TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, “Dijitalleşen Dünyada Ekonominin İtici Gücü: e-Ticaret” raporu tanıtım toplantısında bir konuşma yaptı. Dünya nüfusunun yaklaşık yarısının internet kullanıcısı olduğunu belirten Bilecik, “Bu muazzam bir oran. Ama bir başka bakış açısı da, neredeyse 3.5 milyarın üzerindeki kişinin hala internet bağlantısı yok.” dedi.
Bilecik’in konuşması şöyle:
Sayın Konuklar, Değerli Basın Mensupları, Şahsım ve TÜSİAD Yönetim Kurulu adına sizleri saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. “Dijitalleşen Dünyada Ekonominin İtici Gücü: e-Ticaret” başlıklı raporumuzun tanıtım toplantısına hoş geldiniz. Son yıllarda dijital ekonomi konusu en sıklıkla üzerinde durduğumuz ve altını çizdiğimiz konu… Bilgi, üretim süreçlerinde bir destek unsuru değil, bizzat üretimin yaratıcı ve itici gücü konumunda. Odak noktası “bilgi ve iletişim teknolojileri” olan dijital ekonomi, hem bireylerin hem de kurumların yaşamlarında müthiş değişimlere yol açıyor ve yeni fırsatları önümüze getiriyor. Dünya nüfusunun yaklaşık yarısı (%46’sı) internet kullanıcısı, bu muazzam bir oran. (Ama bir başka bakış açısı da: Neredeyse 3.5 milyarın üzerindeki kişinin hala internet bağlantısı yok!) 2020 yılında mobil kullanıcı sayısının 5,5 milyara ulaşması ve bunun dünyada elektrik ve temiz suya ulaşabilen veya araba sahibi insan sayısından daha fazla olması öngörülüyor. İş dünyası tarafına baktığımızda; yenilikçi iş modelleri ve ticaret olanakları, günlük iş hayatımıza giren robotlar, drone’lar gibi teknolojik unsurlar hem üretimi ve hizmet sunum süreçlerini, hem de kurumların yapı ve işleyişlerini baştan aşağı dönüştürmekte.
Tüketici tercihlerinin sınır tanımadığı ve beklentilerin hızla yükseldiği bir dönemdeyiz. Ve bu eğilim artarak devam edecek. Bu koşullarda verimlilik ve rekabet baskısı yenilikçi fikirlere yatırım yapmayı; ürün ve hizmetlerin tasarım, üretim ve sunumunda teknolojiyi odağa almayı gerektiriyor. Kısacası, kurumların dijitalleşmesi, gelecekte hayatta kalabilmeleri için yaşamsal ve en kritik konu haline geliyor. Küresel dinamiklerin hızla değiştiği günümüzde, hedefimiz dev dijital dönüşüm dalgasında ayakta kalacak ekonomiler arasında yer almak olmalıdır. Bu nedenle, hem rekabet etmekte olduğumuz ülkelerdeki hem de ulaşma hedefi güttüğümüz en ileri ekonomilerdeki gelişmeleri yakından takip etmeliyiz. Dijital dönüşümü sağlayacak tedbirleri eş zamanlı hayata geçirmeye kararlılıkla devam etmeliyiz. TÜSİAD olarak biz de bu anlayışla dijital ekonomiyi çalışmalarımızın merkezine koyduk, bu konunun üstünde ısrarla duruyoruz. Kurumlarımızın dijital devrimde ayakta kalmaları için dijital vizyona sahip liderliğe ve dijital stratejilere ihtiyaç duyulduğu konusunda farkındalık yaratmaya çalışıyoruz. Büyük ölçekli şirketlerden KOBİ’lere kadar, dijital dönüşüm için gerekli altyapı, insan kaynağı gibi temel gereksinimleri ele alan çalışmalar yürütüyoruz. Dijitalleşme süreci içerisinde, ekonominin itici gücü olabilecek, son derece güçlü potansiyele sahip “elektronik ticaret” de bu anlamda ilgi alanımızda. Sevgili Esin’in de belirttiği gibi, TÜSİAD olarak, ilk eTicaret raporumuzu sevgili Sina Afra’nın katkısıyla hazırlamıştık. Üç yıl içinde nereden nereye geldiğimize bir bakmak istedik. Sevgili Öget Kantarcı’nın liderliğinde GittiGidiyor ve the Boston Consulting Group ile bu yılki raporumuzu hazırladık.
