Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10. Büyükelçiler Konferansı’nda yaptığı konuşmada, “Kurun geldiği yerin ekonomik izahı olmadığı gibi, sürdürülebilirliği de yoktur. Döviz kuru, ekonominin kuralları içindeki makul seviyesi neyse, en kısa zamanda mutlaka oraya inecektir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10. Büyükelçiler Konferansı’na katılan büyükelçilerle öğle yemeği verdi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki öğle yemeğinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan büyükelçilere hitaben bir konuşma da yaptı.
Konuşmasında dün başlayan Büyükelçiler Konferansı’nın hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyükelçiler Konferansı’nın konumu çok farklıdır. Artık gelenekselleşen bu toplantı, tüm Büyükelçilerimizin aynı çatı altında buluştuğu, istişareler yaptığı, ortak akılla Türk diplomasisinin genel resmini, rotasını ve ufkunu çizdiği en önemli platform hâline geldi. Konferans, ayrıca uluslararası ilişkilerimizin durumu, geleceği ve başarısı açısından da çok kıymetli bir imkândır” dedi.
“TÜRKİYE, EKONOMİDE BİR KUŞATMAYLA KARŞI KARŞIYA”
Türkiye’nin diğer alanlarda olduğu gibi, ekonomide de bir kuşatmayla karşı karşıya olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Gezi olaylarıyla başlayan, 15-25 Aralık girişimiyle devam eden, 15 Temmuz hain darbe teşebbüsüyle bir üst aşamaya taşınan saldırıların, bir müddet daha devam edeceği açıktır. Türkiye’nin bağımsızlığını, ekonomik çıkarlarını, milli onurunu, haysiyet ve şahsiyetini hedef alan bu atakların farklı biçimlerine karşı da hazırlıklı olmalıyız. Son yıllarda terörden ekonomik manipülasyonlara bir dizi operasyona maruz kalmamızın en önemli sebebi, millî menfaatlerimiz noktasında tavizsiz bir tutum takınmış olmamızdır.”
“DÖVİZ KURU, EN KISA ZAMANDA MAKUL SEVİYEYE İNECEK”
Döviz kurundaki gelişmelerin ekonomik hiçbir temelinin olmadığını, tamamen Türkiye’ye bir saldırı mahiyeti taşıdığının, muvafık-muhalif herkesin ortak tespiti olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ Bugün yaşadığımız hadisenin, ne 1994 kriziyle, ne 2001 kriziyle, ne 2007 kriziyle bir ilgisi yoktur. Gerçekten bambaşka bir durumla karşı karşıyayız. Bu saldırılara karşı Hazine ve Maliye Bakanlığımız ile diğer ilgili ekonomi birimlerimiz gereken adımları atıyorlar, atmaya devam edecekler” dedi.
“Kurun geldiği yerin ekonomik izahı olmadığı gibi, sürdürülebilirliği de yoktur. Döviz kuru, ekonominin kuralları içindeki makul seviyesi neyse, en kısa zamanda mutlaka oraya inecektir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte serbest piyasa ekonomisinin kurallarından asla taviz verilmediğini ve verilmeyeceğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aksi yönde çıkartılan söylentilere hiç kimse itibar etmemelidir. Dün de söylediğim gibi, biz bu oyunu gördük ve duruşumuzdan taviz vermeyeceğimizi bir kez daha ilan ederek, tavrımızı ortaya koyduk” şeklinde konuştu.
Türkiye’ye yönelik operasyonları hep birlikte göğüsleyeceğimizi, devletimize atılan iftiraları hep birlikte boşa çıkaracağımızı ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizi hedef alan senaryoları hep birlikte hezimete uğratacağız. Siz Büyükelçilerimizi, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sisteminin getirdiği enerjiyi, dinamizmi ve imkânları en iyi şekilde kullanarak, bu doğrultuda seferberlik ruhuyla çalışmaya davet ediyorum. Yeni dönemde sizlerin çok daha etkin, çok daha sonuç alıcı çalışmalara imza atacağına inanıyorum” dedi.
“BU COĞRAFYADAKİ VARLIĞIMIZI, BİRİLERİNİN LÜTFUNA BORÇLU DEĞİLİZ”
Millet olarak bu coğrafyadaki varlığımızı, birilerinin ihsanına, lütfuna, ikramına borçlu olmadığımızı vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her zaferimizin ardında milletimizin fedakârlığı vardır, alın teri vardır; kanı, canı, mücadelesi vardır. Adları, sanları, cüsseleri, kendilerine biçtikleri rol ne olursa olsun, küresel sistemin kabadayıları, bedeli kanla ödenmiş kazanımlarımıza hoyratça, destursuzca el uzatamaz. Hele hele sözüm ona hukuk namına hukuksuzlukları bize kimse dayatamaz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’nin dış politika paradigması ve kırmızıçizgileri bellidir Bizim gayemiz milletimizin huzur ve emniyeti yanında yakın komşularımızdan başlayarak bölgemize ve dünyaya istikrarın hâkim olmasıdır. Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal’in veciz ifadesiyle; ‘Yurtta sulh, cihanda sulh” dış politikamızın temel önceliğidir.”
“TÜRKİYE, EKSENİ TEK BİR BÖLGEYE MAHKÛM EDİLEMEYECEK KADAR BÜYÜK BİR ÜLKEDİR”
Türkiye’nin ekseni tek bir bölgeye mahkûm edilemeyecek kadar büyük ve önemli bir ülke olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu anlayışla BRICS, Afrika Birliği, ASEAN tarzı bölgesel oluşumlarla iş birliğimizi daha da derinleştirmeye çalışıyoruz. Önümüzdeki süreçte her alanda tempomuzu artıracak, ufkumuzu genişletecek, manevra kabiliyetimizi güçlendireceğiz. 2023 hedeflerimizi gerçekleştirmek için bırakın projelerimizden vazgeçmeyi, vitesi daha da yükselteceğiz. Bu süreçte siz büyükelçilerimize de çok önemli görevler düşecektir” dedi.