Efendim, sayılı gün çabuk geçer.
Vakit geçti ve seçim yaklaştı. Seçim otobüsleri olanca kibarlıkları (!) ile sokaklarda. Biliyoruz ki, verdikleri sözlerin tümünü unutacaklar, hep unuttular da
ondan öyle konuşuyoruz.
Esas konuya gelmeden şunu söyleyelim:
Herhangi bir partiden herhangi bir aday otobüs, afiş, broşür, gazete-sosyal medya reklamı giderlerinin tümünü toplayıp deprem bölgesine gönderse, bu viral olarak adaylar arasında yayılsa!
Emin olun, reklamı da sevabı da daha fazla olur.
*
Beş buçuk milyon genç seçmen varmış, bütün partiler onların peşinde, ama sadece peşinde!
Bu gençlere ne vaat ediyorlar?
İnternet mi, barınma mı, yemek mi, servis mi?
Ne?
Genç dediklerinin ruhunu anlamadan, salla babam salla!
Bana bu gençler için ne gibi spor
politikalarınızdan bahsedin!
Spor politikanız var mı, varsa ip ucu verir misiniz?
Ekonomi çok şeydir ama her şey değildir?
Hep o minvalden vaatler vermeyin!
Beş yıl sonra lisanslı sporcu sayını kaça çıkaracağınızı söyleyin.
Kitle sporu hakkında neler yapacaksınız?
Spor yönetimi, federasyon yapıları, kadın sporu…
Olimpiyat hazırlıkları nasıl olacak?
Organizasyonlara nasıl talip olunacak?
Ödül yönetmeliği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Okul-spor paradoksu nasıl çözülecek?
Beden eğitimi dersi öğretmenlerinin eğitimi, pedagojik eğitimleri misal…
Yetenek keşifleri, arama-tarama sistemleri…
Boş vaatler yerine somut projelerden bahsedin!
Dört başı mamur bir spor politikası beyan eden var mıdır?
Varsa neden açıklamazlar?
Seçimin düzlemi-boylamı karşılıklı suçlamalar ve cevap çabaları mıdır?
Beş buçuk milyona bir somut vaatler verin.
Yukarıdaki röportaj sorularına yanıt verin, çünkü onları kandıramazsınız,
en fazla ikna ettiğinizi düşünürsünüz!
