İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı’ndaki konuşmasına, Düzce’de meydana gelen depremde yaralanan vatandaşlara geçmiş olsun dileğinde bulunarak başladı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, terör örgütü PKK/YPG’nin İstiklal Caddesi, Gaziantep Karkamış, Öncüpınar Sınır Kapısındaki saldırılarında şehit olan güvenlik personeli ve vatandaşlara Allah’tan rahmet dileyerek, milletin bu saldırılar karşısında dimdik durduğunu, yanan yüreğinin acısını kalbine gömdüğünü ve terörün bir an önce bitmesini istediğini söyledi.

Terörle mücadelenin sulandırılıp iç siyaset mezesi yapılmasının PKK/PYD/YPG terörü kadar tehlikeli olduğunu dile getiren Akşener, “Çünkü terörle mücadele bir devlet meselesidir ve günlük siyasi hesaplara araç edilemez. Şayet bu konu üzerinden siyaset devşirmeye çalışanlar olursa onlara asla fırsat vermeyeceğiz. Ve her ne kadar iktidardan aynı duruşu göremesek de biz memleketimiz için hayati olan bu meseleye de devlet ciddiyetiyle bakmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.

Akşener, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Irak ve Suriye’nin kuzeyine yönelik Pençe-Kılıç Hava Harekatı’nı çok başarılı şekilde gerçekleştirdiğini, hudut güvenliğini tehdit eden teröristlere ait 89 hedef ile 184 teröristin etkisiz hale getirildiğini belirtti. Bu başarının tarihin her döneminde olduğu gibi muzaffer Türk ordusunun başarısı olduğunu vurgulayan Akşener, ancak terörle mücadelede her şeyin ordu ve polisten beklenmemesi gerektiğini kaydetti.

Meral Akşener, iktidarın güvenlik güçlerine alan açması, operasyonun hukuki, siyasi ve uluslararası zeminini hazırlaması, bölgedeki hakim güçlerle oturup diplomasi kanallarını etkin şekilde kullanması gerektiğini ifade etti. Bunu yapamayan iktidarın Suriye ve Irak’tan ülkeye uzanan terör tehdidini ve sızmaları engelleyemeyeceğini söyleyen Akşener, bunun örneğinin İstiklal Caddesi’ndeki terör saldırısında yaşandığını savundu.

İstiklal Caddesi’ndeki saldırı üzerine iktidarın şehitlerin intikamını almak için Pençe-Kılıç Harekatı’nı başlattığını dile getiren Akşener, şöyle konuştu:

“İktidarın devlet yönetimiyle ilgili ciddi bir müktesebat ve liyakat sorunu olduğundan atladığı bir şey var, devlet intikam almaz. Çünkü, kadim devlet geleneklerimizden nasibini alanlar çok iyi bilir ki devletin intikam almasına gerek kalmaz. Çünkü devlet, şefkatiyle koruyup kolladığı milletine zarar vermeye niyetlenenler için daha onlar harekete geçemeden gerekeni yapar. Ancak bunun için devleti hakkıyla idare eden bir iktidarın olması gerekir.

Eğer ki terör bugün 5 yaşındaki bir yavrumuzun hayatını karartıyorsa, 22 yaşındaki gencecik bir öğretmenimizi aramızdan alıyorsa okullarımızın kapanmasına sebep oluyorsa iktidar çıkıp da terörle mücadelede Türk devletinin gücüne yakışır bir başarıdan söz edemez. Eğer gerçekten terörle mücadele etmek istiyorsanız bu meselenin sınırlarımızın güvenliğiyle, uygulanan açık kapı politikasıyla, insan kaçakçılarıyla ve ülkemize yönelen kontrolsüz göç dalgası ile doğrudan ilişkili olduğunu artık kabul edin.”

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile görüşmesine değinerek, “Sayın Erdoğan’ın gösterdiği derin muhabbetten anlıyoruz ki yeni bir dostluğun kıvılcımı çakıldı. Mavi Vatan’daki çıkarlarımızın bile yumuşatamadığı Sayın Erdoğan’ı demek ki futbol aşkı pamuk gibi yapmış. Yakında Beşşar Esad’la birlikte maça giderlerse şaşırmayın.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha önce Sisi ile ilgili yaptığı açıklamaları içeren videonun gösterilmesinin ardından konuşmasına devam eden Akşener, “Bu defa öyle ‘Kandırıldım. Sisi kardeşimle aramıza girdiler. Yeni sayfa açıyorum’ diye işin içinden sıyrılamazsın. Önce çıkıp bu başarısızlığın sorumluluğunu alacaksın, milletimizden özür dileyeceksin. Çıkacaksın, ‘Kişisel kaprislerime kapıldım, hata yaptım, İstanbul seçimlerinde Millet İttifakı’nı darbecilikle suçladım, ben bu hatayı yapmasaydım Doğu Akdeniz’de, Mısır’la Yunanistan değil, biz anlaşabilirdik’ diyecek ve milletten özür dileyeceksin. Sonra da milletimizin sandıkta açacağı yepyeni sayfayı oturup izleyeceksin. Ama elini çabuk tut. Çünkü millete vereceğin hesaba çok az kaldı.” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İYİ Parti ve Millet İttifakı’na yönelik açıklamalarını anımsatan Akşener, şunları söyledi:

