İstanbul’da basın mensuplarına gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesinden memnun ve mutlu olduğunu belirterek, “Bu bizim birliğimizin, beraberliğimizin ve bir esaret zinciri altında olan Ayasofya’nın bu esaret zincirinden aslında kurtulmasıdır. Bu zincir aslında sökülüp atılmıştır” dedi.

Cuma namazı Üsküdar’daki Hazreti Ali Camii’nde kılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cami çıkışında basın mensuplarının gündeme dair sorularını cevapladı.

“AYASOFYA’NIN BU SÜRECİ BİZİM İÇ EGEMENLİK MESELEMİZDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, soru üzerine, Ayasofya Camii’nin 24 Temmuz’daki açılışıyla ilgili davet kısmının tamamıyla Diyanet İşleri Başkanlığına ait olduğunu ifade ederek gerekli olan davetlerin bu kurum tarafından yapılacağını söyledi.

Camiye girişlerin kontrollü yapılacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, camideki yerleşim planlarının koronavirüs sürecindeki hassasiyetler dikkate alınarak yapılacağını, bin ile bin 500 civarında bir cemaatin içeri alınabileceğini, kadınlar içinde yer ayrılacağını açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya Camii’nde dışarıda büyük bir açık alana sahip olunduğunu belirterek, “Dolayısıyla bu açık alanı da en güzel şekilde inşallah Diyanet İşleri Başkanlığımız değerlendirecek ve açık alanda da Müslümanlar o gün ibadetlerini yapabilecekler” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya’nın ibadete açılmasıyla ilgili yurt dışından gelen tepkilere ilişkin de şunları söyledi: “Yurt dışından gelen tepkilerin hiçbiri bizi bağlamaz. Tabii olumlu tepkiler de var olumsuz tepkiler de var. Bunlardan bir kısmı şahsımla zaten görüştüler. Ben de kendilerine gerekli olan cevapları verdim. Bırakın olumlu olumsuz, Ayasofya’nın bu süreci bizim iç egemenlik meselemizdir. Bizim iç egemenlik meselemizle alakalı da kimsenin herhangi bir müdahalede bulunması söz konusu olamaz. Yani 86 yıl aradan sonra burada müzeden aslına Ayasofya’nın rücu etmesi, tekrar cami hâline dönüşmesi bu milletin en doğal, en tabi hakkıdır. Bu gerçekleşmiştir. Bunun gerçekleşmesi sadece Türkiye için değil, tüm İslam dünyası için önem arz eden bir konuydu. Nitekim Meclisimizdeki ortak duruş da çok anlamlıydı. Öyle zannediyorum ki bu yara şu anda tedavi edildiği için ve böyle bir kararı da gerek Danıştay 10. dairemiz ve gerekse şahsımın onayıyla birlikte bunun yürürlüğe girmiş olması bizim aslında tarihe bir borcumuzdu ve bu borç ifa edildi. Bu yerine getirildi.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesinden memnun ve mutlu olduğunu belirterek, “Bu bizim birliğimizin, beraberliğimizin ve bir esaret zinciri altında olan Ayasofya’nın bu esaret zincirinden aslında kurtulmasıdır. Bu zincir aslında sökülüp atılmıştır. Bizim doğrusu gençlik yıllarımızın da en büyük hayaliydi. Bu gençlik yıllarımızın hayalini de gerçeğe dönüştürdüğümüz için ayrıca mutluyuz, memnunuz. Kimse ‘Bu siyasi bir retoriktir, siyasi bir yaklaşımdır’ gibi basit yaklaşımların içerisine girmesin. Asla böyle bir şey söz konusu değildir. Bu tam anlamıyla bu ülkede idari olarak bu görevi üstlenmiş olan şu andaki iktidarımızın ve iktidarımızla birlikte tabii milletimizin bir özlemiydi. Bu özlem yerine gelmiştir” dedi.

Kurban Bayramında sokağa çıkma kısıtlaması olup olmayacağı sorusu üzerine de Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kurban Bayramı için böyle bir adım atmak biraz zor, ama değerlendirmesini Bilim Kurulu yapacağı gibi, biz de Bilim Kurulu’yla bunu paylaşabiliriz. Ama Kurban Bayramının özellikleri, hususiyeti çok çok farklı. O gün kurbanlar kesilecek, kurbanları kesmenin yanında herkes özellikle de birbirini ziyaret, ki bu sadece bayramda oluyor, ama şu an için gündemimizde böyle bir durum yok” ifadelerini kullandı.

