Cumhurbaşkanı Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Bilim Teknoloji ve Araştırma Binası Açılış Programı’nda yaptığı konuşmada, “Derin Teknoloji Üssü adı verilen bu binanın, ülkemizin araştırma, geliştirme, yenilik ekosistemine çok önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Bu teknoloji üssünü, Millî Teknoloji Hamlesi vizyonumuzun bir parçası olarak görüyoruz. Türkiye, her alanda olduğu gibi, özgün araştırma faaliyetleri konusunda da gerçek kapasitesini kullanmaya adım adım yaklaşmaktadır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Kampüsü’nde Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Bilim, Teknoloji ve Araştırma Binası Açılış Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında programa katılanları selamlayarak, “Üniversitemizin Kandilli Kampüsü Bilim Teknoloji Binası’nın ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Derin Teknoloji Üssü adı verilen bu binanın, ülkemizin araştırma, geliştirme, yenilik ekosistemine çok önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Bu teknoloji üssünü, Millî Teknoloji Hamlesi vizyonumuzun bir parçası olarak görüyoruz. Türkiye, her alanda olduğu gibi, özgün araştırma faaliyetleri konusunda da gerçek kapasitesini kullanmaya adım adım yaklaşmaktadır” dedi.
“SALGIN DÖNEMİNDE, SAĞLIK SEKTÖRÜNÜN EN AZ SAVUNMA SANAYİ KADAR KRİTİK ÖNEME SAHİP OLDUĞUNU HEP BİRLİKTE GÖRDÜK”
Açılışını yapılan ve tamamı araştırma geliştirme faaliyetlerine yönelik çalışan kuluçka merkezlerine ayrılmış olan merkezin, üretilen bilgiyi teknolojiye dönüştürerek Türkiye’ye güç katacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Derin Teknoloji Üssü’nde yer alan altyapıların bir kısmı Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın desteğiyle kurulmuştur. Mesela, bunlardan biri biyoyakıttan gıda takviyesine, hayvan yeminden gübreye kadar pek çok alanda uygulama imkânı olan, ülkemizin fosil yakıtlara bağımlılığını azaltacak çalışmadır. Ülkemizin iklim değişikliği ve çevrenin korunması ile sıfır atık hedefine de destek verecek doğal kaynakların etkin kullanımına yönelik çalışmalar, bu birimde yürütülecektir. Desteklenen bir diğer çalışma da sağlık sektörüne yönelik ilaç, aşı, tıbbi cihaz üretimi yapan KOBİ’lere yönelik araştırma geliştirme destek laboratuvarları projesidir” açıklamasında bulundu.
Bu çalışmaların gerçekleştirileceği Yaşam Bilimleri Merkezinin, sahip olduğu altyapı ve nitelikli insan kaynağıyla, Türkiye’nin yüz akı teknoloji markalarından biri olacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hem ülkemizde hem dünyada sağlık sektörünün hızla gelişmeye devam etmesi, bu tür çalışmaları daha da önemli hâle getirmektedir. Salgın döneminde, sağlık sektörünün en az savunma sanayi kadar kritik öneme sahip olduğunu hep birlikte gördük. Sağlık sektörünün ihtiyaçlarını yerli ve millî imkânlarla karşılayarak, hem cari açığı azaltmak hem bu tür ürünlerin ihracatını geliştirmek istiyoruz. Bu merkezden hizmet alacak KOBİ’lerin, akademisyenlerin ve araştırmacıların desteğiyle, kısa sürede büyük ölçekli firmalarla rekabet edebilecek seviyeye çıkacağına inanıyorum.”
“ÜLKEMİZİN ADIM ADIM HEDEFLERİNE NASIL ULAŞTIĞINA HEP BİRLİKTE ŞAHİT OLACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, derin teknoloji üssünün ayrıca kömürden doğal gaz üretimi, deprem acil müdahale sistemi ve deprem güvenliği, genetik araştırmalar, nano malzeme, robotik araştırmalar gibi pek çok farklı çalışmaya da ev sahipliği yapacağını kaydetti.
