Türkiye tarihinde acımasız, izahı zor anlatılan olaylar yaşanmıştır. Altmışlı ve daha sonraki yıllardaki ihtilallar, Ordunun iktidara el koyması hadiseleri-her alanda Türkiye ekonomisine ve dünyadaki nüfuzuna büyük zararlar vermiştir. Hala Sovyetler döneminde yaşadığım yılları iyi hatırlıyorum: Orta Okulun sekizinci sınıfında okuyordum ve bir gün tarih Hocamız Raşit Bey, derse güle-güle geldi. Hepimiz kalktık, “oturun”, dedi ve hemen de ilave etti: yakınlarda on altıncı Cumhuriyet olarak Türkiye Devleti Sovyet Cumhuriyetleri sırasına, aramıza dâhil olacaktır. Arkadaşlarım sevindiler, hatta alkışlayanlar bile oldu. Fakat ben sustum ve Türkiye’deki akrabaları düşündüm. Babaannem İncibeyim Hanım anlatıyordu: “Erzurum’da, Kars’ta akrabalar yaşıyorlar. Oralarda topraklarımız, mülklerimiz vardır…” Babam ise şöyle diyordu: “Zaman gelecek ve tüm ailemiz Erzurum’a ve Erdebil’e(İran), Sarab’a taşınacağız. Şimdi Sovyetler izin vermiyor, ama zaman gelecektir, büyük İmparatorluklar gibi Sovyetler de çökecektir ve o zaman hepimiz dede-baba yurdumuza mutlaka döneceğiz. …”

SOVYETLER ÇÖKTÜ, FAKAT BABAM BU GÜNÜ GÖREMEDİ

Akşam okulda olanları babama anlattım. Babam: “Raşit Hoca akılsızın biridir, o komünisttir ve etrafta böyle lâfazanlık konuşmalar yapıyordur. Türkiye çok güçlü devlettir, kolay-kolay dağılmaz”, dedi. Şimdi otuz yıldır Türkiye Devletinin daveti üzerine Türkiye’de yaşıyorum. Uzun yıllar Bilkent ve Gazi Üniversitelerinde Öğretim Üyesi olarak hizmet verdim. Akademisyen olarak gerçekten de Türkiye’nin muazzam ve güçlü devlet olduğunu görmekteyim. En son 15 Temmuz olaylarına bizzat şahit olmuş biri olarak, babamın sözlerini her aşamada hatırlıyorum: Türkiye-gerçekten de çok güçlü ve geleneklerine bağlı devlettir. İster Amerika, ya Batılı devletler olsun, Türkiye’yi parçalayamazlar ve ülkeyi bölemezler! Buna dünya Türkleri ve altı kardeş Türk Devletleri de izin vermeyecektir. Bunu her kes böyle anlamalı ve idrak etmelidir. Fakat Türkiye dâhilinde, içimizdeki düşmanlar, hainler da az değiller, bunu da eklemek isterim. Bir zaman basında Devletin Tırlarını manşet yapan hainler: Can Dündar’lar Almanya’ya sığındılar. Fakat yandaşları hala da içimizdeler. Ben de 55 yıldır, Bakü, Moskova, Saint-Peterburg, Polonya, tüm Türk devletleri ve bu gün de Türkiye’de her gün sayfa dolu yazılar yazıyorum. Vatan benim kalbimdir, gazete ise ruhumdur. Yazmaya konular çoktur, fakat doğma vatanımız pekişmesi namına canımı vermeye bile hazırımdır. Kadim bir Atasözünü hatırladım: “Önce evin içi, sonra dışı”, derler. Türkiye devleti, dünya devletleri, AB devletleri ile iyi ilişkiler kurmak, ekonomik, siyasi alanlarda sağlam ilişkiler kurmayı hedefliyor. Fakat kocaman Osmanlı gibi dev İmparatorluğunu parçalayan, başta İngiltere, Almanya ve Fransa olmakla Batılı devletler ve başta Amerika olmakla; her dönemde Türkiye’nin önünde engeller, tuzaklar kurarak, Türkiye’nin dünya devletleri ile olan bağlarını kesmeye, bu güzelim ülkemizi her yandan bloke etmeye kalkıyorlar. Bunu hepimiz açık görmekteyiz. Üç defa ihtilal olmuş, ülkeye büyük miktarda maddi ve manevi zararlar verilmiştir. Ve bunu yapanlar kimlerdir derseniz? Tekrar ediyorum: Sefevi Azerbaycan Türk Devletini parçalayanlar kimler idi? Başta İngiltere, Almanya ve Fransa oldu elbette ki! Güney parçasını Perslere; Kuzey kısmını ise Rusya’ya hibe ettiler. Türk devleti ikiye bölündü… Kocaman, dev Osmanlı İmparatorluğunu kimler parçaladı?  Yine, İngiltere, Almanya, Fransa ve uzaktaki Amerika yaptı, elbette. Çünkü 32 devleti, eyaletleri olarak elinde barındıran bir muazzam gücü önünde tir-tir esiyorlardı; Osmanlı İmparatorluğundan korkuyorlardı. Çünkü bütün Avrupa’daki mini-mini devletler ve parçalanmış Prusya (Almanya) İmparatorluğundan mermi parçaları gibi oluşmuş mini devletler Osmanlı’dan korkuyorlardı. Korkudan uykuları yok olmuş, felç olmuşlardı.

