Aslıhan Gürbüz, Gizem Kızıl’ın yönettiği “Bana Karanlığını Anlat” ile Adana Altın Koza Film Festivali’nden En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü aldı. Ayın Söyleşisi için Milliyet Sanat Ekim 2022 sayısında Asu Maro’nun konuğu olan Gürbüz, filmin yolculuğunu anlatırken canlandırdığı karakter üzerinden kadınlara dayatılan normlarla mücadelesine de değiniyor. Sosyal medyada kendisine yöneltilen sivri dilli eleştirilerden etkilenmese de sanal zorbalığa karşı sessiz kalmayacağını söyleyen başarılı oyuncu “Birinin bana eleştiride bulunurkenki sivri dili benim canımı yakmıyor çünkü ben kendi sivri dilimle senelerce canımı yakmış bir kadınım, kendimi sevebilmek adına. Sadece şunu diyorum: Bu zorbalık, bu manipülasyon, bu doğru değil ve ben görmezden gelmeyeceğim,” diyor.
29’ncu Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde “Bana Karanlığını Anlat” filmiyle En İyi Kadın Oyuncu Ödülü kazanan Aslıhan Gürbüz, Gizem Kızıl’ın yazıp yönettiği filmde kocasının ani ölümünden sonra hayatını nasıl kendisinin ne sevip ne sevmediğini unutacak kadar ona adadığı gerçeğiyle yüzleşen Nermin’i canlandırıyor. Film vesilesiyle Milliyet Sanat’ın 50. yıl sayısında bir araya gelen Aslıhan Gürbüz ve Asu Maro, filmden ve Nermin’den yola çıkarak samimi bir sohbete imza atıyorlar.
“İnsanlara yemek yedirmeyi seviyorum”
Sete kendi yemeğini götüren, arkadaşlarına yemek dağıtan, komşusuna yemek yapan biri olduğunu söyleyen Aslıhan Gürbüz yemek yapmayı ne kadar çok sevdiğini “Allah bana ‘Mutfaktan çıkma,’ demiş ama ben hasbelkader bir aralık bulup oyunculuk yapmışım gibi. İnsanlara yemek yedirmeyi seviyorum. Çünkü o da oyunculuk gibi bir şey. Bir karakteri oynadığında birini neşelendiriyorsun, birinin kendi hayatında bir şeye dokunmasına sebep oluyorsun ya, bazen güzel yemekle de çok mutlu ediyorsun o insanı. Kafası dağınıkken ya da acı yaşıyorken o yemeği yediğinde o an unutuyor ve mutlu oluyor. Bu çok güzel bir şey,” sözleriyle anlatıyor.
“Pastoral hayat içinde çok yetenekliyim”
Sağlık sebebiyle birkaç sene önce Ayvalık’a giderek hayat tarzında değişiklik yapan başarılı oyuncu, pastoral hayata çok kolay adapte olabildiğini söylüyor: “O pastoral hayat içinde çok yetenekliyim. Belli isteklerim, arzularım, lükslerim olmuyor. Ayvalık’tan sonra ne kadar güçlü olduğumu keşfettim. Çünkü yalnız kalabildim. Oyunculuktan daha özgüvenli bir alanım varsa beni dağ başında bir barakaya koyun, bir ay sonra gelin alın. Yemek falan da vermeyin, ben bulurum. Ya da tekneye verin beni, bir ay karaya çıkmadan yaşayabilirim tek başıma. Hiç derdim olmaz. Oralarda çok kabiliyetliyim, hayatta kalabiliyorum.”
“Benim saçım beyaz, kimi kandıracağım?”
İşiyle ilgili hiçbir zaman hırslı olmadığını söyleyen Aslıhan Gürbüz “Benim hırsım kendimeydi hep. O yüzden zarar verdim kendime. ‘Zayıflayacaksın’ üzerinden çok sakatladım kendimi. ‘O göbek gidecek,’ derken zarar verdim kendime,” diyor. 35 yaşından sonra çok değiştiğini anlatan güzel oyuncu artık kilo meselesiyle de, saçlarındaki beyazlarla da, sakatlıklarıyla da barıştığını söylüyor: “Benim saçım beyaz, kimi kandıracağım?”
