Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, su ürünleri avcılığının geleceğinin garanti altına alınması ve sürdürülebilir avcılığın devamı için av yasaklarının zorunlu olduğunu bildirerek, “tüm balıkçılarımızın balık boyu, zaman, derinlik, mesafe ve av araçlarıyla ilgili düzenlemeler ve yasaklara titizlikle uymaları, balıkçılığın geleceğini tehlikeye atmamaları gerekmektedir. Vatandaşlarımızın da bu konularda daha bilinçli davranmaları, yasak avcılığı ve avlanabilir balık boyu gibi hususlara dikkat etmeleri önemlidir” dedi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, tüm denizlerde trol ve gırgır ağları ile avcılık yapan balıkçılar için 15 Nisan 2017 tarihinde genel av yasağı başlayacağını, av yasağının 1 Eylül 2017’ye kadar devam edeceğini belirtti. Bu av yasağının balık üreme dönemi için oldukça önemli olduğunu vurgulayan Bayraktar, av yasaklarının başlamasıyla birlikte, isteyen balıkçıların karasuların bitişiğindeki uluslararası sularda ve su ürünleri avcılık tebliği ile getirilen düzenlemelere uyulması şartıyla uzatma ağlarıyla su ürünleri avcılığı yapabileceğini bildirdi.

Av yasağına titizlikle uyulmalı

Av yasağının olduğu dönemde balıkçı tezgahlarında kültür balıklarının yer alacağına, bunun yanı sıra av sezonunda avlanıp uygun koşullarda saklanan balık türlerinin de az miktarda da olsa bulmanın mümkün olacağına dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:

“Sürdürülebilir avcılığın sağlanması sektörünün geleceği için çok önemlidir. Bu amaçla stokları koruyucu ve geliştirici yönde araştırmaların yapılması ve koruma kontrol çalışmalarının artırılmasına öncelik verilmelidir.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın su ürünleri avcılığı konusunda yaptığı denetim çalışmaları ve avlanacak balık boylarıyla ilgili uygulanan standartlar sektör için faydalıdır. Sağlıklı beslenme açısında da büyük önem taşıyan su ürünlerini sofralarımıza taşıyan balıkçılarımızın av yasaklarına titizlikle uyması büyük önem taşımaktadır.

Su ürünleri avcılığının geleceğinin garanti altına alınması ve sürdürülebilir avcılığın devamı için av yasaklarının zorunludur. Tüm balıkçılarımızın balık boyu, zaman, derinlik, mesafe ve av araçlarıyla ilgili düzenlemeler ve yasaklara titizlikle uymaları, balıkçılığın geleceğini tehlikeye atmamaları gerekmektedir. Vatandaşlarımızın da bu konularda daha bilinçli davranmaları, yasak avcılığı ve avlanabilir balık boyu gibi hususlara dikkat etmeleri çok önemlidir.”

Sürdürülebilir su ürünleri üretimi ana politika olmalı

Sürdürülebilir su ürünleri üretiminin ülkemizde ana politika olması ve bu politika çerçevesinde gerekli stratejiler ile kısa, orta ve uzun vadeli eylem planları ve hedeflerin belirlenmesi gerektiğini belirten Bayraktar, şu bilgileri verdi:

“Sektörün gelişmesi için destek ve teşviklere ihtiyaç var. Kaynakların rasyonel kullanılabilmesi için su ürünleri eğitim merkezleri kurularak, eğitimler yapılmalı ve Ar-Ge çalışmaları desteklenmelidir.

Su ürünleri sektöründe örgütlenme yapısı mutlaka güçlendirilmelidir.

Balıkçılıkta arz-talep dengesi oluşturularak, sürdürülebilir balıkçılığın sağlanması gereklidir.

Balıkçılık sektöründeki ürünlere yönelik dondurma, tuzlama, konserve ve paketleme ünitesi içeren işleme tesislerinin kurulması ekonomik anlamda sektöre katkı sağlayacaktır.”

Tüketimin artırılmasına yönelik tedbirlerin alınmasına ihtiyaç var

Kişi başına su ürünleri tüketiminin gelişmiş ülkelere oranla oldukça düşük kaldığına dikkati çeken Bayraktar, “dünyada kişi başına yıllık su ürünleri tüketimi 20 kilogramdır. Ülkemizde 7-8 kilogramda su ürünleri tüketiminin artırılmasına yönelik tedbirlerin alınmasına ihtiyaç vardır” dedi.

Türkiye’de denizlerden avcılıkla yapılan üretimin, kıyı balıkçılığına dayandığını vurgulayan Bayraktar, yeterli altyapı oluşturulamadığı için açık deniz balıkçılığının yapılamadığını, bu nedenle de av baskısının kıyı sularında yoğun olarak görüldüğünü bildirdi.

Uzun süreli açık deniz balıkçılığı yapabilecek, avladığı su ürünlerini işleyip, depolayabilecek bir filo kapasitesi oluşturulması gerektiğini belirten Bayraktar, uluslararası sularda avcılığın yapılabilmesi için gerekli girişimlerin ve bu yönde yatırımların yapılmasının, su ürünleri sektörü için büyük önem taşıdığını ifade etti.

CEVAP VER