“AZERBAYCAN’I KESİNLİKLE YALNIZ BIRAKMAYIZ”

Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarına yönelik saldırılarının hatırlatılması üzerine de Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Ermenistan işgalci, Ermenistan’ın işgali biliyorsunuz on yıllara sari, Yukarı Karabağ işgal altında ve Minsk üçlüsü yaklaşık 25 yıldır, 30 yıldır bu işi masada bırakmıştır, bu işi hâlâ çözmemiştir, çözememiştir. Tabii işin bu noktalara geleceği de belliydi. İşte şu anda da Ermenistan biliyorsunuz sürekli Azerbaycan’ın sivil bölgelerini ateş altında tutuyor, oralara saldırıları var. Ama bu saldırılar neticesinde de tabii ki Azerbaycan da şu anda kendilerine düşen özellikle topraklarının müdafaası, âdeta kendi halkının müdafaasına yönelik adımları atmıştır. Ve bunu atarken de tabii biz kardeş Azerbaycan’ı kesinlikle yalnız bırakmayız ve kardeş Azerbaycan’a da sonuna kadar desteğimizi vereceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüşmeler yaptığını, son olarak dün Azerbaycan’dan bir heyetin Türkiye’ye geldiğini ve bu heyetin başta Millî Savunma Bakanı HulkkuuuHulusi Akar olmak üzere kuvvet komutanlarıyla görüştüklerini, kendisinin de bir görüşme yaptığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Azerbaycan’ın, Azeri kardeşlerimizin ta Kafkas mücadelesinde olduğu gibi bugün de yanındayız, yanında olacağız” vurgusunda bulundu.

“LİBYA’DAKİ SORUMLULUĞUMUZU AYNEN DEVAM ETTİRECEĞİZ”

Libya’daki gelişmeler ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin Libya ile ilgili açıklamalarının anımsatılması üzerine de Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Biz şu ana kadar Libya’da hangi sorumluluğu aldıysak bundan sonra da Libya da bu sorumluluğumuzu aynen devam ettireceğiz, devam ettiriyoruz ve Libyalı kardeşlerimizi yalnız bırakmayacağız. Bizim Libya ile olan ilişkimiz 10 yıllık, 20 yıllık, 50 yıllık bir ilişki değil, 500 yılı aşkın bir süreyi kapsayan bir ilişkidir. Kaldı ki, bu dönemde de askerî eğitim iş birliği anlaşmamızı da biliyorsunuz biz Libya ile yaptık, şimdi bu tür bir aramızda anlaşmamız da var ve yeni bir anlaşmayı da Birleşmiş Milletleri devreye sokmak suretiyle yapmak üzereyiz, bu konuda Libya da çalışmalarını yürütüyor ve bu dayanışmamızı yürüteceğiz. Ama Mısır’ın burada attığı adımlar özellikle, darbeci Hafter’in yanında bunların yer alması bir defa illegal bir sürecin içerisinde olduklarını gösteriyor. Hele hele Abu Dabi’nin korsan bir yaklaşım içerisinde olarak bu darbeciye çok ciddi silahlar, paralar, aktarması, bunların hangi konumda olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla bir tarafta meşru bir Serrac yönetimi var, bir diğer tarafta da darbeci Hafter yönetimi var. Şimdi darbeci Hafter’in yanında yer alanlarla meşru Serrac yönetiminin yanında yer alanların bir mücadelesi burada devam ediyor; olay budur, bunun dışındaki hepsi bir defa illegaldir, gayri hukukidir.”

KIDEM TAZMİNATI ÇALIŞMALARI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kıdem tazminatı çalışmalarında gelinen noktanın sorulması üzerine de konunun yeni döneme aktarıldığını, taraflarla görüşmelerin devam edeceğini belirterek, “Bu kıdem tazminatı hususunda da adil bir konuma bu işi getirmeden bu şekliyle bu adımı atmak adil değil, doğru değil” ifadesini kullandı.

İdlib’deki Türkiye ve Rusya’nın ortak devriyesine ilişkin soruya da Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda 20’yi buldu bizim oradaki devriye, ama maalesef illegal bazı orada güçler de var, tabii bu illegal güçler oradaki bu süreci zaman zaman sıkıntıya uğratıyor. Onu da beraber yine Rus devriye güçleriyle engellemeye çalışıyoruz” cevabını verdi.

CEVAP VER