Kadınlara umut olan, güçlendirmeye yönelik ilham veren proje #seninmucizen ‘in yedinci bölümü sevilen oyuncu Şebnem Bozoklu ile devam etti!
Kısa sürede ekranların fenomen programı haline gelen #seninmucizen ‘de bu haftanın konuğu olan ünlü oyuncu Şebnem Bozoklu, aile hayatından, evlilik yaşantısına, ergenliğinden, oyuncu olma sürecine kadar bir çok konuda önemli açıklamalarda bulundu. 1 senedir ilişki yaşadığı gazeteci Kanat Atkaya ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunan Bozoklu ilişkisi ile ilgili; “Şu anda aşığım 1 seneyi aşkın bir süredir devam eden ve beni çok mutlu eden kendimi çok iyi hissettiğim gerçekten yenilenmiş ve taze hissettiren çok güzel bir ilişki yaşıyorum. Kanat Akkaya ortaokulda platonik aşkımdı ve şuanda beni hayatta en mutlu eden kişi oldu.Ben 13 – 14 yaşlarındayken platonik olarak ona aşıktım ve fakat aramızda bir yaş farkı vardı ve siz küçükken yaş farkı daha da büyük olur ya; bu platonik olarak aşk yıllarca sürdü ve ben onu hayatımda hiç görmemiştim. Bundan 6 yıl önce twitterda bir tweet atmıştı bence Şebnem Bozoklu eğer yaşı yetişseydi Arzu Film tayfasında olurdu. Okuyunca ayağa kalkmıştım. Bundan 1 sene 1 ay öncesine kadar tanıştık tabi o günden sonra hiç ayrılmadık. Kaç kişi ortaokuldaki platonik aşkı ile büyüyüp birlikte olur ki, gerçekten benim mucizem de budur.” Dedi. Özel hayatı ve bilinmeyenlerini #seninmucizen ‘de Lifetime TV Başkanı Esra Oflaz Güvenkaya’ya ve programın moderatörü Lütfiye Pekcan’a anlattı.
Çok Güzel Bir Evlilik Yaşadım, Çocuk Yapmayı Düşünmedim
7 sene evli kaldığı Emre İzer ve evlilik hayatı ile ilgili; “2009 yılındaydı yani tanışmamız. Canım ailem döneminde tanışmıştık.Bence bütün aşklar sadece kendisine benziyor çok özel biricik bence herkesin yaşadığı ilişki karşıdaki kişiye o zamana o zamanın ruhuna ve kendi dinamiklerine bağlı olarak değişiyor. Önce bir tanıştık sevgili olduk yani bir ilişki yaşadık sonrasında evlendik ve ayrıldık. Çok güzel evlilik yaşadım mutlu olduğum beraberlik ve 7 yılın sonunda da eskisi gibi hissetmediğimizi anladık birbirimize söyledik. Çocuk yapmayı düşünmedim. Çok bebek odaklı kadın da değilim.” Dedi.
Hayat Kremalı Pasta Kadar Güzel ve Kusursuz Değil
Hayata bakış açısıyla ilgili açıklamalarda bulunan Şebnem Bozoklu konu ile ilgili; “Kim bize hayatın kremalı pasta kadar güzel kusursuz ve kaymaksı olduğunu söyledi ki? Aslında niyeyse hep iyi şeyler yaşamak başımıza iyi şeylerin gelmesini dilemekle geçiyor hayatımız.Hayatta her zaman bir çiçek bahçesi değil, orada çok büyük dikenler kaktüsler ve insan yiyen bitkiler var. Uyandığınız sabah sizin için dünyanın en güzel günü olabilir, hayatınız boyunca birlikte
yaşayacağınız muhteşem bir aşkla tanışabilirsiniz ya da tam tersi.Bilinmez dev bir soru işareti.Başıma istemediğim veya tatsız bir şey geldiği zaman yalnız olmadığımı bilirim.
İnsanlığın var oluşundan beri bütün insanlar ne yazık ki hiçbir yere gitmelerini istemedikleri en yakınındaki insanları kaybettiler ve hayatlarını yaşamaya devam ettiler.” Dedi.
Ergenliğim Çok Sert Geçti, Kilom Yüzünden Oyunculuk Bölümüne Kabul Edilmeyeceğimi Düşünüyordum
Ergenlik yılları ve üniversiteye girmesi ile ilgili; Ergenlik dönemi ile ilgili “Çok zor geçirdim ergenliğimi.İnanılmaz sinirliydim çünkü bir öfke patlaması ve kilomu çok dert ediyordum hatta babam hep anlatır yatak odamın üstündeki betonu kırmıştım kapıyı öyle sert çekiyordum ki hani vardır ya klasik bir ergen hareketi bağırıp bam diye kapıyı kapatırsın.Evin betonunu dökmüştüm yani nasıl bir hırsla kapı çektiysem ergenliğim benim sert geçti. Beni asıl tedirgin eden şey şuydu;çok küçük yaşımda oyuncu olmak istediğime karar vermiştim ve fakat bunu çok rekabet içeren ve beni zorlayacak bir şey olduğunu aslında bilmiyordum bildiğim bir dünya değil. Nasıl olacak,ben üniversitede oyunculuk bölümünü kazanacağım, kazanamazsam ne olacağım, oldu da kazandım mezun olduktan sonra ben ne yapacağım. Bu kadar üzen ve bu kadar sinirimi bozan şeylerin başında etli butlu bir genç kız olmam geliyor. Bu benim için çok önemlidir. Oyuncu olmak istiyorsanız bütün insanların onayladığı bir güzellik ölçüsüne tam olarak fit etmeniz uymanız lazım.Oyunculuk sınavlarında hep bu baskıyı üzerimde hissettim. Kusurlar erken yaşta hayatımızı cehenneme çeviriyor. Ama sonra anlıyoruz ki o kusurlar bizi farklılaştıran özellikler. Burada benim için bir kırılma noktasıdır üniversiteyi oyunculuk bölümüne kabul edilmem beni bile şaşırtmıştır yani çünkü çok istediğim halde acaba uygun muyum? diye düşünmekten uykularım kaçıyordu.” Dedi.
Ailem En Büyük Şansım
Ailesinin hayatına ve kariyerine etkisiyle ilgili; “Annem ve babam eğlenceli komik ve hayatın tadını çıkarmayı bile insanlardır. Bu benim en büyük şansım. Benim şansım gülüp geçebilen ve hayattaki gerçekten dışarıdan bakıldığında insanı üzen acı veren ama yakınına geldiğinde çokta güzel dalgasını geçip eğlenebileceğimiz hissettiren bir aileyle büyümek oldu.Bana verdikleri en büyük hediyelerden biri çok küçük yaşımdan itibaren aslında sanatla buluşmamı çabuklaştırmış olmaları. Annem beni çocuk oyunları, çocuk filmleri ve operaları her şeyi izlemeye götürdü. Anneannemin evinde de kahkahalar eksik olmazdı. Teyzemlerin, anneannemin hayatı da benim çocukluğumda hissettiğim gibi masalsı değil;hepsi sıkıntılar çektiler belki kendi evliliklerinde, hayatlarında, çocuk yetiştirirken ama bir arada olduğumuz zaman her şey çok güzeldi. Kariyerim için çok önemli bir işimdir ilk dizim diyebilirim Uğur Yücel ile oynadığım Canım Ailem. Ben o zamanlar 28-29 yaşımdaydım ama karakter 45 yaşının biraz üzerindeydi. Bütün teyzemlerinden bir parça vardı o karakterde.” dedi.