Ankara Milletvekili ve TCMB Eski Başkanı Durmuş Yılmaz toplantının ana tema konuşmasını yaptı. Toplantıda Türkiye’deki yüksek enflasyonun sebepleri ve enflasyonun indirilmesi için atılması gereken adımlar ele alındı.
TÜSİAD güncel ekonomik koşulları ekonomi alanındaki uzmanlar ile değerlendirmek amacıyla “TÜSİAD Ekonomi Toplantıları” başlıklı bir toplantı dizisi düzenliyor. Bu çerçevede TÜSİAD ve Koç Üniversitesi ortaklığı ile oluşturulan Ekonomik Araştırma Forumu’nun ikinci toplantısı “Enflasyonun Nedenleri ve Sonuçları” başlığıyla gerçekleştirildi. Toplantıda Türkiye’deki yüksek enflasyonun sebepleri ve enflasyonun indirilmesi için atılması gereken adımlar konuşuldu.
Ankara Milletvekili ve TCMB Eski Başkanı Durmuş Yılmaz’ın ana tema konuşmacısı olarak katıldığı toplantı kapsamında “Enflasyon Farklı Sektörleri Nasıl Etkiliyor?” konulu bir panel de düzenlendi. Panelde Allianz Sigorta’dan Burcu Uzunoğlu, Türkiye Bankalar Birliği’nden Ekrem Keskin, Dalfin Finansal Çözümler ve Marmara Üniversitesi’nden Mustafa Aşkın, Kayalar Kimya’dan Arda Tunca, Emre Hotels’den Emre Deliveli konuşmacı olarak yer aldı.
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren TÜSİAD Genel Sekreteri Bahadır Kaleağası, yüksek enflasyon oranının Türkiye ekonomisinin temel sorunlarından biri haline geldiğine belirterek; “2001 yılında %70’lere kadar çıkan enflasyon oranını kriz sonrası reformlar ile tek hanelere indirmeyi başarmıştık. Bu başarının ardından enflasyonun tekrar yükselişi, 2017 yılından itibaren çift hanede seyretmesi ve Ekim ayı itibariyle %25.2 seviyesine çıkması son derece üzücü ve önümüzdeki dönem için kaygılandırıcı. Enflasyonla mücadele uzun süren kararlı politikalar gerektirir. Enflasyonun mevcut seviyelerden tek haneye inebilmesi için sıkı para politikası ve bunu destekleyici maliye politikasının sabırla yürütülmesine ihtiyaç var. Şu ana kadar hem Yeni Ekonomi Programı’nda belirtilen gerçekçi hedefler ve tasarruf tedbirlerinin hem de Merkez Bankamızın sıkılaşma yönünde attığı adımların enflasyonun kontrol alınmasına yardımcı olacağına inanıyoruz” dedi.
Ülkenin içinde bulunduğu bu zorlu dönemde zaman zaman piyasa ekonomisiyle çelişkiler yaratabilecek bazı uygulamalarla karşılaşıldığını kaydeden Kaleağası, konuşmasının devamında şu görüşlere yer verdi: “Daha önce de belirttiğimiz gibi dünyanın hiçbir yerinde fiyat denetimleri ve benzeri uygulamalar ile enflasyonu düşürmede başarılı sonuç alınamamıştır. Aksine bunlar üretime, istihdama ve tüketiciye olumsuz katkıda bulunmuştur. Nitekim ülkemizde de geçmişte bu yöntemler denenmiş ve bunların faydalı olmadığı tecrübe edilmiştir. Bu anlamda gerek enflasyonla mücadelede, gerek ekonomi için alınacak diğer önlemlerde, her koşulda serbest piyasa ilkelerine bağlı kalınmasının çok önemlidir; elzemdir. Özgürlüğün olmadığı yerde yeni fikirlerden, fikirlerin olmadığı yerde yenilikten, yeniliklerin olmadığı bir yerde reformlardan, girişimcilikten, bilimden, sanattan, teknolojiden, sosyal sorumluluk ağlarından ve dolayısıyla kalkınmadan, refahtan, küresel rekabet ortamında yükselen milli bir ekonomiden bahsetmek mümkün değildir”.