Bu yıl kitap tutkunlarını bir kez daha bir araya getiren D&R Kitap Fuarı, tanınmış isimleri ağırlamayı sürdürüyor. Sektöründe öncü çalışmalara imza atan başarılı iş insanı Sadettin Saran, “İçindeki Dağı Aş” isimli kitabının söyleşi ve imza gününde D&R Kitap Fuarı’nın konuğu oldu. D&R İstinye Park mağazasında gerçekleşen etkinliğe, okurlar yoğun ilgi gösterdi.
Türkiye genelindeki D&R mağazalarında düzenlenen D&R Kitap Fuarı’nda birbirinden değerli isimler, okurlarıyla buluşup söyleşi gerçekleştirerek kitaplarını imzalıyor. İlk kitabı “İçindeki Dağı Aş”ı Eylül ayında yayınlayan Sadettin Saran, sevenleriyle 9 Ekim Cumartesi günü D&R Kitap Fuarı’nda bir araya geldi. Saran’ın gençlere ilham kaynağı olabilmek adına yaşam boyu edindiği tecrübeleri kaleme aldığı kitabının söyleşi veimza gününe, D&R İstinye Park mağazası ev sahipliği yaptı.
“İçindeki Dağı Aş” kitabında kendi iş hayatını, girişimcilik deneyimlerini, kişisel tecrübelerini paylaşan Saran, imza gününde sevenleriyle bir arada olmaktan dolayı mutlu olduğunu belirterek “Kitabı yazmaya karar vermemin en önemli nedenlerinden biri, gittiğim yerlerde gençlerde bir endişe ve ümitsizliğin hakim olduğunu görmemdi. Bu kitapta gençlere ümit vermek istiyorum. Gençlere; pes etmeyin, kendinizi geliştirin, bahaneye sığınmayın, başkalarının hayallerinizin önüne geçmesine izin vermeyin, konfor alanınızdan çıkın ve değişen dünyaya adapte olun, en önemlisi de Atatürk’ün izinden gidin diyorum.” dedi.
Kitap hakkında
Bu kitap, zirveden manzarayı izleyen bir adamın öyküsü değil, zirveyi aklına ve kalbine inançla yerleştirmiş bir kişinin yolculuk hikâyesidir.
Hayat, önümüze engeller çıkaran, pek çok defa kayboluşlar yaşatarak yoran, arayışların ve acının hiç bitmediği kötü kurgulanmış bir oyun değil, bilakis, engelleri aştıkça haz veren, terlettikçe güçlendiren, öğreten bir yol. Ona söverek, kaderci ve karamsar bir dünya kurarak, ondan vazgeçerek nefes almaya devam etmek, kendimize yapabileceğimiz en büyük kötülük. Yaşamın varmak değil, gitmek, ilerlemek, kendi yolunda yürümek, düşünce kalkmak cesareti olduğunu biliyoruz artık. O halde sıra toparlanıp ayağa kalkmakta… Yüzünüzü neye döndüğünüz önemli, neyi seçtiğiniz, kendinize neyi ilke edindiğiniz… Şüphesiz ki “amaç” sadece kazanmak değil, kazandığını paylaşmak, “paylaşmak” bir zorunluluk değil, insani hazların en değerlisi, “değer” öğretilerimiz doğrultusunda bizlere huzur ve tatmin hissini yaşatan önemli bir yaşam unsuru, “sevgi” yaşama sıkı sıkı tutunmanın en temel motivasyonu, “hayatı amaçları tüketmeden, paylaşarak, değerler ve ilkeler doğrultusunda sevgi ile yaşayabilmek” ise şansın ta kendisi olmalı.