Önce bir önerimiz var: malum elektrik, doğal gaz durumları belli, iyi değil. O nedenle özveride bulunup bir süre gece maçı oynanmasa memlekette, ne dersiniz?
Bunu düşünüp hayata geçirecek kurum Türkiye Futbol Federasyonu (TFF).
İlk diyeceğimiz, Rizespor Kulübü Başkanı Tahir Kıran’a dair.
Tahir Bey buyurdular ki, “Cüneyt Çakır’ı kimse bizim maçımıza veremez!”
Bunları neye, kimlere güvenerek, hangi saikle söyledi bilemeyiz.
Fakat biz buradan bazı senaryolar üretebiliriz.
- MHK Başkanı Rizespor’un ilk maçına Cüneyt Çakır’ı tayin eder, edemiyorsa istifa en çıkar yoldur.
2.MHK bu çağrıya etkili bir yanıt veremezse, Cüneyt Çakır hakemliği bırakabilir.
3.Cüneyt Hoca Rizespor’un ilk maçına verilirse, Tahir Kıran istifasını sunabilir!
4.TFF Tahir Kıran’a ağır ceza verebilir.
5.Diğer hakemler örgütlenir; söz konusu sözlerin Kıran veya başka bir başkan tarafından bir gün kendileri için de sarfedilebileceğini düşünerek Rizespor maçları için gelen görevlendirmeleri kabul etmeyebilirler.
***
Futbolda, rotası belli olmayan bir gemideyiz.
Elimizde gemi var, mürettebat var, yakıt var, yolcu var, niyet var fakat rotamız yok, limandan çıkamıyoruz.
Futbol denilen oyun böyle bir cenderede!
Yıllardır oyunu değil, sonucu seviyor onu konuşuyor, yorumluyoruz. Bu anlayış bize yol aldırmıyor işte. İşimiz gücümüz transfer! Yetiştiricilik, hasat vs. hak getire!
TFF tedbir almaz, katı, delinemez altyapı kuralları çıkarmaz ise kulüplerimiz çeyrek oyuncu transferi yapma dönemine girecekler!
Ha bir de “transfer” diye tutturan kulüpler ve teknik adamların nasıl hüsrana uğradıklarını yıllardır görüyoruz.
Kendi oyuncumuzu yetiştirdiğimiz kendi gençlerimizle oynamayı denemezsek, çeyrek oyuncu alabiliriz. Yani oyuncunun sadece sol ayağını almaktan söz etmiyoruz.
Misal Macaristan’dan transfer yapacaksınız, paranız yetmiyor. Bu transferin paranız yettiği kadarki bölümünü aset olarak yazabilirsiniz. Olmaz ya, olur da bir gün bu futbolcuyu parlatıp satarsanız, alacağınız miktar, toplam paranın çeyreği kadar olacaktır.
Bu tür sahiplikler Latin Amerika’da falan oluyor ama biz buna hazır değiliz. Bu türden sahiplenmelere alışkın değiliz ama alışsak iyi olur.
Son iki söz. Birincisi Galatasaray Başkanı menajerlerden şikâyet ederken kime gönderme yaptı?
İkincisi basketbol altyapıları NBA’ya oyuncu gönderiyor Voleybol fabrika gibi çalışıp Brezilya’ya satıyor. Bu hacimde para harcanan futbol neden ihracat için neden Altınordu’nun eline bakıyor?
Zaten adamlar sizin yetenekli çocuklarınızı gözünüzün önünde farkediyor, alıp götürüyorlar. Çünkü gerçek scout ekiplerine sahipler.
Portekizliler her yıl potansiyelli 2 bin oyuncuyu takip ediyorlarmış.