Değerli Dostlar, E-ticaretin önümüze getirdiği fırsatlarla karşı karşıyayız. Dünyada e-ticaretin güçlü bir büyüme trendi sergilediğini biliyoruz.
Dünyada e-Ticaretin toplam perakendeden aldığı pay % 8.5’lara ulaşmış vaziyette. Ülkemizde de e-ticaret büyümesini sürdürüyor.
Yakalanan ivmeye rağmen, e-ticaretin toplam perakendeden aldığı pay 2016 itibarıyla %3.5 seviyesinde. e-Ticaret sektörümüzün sahip olduğu güçlü potansiyeli göz önünde bulundurduğumuzda, halen önümüzde önemli bir gelişim alanı mevcut, gidecek daha çok yolumuz var diyebiliriz. Bu gelişim alanındaki fırsatları doğru şekilde değerlendirdiğimiz takdirde e-ticaret sektörümüzün ekonomide hak ettiği payı alacağına inanıyoruz. Bunun için neler yapmak gerektiği, raporumuzda ayrıntılarıyla ele alınıyor ve birazdan sizlere sunulacak. Ben özetle birkaç noktaya temas etmek isterim.
E-ticareti bir ekosistem olarak düşünmek durumundayız. Teknik altyapı ve lojistikten, internet girişimciliğine; finansal altyapıdan alternatif ödeme sistemlerine ve sağlıklı bir mevzuat yapısına kadar her unsur bütünlük içinde ele alınmalı ve geliştirilmeli.
Bu kapsamda atılması gereken adımların, son derece etkin bir program çerçevesinde, sektörün ve kamunun katılımıyla ve hızla hayata geçirilmesini çok önemli görüyoruz. Sektör 3 ve idari yapı arasında etkili ve yapıcı iletişimin ve kamu tarafında e-ticaret ile ilgili eşgüdümü güçlendirici bir mekanizmanın çok faydalı olacağını da düşünüyoruz.
Ülkemizde klasik perakende firmalarının ve KOBİ’lerin henüz e-ticaretin nimetlerinden yeterince yararlanmadığını söyleyebiliriz. e-Ticaret ekosistemine daha fazla dahil olmalarını bu anlamda çok önemsiyoruz. KOBİ’lerin gerek tedarikçileriyle ilişkileri gerekse tanıtım, pazarlama, satış olanakları bakımından e-ticaretin sağlayacağı olanaklar konusunda bilgi ve farkındalık düzeyini artıracak çalışmalar mutlaka fayda sağlayacaktır. Ayrıca gerekli altyapı ve işgücü yatırımlarını yapmaları ve bu konuda ihtiyaç duyabilecekleri desteklerin sağlanması da gerekiyor. Alınacak aksiyonlarla firmalarımızın dünya çapında bilinirliğini, pazar payını ve e-İhracatını artırmasını sağlayabiliriz.
Konunun şirketler boyutunu yanında, tüketici tarafına bakarsak, internete erişimin yaygınlığı kadar, bireylerin, internetin nasıl işlediği ve kendilerine ne gibi fayda ve hizmetler sağlayacağı hakkında bilinçli olması da büyük önem taşıyor. İnternet kullanım oranının arttığı ülkemizde, bir yandan e-ticaret ile ilgili tüketici algısının mutlaka ve mutlaka güçlendirilmesi, diğer yandan genel olarak ülkemizde dijital okuryazarlığın geliştirilmesinin önemini altını çizerek vurgulamak isterim. Elbette e-ticaret sektörümüzü büyütecek tüm bu unsurlar, ancak iletişim ve bilgiye erişim hakkının güvence altına alındığı, özgür internet ortamının güçlendirildiği bir iklimde anlamlıdır. Değerli Konuklar, Sözlerime son verirken, hazırlanan raporumuzu, e-ticaret sektörünün tüm paydaşları ve karar alıcı mercilerin istifadesine sunuyor olmaktan büyük memnuniyet duyduğumu ifade etmek istiyorum. Rapordaki değerli katkı, işbirliği ve destekleri için Gittigidiyor ve BCG ekiplerine, raporun hazırlık sürecinde görüşleriyle katkıda bulunan uzmanlara çok teşekkür ediyorum. Değerli moderatör ve panelistlerimize, çalışmanın ve toplantımızın gerçekleşmesinde emeği geçen Genel Sekreterlik kadromuza ve değerli katılımınızdan ötürü sizlere teşekkür ediyorum.