Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti İstanbul Belediye Başkan Adayları Tanıtım Programı’nda yaptığı konuşmada, “İstanbul yeni bir yol ayrımında, yeni bir tercih aşamasında. İnşallah İstanbul; 31 Mart 2019 akşamı, kendisini sakinlerinin her yerde güldüğü, huzur ve mutluluk içinde yaşadığı bir şehir olarak geleceğe taşıyacak belediye başkanlarını seçecek” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul Belediye Başkan Adayları Tanıtım Toplantısı’nda partililere ve vatandaşlara hitap etti.
“BİZ, İSTANBUL’U ‘HEP KAHIRLA’ DEVRALDIK”
İstanbulluları ve İstanbul’da yaşayan şanslı insanları selamladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, merhum sanatçı Cem Karaca’nın “Hep kahır” adlı şarkısının sözlerini okuyarak, “Biz, İstanbul’u ‘hep kahırla’ devraldık; tarihine, kültürüne, medeniyetine, çağına uygun hizmetlerle donatarak biz bugünlere getirdik” dedi.
İstanbul’un yeni bir yol ayrımı ve tercih aşamasında olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah İstanbul, 31 Mart 2019 akşamı, kendisini sakinlerinin her yerde güldüğü, huzur ve mutluluk içinde yaşadığı bir şehir olarak geleceğe taşıyacak belediye başkanlarını seçecek. AK Parti olarak, hem büyükşehirde, hem de ilçelerde tüm benliğini İstanbul’a adamış adaylarla milletimizin karşısına çıkacağız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, isimleri açıklanacak büyükşehir ve ilçe belediye başkan adaylarının birikimleri, enerjileri projeleri ve gayretleriyle 5 yıl süreyle İstanbul’a hizmet edeceklerini vurgulayarak, AK Parti’nin her ferdi gibi İstanbul adaylarının da hizmet siyasetiyle gece gündüz vatandaşların emrinde olacaklarını belirtti.
İstanbul’a hep layık olduğu şekilde muamele etmenin çabası içinde olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “1994’te İstanbul’un yönetimini devraldığımızda karşımızda öyle ihmal edilmiş, öyle örselenmiş, öyle sahipsiz bırakılmış bir şehir vardı ki, kelimenin tam anlamıyla yüreğimiz cız etti. Bu süreçte gördük ki, İstanbul için en büyük doğal tehdit depremse, en büyük siyasi tehdit de CHP zihniyetidir. CHP zihniyeti ne zaman bu şehrin başına musallat olmuşsa, İstanbul acı çekmiş, kıvranmış, vakit kaybetmiştir. Bir gün bakıyorsunuz çarşaflı kadınlara rozet takıyor, bir başka gün müftünün karısı kılığında bir mensuplarıyla tüm inananlara hakaret ediyor. Bir gün bölücü örgütün güdümündeki partiyle el çakıyorlar, ertesi gün tam tersi görüşleri savunan bir başka partiye göz kırpıyorlar. Velhasıl her seçim döneminde kılıktan kılığa, şekilden şekle giriyorlar.”
“BİZİM MİLLETİMİZİN HAMURU ADALETLE YOĞRULMUŞTUR”
Cenap Şahabettin’in “Karga adını değiştirse de sesinden tanınır” dizelerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Öyle mi? Kargayı biz sesinden tanırız, istediği kadar adını değiştirsin. CHP adını da değiştirse, kılığını da değiştirse, söylemini de değiştirse, milletimiz onu sesinden tanır. Nasıl mı tanır? Tek parti devrindeki zulmünden tanır. Darbelere, cuntalara verdiği destekten tanır. Sokak teröristlerine sahip çıkmalarından tanır. İnancına, kültürüne, tarihine olan husumetinden tanır. Terör örgütleriyle olan al tekke-ver külah ilişkisinden tanır. Ülkesini yurt dışına şikayet edip, bu şekilde içeride siyasi rant peşinde koşmasından tanır. Cumhurbaşkanlığı adayı dahi olmaya cesaret edemeyen genel başkanından tanır. Millete hakaret eden yöneticilerinden, milletvekillerinden, il başkanlarından, belediye başkanlarından tanır. Lafa gelince demokrat, özünde ise ya simsiyah, ya kıpkızıl faşist duruşundan tanır. Milletimiz bunları, 26 milyon 330 bin kişinin oyuyla seçilmiş Cumhurbaşkanını asmakla, zehirlemekle, darbeyle tehdit eden o bet sesinden tanır. Bakın sahip çıkıyor, niye al birini vur öbürüne. CHP hangi boyaya boyanırsa boyansın, hangi kılığa girerse girsin, milletimiz onu tanır, bilir ve hak ettiği yere yerleştirir. Çünkü bizim milletimiz feraset ve basiret sahibidir. Çünkü bizim milletimizin hamuru adaletle yoğrulmuştur.”
