Ankara Sanayi Odası 55. Yıl Ödül Töreni Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın katılımıyla ASO 1. OSB Konferans Salonu’nda yapıldı.
ASO Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Özdebir ile ASO Meclis Başkanı Celal Koloğlu’nun ev sahipliği yaptığı törene, Varank’ın yanısıra, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, Ankara Milletvekilleri Barış Aydın ve Hacı Turan, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Uslan, Ankara Vali Yardımcısı Recep Erkılıç, Sanayi Bölgeleri Genel Müdürü Ramazan Yıldırım, ASO Yönetim Kurulu, Meclis ve Komite Üyeleri, ASO 1. OSB Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Akdaş ve yönetim kurulu üyeleri, sanayiciler, bürokratlar, belediye başkanları ve çok sayıda davetli katıldı.
Törenin açılış konuşmasını yapan Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, “Yakın zamanda ortaya çıkan ticaret ve kur savaşları şunu ortaya koydu ki artık ülkelerin en büyük silahı üretimdir.” dedi. Türkiye’nin sanayi altyapısı, girişimci potansiyeli ve nitelikli insan kaynağıyla ekonomik kalkınma hedeflerine ulaşmasında Ankara’nın çok önemli bir yere sahip olduğunu söyleyen Özdebir, Ankara’nın geçen yıl sonu itibarıyla 200’den fazla ülkeye yaptığı ihracatla Türkiye’nin dış ticaret hedeflerine ulaşmasında kritik bir rol üstlendiğini belirtti. Özdebir, “ASO olarak sanayicilerimizin zihinsel dönüşümü için var gücümüzle çalıştık. Ankara bugün ileri teknolojili patent/faydalı model başvurularının yüzde 14’ünü gerçekleştirmiştir. Ar-Ge yapan üreticilerin yüzde 15’i, ileri teknoloji üretiminin yüzde 13’ü, Ar-Ge mühendislerinin yüzde 28’i ve ileri teknoloji yatırımlarının yüzde 20’sine de Ankara ev sahipliği yapmaktadır.” diye konuştu.
4 bine yakın ihracatçıyı ağırlayan Ankara’nın üretim kültürünün, anlayışının ve vizyonunun farklı olduğuna işaret eden Özdebir, üretimlerinin yüzde 40’ı yüksek ve orta yüksek teknolojilerden oluşan Ankara sanayicilerinin bu vizyonlarıyla tüm ülkeye örnek olduğunu dile getirdi.
– “Dünya sanayi üretiminde gerileme var”
Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik daralmanın küresel ölçekte de hissedildiğine dikkati çeken Özdebir, hem dünya ticaret hacminde hem de dünya sanayi üretiminde gerileme olduğunu bildirdi.
Özdebir, Almanya ve Çin ekonomisinde “Satın Alma Yöneticileri Endeksi”nin düştüğünü anımsatarak, şöyle konuştu:
“Ülkelerin iç talep ve üretim hacimleri daralıyor. Buna rağmen 82 milyon genç, dinamik, beşeri sermayesi yüksek nüfusuyla ülkemiz bugünleri de çok rahat aşacaktır. Yeter ki birlik beraberliğimiz daim olsun. Yakın zamanda ortaya çıkan ticaret ve kur savaşları şunu ortaya koydu ki artık ülkelerin en büyük silahı üretimdir. Üretim süreçlerinin küresel boyuta yayıldığı süreçte, Ar-Ge’nin önemini artık idrak etmiş durumdayız.”
Teknolojik yeniliğin ve Ar-Ge’nin sağlayacağı imkanlarla sürdürülebilir bir ekonomik büyüme olgusunun gerçekleşeceğini vurgulayan Özdebir, dünyanın şu anda yapay zeka, robotik teknolojiler ve nesnelerin internetiyle 4. Sanayi Devrimi içinde olduğunu söyledi.
Nurettin Özdebir, üretim zincirinin her aşamasının dijitalleştiğini, akıllı üretim sistemleriyle sanayide bir paradigma değişiminin yaşandığını belirterek, şunları kaydetti:
“Bu süreç tartışmasız biçimde tüm dengeleri ve tüm iş ekosistemini değiştiriyor. Bu süreçte, geleneksel imalat sanayisi yerini bilişim teknolojileriyle entegre olmuş üretim sistemlerine bırakıyor. Bu sürece sanayicimizin topyekun hazırlıklı olması artık bir zaruret haline gelmiştir.”
Törende konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank da, “Sanayicimize güveniyor, karşı karşıya kaldığı her türlü sorunu çözmek ve yenilikçi fikirlerini hayata geçirmek adına var gücümüzle çalışıyoruz.” dedi. Varank, Ar-Ge ve girişimcilik alanlarında ödül veriliyor olmasının, ASO’nun konuya ilişkin farkındalığını göstermesi açısından anlamlı olduğunu söyledi.
