Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, arabuluculuk müessesinin çalışmaya başladığından bu yana 12 bin anlaşma tutanağının imzalandığını, yüzde 90’ının da işçi-işveren uyuşmazlıklarından oluştuğunu söyledi. Bu veriler dikkate alınarak arabuluculuğun işçi-işveren uyuşmazlıklarında dava şartı haline getirilmesine yönelik kanun tasarı taslağının hazırlandığını kaydeden Baran, “Arabuluculuk sayesinde, işçi-işveren uyuşmazlıklarının üç-dört hafta gibi kısa sürede çözümlenmesine, işçi ve işverenin menfaatleri doğrultusunda tarafların birlikte kazanmasına, böylece çalışma barışına katkı sağlanacak” dedi.

Adalet Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye Barolar Birliği ve Ankara Barosu tarafından düzenlenen ‘Ticari Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Ve Arabuluculukta Avukatın Rolü Sempozyumu’  Ankara Ticaret Odası (ATO) Meclis Salonu’nda yapıldı. Sempozyumun açılışında konuşan ATO Başkanı Gürsel Baran, 14 Kasım 2013’den bu yana uygulanan arabuluculuk yöntemiyle hukuki uyuşmazlıkların başarılı bir şekilde çözüme kavuşturulduğunu kaydetti. Arabuluculuk yöntemiyle bugüne kadar 12 bin tutanağın imzalandığını kaydeden Baran, konular itibariyle bakıldığında yüzde 90’ının işçi-işveren uyuşmazlıklarından oluştuğunu kaydetti. İşçi-işveren uyuşmazlıklarının mahkemeler için büyük bir iş yükü oluşturduğuna dikkat çeken Baran, “Yargıtay’ın bir yıl içinde baktığı 780 bin civarındaki hukuki uyuşmazlığın yaklaşık yüzde 30’unu iş davaları oluşturuyor” dedi.

İşçi-işveren uyuşmazlıklarında arabuluculuğu dava şartı haline getiren “İş Mahkemeleri Kanun Tasarı Taslağı” hazırlandığını bildiren Baran şunları söyledi:

“Başbakanlığa sevk edilen bu tasarı taslağıyla,  işçi ve işverenin  aynı masa etrafında bir araya gelmesi, aralarındaki uyuşmazlığı müzakere etmesi ve ortak bir sonuç ve karara varmaları için gerekli ortamın hazırlanması amaçlanıyor. Arabuluculuk sayesinde, işçi-işveren uyuşmazlıklarının üç-dört hafta gibi kısa sürede çözümlenmesine, işçi ve işverenin menfaatleri doğrultusunda tarafların birlikte kazanmasına, böylece çalışma barışına katkı sağlanacak”

İŞÇİ VE İŞVERENİ BİRBİRİNDEN AYIRMAK MÜMKÜN DEĞİL

İşçi ve işvereni birbirinden ayırmanın mümkün olmadığını da söyleyen Baran,sözlerine şöyle devam etti:

“İşçi ve işveren arasındaki uyuşmazlığın kısa sürede çözümü, her iki kesimin de asıl işlerine zaman harcaması açısından da önem taşıyor.  İşçi-işveren arasındaki uyuşmazlıklar dinimiz açısından da önemli ve kul hakkına dair bir konu. Şüphesiz iki taraf arasında meydana gelen sorunların hukuki bağlamda son mercii mahkemeler. Ancak mahkeme aşamasına gelmeden toplumda sulh ve sükûnu sağlamak, Peygamber Efendimizin ifadesiyle toplumu bir vücudun organları haline getirmek, insanların memnun olacağı ve sonuçta uyuşmazlıkların karşılıklı rızaya dayanarak çözülmesi huzurlu bir toplum olmada önemli bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. İnsanların arasının düzeltilmesi, ayrılığa düşmeden sorunların çözümü toplumda barış ve huzurun sağlanması, bütün kazançların en üstündedir.”

ARABULUCULUK HUSUMETİ DE ÇÖZÜYOR

Türkiye Barolar Birliği Genel Sekreteri Avukat İzzet Güneş Gürseler de konuşmasında,  kurum olarak bugüne kadar 3 binden fazla kişiye arabuluculuk eğitimi verdiklerini söyledi. Gürseler “Arabuluculukta avukatların rolünün etkin olduğunu düşünüyoruz. İş davalarında arabulucuların avukat olmasını istiyoruz“ dedi.

Ankara Baro Başkanı Avukat Hakan Canduran  da, arabuluculuğun, tarafların kendi haklarını aramaları açısından bir çözüm yöntemi olduğunu belirttiği konuşmasında, iş davalarında arabuluculuğun kullanılmasının iş dünyasının dinamik yapısına uygun bir çözüm yöntemi olduğunu söyledi.  Canduran, “Arabuluculuk verimli bir alternatif çözüm yoludur. Çünkü taraflara zamandan kazandırır, uzun süren yargılama süreçlerine girilmeksizin en az giderle sonuç aldırır” diye konuştu.

Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanı Hakan Öztatar, arabuluculuk ile adaleti bekleyen insanların adalete bir an önce ulaşmalarını sağladıklarını belirtti. Uzun yargılama sürelerinin dünya genelinde sorun olduğuna dikkat çeken Öztatar, “Bir hukuki uyuşmazlık varsa 2 yüz ile 4 yüz gün arası ulaşabiliyorsunuz. Yargılamanın süre aldığını görüyoruz. Arabuluculuk çok hızlı süreç. 12 bin davanın yüzde 93’ünün 1 günde ya da daha az sürede çözüldüğünü gördük. İşin sırrı insanların birbirlerini dinlemesinde. Adalete erişmede arabuluculuğun önemli olduğunu düşünüyoruz. Arabuluculuk hem hukuki sorunu çözüyor hem de taraflar arası husumeti çözüyor” dedi.

CEVAP VER