Ankara Marka Festivalinde yapacağı konuşma için saat 10:00’da İstanbul-Ankara uçağına binen deneyimli gazeteci Mehmet Arslan maceralı bir yolculuğun ardından Ankara’ya ulaştı.
Sisli bir havada, VIP uçuşların bol olduğu bir zamana denk gelen, bilinmeyenlerle dolu bir uçuş gerçekleştiren usta gazeteci yaşadıklarını sosyal medya hesabından şöyle paylaştı:
Sis, uçak ve Ankara…
“Ankara Marka Festivali’nde konuşmacıydım. Saat 10.00 uçağı ile Ankara gidecektim. 09.30’da uçağa alındık. Meğer uçağımıza Ankara sisten dolayı iniş izni vermemiş. 11.00’de uçaktan indirildik. Salona gittik ve Saat 12.30’da tekrar bindirildik+
“Artık uçuyoruz oh… Yetişirim saat 14.00’deki konuşmama” derken 1 saat daha bekledik uçak içinde ve 13.25’te havalandık. “Ne macera beee…” dedim içimden. Başıma gelecekleri bilmeden+
Kaptan saat 14.00 civarı yani biz havadayken müjdeyi verdi. “Sayın yolcularımız saat 14.10’da Ankara’ya iniş planlamıştık. Ama VIP uçuşlarından dolayı yaklaşma izni alamadık. İniş zamanımızı bize bildirecekler” Tercümesi, devlet büyükleri inecek siz az ötede bekleyin+
İniş zamanını bile bilmediğimiz uçağın içinde Saat 14.45’e kadar havada dolandık durduk. Konya, Kayseri her yanı dolaştık Veeee… 14.45’te kaptan pilot bir kez daha konuştu: Sayın yolcularımız Ankara’daki hava durumundan dolayı.. uçaklar… yoğunluk vs vs.+
I ıh… yine iniş izni alamadık. Bu kez yurt dışından gelen uçaklar inecekmiş Ankara’ya. Bre aman yakıt.. Ya biterse? Varmış yakıtımız ve bitene kadar dolaşırmışız. Eğer biterse yedek havaalanına inecekmişiz. Ne zaman?
Vallahi onu kaptan da bilmiyor. +
Saat 15.00 yanılmıyorsam bu 3. tur. Bolu civarı üzerindeyiz. Aşağısı nasıl bilmiyorum. Ama yukarıda herkesin sinirleri gergin. Hostesler fındık dağıttı.+
Saat 15.05. Kaptan konuşuyor. Ama bu kez sanki müjdeeeee der gibi keyifli sesi. İniş için sıra vermiş Ankara. 6. Sıradaymışız. Bu da yaklaşık yarım saat demekmiş. Sahiden ineceğiz yani. Hakkın ödenmez THY.. +
Ve saat 15.25. “Sayın yolcularımız iniş için alçalmaya… koltuklarınızın dik.. kemerlerinizin..” Ankara göründü aşağıda derken sisin içinde kayboluyor başkent. Gerçekten göz gözü görmüyor. Olsun biz iniyoruz ya+
1- Ey THY ey yöneticiler.. Madem iniş izni yok sabah 10.00 da neden uçağa alındık.
2- Madem inemiyoruz neden uçağa bindik.
3- Hadi bindik inemeyeceğimiz halde neden havalandık.
4- Sahi ben niye geldim Ankara’ya ve siz niye fındık dağıttınız?”
(Haberola-Necdet Gürsoy)