Bahçeli, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in “Seçim güvenliği ordusu kuruyoruz” sözleriyle ilgili, “Eğer ‘ordu mordu kuruyorum’ diyerek ortalığı velveleye, fitne fesada vermeye kalkışırlarsa, bunların alayının alnını karışlamak, karşılarına dikilmek bizim için farz olacaktır. Akıllı olun, aklınızı başınıza alın, ateşle oynamayın.” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, parti olarak Türkiye’nin büyümesinden sadece mutlu olacaklarını ve memnuniyet duyacaklarını bildirdi.
BORSA ADETA BAHAR HAVASI ESTİRİYOR
Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’nın 850 milyar dolar sınırını geçmiş olmasının, Türkiye’nin yaşadığı siyasi ve ekonomik bazlı saldırılar dikkate alındığında kayda değer bir gelişme olduğuna işaret eden Bahçeli, “Türkiye’ye diz çöktürmek isteyen odaklar; taşeron terör örgütlerini kullanmakla kalmamışlar; yeri gelince döviz silahını çekmişler, yeri gelince sıcak para operasyonlarına sarılmışlardır. Maksat örtülemeyecek kadar bellidir. Siyaseti kundaklamak, ekonomiyi karıştırmak, milli güvenliği kaosa sokmak, Türkiye’ye hasar vermek karanlık çevrelerin ana gayesidir.” ifadesini kullandı.
Türk lirasının döviz karşısında erimesinin, bu gayenin bir parçası, faizin tırmanması yönünde baskı kurmanın, telkinde bulunmanın bir başka ayak oyunu olduğunu vurgulayan Bahçeli, “Emperyalizm kontrolündeki tüm enstrümanları harekete geçirerek hem ülkemizde hem de bölgemizde mimarisi olduğu dehşet dengesini sürdürmenin, hatta genişletmenin çabasındadır.” dedi.
“Terör saldırısı varken, bekamız sarsılıyorken, şehitlerimiz omuzlarda son yolculuklarına uğurlanırken yükselen, adeta bahar havası estiren borsa işleyişini nasıl açıklayacağız?” sorusunu yönelten Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulundu:
“ABD’de alınmış siyasi veya ekonomik bir karar neticesinde saman alevi gibi parlayıp sönen döviz ve faiz volkanına ne zaman itiraz edeceğiz? İnsani denge yerine piyasa dengesini vaaz ve vaat eden bir çarpıklığı nasıl göreceğiz, nasıl yorumlayacağız? Bağımlı bir ekonomik yapıyla siyasal bağımsızlığımızı nereye kadar koruyabileceğiz? Dümeninde milli iradenin olmadığı, denetim ve dengesini milli varlığın belirlemediği cari ekonomik model ve sistemle daha fazla nasıl yol alacağız?”
Bahçeli, makro göstergelerin iyileşmesinin yanında, vicdani ve insani seviyelerin büyümesine de ihtimam ve irade gösterilmesi gerektiğini söyledi.
MAZLUMLARIN AHINI ALAN MANDAFONLAR
Milleti kandıranların, umutlarını çalanların, soygun düzeni kuranların yakasından tutmak, onlarla gecikmiş hesaplaşmayı yapmanın iktidardan muhalefete herkesin vatan görevi olduğuna dikkati çeken Bahçeli, şöyle devam etti:
“Tosuncukmuş, çiftlik bankmış, sütbankmış, bu ve benzeri sülüklerin, sicili kapkaranlık haydutların kanımızı emmesine, sırtımızdan geçinmesine asla, ama asla izin verilmemelidir. Bunlar her neredeyse enselerinden tutulup layık oldukları demir parmaklıkların ardına konulmalıdır. Bu milletin çektiği çile ve ızdıraba artık bir son verilmelidir. Muzdarip kaldığımız sorunlar birer birer etkisizleştirilmelidir.