“31 MART KAMPANYAMIZI GÖNÜL BELEDİYECİLİĞİ ÜZERİNE İNŞA ETTİK”
Kimsenin AK Parti’ye oy vermek zorunda olmadığını, ancak insanların önce gönüllerini fethetmek, sonra da oylarına talip olmak durumunda olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Unutmayınız her şeyden önce bir şeye çok dikkat edeceğiz; mütevazı, samimiyet ve gayetle ve biz 31 Mart’ta kampanyamızı gönül belediyeciliği üzerine inşa ettik ve gönül belediyeciliği yapacağız. Bunun başka bir yolu yoktur. Şayet bu salonda, milletimizin gönlüne girerek oyunu alamayacağına kalpten inanmayan tek bir kişi varsa, bilsin ki yanlış yerdedir” dedi.
24 Haziran seçimlerinin hemen ardından 9 Temmuz’da kabinenin açıklandığını, 3 Ağustos’ta Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin 400 projeden oluşan ilk 100 Günlük İcraat Programı’nı ilan ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Böylece Türk siyasetine de yeni bir açılım, yeni bir siyaset kültürü oluşturmak için bir adımı atmış olduk. 13 Aralık’ta, 43 milyar liralık yani 43 katrilyon liralık bütçe maliyeti öngördüğümüz, ilk 100 günlük icraat programımızdaki yüzde 97 gerçekleşme performansını milletimizle paylaştık. Milletimizin huzurunda ilk 100 günün muhasebesini yaptık, aynı zamanda ikinci 100 güne dair programımızı da ortaya koyduk. Yaklaşık 24 katrilyon liralık maliyeti olan ikinci 100 Günlük Eylem Planı’mızda yer alan 454 projenin tamamlanmasına yönelik ahdimizi milletimize verdik. 5 Yıllık Cumhurbaşkanı Programı’nın yol haritasını çizdik. Bir taraftan da bu reformları yürütürken, diğer yandan gelecek asra damga vuracak projelerimizi de hayata geçiyoruz.”
“İHRACATTA 170 MİLYAR DOLARLA REKOR KIRIYORUZ”
İstanbul’un pek çok vasfıyla birlikte ekonominin de lokomotifi bir şehir olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçtiğimiz Ağustos ayında, tarihimizin en sinsi, en alçak ekonomik saldırılarından birine maruz kaldığımızda da öyle oldu. AK Parti’nin geçtiğimiz 16 yılda ekonomide gerçekleştirdiği yapısal dönüşüm ve ortaya koyduğumuz güçlü irade sayesinde, bu saldırıyı kısa sürede bertaraf ettik. Gelişmiş sınıfındakiler dâhil, başka ülkelerin üstesinden gelmesi yıllar sürecek bir dalgalanma dönemini, aldığımız tedbirlerle, hamdolsun birkaç ay içinde istikrar rayına oturtmayı başardık. Böylece ülkemize diz çöktürmek isteyenlerin heveslerini bir kez daha kursaklarında bıraktık. Ekonomimizin dengelenme sürecinin somut emarelerini her alanda görmeye başladık. İhracatta, inşallah 170 milyar dolarla rekor kırıyoruz. Cari açığımız 30 milyar doların altına düşüyor. İstihdamda, tüm sıkıntılara rağmen, son 10 yılda 9 milyonluk bir artış sağladık. Büyüme oranımız, kur-faiz-enflasyon dalgalanmasına rağmen ilk üç çeyreğin ortalaması olarak yüzde 4,7 olarak gerçekleşti. Ülkemize gelen doğrudan yatırım rakamı, yılın ilk 10 ay itibariyle 9 milyar doları buldu. Savunma sanayinde gerçekten çok önemli ilerlemeler kaydediyoruz. Artık savunma sanayi ihtiyaçlarımızın yüzde 65’ini kendimiz üretiyoruz. Ayrıca bu ürünleri yurt dışına da ihraç ediyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen günlerde asgari ücretin açıklandığını hatırlatarak, son 15 yılda sadece 3 asgari ücret tespitinin oy birliğiyle olduğunu; 2019 asgari ücretinin de bunlardan birisi olduğunu belirtti ve yeni yönetim sisteminin ilk asgari ücretinin, bekâr ve çocuksuz bir işçi için 2 bin 20 lira olarak belirlendiğinin altını çizdi.
