Türkiye’de Filistin ile Dayanışma Komitesi kuran ilk ve tek işçi sendikaları konfederasyonu olan HAK-İŞ, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında, “Filistinli Kadınlarla Uluslararası Dayanışma Konferansı” düzenledi.

FİLİSTİN İLE DAYANIŞMAYA DEVAM

Katılımcıları ve konuşmacıları arasında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın da bulunduğu etkinlikte kürsüye gelen HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, Filistin’de özellikle de Gazze’de yaşanan soykırımın durdurulmasını istedi.

Katliamcı Siyonist İsrail yönetimini lanetleyen, Filistin’le ve Filistinli kadınlarla dayanışmanın güçlenerek devam edeceğini vurgulayan Arslan konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Onurlu haysiyetli mücadelenin adı, direnişin sembolü, kahramanlıkların en yücesine sahip Filistinli kadınlara buradan selam olsun. Ankara’dan bu salondan Filistinli, Gazzeli kadınlara selam olsun.

Katil devlet, Siyonist devlet İsrail’in bütün baskılarına rağmen, katliamlarına rağmen teslim olmayan, Siyonizm’e direnen, katliamlara direnen, evlatlarıyla beraber destanlar yazan Gazzeli kadınlara selam olsun.

Bir asra yaklaşan işgalin, katliamın, zulmün devam ettiği o topraklarda onurlu bir mücadeleyi, özgür bir Filistin devletini inşa etmek için, kendilerini, çocuklarını, ailelerini, geleceklerini feda eden kahraman kadınlara, yaşlılara, sivillere, direnişçilere selam olsun. HAK-İŞ olarak bugün bu salonda neden bir aradayız? Dünyanın gözü önünde ABD’nin, emperyalist katil Amerika’nın desteğiyle Siyonist devletin katliamlarına direnen, asla teslim olmayan, her gün yüzlerce şehit vermesine rağmen topraklarını terk etmeyen ve bütün dünyaya insanlık dersi veren Filistinli anaların yanında olduğumuzu ilan etmek için buradayız.”

YURT İÇİ VE DIŞINDAN BÜYÜK KATILIM

HAK-İŞ’in Dünya Kadınlar Günü Kapsamında düzenlediği “Filistinli Kadınlarla Uluslararası Dayanışma Konferansı”na 37 ülkeden 60 sendikacı ile KKTC ve Türkiye’nin 81 ilinden 5 bine yakın HAK-İŞ’li kadın katıldı.

BAKAN ÖZDEMİR DE KONUŞMA YAPTI

HAK-İŞ’in, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında, “Filistinli Kadınlarla Uluslararası Dayanışma Konferansı”nda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile HAK-İŞ Kadın Komitesi Başkanı Fatma Zengin de kürsüye gelerek katılımcılara hitap etti.

Sadece bu programa katılmak için İstanbul’dan geldiğini belirten ve katılımcılarla bir arada olmanın kendisi için gurur verici olduğuna vurgu yapan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

TÜRKİYE DÜNYANIN HER YERİNDE KADINLAR VE ÇOCUKLARIN HAKLARINI KORUYOR

“Bugün Filistinli kardeşlerimizin sesi olmak, Gazzeli çocuklarımızın yardım çığlığını duyurmak, Filistin topraklarının esas sahiplerinin hakkını savunmak için buradayız. Bu vesileyle İsrail yönetiminin tüm dünyanın gözü önünde yaptığı katliamda hayatını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.

Asırlardır barışın ve huzurun temsilcisi olan Filistin toprakları bugün ne yazık ki bir ateş çemberi altında tutuluyor. Asırlardır bu topraklara hayat veren, yurt bilen Filistinli kadınlar, erkekler, çocuk, yaşlı demeden İsrail tarafından yok edilmeye çalışılıyor. Filistin bütün dünyanın gözü önünde yağmalanıyor. Filistinli kardeşlerimiz soykırıma uğruyor. 75 yıldır işgal altında yaşayan Filistinliler ilk kıblemiz Mescidi Aksa’yı korumak için canlarını siper ediyor. 7 Ekim’den beri süren saldırıların şiddeti her geçen gün artarak devam ediyor. Hastaneler, okullar, mabetler, güvenli olduğu söylenen bölgeler sürekli bombalanıyor. Filistin’de anne olan bir kadın çocuğunun doğduğu an ölümle karşı karşıya kalabileceğini biliyor. Gazze’de binlerce çocuk her yeni güne bomba sesleriyle küçük bedenlerine isabet eden beton parçalarıyla uyanıyor. Binlerce çocuk evlerini, oyuncaklarını, kitaplarını, kıyafetlerini, hayatlarını kaybediyor. Annelerini, babalarını, kardeşlerini kaybediyor. Açlık ve susuzluğa maruz bırakılıyor. Acılar içinde tedavi edilmeyi bekliyor. Tüm hakları ellerinden alınmış, yaşam alanları kullanılamaz hale gelmiş Gazzeli çocuklar en güzel yıllarını hastanelerde geçiriyor. Anne ve babalarının şefkatli kollarından koparılarak yetim kalıyor, hatta yetimliğini anlamadan şehit düşüyor. Bugün Gazzeli çocuklar hiç büyüyemeden, çocukluklarını yaşayamadan, acılarını, haykırışlarını, gözyaşlarını kimseye duyuramadan bu dünyadan ayrılıyor. Akıl almaz zulümlere maruz kalan, her gün hayatla ölüm arasında yaşayan Filistinli kadınlar unutulmaz yaralar alıyor. İsrail yönetiminin Filistin halkına, özellikle kadınlar ve çocuklara yönelttiği zulüm asla kabul edilemez. Tüm dünyada direnişin sembolü olan Filistinli kadınlar çocuklarını yaşatmak, vatanlarını korumak için insanüstü bir çaba sarf ediyor. Her ne olursa olsun cesaretleriyle verdikleri mücadeleden asla Filistinli kadınlar ödün vermiyorlar. Sergiledikleri bu dik duruşla dünyada milyonlarca insanı adalet ve özgürlük için ayağa kaldırıyor. Buradan uyanışa vesile olan güçlü Filistin kadınlarını selamlıyorum. Filistin’de bugün sadece son teknolojik silahlara karşı mücadele verilmiyor. Filistin’de bugün yalana, dezenformasyona, zulme karşı da mücadele veriliyor. Her türlü insani değer, ahlak, vicdan ve hukuk yoksunluğuna karşı direnişin sembolü Filistin ölesiye bir özgürlük destanı yazıyor. Bu vahşetten en çok kadınlar ve çocuklar etkileniyor. Türkiye olarak Filistin başta olmak üzere dünyanın her yerinde kadınların ve çocukların haklarını savunmada önemli bir role sahibiz. Kadınların ve çocukların geleceklerini şekillendirmede aktif rol alacakları bir hayata sahip olmalarını savunuyoruz. Güvenli ve sağlıklı bir ortamda yaşamaları için dünyadaki bütün mazlum kadınların sesi olmaya devam edeceğiz. 11 Mart’ta başlayacak Birleşmiş Milletler 68. Kadının Statüsü komisyon toplantılarında da bu duygu ve düşüncemizi her fırsatta dile getireceğiz.” (kaynak:haymanagazetesi.org)

CEVAP VER