“Biliyorsunuz, Sayın Erdoğan ne zaman Cumhur İttifakı’ndan bunalsa sağ olsun, dönüp bize selam çakar. Cevabını biliyor olsa da aynı soruları ısrarla sorar. Aynı davetleri bir umut ısrarla tekrar eder. Rahmetli Cem Karaca’nın dediği gibi ‘umar ha, umar umar…’ Bizim için hava hoş. Bizim kararımız belli, irademiz net. Çünkü bizim ittifakımız milletin sinesinde, milletimizin vakur ve güçlü varlığıyladır. İstibdada mahkum olmayacağını haykıran o büyük hürriyet ruhuyladır. Milletimizi tarih boyunca var eden haklı ve gerçek itirazıyladır.

Biz geleceği elinden alınan çocuklarımızla ittifak kurarız. Kayyum rektöre karşı duran hocalarımızla, Gezi Park’ında toplanan gençlerimizle, doğru bildiğini söylemekten çekinmeyen cefakar insanımızla ittifak kurarız. Biz, baskıya boyun eğmeyen, şahsiyetini satmayan, zalimin eteğini öpmeyip yolsuzluk ağlarını deşifre etmekten geri durmayan özgür gazetecilerimizle ittifak kurarız. Kirli çıkar şebekelerine girmektense daha az ama helal kazanmaya razı olan esnafımızla, alın terine haram karıştırmamış işçilerimizle ittifak kurarız.”

İYİ Partinin, Türkiye’nin demokratikleşmesi davasının neferi olduğunu ifade eden Akşener, “kumar masasına oturmaya en küçük bir niyetlerinin olmadığını, dış politikada zar atmadığını, ekonomide rulet oynamadığını, devlet yönetiminde kupon yapmadığını, hukukta tombala çekmediğini, milletinin geleceğiyle de asla bahse girmeyeceğini” söyledi. Akşener, şöyle devam etti:

“Sayın Erdoğan ve küçük ortağının oturduğu masa öyle bir kumar masasıdır ki saray her zaman kazanır. Ortaya sürülen kimi zaman Türk ordusu olmuştur, kimi zaman sınırlarımız. Kimi zaman Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz masadadır, kimi zaman da İhvan-ı Müslimin. Kimi zaman Filistinliler masaya sürülür, kimi zaman da Ukraynalılar. Bu masada, bazen Kürtler üzerine kumar oynanır, bazen de Türkler. Yani, bu hileli oyun her daim kasanın kazandığı, kazanamadığı yerde ise oyunun bozulduğu ve şartlar ne olursa olsun sürekli milletimizin ütüldüğü kirli bir oyundur.

Onların kumar masası işte budur. Bizden dahil olmamızı istedikleri masa işte budur. Bu masa, bizim gözümüzde 20 yıldır aynı masadır. Bu masa dün de bir kumar masasıydı, bugün de bir kumar masasıdır. Heveslenenler için üzgünüm ama bizim o masaya oturmaya hiç niyetimiz yok. Çünkü biz, o kumar masasını dağıtmaya, saray görünümlü kumarhanenizi de başınıza yıkmaya geliyoruz. Bu da böyle biline.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir yıl önce üretim, istihdam ve ihracat odaklı bir ekonomi modeli müjdesi verdiğini anlatan Akşener, yeni ekonomi modelinde politika faizi indirildiğinde diğer faizlerin de sihirli bir şekilde düşeceğine inanıldığını, ancak Eurobond faizinin, tarihi rekor kırarak yüzde 10’a çıktığını kaydetti. Akşener, “Faizle mücadelede tarih yazdığını iddia eden Sayın Erdoğan, en yüksek faiz oranını vererek tarihe geçti.” ifadesini kullandı.

Enflasyondaki artışa da değinen Akşener, “TÜİK’in rakamlarına göre bile enflasyon yüzde 85 buçuğa dayandı. Yıllık gıda enflasyonu yüzde 99’a yükseldi. Bir de bütün bunların üzerine elektrik ve doğal gaz fiyatlarındaki artışı da ekleyince yüksek maliyetlerin altında kalan esnafımız artık düpedüz can çekişiyor.” şeklinde konuştu.

Akşener, yarın kutlanacak Öğretmenler Günü’ne değinerek eğitimde yaşanan sıkıntıları anlattı. Öğretmenlerin öneminin sadece bir gün hatırlandığını ve daha sonra unutulduğunu ileri süren Akşener, konuşmasının bir bölümünde Canan Yılmaz adlı bir öğretmeni kürsüye davet etti.

Yılmaz’ın ardından konuşmasına kaldığı yerden devam eden Akşener, iktidara geldiklerinde Cumhuriyetin 100’üncü yılının şerefine 100 bin öğretmenin atamasını yapacaklarını, eğitim fakültesinden mezun ve elinde öğretmenlik diploması olan 600 bin öğretmenin atamasını da kademeli olarak gerçekleştireceklerini söyledi.

Akşener, bu doğrultuda ilk etapta 250 bin öğretmenin atamasını yapacaklarını, köy okullarını yeniden açacaklarını, 4+4+4 sistemine son verip ilkokulu yeniden 5 yıl yapacaklarını kaydetti.

CEVAP VER