Afetlere ve tehlikelere karşı dirençliliği artırmayı hedefleyen 6. Uluslararası Dirençlilik Kongresi Türkiye Belediyeler Birliği ev sahipliğinde Ankara’da gerçekleşti. Kentlerin dirençliliğinin tartışıldığı kongre kapsamında 45 oturum düzenlendi. 

Kongrenin üçüncü ve son günü “Sürdürülebilir ve Dirençli Altyapı” başlıklı oturumla başladı. 

Moderatörlüğünü Eskişehir Teknik Üniversitesinden Doç. Dr. Muammer Tün’ün üstlendiği oturumda, İstanbul Teknik Üniversitesinden Prof. Dr. Alper İlki, Kapadokya Üniversitesinden Prof. Dr. Candan Gökçeoğlu, Orta Doğu Teknik Üniversitesinden Doç. Dr. Nejan Huvaj Sarıhan, İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) Genel Müdürü Doç. Dr. Şafak Başa ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (ESKİ) Genel Müdürü Oğuzhan Özen katıldı. 

İlki: “Kurallara uygun yapılan binalar öldürmüyor”

Oturumda Prof. Dr. Alper İlki, mevcut yapılara, yapıların önceliklendirilmesine ve güçlendirilmesine ilişkin konuştu. İlki, “Maalesef mevcut binalar zayıf. Bir dönüşüm düşünmeliyiz. Kurallara uygun yapılan binalar yıkılmıyor, öldürmüyor.” dedi.  

Başa: “Altyapı tesislerimizi ayakta tutmalıyız”

İSKİ Genel Müdürü Doç. Dr. Şafak Başa da oturumda, su ve atık su altyapılarının dayanıklılığına değindi. Uzmanların sık sık uyardığı olası Marmara Depremi için İstanbul’da su yönetimi noktasında hangi hazırlıkların yapıldığını anlatan Başa, “Depreme karşı sadece binaları değil, altyapı tesislerimizi de ayakta tutmamız ve vatandaşa su temin etmemiz gerekiyor. Atık suyu, insan sağlığına zarar vermeyecek boyutta kontrol altında tutmalıyız.” diye belirtti. 

Gökçeoğlu: “Teknoloji doğru ve planlı kullanılırsa kayıplar en aza inecektir”

Prof. Dr. Candan Gökçeoğlu, doğal tehlikelerin altyapılar üstündeki etkisi üzerine sunum yaptı. Doğal tehlikelerin altyapılar üstündeki etkilerinin tahmin edilebilir ve buna karşı gerekli önlemlerin alınabileceğine dikkat çeken Gökçeoğlu, “Son büyük afetlerden aldığımız en önemli ders: bilimsel yaklaşımla teknolojiyi doğru ve planlı kullanırsak ve herkes üstüne düşen görevi yaparsa kayıplar en aza inecektir.” ifadelerini kullandı. 

Sarıhan: “Hasar görebilirlik için veri toplanması gerekiyor”

Doç. Dr. Nejan Huvaj Sarıhan ise kritik altyapılara ilişkin görüşlerini paylaştı. Kritik altyapıları “enerji, ulaşım, telekomünikasyon, internet, içme suyu temini ve dağıtım şebekesi ile atık su yönetimi” olarak sıralayan Sarıhan, “Hasar görebilirlik için veri toplanması gerekiyor.” diye konuştu.  

Özen: “72 saat hayatta kalma mücadelesinin zaman dilimi”

Oturumda son olarak ESKİ Genel Müdürü Oğuzhan Özen konuştu. Özen, afet sonrası ilk 72 saatin önemini vurguladı. Deprem sonrasında şehirlerde içme ve kullanma suyu ile atık suların yönetimine dikkat çeken Özen, kritik olan zaman dilimi için “72 saat, deprem başta olmak üzere afetlerde hayatta kalma mücadelesinin bir zaman dilimi oluyor. Sadece kurtarma çalışmaları değil, temiz suya erişim de hayati önem arz ediyor.” ifadelerini kullandı. 

AFETLERDE TOPLUMSAL DAYANIŞMA

6’ncı Uluslararası Dirençlilik Kongresi çerçevesinde “Afetlerde Toplumsal Dayanışma Modelleri” masaya yatırıldı.

Doç. Dr. Evren Haspolat yönetimindeki oturuma; İhtiyaç Haritası Kooperatif Yönetim Kurulu Üyesi Mert Fırat, Afet için Feminist Dayanışma Gıda Topluluğu’ndan Feride Eralp, Kurye Hakları Derneği Başkanı Mesut Çeki, Mavi Kalem Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğinden Arzu Karacanlar yer aldı.