Çatı çökmeden, sütun çürümeden kutlu bir hamleyle oyunlar bozulmalıdır. Birlik ve dayanışma ruhunun lütfuyla, üzerimizde hesap yapanların kalemleri kırılmalı, defterleri dürülmeli, yedikleri içtikleri alayının burnundan fitil fitil getirilmelidir. Masumların hissiyatıyla oynayan mankurtların, mazlumların ahını alan mandafonların, küresel ve emperyalist hıyanet markalarının hakkından gelmek, plan ve hesaplarında boğmak beka ve vefa borcumuzdur. Biz istemediğimiz sürece yenemezler; biz milli duruşu gösterdiğimiz müddetçe hiçbir mihrak karşımızda dün olduğu gibi duramaz, duramayacaktır. ”
TİPİTİP GRUP BAŞKAN VEKİLİ
“CHP’nin, geveze ve gevşek bir grup başkanvekilinin ekranların sütçüsüyle katıldığı bir programda seçim güvenliği ordusu kuruyoruz” diyerek “aklının dibini döktüğünü” belirten Bahçeli, “Bizim bildiğimiz ordu tektir ve millet ordusudur. Milli güvenliğimizin nasıl temin edildiği bellidir.” dedi.
“Yeni bir ordu kurma teşebbüsü paralel bir örgütlenme, FETÖ merkezli bir öğüt olsa gerek.” ifadesini kullanan Bahçeli, şunları kaydetti:
“HDP’yle, İP’yle, PKK ve FETÖ’yle ele ele vererek seçim güvenliği ordusu kuruyorken, teröristler de bu orduya sızdırılırsa CHP’nin tipitip grup başkan vekili bunu nasıl telafi edecek, ne diyecektir? FETÖ’nün siyasi ayağıyla ilgili dedikodu yapıp YPG’lilere, PKK’lılara sandık nöbeti yazarlarsa ortaya çıkacak sonuçların ne olacağını malum traji komik şahıs tahmin etmiş midir? Eğer ordu mordu kuruyorum diyerek ortalığı velveleye, fitne fesada vermeye kalkışırlarsa bunların alayının alnını karışlamak, karşılarına dikilmek bizim için farz olacaktır. Akıllı olun, aklınızı başınıza alın, ateşle oynamayın. Destursuz bağa girenin ne olacağını iyi hesap edin. Sayın Kılıçdaroğlu sanal, yalan ve talan ittifak görüşmeleriyle ilgili mesaisini yoğunlaştırmışken, çevresindeki dümencileri, şeytana bile pabucu ters giydirmeye çalışan hamakat ehlini, tavsiyem gözden ve gözetimden kaçırmasın. İşte bunların oyunlarını Cumhur İttifakı hepten bozacaktır. Doğudan batıya, kuzeyden güneye tüm Türk vatandaşları, kökeni, yöresi ve anasının dili ne olursa olsun cumhurun tüm aziz fertleri güç birliği, hedef birlikteliği yapacaklardır. Zamanında yapılan, yapılması gereken seçimlerle Türkiye nefes alacak, önünü görecektir. Cumhur İttifakı; Pensilvanya’da yazılıp, İmralı’da onaylanan hain senaryoyu CHP’nin de içinde bulunduğu kervanın başına külah diye geçirecek, kepazelikleriyle baş başa bırakacaktır. Bir züğürt tesellisidir; zelzeleyi gören, yangına razı gelirmiş. Biz ne zelzeleden, ne yangından, ne de fırtınadan korkmadık, korkmayacağız, Cumhuriyet’in irfanına, cumhurun iradesine can pahasına sahip çıktık, yine çıkacağız.”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “İnsanlığa ve insanlık onuruna Fransız kalan Fransa yönetiminin terör örgütlerinin çöpçatanlığına soyunması tuhaf olduğu kadar küstah ve küçültücü bir erdemsizliktir.” dedi.
PROJE TERÖR ÖRGÜTLERİYLE HESAPLAŞMAK MİLLİ BİR ZORUNLULUK
Bahçeli, Milli Güvenlik Kurulu toplantısının ardından yapılan açıklamada, üstünde durulması, altı çizilmesi, analizi yapılması gereken kavramın “proje terör örgütleri” ifadesi olduğunu belirtti.
“Mesela FETÖ projeyse, ki öyledir, bu projeyi imal eden, hedef çizen, eylem ve alçaklığının sınırlarını belirleyen mihraklarla hesaplaşmak da tarihi ve milli bir zorunluluktur.” diyen Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:
“FETÖ’yle mücadele aynı zamanda proje sahipleriyle mücadeledir. FETÖ’cüler aynı şekilde Kilise zangocu, kalbi haç çıkarıp dili besmele getiren şerefsiz Türk düşmanlarıdır. FETÖ projesini önce kurgulayıp sonra da tedavüle sokan şer ve şiddet yanlılarıyla acıklı ve gecikmiş hesap görülmeden, bu kanı bozuklara, bu sütü lekelilere, bu haramzadelere kan kusturmak bir başka tehlikenin önünü kesmeyecektir.”