TÜRKLER ASYA VE AVRUPA’DA HÂKİM DURUMDAYDI

Bugün aynı Avrupa devletleri, Türkiye Devletinin dünyada artan nüfuzundan; ayrıca,  özellikle altı Türk devletleri ile Türkiye arasında yükselen akraba bağlarının pekişmesinden de ayrıca rahatsızlar. Petrol zengini olan kardeş Türk Cumhuriyetleri ile aynı kanı taşıyan Türkiye Türkleri er ya geç ileride mutlaka Türk Devletleri Birliği ve ya federasyonu olarak birleşeceklerdir. Bu tarihi bir zarurettir. Ve Batı devletleri bunun endişesinden uyuyamıyorlar, diye bilirim. Öte yanda-Rusya da üç asır öncelerinden ezeli Türk topraklarını işgal ettiği tarihi bir gerçektir. Bunu öteki yazılarında çok yazmışım, tekrar etmek istemem. Kuzey’de: Yakuta, Saka, Nogay Türkleri; Sibirya dâhil Çin sınırından Kafkaslara dek; Azerbaycan da dâhil, Frengistan’a (Fransa) dek-kocaman haritada Avrupa’nın tümü Milattan öncelerde Büyük Oğuz Kağanın denetiminde olduğu tarihi bir gerçektir. Tarihi kitaplar, kaynakçalar Arşivlerde mevcuttur. İşgalçı Rusya ise, Başkurtlara, Yakuta ve Tatarlara Özerk Cumhuriyetler adını vermiştir. Dünyanın her köşesinde Türkler acılar içinde, eziliyor, asimle ediliyorlar. Katil Stalin bir yudum konyak içip, Uygur Devletini (Türkistan’ı) Çin’e hibe etmedi mi? Soydaşlarımız asimle ediliyor, acılar yaşıyorlar. Ve dünya bu acıya susuyor… Bir devlet, bir halk nasıl hibe ediliyor? Dünya devletleri bunu sormuyor? Neden? Çünkü Türklere karşı Batı ve Avrupa devletleri, başta ABD birlikte hareket ediyorlar. Sağdan, soldan içimize dek girmişler ve içimizdekiler kimi Almanlara; kimi Türk düşmanı-Fransa’ya, kimi Amerika’ya sempati duyuyor. İşte bu sebeptendir ki, bu güzelim Türkiye devleti darbelerle karşılaşmıştır. Ve bu darbeler başta Amerika olmakla batı devletleri yapıyordur. İçimizdeki Türk olmayan, bizden sayılan, ama bizleri dış ülkelere satan hainler vardır, bunu içimizdeki düşmanlar yapıyorlar. Bunu iyi anlamamız gerekiyor. Büyük Atatürk’ün yaratmış olduğu bu güzelim Türkiye devletinin dışta olduğu kadar, dâhilimizde de hainler, Türk düşmanları yeterince vardır: örneğin “Ordumuzun Azerbaycan’da ne işi vardır?”, diyen zihniyet kesinlikle Türk olamaz. Atatürk ne diyor? “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur” ve olamaz da. Azerbaycan’ın yiğit, kahraman, mağrur evlatları bir zaman Çanakkale savaşında kardeş gibi cesurca gelip savaşmışlar, şehit olmuşlardır… Mezarları duruyor Çanakkale mezarlığında… Sizler o zaman neredeydiniz; tüccarlık yapıyordunuz, para kazanıyordunuz… Türkler ise uzaklarda savaşıyorlardı; bunu lütfen düşünün. Büyük yazar, devlet adamı Nariman Narimanov’un talimatıyla petrol taşıyan Büyük Tanker Gemiler sırayla Çanakkale savaşına, kardeşlerimize aralıksız petrol taşımıştır. Bazı nankörler açıp tarihi kitapları okusunlar, utansınlar ve Azerbaycan Türklerinden, bizlerden özür dilesinler. Bunu yapanlar Türk olamazlar; çünkü Türkler kendi yarattıkları devlete hainlik yapamazlar! Özellikle, Atatürk’ün kurmuş olduğu Parti içinde Azerbaycan düşmanları olan kişiler (kendilerini tek-tek tanıyorum) maske altında saklanmasınlar. İleride onların isimlerini köşemde tek-tek sıralayacağım. Siz Türk olmaya bilirsiniz, fakat demokratik, layık Türkiye topraklarında yaşıyorsunuz; Hıristiyan, Katolik ve ya başka ırk da ola bilirsiniz, ama Türkiye devletine, Türk devletlerine saygı duymalısınız. Çünkü biz Türkler Oğuz Kağanın torunları sayılıyoruz ve kardeşleriz: Kırgız, Tatar, Kazak (Kıpçak), Türkmen, Özbek, Yakuta, Başkurt, Ahıska, Saka, Nogay… dahası da vardır! Bu gün 104 Amiral gece vakti MUHTURA imzalamışlar… Fetö usulü ile tıpkı 15 Temmuzdaki gibi… Arkadaş, siz neden Türkiye devletine karşısınız? Cumhurbaşkanı, Devletimiz tıkır-tıkır çalışıyordur. Onlar sayesinde özel Lojmanlarda kalıyorsunuz, benim gibi Profesörler, Öğretim Üyelerinden üç defa fazla emekli maaşı alıyorsunuz (bunu bir zamanlar Turgut Özal yaptı: Profesörlerin Emekli, maaşlarını 3 defa aşağıya indirmiştir); siz ey Türk haini Amiraller, bütün ailece gezintileriniz, turlarınız, Otelleriniz devlet hesabınadır!? Neyiniz eksiktir arkadaş? Evet, yaptığım bir araştırmamın sonucunu açıklıyorum: yurt dışındaki bağlantılarınız, özellikle Batı Devletleri ajanları, diplomatları ile sıcak ilişkileriniz vardır; zaten ABD Dış İşleri Bakanı açıkladı; biz, dedi, Türkiye’nin kalkınmasını, güçlenmesini istemiyoruz ve bu nedenle ülkede ilişkide olduğumuz askerler sayesinde devleti değişiyoruz. Yani, istedikleri bir haini, casusu, Türk düşmanını Başbakan ve ya Cumhurbaşkanı yapıyorlar. Öteki yıllarda buna şahit olmuşuz. İçimizdeki düşmanlar daha vahimdir…