Haspolat: “Eşitsizlik yoksullaşmayı ve sosyal güvensizliği tetikliyor”

Verilere göre dünyanın ürettiği gayri safi milli hasılanın üçte ikisinin dünyanın en zengini olan yüzde 1’lik kesimin kasasına girdiğine dikkat çeken Haspolat, bu derin eşitsizliğin yoksullaşmayı ve sosyal güvensizliği tetiklediğini kaydetti. İnsanlığın toplumsal dayanışmayla ilgili bir birikiminin zaten olduğu, 90’lardan bu yana toplumsal yeni bir dayanışma anlayışının var olduğunu belirtti. Bu dayanışmanın bazen ihtiyaç sahipleri ve gönüllüleri bir araya getiren kooperatif olarak bazen de gönüllülerin kurduğu bir platform olarak karşımız çıktığını ifade etti. 

Fırat: “İhtiyaç Haritası ihtiyaçla desteğin buluştuğu bir platform”

İhtiyaç Haritasının kuruluş süreci ve çalışmaları hakkında detaylar aktaran Mert Fırat, kuruluşu “ihtiyaçla desteğin buluştuğu bir platform” olarak tanımladı. 26 kooperatifin kuruluş aşamasında yer aldıkları ve konfederasyon hazırlıkları içerisinde oldukları bilgisini paylaşan Fırat, yardımlaşmanın ve birlikte yol yürüme esasının yöntemini ortaya koyduklarının altını çizdi. Fırat, afetlerde hayata geçirdikleri çalışmalara değinerek İzmir depreminde “Bir Kira Bir Yuva” projesiyle 10 binden fazla konut ihtiyacını karşıladıklarını söyledi. İzmir’de edindikleri afet sonrası tecrübeyle Kahramanmaraş depremlerinde çok daha kurumsal bir yapıya kavuştuklarını da sözlerine ekledi. 

AFET ATIKLARININ YÖNETİMİ

Moderatörlüğünü İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Kontrol Daire Başkanı Prof. Dr. Ayşen Erdinçler’in üstlendiği  “Deprem Atıklarının Yönetiminde Adıyaman Deneyimi” başlıklı oturumda Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere tecrübelerini paylaştı.

Tutdere: “Türkiye’de 6 milyon riskli yapı var” 

Deprem sonrası atıkların yeniden ekonomiye kazandırılması gereğini belirten Tutdere,  afetlerle mücadele için şehir ve bölge temelli tedbirlerin alınması gerektiğini söyledi. TBMM Deprem Araştırma Raporu’nun iyi hazırlandığını ancak rafta kaldığını aktaran Tutdere,  Türkiye’de 6 milyon riskli yapı olduğunu, bunlardan 2 milyonunun derhal terkedilmesi gerektiğini dile getirdi. 

Atık yönetiminin şartnamelerinin yanlış yapıldığına dikkat çeken Tutdere, yıkım işini alan firmaların binaları yıkıp, demiri alıp ve diğer atıkları şehir içinde bıraktıklarını aktardı. Tutdere,  Afet Risk Planına göre enkaz ve molozu kaldırmanın Çevre ve Şehircilik Bakanlığının görevi sayılmasına karşın Adıyaman Belediyesinin bu atıkları temizlediğini aktararak atık yığınlarının depremzedeler üzerinde travma ve yıkım yarattığını dile getirdi. 

Arslan: “Dirençli şehirler, halkın karar alma süreçlerine dahil olmasıyla mümkün”

Kongre Değerlendirme Toplantısında konuşan TBB Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Şengül Altan Arslan, kongreye katkı sunan tüm belediye başkanları, akademisyenler ve katılımcılara teşekkür etti. 

Gerçek anlamda dirençli şehirlerin, bir taraftan halkın karar alma süreçlerine dahil olmasıyla mümkün olacağını, diğer taraftan da uzman kişilerin bilgi ve yetenekleri süreçlere doğru uygulandığında sorunların rahatlıkla çözülebileceğini kaydeden TBB Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Şengül Altan Arslan, oturumların ortak bir vizyon inşa etme sürecine dönüştüğünü görmekten memnuniyet duyduğunu ifade etti.

Arslan konuşmasında şu ifadeleri kullandı: 

“Dirençlilik kavramı ele alındığında her zaman ilk konuştuğumuz konular binaların ve alt yapının sağlamlığı ya da sorunlarıdır. Ancak kongrenin geniş vizyonu, bizlere son yaşanan deprem özelinde, toplumun psikolojik dayanıklılığı, sosyal bağların dayanıklılığı ve ekonomik sürdürülebilirlik ekseninde dirençliliğin ne denli geniş bir perspektifle kavranması gerekliliğini hatırlattı. Bu süreç, katılımcılar için şehirlerin karşılaştığı zorluklara yönelik daha etkili stratejiler geliştirilmesini teşvik ederek, bilimsel araştırmalarla pratik çözümler arasında köprü kurulmasına zemin hazırladı.”

CEVAP VER