Kültür ve Turizm Bakanlığınca düzenlenen Başkent Kültür Yolu Festivali Yunan Çevirmen Dimitris Chouliarakis’i ağırladı.

Festival kapsamında CSO Ada Ankara Mavi Salonda gerçekleştirilen ve moderatörlüğünü iletişimci Adnan Özer’in yaptığı “Satırbaşı Ankara Söyleşileri”ne Akademisyen Mehmet Can Doğan da konuşmacı olarak katıldı.

Küçüklüğünde Karagöz’le Hacivat ve Nasreddin Hoca’yla büyüdüğü için aslında o dönemde Türk edebiyatına ilgisi bulunan Yunan çevirmen Dimitris Chouliarakis, Aziz Nesin gibi Nazım Hikmet gibi Yaşar Kemal gibi büyük yazarların, şairlerin çevirileri yapıldıkça Türkiye ve Yunanistan arasındaki bu edebi ağacın ne kadar köklenebildiğini de görmüş. Edebiyatın aslında hiçbir alanda olmadığı kadar önemli bir etkileşime sahip olduğunu belirten Chouliarakis, Çağdaş Türk Edebiyatı’ndan yapılan çeviriler kadar Osmanlı Edebiyatı’nın da çevirilerinin yapıldığını ve bu sayede aslında tarihi devamlılığın edebiyatta da yine aynı şekilde bu tarzda devam ettiğini söyledi.

ÖMER SEYFETTİN’İN ÖYKÜLERİNDEN ETKİLENDİ

Osmanlı’daki Klasik Edebiyatın ardından çağdaş Türk Edebiyatı’na da aşina olduklarını dile getiren Chouliarakis, “Türkçedeki seyahatim aslında yolculuğum diyelim biraz geç kaldı bile diyebilirim.  Ailemden benim dışımda herhangi bir Türkçe bilen kimse yok. Aslında 1960’lar 70’lerde Yunanistan’da biz çocuklar da yine Türk çocukları gibi Nasrettin Hocanın hikâyeleriyle büyürken Karagöz Hacivat oyunlarına biz de şahit oluyorduk. O yüzden Türkçeye karşı bir ilgi bende o yıllarda oluşmaya başlamıştı. Zaman içinde bunu daha profesyonel bir hale getirme kararı aldım.” dedi.

Ömer Seyfettin’in öykülerindeki tematik yapının çeviriye başlamasında önemli bir kilometre taşı olduğunu belirten Chouliarakis’in sonraki çevirilerinden biri de “Seçme Şiirler” adıyla 2017 yılında derlediği Karacaoğlan’ın lirik ve aşk şiirleri olmuş. Sonrasında aslında bambaşka bir konuda Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinden “Cadı”, “Vampir” ve “Zombi”lerle ilgili üç hikâyeyi çevirmiş.

Ve son çevirisini Nefi’nin tasavvuf alanındaki Siham-ı Kaza adlı eserini “Felaket Okları” adıyla kitaplaştırarak tamamlamış.

İTALYANLAR ŞÖYLE DER: “TRADUTTORE TRADITORE”

Çevirmenlikle alakalı önemli bir tespitte bulunan Chouliarakis, “İtalyanlar şöyle diyorlar: ‘Traduttore Traditore’ yani eşanlamlı sayılabilecek iki kelimeden biri “çevirmen” anlamına gelirken diğeri “hain” anlamına geliyor. Dolayısıyla bir çevirmen çok kolayca hainlik yapabilir, eğer çeviriye gerekli özeni göstermezse. Bu yüzden çevirmenlik çok hassas bir iş” ifadesini kullandı.

NASREDDİN HOCA’DAN İLHAM ALDI

Nasreddin Hoca hikâyeleriyle büyüdüğünü ancak bugüne kadar Nasreddin Hoca’yla ilgili bir eseri çevirmediğini belirten Chouliarakis, Nasreddin Hoca’nın Türk halkının kodlarını en iyi şekilde yansıttığını, ayrıca hiçbir olumsuzluğu katmadan mizah yapabilen dünyadaki tek isim olduğunu söyledi. (Haberola-Necdet Gürsoy)

CEVAP VER