Ödül alan 55 firmadan 30’unun bakanlığın verdiği yatırım teşviklerinden faydalandığına dikkati çeken Varank, “Bu firmaların toplam 8 milyar liralık sabit sermaye yatırımını teşvik belgesine bağlamışız ve 7 bin kişilik ilave istihdam oluşturulmasına katkıda bulunmuşuz.” ifadesini kullandı.
KOSGEB desteklerinden 26 firma yararlanırken, 29 işletmenin de bakanlıkça verilen Ar-Ge Merkezi Belgesi’ne sahip olarak çeşitli avantajlardan faydalanmaya devam ettiğini aktaran Varank, “Aramızdaki 11 firma, Ankara Kalkınma Ajansından 3,5 milyon liralık proje desteği almış. Dolayısıyla 2018 yılı ihracatındaki yüzde 17’lik artış ve Türkiye beşinciliği tesadüf değil.” dedi.
– “1. OSB 10 milyon metrekare büyüyecek”
Sanayicilerin yoğun çabalarının devletçe sunulan desteklerle birleşerek, Ankara’yı güçlü bir sanayi altyapısına kavuşturduğunu vurgulayan Varank, 1. OSB ile ilgili müspet gelişmeler olduğunu, bölgenin 10 milyon metrekare daha büyüyeceğini, bu rakamın da yaklaşık 300 yeni fabrika ve 50 bin kişilik ilave istihdam demek olduğunu dile getirdi.
Varank, kamulaştırma faaliyetlerinin bu yıl başlayacağına işaret ederek, gelecek 2 yıl içinde ise gerekli yatırımların yapılacağını söyledi.
Mevcut firmaların 2018 performansına da değinen Varank, “10’dan fazla firmanın 500 milyon lirayı aşan tutarda yeni yatırım yaptığını gördüm ki bu firmalar güçlü bir ihracat potansiyeline sahip. Mesleki eğitim-istihdam ilişkisi açısından burası Türkiye için bir rol model. Sanayici İşbirliğinde Mesleki Eğitim Projesi ve Erkunt Mesleki Eğitim Merkezi bünyesinde yetişen gençlerimizin yüzde 97’si ilk staj yapmaya gittiği firmada istihdam edildi. Türkiye ortalamasının yüzde 15 olduğu gerçeğinden hareketle mesleki eğitimde Ankara 1. OSB’nin gösterdiği bu performansın, ülkemizin geneline yayılması en büyük arzumuz.” değerlendirmesinde bulundu.
– Milli teknoloji, güçlü sanayi vizyonu
Gençlere uygun fırsatlar sunulduğunda geri dönüşünün misliyle olduğuna dikkati çeken Varank, sahip olunan genç ve dinamik iş gücünü en iyi şekilde yetiştirmenin ve hayata hazırlamanın hem kamunun hem de özel sektörün iş birliğiyle mümkün olacağını söyledi.
Varank, bakanlık olarak gerek meslek liseleri gerekse üniversite sonrası sanayi istihdamını artıracak politikalara özel önem verdiklerini belirterek, bu kapsamda Sanayi Doktora Programı’nın yeni bir bakış açısı getirdiğini aktardı.
Amaçlarının sanayide ihtiyaç duyulan nitelikli insan kaynağını, reel sektör ve akademi iş birliğiyle yetiştirmek ve sonrasında istihdam etmek olduğunu vurgulayan Varank, “İki hafta önce desteğe hak kazanan projelerin imza törenindeydim. Öğrencilerimiz mezun olduktan sonra sanayide istihdam edilirse yüzde 40 ile yüzde 60 arasında değişen maaş desteğini de 3 yıl boyunca biz karşılayacağız. Sanayicilerimizin bu programa katılımını önemsiyorum. Nitelikli beşeri sermaye, sürdürülebilir kalkınmanın en önemli bileşeni.” diye konuştu.
Varank, küresel rekabette öne geçilmesi için katma değeri yüksek ürünlerin üreticisi ve ihracatçısı olunması gerektiğine dikkati çekerek, “Milli Teknoloji, Güçlü Sanayi” vizyonlarının bu amaca yönelik olduğunu anlattı.
