Güvenlik Değerlendirme Toplantısı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yapıldı.
Afrin’e düzenlenen Zeytin Dalı Harekâtı’nın değerlendirildiği toplantıya Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan yardımcıları Bekir Bozdağ ile Recep Akdağ, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Millî Savunma Bakanı Nurettin Canikli, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın ile Başbakanlık Müsteşarı Fuat Oktay katıldı.
Güvenlik Toplantısı’nın ardından bir açıklama yapan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, toplantıda dördüncü gününe giren Zeytin Dalı Operasyonu’ndaki gelişmelerin değerlendirildiğini bildirdi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın açıklamasında şunları kaydetti:
“Operasyon planlandığı şekilde başarıyla yürümektedir.
Özgür Suriye Ordusu unsurları ve onlara destek veren Türk Silahlı Kuvvetlerimize ait birlikler, Afrin’de tespit edilen bölücü terör örgütüne ait hedefleri imha edilerek, güvenli bir şekilde ilerleyişlerini sürdürmektedir.
“TERÖRİST UNSURLARLA SİVİL HALKI AYIRT ETME KONUSUNDAKİ HASSASİYETİMİZ EN ÜST DÜZEYDEDİR”
Terörist unsurlarla sivil halkı ayırt etme konusundaki hassasiyetimiz, her operasyonumuzda olduğu gibi burada da en üst düzeydedir.
Operasyonun askerî boyutuna ilave olarak, bölgede yaşayan sivillere yönelik insani yardım çalışmaları da devam etmektedir.
Aynı şekilde uluslararası toplumu ve uluslararası kuruluşları bilgilendirme çalışmaları da kesintisiz olarak sürdürülmektedir.
Yürüttüğümüz yoğun diplomasiyle, izlediğimiz politikanın haklılığı uluslararası topluma her düzeyde anlatılmıştır.
Güvenlik Toplantımızda da altı çizilerek vurgulandığı şekilde, Türkiye’nin öncelikli amacı sınırlarının güvenliğini, vatandaşlarının can ve mal emniyetini sağlamaktır.
“SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE OLAN SAYGIMIZ OPERASYONUN ÖNEMLİ GEREKÇELERİ ARASINDADIR”
Suriye’nin toprak bütünlüğüne olan saygımız da, bu operasyonun önemli gerekçeleri arasındadır.
Bu ülkedeki Arap, Türkmen, Kürt kardeşlerimizin huzur, güven ve refah içinde bir Suriye’de yaşayabilmeleri için üzerimize düşenleri yapmayı, komşuluk ve kardeşlik hukukumuzun gereği olarak görüyoruz.
Zeytin Dalı Operasyonu, herhangi bir etnik gruba değil, sadece terör örgütlerine karşı yapılmaktadır.
Türkiye, bugüne kadar benzer operasyonlarla gittiği hiçbir yere zulüm, kan, gözyaşı, kötülük götürmemiştir.
Tam tersine, ülkemizin ayak bastığı her yerde insanlar barış ve esenlik içinde hayatlarını sürdürmektedir.
Fırat Kalkanı Harekâtı bölgesi, bunun en somut örneğidir.
İdlib’teki çalışmalarımızı tamamladığımızda, bu bölge de huzur ve güven yuvası hâline gelecektir.
“AFRİN’İ BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜ MENSUPLARINDAN TEMİZLEDİĞİMİZDE, EN BÜYÜK TEŞEKKÜRÜ BU BÖLGEDE YAŞAYAN KARDEŞLERİMİZDEN ALACAĞIZ”
Afrin’i bölücü terör örgütü mensuplarından temizlediğimizde, en büyük teşekkürü bu bölgede yaşayan kardeşlerimizden alacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.
Bu açık gerçeklere rağmen, geçmişte pek çok örneğini gördüğümüz dezenformasyon faaliyetlerinin, Zeytin Dalı Operasyonu’nda da tekrarlandığını üzüntüyle müşahede ediyoruz.
Medyamız başta olmak üzere, tüm kamuoyumuzu bu tür yalan, yanlış, çarpıtma mahiyetindeki provokatif haberlere, görüntülere, dedikodulara karşı dikkatli olmaya çağırıyoruz.
“OPERASYONLA İLGİLİ DEZENFORMASYON FAALİYETLERİNE GEREKLİ MÜDAHALE HUKUK ÇERÇEVESİNDE, KARARLILIKLA YAPILACAK”
Adli ve idari birimlerimiz, bu tür dezenformasyon faaliyetlerini yakından takip ederek, gerekli müdahaleleri hukuk çerçevesinde süratle ve kararlılıkla yapacaklardır.
Bu vesileyle, Zeytin Dalı Operasyonu’nda görev alan tüm askerlerimizin, Özgür Suriye Ordusu bünyesinde mücadele eden kardeşlerimizin Rabbim yar ve yardımcısı olsun diyoruz.
Şehitlerimize Allah’tan rahmet, milletimize, silah arkadaşlarına ve ailelerine başsağlığı diliyoruz.
‘Ölürsem şehit, dönersem gazi olurum’ diyerek cepheye giden askerlerimizdeki ve Özgür Suriye Ordusu mensubu kardeşlerimizdeki moral üstünlüğü en büyük gücümüzdür.
Bölücü terör örgütü bölgeden tamamen temizlenene, Suriye’nin asli sahipleri olan ve 3,5 milyona yakını hâlen ülkemizde yaşayan kardeşlerimiz güvenle evlerine dönene kadar operasyonlarımız sürecektir.”