Sağlık ürünleri ve teknolojilerini ülkede geliştirmeye yönelik yol haritasını kısa, orta ve uzun vadeli hedefleriyle kamuoyuyla paylaştıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yol haritamızda yer alan dokuz stratejik hedefi, beş stratejik amacı, 31 politika ve eylemi, beş kritik projeyi titizlikle takip ediyoruz. Hizmete açtığımız bu teknoloji üssü gibi yatırımlar, yol haritamızın hayata geçmesinde bize önemli destek sağlıyor. İnşallah bu gayretlerimizin karşılığını aldıkça ülkemizin adım adım hedeflerine nasıl ulaştığına hep birlikte şahit olacağız” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Koronavirüs salgını ve ardından başlayan Rusya-Ukrayna savaşının tüm insanlığa çok önemli mesajlar verdiğini belirterek şöyle konuştu: “Güçlü bir sağlık altyapısına sahip olmayan ülkeler ne kadar zengin, ne kadar müreffeh olurlarsa olsunlar ciddi tehditler karşısında çaresiz kalmışlardır. Bilgi ve teknoloji, üretimle, insan kaynağıyla ve altyapıyla desteklemeden salgın gibi yaygın sağlık krizleriyle baş etmenin mümkün olmadığını hep beraber gördük, yaşadık. Türkiye, son 20 yıldır her alan gibi sağlık altyapısına yaptığı yatırımlar sayesinde bu büyük krizi en az kayıpla atlatmayı başarmıştır. Şehir hastanelerimize dudak bükenlerin, yapılan yatırımları israf yaftasıyla yerden yere vuranların salgın başladığında her ne kadar açıkça ifade etmeseler de sahip olduğumuz bu imkânlara şükrettiklerine inanıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece hastane binası yapmanın, sağlık personeli istihdam etmenin yetmediğini, bu binaları donatacak, sağlık personelinin işini kolaylaştıracak araç-gereci, sistemleri de kendilerinin geliştirmesi ve üretmesi gerektiğini dile getirdi. Türkiye olarak birinci aşamayı geride bıraktıklarını, artık tüm enerjilerini ve vakitlerini ikinci safhaya verme sürecinde olduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yaşam Bilimleri Merkezinin bu gayretlerinin bir sembolü olduğunu belirtti.
Kendi vatandaşlarının sağlığını korumanın ötesinde, bölgenin ve dünyanın en önemli sağlık hizmetleri merkezi olma hedefleri de bulunduğu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eskiden bizim vatandaşımız teşhis ve tedavi için yurt dışına giderdi. Şimdi dünyanın dört bir yanından aynı amaçla sayıları milyonu bulan insan ülkemize geliyor, milyar dolarlık harcamayı burada yapıyor. Önümüzdeki yıl ise inşallah 1,5 milyon yabancı hastaya hizmet vererek küresel sağlık pazarından 10 milyar dolarlık pay almayı hedefliyoruz. Hizmet kalitemizi, teknoloji geliştirme ve üretme kabiliyetimizle birleştirdiğimizde kazancımız katlanarak yükselecektir” diye konuştu.
“BU ÜLKEDE ÇALIŞMAK, ÜRETMEK İSTEYEN HERKESİN ÖNÜ DESTEKLERLE, TEŞVİKLERLE SONUNA KADAR AÇIKTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gıda krizinin dünyayı tehdit ettiği bir dönemde, bu yöndeki üretimin ve teknoloji geliştirme çalışmalarının öneminin de giderek arttığına dikkati çekerek şöyle devam etti: “Gıda sektöründe kendi kendimize yeterli olmanın ötesinde tüm insanlığı besleyecek tüm dünyanın taleplerini karşılayacak bir kapasiteyle yolumuza devam etmek istiyoruz. Küresel krizlerin önümüzdeki dönemde bilhassa da gelişmiş ülkelerde ciddi yalpalamalara yol açacağı açıkça görülmektedir. Türkiye, her alanda geleceğin güvenli limanı ülkelerinin başında yer almaya adaydır. Bu iklimde, yatırımını kendi ülkesine yapan, kendi halkına ve kendi insanına güvenen herkes kârlı çıkacaktır. Sürekli kendi ülkesini aşağılayan, kendi milletini küçümseyen, kendi devletini tahkir eden tiplerin sosyal medya propagandaları sadece komplekslerinin üstünü örtmek içindir. Bilimsel başarılarıyla teknoloji geliştirme kabiliyetleriyle üretme becerileriyle varlık göstermeyenlerin, ideolojik saplantılarla ülkemizin gündemini işgal etme, milletimizin zihnini bulandırma gayretleri boşunadır çünkü bu ülkede, çalışmak, üretmek, yenilik yapmak isteyen herkesin önü desteklerle, teşviklerle, programlarla sonuna kadar açıktır.”
Mevlana’nın “Kâmil odur ki koya dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser” sözünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz geride eser bırakmak isteyen kâmil insanlarla yol yürüyoruz. Bu anlayışla firmalarımızı, araştırmacılarımızı, akademi dünyamızı, özellikle de gençlerimizi, tıpkı burada olduğu gibi kendilerine sunduğumuz fırsatları, imkânları, altyapıları değerlendirmeye davet ediyoruz. Büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası mücadelemize destek veren ve verecek herkese şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışını yaptıkları teknoloji üssünün üniversiteye, akademi camiasına, araştırmacılara, firmalara hayırlı olmasını dileyerek burada faaliyet yürütecek araştırmacılara başarılar temenni etti.
Açılış töreninin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve katılımcılar, Kandilli Bilim, Teknoloji ve Araştırma Binası’nı gezdi.