Emeklilere bayramlarda 1000’er lira ikramiye verme uygulamasını da başlattıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, paylaşmanın bereketine inanan yöneticiler olarak, kamudan maaş alanların gelir düzeylerini yükseltecek tüm adımları attıklarını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özel sektörü de yalnız bırakmadıklarını, nisan ayında açıklanan proje bazlı teşvik sistemiyle 135 milyar lira yatırımla 34 bin istihdam sağlayacak, cari açıkta 19 milyar dolar azalmaya yol açacak adımları attıklarını söyledi.
“İSTANBUL ARKAMIZDA OLDUĞU SÜRECE ÜSTESİNDEN GELEMEYECEĞİMİZ HİÇBİR MÜCADELE YOKTUR”
2019 bütçesinde de reel sektör teşvikleri için yaklaşık 33 milyar lira kaynak ayrıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Görüldüğü gibi, önümüze hangi engel çıkartılırsa çıkartılsın, ülkemize ve milletimize hizmet mücadelesinden asla vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. İnşallah 31 Mart’ta milletimizden alacağımız güçlü destekle, hizmet siyasetimizi daha da yükseltecek, daha da ileriye taşıyacağız. Her seçimde olduğu gibi, 31 Mart’ta da İstanbul’un tercihleri büyük ölçüde belirleyici olacaktır. İstanbul arkamızda olduğu sürece, Allah’ın izniyle üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir mücadele yoktur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimsenin ilanihai belediye başkanı olarak kalamayacağını, makamları değişikliğe uğrayanlar olabileceğini belirterek, İstanbul’un 36 ilçesinde seçime girecek AK Parti belediye başkan adaylarını açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin Cumhur İttifakı kapsamında Beşiktaş, Maltepe ve Silivri’de de MHP’nin adayını destekleyeceklerini belirterek, bu ilçelerin adaylarını da tanıttı.
İlçe belediye başkan adaylarının tanıtılmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayının TBMM Başkanı Binali Yıldırım olduğunu açıkladı.
“ZİLLET İTTİFAKINA KARŞI CUMHUR İTTİFAKI’NIN ZAFERİ ÇOK FARKLI OLACAK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul’da ve Ankara’da partimizde birçok önemli görevlerde bulunan Sayın Binalı Yıldırım belediye başkanlığından bu yana benimle yol arkadaşı, davam arkadaşım şimdi de tabi İstanbul… Napolyon’un ifadesiyle ‘dünya bir ülke ve İstanbul oranın başkenti’, böyle bir şehre belediye başkanı seçeceğiz, herhangi bir ilçeden birisini buraya kaydırmıyoruz çok önemsediğimiz için bakanlıklar yapmış, en son görevi Meclis Başkanımız… Şimdi Büyükşehre belediye başkan adayı yapıyoruz. Ve en güzide, kıdemli, tecrübeli, pratik icraatçı bir ismi aday olarak gösterdik. İstanbul buna layık” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım ve ilçe belediye başkan adaylarına başarılar diledi.
Cumhur İttifakı dolayısıyla MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye de teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhur İttifakı’nda Sayın Bahçeli ile yol arkadaşlığımız da birbirimizle olan dayanışmamız şu ana kadar gayet başarılı yürüdü, inanıyorum ki bundan sonra da başarılı şekilde sürecektir. Bu seçimler bu noktada çok anlamlı, karşımızda Sayın Bahçeli’nin ifadesiyle bir zillet ittifakı var, bu zillet ittifakına karşı Cumhur İttifakı’nın zaferi çok farklı olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.