin sonuyla neticelenen 1960 darbesi gerçekleşmeden böyle bir sisteme geçseydik. İşte o zaman bugün yaşadığımız tartışmaların hiçbirine gerek kalmayacaktı. Dolayısıyla burada sorulması gereken soru, ‘niçin şimdi’ sorusu değil ‘niçin bu kadar geciktik’ sorusu olmalı, gerçek budur. Bu gecikmede şayet bizim de payımız varsa, bize işte onun hesabı sorulmalı.”

“16 NİSAN’DA BU ÜLKENİN KADERİNİ DEĞİŞTİRECEK EVET OYUYLA GELECEĞE YÜRÜYELİM”

“Şu anda da Cumhurbaşkanıyla, Hükümetiyle, Başbakanıyla, Meclisiyle ülkenin yönetimi aynı kadronun elinde. Öyleyse buna rağmen niye yönetim sistemi değişsin diye ısrar ediyoruz? Risk alıyoruz, mücadele veriyoruz, dertsiz başımıza dert almaya çok mu meraklıyız?” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle seslendi: “Şimdi burada açık konuşacağım; ana muhalefet partisi bu süreçte görevini bir kez daha yerine getirmemiştir. Eskiden beri konuşulan, ama 2011 yılından itibaren yoğun bir şekilde tartışılan yönetim sistemi değişikliğine ana muhalefet hiçbir zaman katkı vermemiştir. Sağ olsun Milliyetçi Hareket Partisi burada AK Parti’yle el ele vermek suretiyle referandum için gerekli 339 oy Parlamentodan çıkmıştır. Şimdi Parlamento görevini yaptı, ben buradan tüm Türkiye’ye sesleniyorum; sevgili vatandaşlarım, sizleri Allah için seviyorum. AK Parti’ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum, Milliyetçi Hareket Partisine gönül veren kardeşlerime sesleniyorum, Cumhuriyet Halk Partisi’ne, HDP’ye, Saadet Partisi’ne, Büyük Birlik Partisi’ne gönül veren kardeşlerime sesleniyorum; gelin el ele verelim ve 16 Nisan’da bu ülkenin kaderini değiştirecek evet oyuyla geleceğe yürüyelim.”

Konuşmasının sonunda vatandaşlardan referandumda ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet’ için ‘eve’ oyu kullanmalarını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini, “Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep beraber Türkiye olacağız. 16 Nisan şimdiden hayırlı olsun” temennisiyle tamamladı.

Törenin ardından Tekirdağ Valiliği’ni ziyaret ederek, Vali Mehmet Ceylan’dan şehirde yürütülen hizmetlerle ilgili bilgi alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra şehirden ayrıldı.

CEVAP VER