Önümüzdeki yıllarda, yine devletin içine sızmış dar bir kadronun, dini veya ideolojik saiklerle hareket eden küçük bir grubun ya da projelendirilmiş örgütlerin devletten ele geçirdiği tanklarla, toplarla, uçaklarla, helikopterle millete savaş açmayacağının, ölüm saçmayacağının, darbeye kalkışmayacağının garantisi olup olmadığını soran Bahçeli, “Gelecek on yıllarda, FETÖ değil de bir başka şebeke ve ihanet örgütü farklı bir isimle peydahlanırsa ve bu defa proje sahipleri tarafından iyi hazırlanıp torunlarımızın üzerine gönderilirse yattığımız yerde nasıl uyuyacağız, toprağın altında nasıl huzur bulacağız? Düşünmeyelim mi? Sorgulamayalım mı? Geleceği bugünden planlamayalım mı?” ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, FETÖ ile mücadeleyi sulandırmak, söndürmek, sorgulanmasını sağlamak için faaliyette olanlara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
“FETÖ ölmedi, yaşıyor. Kripto damar çalışıyor. Çünkü proje sahipleri karşımızda duruyor. Bu proje olmadı, bir başkası devreye girer. O da olmadı, bir diğeri anında sökün eder. Kim ya da kimler ki ona buna delilli, belgeli olmadan; önü-arkası tespit, teşhis ve tarif edilmeden ‘FETÖ’cü’ diyorsa, dikkatinizi çekiyor ve uyarıyorum ki, onlarda bir kuyruk acısı, gizlenmeye, örtülmeye, kapatılmaya çaba gösterilen karanlık bir açık var demektir. ‘FETÖ borsası kuruldu’ sözleri ne anlama gelmektedir? Borsa kuruldaysa hissedarlar, kurucular nerededir, kar elde edenler hangi deliktedir. Mücadele bitti, FETÖ’cüler her yerden temizlendi iddiaları yerinde ve isabetli midir? Bu kadar kolay mı? Bu kadar basit mi? Bu kadar temelsiz mi? Proje sahipleri bitmeden, FETÖ nasıl bitecek?”
“Projeciler pes etmeden, Pensilvanya’nın temizliği yapılmadan hainler nasıl tam olarak diskalifiye edilecek? ” ifadesini kullanan Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kimin FETÖ’cü olup olmadığına hukuk, adalet, milletin izzet-i nefsi, devletin ebedi yaşama azmi ve iradesi karar verecektir. Bu karara herkes zoruna ve gücüne gitse de hazım zorluğu çekse de hürmet ve riayet edecektir. Önüne gelene çamur atanlar, sosyal medyadan müfterilik yapanlar, yazılı ve görsel medya vasıtasıyla ona buna eften püften suç isnat edenler FETÖ’nün değirmenine su taşıyan ya kripto yüzlerdir ya da şuurunu kaybetmiş trol şebekelerinin klavyeşörleridir. Devlet konuşmaz, devlet tereddüt geçirmez, devlet gecikmez, devlet spekülasyona meyletmez, devlet tehdit etmez, devlet gereğini yapar, hem de yüreklice yapar, devlet caydırıcılık ve yaptırımlarını konuşturur, hiç kimse de susturamaz. Halen pek çok sayıda hain ABD ve Avrupa ülkelerinde cirit atmaktadır. Eğer, Pensilvanya’dan hain papaz, bir gece yarısı yiğit bir Türk evladı tarafından kafası çuvala geçirilip alınırsa, sonra da okyanustan ya uçarak ya gemiyle geçirilip Türk adaletinin önüne çıkarılırsa işte o zaman tüm proje sahiplerinin maskesi bir bir düşecektir. İşte o zaman milli vicdan derin bir nefes alacaktır. FETÖ demek, Pensilvanya demektir.”
