G20 Liderler Zirvesi nedeniyle bulunduğu Almanya’nın Hamburg kentinde bir basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak şu gerçeğin bilinmesini arzu ediyoruz: Sınırlarımızın hemen yanı başında terör örgütlerinin desteklenmesi, silahlandırılması, bölgede terör adacıkları oluşturulmasına kesinlikle sessiz ve tepkisiz kalmayacağız. Ülke güvenliğimizi tehdit eden oluşumlara karşı meşru müdafaa hakkımızı kullanmakta tereddüt göstermeyeceğiz” dedi

G20 Liderler Zirvesi vesilesiyle Almanya’nın Hamburg kentinde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, zirvenin kapanış oturumu öncesinde bir basın toplantısı düzenledi. Zirvenin yapıldığı Hamburg Messe Konferans Merkezinde gerçekleştirilen toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvedeki oturumlar ve gerçekleştirdiği ikili temaslara ilişkin değerlendirmede bulundu.

“KÜRESEL EKONOMİK KOORDİNASYON İÇİN GENİŞ İSTİŞARELERDE BULUNDUK”

G20 zirvelerinin 12’ncisinin gerçekleştirildiğine ve G20 ülkeleri olarak kapsamlı bir gündemle çalışmalara bu zirvede de devam edildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvede küresel ekonomik koordinasyonun sağlanması için geniş istişarelerde bulunduklarını, riskleri bertaraf etmek ve ekonomilerin dayanıklılıklarını artırmak için politika tekliflerinin masaya yatırıldığını aktardı.

Mevcut küresel ekonomik görünüme bakıldığında, 2008 krizinin büyüme üzerindeki olumsuz etkilerinin azaldığı bir döneme girildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunda dünya ticaretinde ve yatırımlarda gözlenen iyileşme eğiliminin önemli bir rol oynadığını belirtti.

Ekonomik ve siyasi gelişmelerden kaynaklanan aşağı yönlü risklerin küresel ekonomik istikrarı tehlikeye attığı konusunda üye ülkelerin hemfikir olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonominin gelecekte güçlü, sürdürülebilir, dengeli ve kapsayıcı olabilmesi için para ve maliye politikalarında gereken adımların atılması noktasında mutabık kalındığını ve yapısal reformların uygulama iradesinin devam ettirileceğini söyledi.

Toplantı gündeminin önemli konu başlıklarından birinin finans sektörü olduğunu, sektörün krizlere karşı dayanıklılığını artırmak amacıyla kat edilen mesafeyi değerlendirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvede uluslararası finansal mimarinin de masaya yatırıldığını açıkladı ve “Bu kapsamda küresel finansal güvenlik ağlarını daha etkili ve esnek hâle getirmek için elimizden geleni yapma konusunda görüş birliğine vardık. Özelikle güçlü kota tabanlı yeterli finansal kaynağa ve daha etkili borç verme araçlarına sahip bir IMF yapısının tesisi konusundaki çalışmalara desteğimizi belirttik” dedi.

KÜRESELLEŞEN TERÖR TEHDİDİYLE MÜCADELE

Zirvenin en önemli konularından birinin de terörle mücadele olduğunu ve özel gündemle terörle mücadeleyi aralarında müzakere ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Türkiye olarak Antalya Zirvesinde ortaya koyduğumuz kararlılık ve mücadele ruhuna dikkat çektik. Buna karşılık terör örgütlerinin saldırılarını etkisiz hâle getirmede başarılı olunamadığını, hiçbir ülke ve bölgenin bu tehlikeden uzak bulunmadığını altını çizerek ifade ettik. Küreselleşen terör tehdidiyle mücadelenin terör örgütleri karşısında ilkeli, tutarlı ve kararlı bir duruş sergilenmesinden geçtiğini de vurguladık. Terör örgütlerine karşı çifte standardı bırakmadan uluslararası iş birliği ve dayanışmayı sağlamadan bu konuda mesafe kat edemeyeceğimizin altını çizdik. Teröre finansman sağlayan hususlarla mücadelede Birleşmiş Milletler, Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü ve Mali Eylem Görev Gücü tarafından yapılan çalışmaları da desteklediğimizi belirttik.”

“PKK, BİRÇOK AVRUPA ÜLKESİNDE ON MİLYONLARCA AVRO HARAÇ TOPLUYOR”

Terörizmle mücadele eylem planına ellerinden gelen desteği vereceklerini ve diğer ülkelerden de hem bu eylem planının desteklenmesi, hem de terör karşısında ilkeli, tutarlı ve kararlı bir duruş sergilenmesi hususunda net bir tutum beklediklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, G-20 Zirvesinde Alman polisinin ortaya koyduğu fedakârlığa işaret ederek Alman polis teşkilatına göstermiş oldukları gayretleri sebebiyle teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin; DEAŞ’tan PKK’ya, FETÖ’den PYD’ye ve DHKP-C’ye kadar dünyanın en canlı terör örgütleriyle yoğun bir mücadele yürüttüğüne dikkat çekti ve “Çoğu zaman ülkemiz kendi vatandaşları yanında tüm dünyanın huzur ve güvenliği için yürüttüğü bu mücadeleyi tek başına sürdürmek zorunda kalıyor. PKK terör örgütü ve uzantıları birçok Avrupa ülkesinde her yıl on milyonlarca avro haraç toplayabiliyor. Daha da vahimi, ülkemizde cinayet işlemiş, terör eyleminde bulunmuş, masum insanların kanını dökmüş şahısların himaye edildiğini, korunup kollandığını ne yazık ki görüyoruz.” diye konuştu.

“FETÖ MİLİTANLARI, BATI ÜLKELERİNİ GÜVENLİ BİR LİMAN OLARAK GÖRÜYOR”

Bunun en somut, en acı örneğinin Türkiye’den kaçan FETÖ’cü teröristler konusunda yaşandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz’da kanlı bir darbe teşebbüsünde bulunarak 250 vatandaşı hunharca şehit edip 2 bin 193 vatandaşı yaralayan terör örgütünün militanlarının Batı ülkelerini kendilerine güvenli bir liman olarak gördüklerini dile getirdi.

Bu tablonun özelikle 15 Temmuz gecesi demokrasiye canı pahasına sahip çıkan milleti rahatsız, daha da ötesinde rencide ettiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvedeki toplantılarda ve yaptığı görüşmelerde teröristlere cesaret veren bu tavrın yanlışlığına bir kez daha dikkat çektiklerini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye olarak şu gerçeğin bilinmesini arzu ediyoruz: Sınırlarımızın hemen yanı başında terör örgütlerinin desteklenmesi, silahlandırılması, bölgede terör adacıkları oluşturulmasına kesinlikle sessiz ve tepkisiz kalmayacağız. Ülke güvenliğimizi tehdit eden oluşumlara karşı meşru müdafaa hakkımızı kullanmakta tereddüt göstermeyeceğiz. Terör örgütlerine verilen silahları topraklarımızda yapılan eylemlerde ele geçiriliyor olmamız, sorunun şimdiden mevcut sınırlarının dışına taşmaya başladığına işaret etmektedir. Dün bölgede dağıtılan ve bugün namlusu bize yöneltilen silahların yarın dünyanın başka yerlerindeki eylemlerde kullanılmayacağının garantisi yoktur. Dilerim bu toplantı, terörün dini, dili ve ırkı olmaksızın hepimizi hedef aldığının kabul edilmesi bakımından bir kırılma noktası olur. Yine ümit ederim ki, yeni acılar yaşanmadan terörü ve terörizmin finansmanını engellemede başarıya ulaşabiliriz.”

CEVAP VER