SAYIN, DEVLET BAHÇELİ’NİN AÇIKLAMALARI DİKKATE ALINMALIDIR

MHP Genel Başkanı, deneyimli devlet adamı, Sayın, Devlet Bahçeli, güzel açıkladı; maaşları aşağıya indirilsin, devlet lojmanlarından atılsınlar; kiminle bağlantılı oldukları incelensin, hukuk gerekenleri yapsın, dedi. Cumhurbaşkanı, Sayın Tayyip Erdoğan da gereken açıklamayı yaptı. Halkın oylarıyla seçilmiş mevcut devlete karşı kıyam, karşı durma, hıyanet olduğu aşikârdır. Ve Türkiye Hukuku gerekeni yapacaktır. Türkler eğilmez halktır, 15 Temmuz’da da şehitler verdik, fakat Devletimiz dimdik karşı durdu ve düşmanlara gereken ders verilmiş oldu. Bu gün 14 Amiral içeri alındı ve Savcılık ivedilikle harekete geçmiştir. Mutlaka aile bireyleri de araştırılısın, bütün ilişkileri incelensin, tüm gerçekler halka anlatılsın ve vatan hainlerine gereken ders verilmelidir; mutlaka cezalanmalılar. Bu güzelim Türkiye’ye hıyanet eden her kim ise mutlaka Türk adaleti gereken dersini verecektir. Türk adaletine güvenimiz tamdır! Devletimize, Cumhurbaşkanımıza karşı her hangi ihanet – sonuçta Türk adaleti, Hukuku düşman davranışlara, Amerikan işbirlikçilerine gereken dersi er, ya geç, mutlaka verecektir. Bunu her kes iyi bilmeli ve anlamalıdır. Türkiye Devleti güçlüdür, eğilmezdir! Biz Türkler tarih boyunca yenilmez ve dimdik durmuşuz. Türkiye devletinin vatandaşı olmak şereftir, Yücedir ve onurludur. İçimizde bunu anlamayan, bu şerefi idrak etmeyen cahiller, hainler, ikiyüzlüler; Amerika “çocukları”, “Batı hayranları”, “dâhili düşmanlar” ne yazıktır ki hala vardır. Tanrı Türkü korusun! Türkün Türkten başka dostu yoktur ve olamaz da!

CEVAP VER