SİNCAR HAİNLERDEN ARINDIRILMALI
Türkiye’nin Afrin temizliğinden hemen sonra harekata devam iradesinin muhasım odakların keyif ve uykularını kaçırdığını belirten Bahçeli, “Menbiç, Ayn El Arap, Tel Abyad, Resulayn, Haseki, Cizire ya terörden kurtulmalı ve teröre destek veren ülkeler bu kokuşmuşluktan vazgeçmelidir ya da buralar silindir gibi ezilmeli, kurtuluş bizzat Türkiye tarafından sağlanmalıdır.” dedi.
Türkiye-Rusya-İran arasında İstanbul’da yarın yapılacak liderler zirvesinin bundan sonraki adım ve hamleler açısından tarihi önemde olduğuna işaret eden Devlet Bahçeli, “Şayet sınırlarımıza 60 kilometrelik mesafede olan Sincar’ı Irak hükümeti hainlerden arındıramıyorsa Türkiye bunu yapacak muktedirliğe sahiptir. Herkes aklını başına alsın, evimizin önünde çakallar gezemez. Sınırlarımızın dibinde vampirler yaşayamaz, yarasalar uçamaz. Ya hep ya hiç, ya istiklal ya izmihlal demek bizim şanımızda vardır. Kandil’den başlayarak Suriye’nin Kuzeyine kadar tek bir insan artığı bırakmadan yok etmek Türk devleti için artık bir onur ve var oluş meselesidir.” değerlendirmesini yaptı.
MACRON YPG’NİN PARİS TEMSİLCİSİ OLMAYA NAMZET
ABD Başkanı Donald Trump çekilmekten bahsederken, Fransa’nın sanki yedek kulübesinde bekliyormuş gibi, form tutmuş, kondisyon yapmış yeni bir terör sevici ülke görünümünde, kendisini hatırlatma gereği duyduğunu kaydeden Bahçeli, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un sarayında 7 teröristi insanlığın gözü önünde ağırladığını, fotoğraf karelerine birlikte girdiğini, beraberlik nikahı kıyılmasına gönüllü olduğunu ifade etti.
Fransa’nın YPG’ye destek garantisi verdiğini anlatan Bahçeli, değerlendirmelerine şöyle devam etti:
“Yani Fransa terörü alenen baş tacı yapmış, kucaklamıştır. Bu utanç verici bir rezalet, melanet ve ihanettir. Ve Macron bundan sonra YPG’nin Paris temsilcisi olmaya namzet olduğunu göstermiştir. Dikişi patlamış yamaya dönen Fransa, terör örgütüyle Türkiye arasında arabuluculuğa talip olduğunu açıklamıştır. İnsanlığa ve insanlık onuruna Fransız kalan Fransa yönetiminin terör örgütlerinin çöpçatanlığına soyunması tuhaf olduğu kadar küstah ve küçültücü bir erdemsizliktir. Arabulucu olmak ne demektir? Fransa kimlerin arasını bulacak, kimi kiminle buluşturacaktır? Bu nasıl bir aymazlık, nasıl bir ahlaksızlıktır? Fransa, Türkiye’nin müttefiki değil midir? Türkiye ile birlikte NATO şemsiyesi altında değil midir? Peki bu çirkeflik, bu çirkinlik nasıl yorumlanmalı, ne şekilde anlaşılmalıdır? Karşımızda yeni bir Sykes-Picot oyunu vardır.
Bundan sonra terörden şikayet hakkını Fransa ve batılı ülkeler kaybetmiştir. ABD’nin Türkiye’ye söz söylemeye hiç yetkisi yoktur. İsrail’in vandallığına ses çıkarmayanların, 30 Mart günü Gazze’de gerçekleştirilen barışçıl protestolara terör yöntemleriyle saldıranlara göz yumanların ne yatacak yerleri, ne de tutacak dalları vardır. Zehirleme vakasından sonra Rus diplomatlarını sınır dışı eden ülkelerden Türk ve Türkiye’ye düşman kesilenler, ülkemizde ve bölgemizde gezdirdikleri casusların, provokatörlerin, teröristleri şımartmalarının hesabını pek yakında vereceklerdir.”
Öte yandan, Bahçeli, konuşması sırasında slogan atan izleyicileri, “Slogan yok, bizi başka gruplarla karıştırmayın.” diyerek susturdu.