“Dünyayı verelim çocuklara
Hiç değilse bir günlüğüne, allı pulla bir balon gibi verelim oynasınlar” demiş ya Nazım Usta.”
Oynadı, hem de nasıl oynadı bizim çocuklar…
Arkamda Federasyon Başkanı Akif Hoca, yanında Bahar Hanım, yanında Gökhan Üçoklar, benim yanımda Nilüfer Hanım… Ve salondan taşan ilgililer!
Grupta final niteliği taşıyan Bulgaristan maçında her sayıda heyecanla kalktık, gururla oturduk.
Ankara’da yapılan U17 Kızlar Avrupa Şampiyonası eleme müsabakalarından söz ediyoruz. Bizim kızlardı gururlandıran, ama çokça da umutlandıran.
Burada gördüğümüz manzara-i umumiye şöyleydi:
Bu kızlar kendi yaş grubu finallerinde Avrupa Şampiyonu, daha da önemlisi birkaç yıl içinde A Kadın Milli Takım olur ve hem filenin hem gönüllerin sultanı olurlar, iddia ile söylüyorum.
17 yaş altı henüz çocukluk demleri. Ama onlar bir anne olgunluğunda, dikkatinde, güzelliğinde yer aldılar sahada. Alkışladık, kutluyoruz.
*
Bizim memlekette futbol, neredeyse dünya demek. Futbol dendi mi akan sular duruyor. Bizim toplum futbolun konuşmak tarafındadır. Orada da daha çok hakem eleştirileri ekranları kaplamıştır, futbol ekmeği oradan yenir olmuştur.
Neden çünkü futbolun MHK’sı eyyamcılar kurulu gibidir, bol malzeme verirler, tv yorumcuları da bu pası gole çevirmekte pek mahirdirler.
Sorun hakemler değildir aslında.
Ama şimdi bir umut var. MHK Başkanı artık Lale Orta. En azından bundan öncekilerden daha mert, daha cesur olacak, öyle inanıyoruz. En azından bir yarım sezonluk kredisi var Lale Hoca’nın.
İstanbul takımları başta, destek vermek gerekmiyor mu Lale Hoca’ya?
Beceriksizliğinizi hakemlere yüklemek basitliği yerine, Lale Orta’ya destek vermek gerekir mi?
*
Futbolun MHK’sını emin ellere bıraktık, sıra sporun yönetimini kadınlara bırakmaya gelmedi mi?
Nasıl da dikkatli, nasıl da kılı kırk yararak iş yaparlar, hayal edebiliyorum.
Birden bir çuvaldız batması ile kendime geliyorum. Baksanıza 6’lı Masa mutabakat metni okuyor, ortalıkta kadın yok! Kadın dendiğinde de mangalda kül bırakmazlar.
Spora klasik hükümet programı gibi bakmışlar 244 sayfada iki sayfa ile geçiştirilmiş, bu mudur geleceğe-gençlere verilen önem?
Ez cümle bir günlüğüne çocuklara vereceğiz ya yaşlı dünyayı, iki günlüğüne de kadınlara verelim.
Bakalım bugünkünden daha iyi oluyor mu olmuyor mu?
Kadınlar yönetirse yaşlı kıtayı, 6 yaşında çocuklar evlendirilebilir mi dünyanın herhangi bir yerinde!
Kilidin iki anahtarından birini çocuklara, diğerini de kadınlara verelim. Görelim kilit açılınca açılacak mavi ufku!