KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs’ta barış ve huzur içinde, iki toplumlu iki kesimli federal yapının kurulabilmesi için toplumlar arasındaki güvenin inşasının son derece önemli olduğunu söyledi.

“Bu güven, güneye geçen Kıbrıslı Türk arabalarına, ve seyahat eden ailelere saldırmakla sağlanamaz” diyen Cumhurbaşkanı Akıncı, ”Bunlar söylendiği gibi bazı münferit ırkçı, faşist olay olsa bile bu konuda Rum yönetimini sorumlu tutmak durumundayız. Bu suçları işleyenleri, bulmak, yakalamak ve cezalandırmak sorumluluklarıdır” dedi.

22 saldırı olayının bilgilerine geldiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, “Bunlar basına yansıyan, gün yüzüne çıkan Rum polisine şikayet edilen vakalardır” diyerek şöyle devam etti:

“Geçen gün de ailesi ile seyahat eden bir Kıbrıslı Türk’e bu saldırılar yapıldı. Arabayla yan yollara saptı, orada Rum esnaf polisi çağırdı. Memnuniyet duyduğum bir bilgi aldım: Bu saldırıyı yapanlar aleyhine dava getirileceğini öğrendim. Ama Kıbrıs Türk toplumu olarak asıl memnuniyetimiz, bu suçları işleyenlerin mahkeme önüne çıktığını ve cezalandırıldığını gördüğümüz gün olacak”.

HAYATİ ÖNEME SAHİP 4 TOPLANTI
Cumhurbaşkanı Akıncı, Kalavaç’ta düzenlenen “6. Gıbrızlı Kültür ve Sanat Etkinliği”nde yaptığı konuşmada “Kıbrıs Türk kültürü bu adadaki varlığının en önemli nişanesidir. Halkımız ve yerel yönetimlerin bu kültüre sahip çıkması kıvanç vericidir” dedi. Kıbrıslı Türkler’in bu topraklardaki varlığını daha da kökleştireceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, 67 yıl önceki enosis referandumunun gündeme getirilmesi ile yaşanan krizin kararın bertaraf edilmesiyle geride kaldığını belirterek şöyle dedi:

“Bazılarının zannettiği gibi bir yolunu bulup bu müzakereleri geciktirelim anlayışında olmadığımız için, o konuda atılan olumlu adımı görmezden gelmedik. Müzakereler yeniden başladı. Önümüzde 4 toplantı var. Bu 4 toplantı hayati öneme sahiptir. Bu süreçte BM’nin de her zamankinden daha aktif, daha fazla yardımcı olması gerekir. BM’nin hakemlik yapması, masaya yazılı resmi öneri koyması, Annan Planı’ndaki gibi boşlukları doldurması beklentimiz yoktur”.

BM, BİRİKİMDEN İSTİFADE EDEREK YARDIMCI OLMALI
Göreve gelmesinin ardından, 60’tan fazla liderler, 100’den fazla müzakereciler toplantısı yapıldığına işaret eden Cumhurbaşkanı Akıncı, BM’nin bu toplantıların getirdiği birikimden istifade ederek yardımcı düşünceler geliştirerek, her iki tarafa daha da yakınlaşmaları için yardımcı olabileceğini ifade etti.

ÇÖZÜMLENEBİLECEK KONULAR
Rum tarafında son günlerde federasyonun işlevselliği ile Türk ve Yunan vatandaşlarına eşdeğer muamele konularının gündeme çarpıtılarak yanlış ve abartılı bir şekilde getirildiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Akıncı, iyi niyetin olması durumunda her iki konunun da abartıldığı gibi olmadığı için, çözümlenebilecek konular olduğunu vurguladı.

DEVLETİN İŞLEVSELLİĞİ
Federasyonun işlevselliğinin kaçınılmaz olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Akıncı “Her devletin işlevsel olması kaçınılmazdır. Ama federal bir yapılanmada iki tarafın temsilcilerin o organlarda sadece bulunmaları yetmez. O organlarda bulunurken kararlara katılmaları da önemlidir” dedi.

Kararlara etkin katılım olmaması durumunda kararların basit çoğunlukla alınacağını ve bunun ancak üniter bir devlet yapılanması demek olacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, üniter yapılarda bile muhalif sesler ve görüşlere değer verilmesi gerektiğini vurguladı.