Bir taraftan üretimin ithal bağımlılığını azaltmaya, diğer taraftan katma değeri yüksek alanlara doğru yapısal dönüşümü gerçekleştirmeye odaklandıklarını ifade eden Varank, “Ürünün Ar-Ge’sinden başlayıp ticarileşmesine kadar varan tüm süreçlerini destekleyip, yurt içi katma değeri en yüksek seviyeye çıkarmayı hedefliyoruz. Bu amaçla bakanlığımız ve bağlı ilgili kuruluşlarımızca sunulan tüm destekleri bütünsel bir yaklaşımla ele alan bir model üzerinde çalışıyoruz. Bir diğer çalışmamız da kamuda yerli malı alımını teşvik edecek düzenlemelerin daha güçlü bir hale getirilmesi.” ifadelerini kullandı.
– “Nihai hedefimiz yerlilik bilincini yükseltmek”
Varank, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Ekonomi Şurası’nın toplandığını anımsatarak, burada pek çok sanayicinin devletin kamu alımları yoluyla yerlileşmeyi desteklemesi yönünde çağrıda bulunduğunu dile getirdi.
Bakanlık olarak bu işi sahiplendiklerini ve mevcut sistemin aksayan yönlerini tespit ettiklerini belirten Varank, “Daha sade, daha verimli çalışan ve yerli katma değeri dikkate alan bir model geliştiriyoruz. Nihai hedefimiz yerlilik bilincini hem kamunun hem de sanayinin geneline yayıp yurt içi üretim kalitesini rekabetçi bir şekilde yükseltmek. Kamunun oluşturacağı ölçek ekonomisiyle hem yerli üreticilerimizi ucuz ithal ürünlere karşı koruyacak hem de yurt içi üretimde sürekliliği yakalayacağız.” dedi.
Varank, çok hızlı bir teknolojik değişim ve dönüşüm sürecinde olunduğuna işaret ederek, bunun getirdiği risk ve fırsatları değerlendirip, gerekli adımların atılması gerektiğini bildirdi.
Yaparak öğrenmenin getirdiği verimlilik ve katma değer artışlarını önce Ankara’da sonrasında da çevre illerde görmeyi beklediklerini anlatan Varank, sanayi ve teknolojik ilerlemede sadece birkaç şehirden ibaret bir gelişme sürecini yeterli görmediklerini ifade etti.
– “Sanayicimize güveniyor ve var gücümüzle çalışıyoruz”
Varank, üretimi, yenilikçiliği ve Ar-Ge faaliyetlerini artırmak için şehirlerin potansiyelinin en iyi şekilde değerlendirilmesini istediklerin, belirterek, “Seçim manifestomuzda da belirttiğimiz üzere ‘Benzersiz Şehirler’ hedefini ortaya koyduk. Her bir şehrin kendi coğrafyasına, iklimine, beşeri sermayesine ve büyüme alanlarına uygun gelişme modellerini hazırlayacak, yerli ve milli üretim önceliğimizi hayata geçireceğiz.” dedi.
OSB’leri marka oluşturacak cazibe merkezleri haline getirmek ve tam kapasiteyle çalıştırmak adına adımlar attıklarına dikkati çeken Varank, geçen hafta yönetmelik değişikliği yaparak, OSB’lerin daha yatırım dostu üretim alanları olmasının önünü açtıklarını anımsattı.
Varank, sadeleştirdikleri yeni mevzuatla sanayi parsellerine yatırımcıları yönlendirmeyi ve OSB’lerin canlandırılmasını hedeflediklerini belirterek, bu sayede OSB’lerde arsa tahsisi süreçlerinin hızlanacağını ve tahsis edilmemiş parsellere ilişkin bilgilere eksiksiz ulaşılacağını bildirdi.
Böylelikle spekülatif arsa tahsis ve satışının önüne geçmeyi amaçladıklarını vurgulayan Varank, şunları kaydetti:
“Yaptığımız değişiklik yatırımların tamamlanabilmesinin önünü açtı. OSB’lerde sanayi parsellerinde atıklardan enerji üreten tesisler kurulabilecek, yönetimler güneş ve rüzgardan elektrik enerjisi üreten tesisler açılabilecek. Yapılan bu değişikliklerin somut sonuçlarını hep birlikte göreceğimize inanıyorum. Daha güçlü bir sanayi altyapısı oluşturmayı en büyük sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Sanayicimize güveniyor, karşı karşıya kaldığı her türlü sorunu çözmek ve yenilikçi fikirlerini hayata geçirmek adına var gücümüzle çalışıyoruz.”
Bakan Varank, konuşmasının ardından Tusaş, Türk Traktör ve Dorçe Prefabrik firmalarının ödüllerini verdi. ASO Başkanı Nurettin Özdebir ile Meclis Başkanı Celal Koloğlu da günün anısına Bakan Varank’a hediye takdim etti.
Törende 55 ödülün yanısıra 5 de “Yaşayan Sanayi Çınarları” ASO özel ödülü de Özdebir ve Koloğlu tarafından sahiplerine verildi.