Yeşilçam’ın usta sanatçısı Hülya Koçyiğit, Yarım Asrı Devirenler kitabında oyunculuğa nasıl başladığını, ailesiyle iletişimini ve eşi Selim Soydan ile tanışma hikayesini anlattı.
Babasını küçük yaşta kaybeden Koçyiğit, annesinin kendisini kurallarla büyüttüğünü söyledi. “Üç çocuklu genç bir kadın olarak evlatlarını kurallarla disiplinle büyüttü. Filmlerde başrolde oynuyordum ama evde, dışarıda, sette, her yerde annemin kısıtlamaları söz konusuydu. O zamanlar yaşıtlarım gece kulüplerine gidiyordu. Okuyorum, dinliyordum. Ben de merak ediyor gitmek istiyordum ama ancak annem ve kardeşlerimle gidebiliyordum” dedi.
Selim Soydan ile tanıştıktan sonra yaşadıklarını da anlatan Koçyiğit, “O dönem evlenmenin e’si aklımda yoktu. Selimle tanıştık. Sonrasında Selim ne yaptı etti beni ikna etti. Aileme kendisini çok sevdirdi. Sonrasında görüşmeye başladık. Bir keresinde dışarıda buluştu. Ancak dışarıda buluştuk desem de arabanın içinde oturuyoruz. İkimiz de çok popüler olduğumuz için her an paparazziye yakalanmak mümkün” diye konuştu.
HASTALIK DÖNEMİNDE SARILIP HÜNGÜR HÜNGÜR AĞLADIK
Geçtiğimiz yıllarda akciğer kanserini yenen Hülya Koçyiğit, kitapta eşi Selim Soydan ile bu zorlu süreçte yaşadıklarını da anlattı: “Selim için gerçekten zor bir dönemdi. 3 sene önce biricik kızımız Gülşah’ın meme kanseri olduğunu öğrenmiştik. Üzerine de benim hastalığım gelmişti. Tam anlamıyla yıkıldı Selim. Her an kaybetme korkusunu yaşadığını belli etmese de o panik ve hüzünlü hallerini hiç unutamam. Ameliyat süreci bitti, uzun süre hastanede kaldım. Ne zaman ki taburcu oldum, işte o zaman sarılıp çok ağlaştık Selim’le. Doktorlar yürümemi istiyordu, benim dermanım yoktu. Selim Ha gayret Hülya bunu da atlatacağız diye resmen sokaklarda taşıdı beni.” Koçyiğit, sözlerine şöyle devam etti: “Selim’le hastalık dönemlerinde hüngür hüngür ağladığımız zamanlarımız oldu ama her şeyi sevginin gücüyle el ele aşmasını bildik.”