İki kanatlı bir yapılanmada, “sadece yer alıyor olmanız yeter denemez. O organlarda yer almak kaçınılmaz olduğu gibi,  organların üreteceği kararlarda her iki tarafın da sözünün olması gerekir. Ortaklık kültürü ve federal anlayış başka türlü gelişemez” şeklinde konuşan Cumhurbaşkanı Akıncı şöyle dedi:

FEDERASYONLARDA FİGÜRANLIK OLMAZ, ORTAKLIK OLUR
“Bazı kurullarda asgari bir olumlu oyun olması gerekir dediğimizde, ‘bu veto hakkıdır’ diye karşımıza çıkılmaması gerekir. Bu kararlara katılım demektir, aksi durumda oradaki Kıbrıs Türk varlığının bir anlamı kalmaz, orada sadece seyirci ve figüran konumuna gelirsiniz. Federasyonlarda figüranlık olmaz, ortaklık olur, kararlara birlikte etkin katılım olur. Devlet ancak o biçimde işlevsel hale gelir. Aksi takdirde, bir tarafın itirazlarına rağmen  basit çoğunlukla kararlar alınırsa, devletin işlevsizleşmesi, çalışmaması o noktada kendini gösterir. Bunun çok iyi anlaşılması gerekir”.

AB RUM TARAFINDAN ÇOK DAHA GERÇEKÇİ
“Türk tarafı Türkiye için AB’ye girmiş gibi 4 özgürlük istiyor” denilerek Türk ve Yunan vatandaşlarına eş değer muamele gösterilmesi prensibinin çarpıtıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Akıncı, “Öyle bir şey yok. İstenen olabilecek bir şeydir. İstenen, abartıldığı gibi olamayacak bir şey değildir” dedi.
Rum yönetiminin bu konuyu Brüksel’e taşıyarak AB’nin de yanlış yönlendirilmesi için çaba harcadığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Akıncı,”Şu kadarını ifade edeyim ki bu konuya AB Rum tarafından çok daha gerçekçi yaklaştı. Bizleri dinlediklerinde, istenenin hiç de öyle abartıldığı gibi olmadığını, 1960’tan buyana gelen adadaki Türk-Yunan dengesini gözettiğini, bizden önceki dönemde de eşdeğer muamele kavramı çerçevesinde halledilebileceği görülen bir konu olduğu ortaya çıktı” dedi.
İyi niyet varsa, hem federal devletin işlevselliği, hem de bu konunun aşılabileceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Akıncı, Türk ve Yunan vatandaşlarına eşdeğer muamele konusunun, zaten Türkiye’nin AB ile olan Gümrük Birliği Anlaşması çerçevesinde yarı yarıya halledildiğini, geriye kalanlar da halledilemeyecek meseleler içermediğini vurguladı.

RESMİ DEĞİL, DOĞAL TAKVİM VAR
Rum tarafının takvim ve tarih duymak istemediğini belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, “Takvim ve tarih yok, ama 50 sene daha müzakere mi edeceğiz” diye sordu.

“Resmi takvim yoksa doğal takvim var” diyen Cumhurbaşkanı Akıncı, Rum yönetiminin Temmuz ayının ilk yarsında sondaja başlayacağını ilan ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, “Doğu Akdeniz’de anlaşmanın olmadığı bir ortamda kazı yapmak demek,  Türk tarafının da benzer davranışlara girmesini teşvik etmek demektir” dedi.

ÇÖZÜM İÇİN DOĞAL TAKVİM VAR
Bunu söylediğinde “bizi tehdit ediyor” denildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Akıncı, “Hayır, tehdit etmiyorum, olacakları söylüyorum ve bunların olmamasını diliyorum. Bize çatışma değil barış ve işbirliği kültürü gerekir. Doğal gaz zenginliklerinde her iki toplumun hakkı ve payı vardır. Bunları ancak barış ve çözüm ortamında işbirliği çerçevesinde su yüzüne çıkarabilir ve yararlanabiliriz. Çözüm ve barışın olmadığı, bir ortamda ancak gerginlik yaşanır. Çözüm için doğal takvim var. Temmuza kadar bir çözümün parametrelerini oluşturabilmemiz gerekir” dedi.

Gelecek Şubat ayında Güneydeki başkanlık seçimlerinin takviminin de başladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, ”Takvim zorlaması yapıyorum denmesine gerek yok, hem doğal gaz konusundaki kendi açıklamaları, hem de adaylar ve kampanyalar, söylemlerde farklılıklar ortaya çıkarmaya başladı, doğal takvim çalışıyor” dedi.

CEVAP VER