Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, milletvekilli sıfatı taşıyan birisinin görevi başındaki polis memuruna fiili saldırıda bulunmasının hiçbir şekilde kabul edilebilecek bir davranış olmadığını belirterek, “Eyleme katılan milletvekilleriyle ilgili derhal fezlekelerin hazırlanması, dokunulmazlıklarının kaldırılarak hak ettikleri cezaya çarptırılmaları gerekir.” dedi.
BBP Genel Başkanı Destici, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, devletin varlığına, milletin bölünmez bütünlüğüne karşı saldırılarını sürdüren teröre karşı mücadelenin amansız şekilde devam ettiğini, milletin bu ağır şartları yaşarken, güvenlik güçlerinin hayatlarını ortaya koyarak bir beka mücadelesi verdiğini, buna karşı Türkiye’nin büyük şehirlerinde PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan için özgürlük yürüyüşleri düzenlenmeye çalışıldığını söyledi.
Bu terör propagandasının içinde milletvekili sıfatı taşıyanların bulunmasını tüm diğer suçların yanında ağır bir hukuk problemi olarak gördüklerini belirten Destici, milletvekili görevi ve sıfatının, terör propagandasının aracı yapılamayacağını, bununla ilgili savcılıkların süratle harekete geçmesi gerektiğini ifade etti.
Eyleme katılan milletvekilleriyle ilgili derhal fezlekelerin hazırlanması gerektiğini, dokunulmazlıklarının kaldırılarak hak ettikleri cezaya çarptırılmaları gerektiğinin vurgulayan Destici, “Milletvekilli sıfatı taşıyan birisinin görevi başındaki polis memuruna fiili saldırıda bulunması hiçbir şekilde kabul edilebilecek bir davranış değildir. Bu davranışı sergileyenleri lanetlediğimi ifade ediyor, sözde DBP Milletvekili Salihe Aydeniz ile Gezi olaylarının yıl dönümü vesilesiyle 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ndeki eylem girişimine engel olan güvenlik mensuplarına fiili saldırıda bulunan TİP Milletvekili Ahmet Şık’ın dokunulmazlıkları bu kapsamda kaldırılmalı, hak ettikleri cezaları alarak milletvekillikleri sonlandırılmalıdır ve Gazi Meclisimiz terör destekçilerinden acilen temizlenmelidir.” dedi.
Mustafa Destici, HDP’nin kapatılmasına yönelik dava sürecinin Anayasa Mahkemesinde işlediğini, bu sürecin bir an önce nihayetlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Anayasanın 68. ve 69’uncu maddelerinin açık olduğunu vurgulayan Destici, “Bunu şehitlerimizin acısıyla ya da polisimize atılan yumrukların bedeli olarak söylemiyorum. Elbet bunlarda var ama Anayasanın 68. ve 69’uncu maddeleri açıktır. Bunu benim Anayasa Mahkemesi üyelerine hatırlatmama bile gerek yoktur. Dolayısıyla da askerimiz, polisimiz, vatanın bekası için canlarını verirken Anayasa Mahkemesinin de bu davayı bir an önce sonuçlandırmasını ve milletimize karşı olan vatan borcunu ödemesini bekliyoruz.” diye konuştu.
Mustafa Destici, milletin hiçbir ferdinin etnik köken ve mezhep farkları, farklılıkları üzerinden ayrıştırılamayacağını, farklı muameleye maruz bırakılamayacağını söyledi.
Bu tip davranışları ahlaki değerlere aykırılığın yanında anayasal suç olarak da gördüklerini ifade eden Destici, bu davranışlarda bulunanların bilerek ya da bilmeyerek bölücülük yaptıklarını unutmamalarını istedi.
Yasal şartları taşıyan, devletin varlığı, ülkenin bölünmez bütünlüğü konusunda hassasiyet taşıyan herkesin her makama aday olabileceğinin altını çizen Destici, “CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun etnik kökeni ve mezhebi üzerinden devletin seçimle gelinen görevlerine aday olması yönündeki itirazları kınıyorum. Bu tip davranışların bölücülüğe, ayrımcılığa zemin hazırladığını düşünüyorum. Alevi kardeşlerimiz hem büyük İslam topluluğunun bir parçası hem de Türk milletinin asli unsurudur. Herkes bunu iyi bilmelidir. Zenginliğimiz olan farklılıklarımız üzerinden ucuz siyaset yapmayı artık terk etmelidirler.” ifadelerini kullandı.
Destici, Türkiye’nin belli bölgelerinde sağanakların devam ettiğini ve bu yağışların ölümlere neden olduğunu anımsattı.
Başkent Ankara’nın da bu sağanaklar neticesinde oluşan su taşkınları ve sel baskınları ile karşı karşıya kaldığını belirten Destici, dün Akyurt ilçesinde yaptığı ziyaretlere ilişkin şunları söyledi:
“Akyurt ilçesinde gördüğümüz şudur; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, ilçe belediyesi ve oradaki sivil toplum örgütleri gereğini yapmışlar. Hasar tespitleri hızlı bir şekilde yapılırken sel baskınına uğrayan vatandaşların evleri ve iş yerleri temizlenmiş. Vatandaşlarımız yalnız bırakılmamışlar. İnşallah çalışmalar neticesinde vatandaşlarımızın zararları da kısa sürede tazmin edilecektir. Özellikle Büyükşehir Belediyesinin buradaki acziyet ve duyarsızlığını da çok açık şekilde gözlemledik. Günler öncesinden bu sağanak yağışların olacağı meteoroloji tarafından bildirilirken, maalesef Büyükşehir Belediyesi gerekli hazırlıkları yapmamıştır. Hatta bu bölgedeki Büyükşehir Belediyesine ait bir tesis de büyük zarar görmüş. Yani kendi işletmesine dahi sahip çıkamamış bir Büyükşehir gördük. Yaşanan sel felaketlerinde yaşamını yitiren tüm vatandaşlara Allah’tan rahmet diliyorum.”