Türkiye’nin PKK terör örgütüne karşı verdiği mücadeleye değinen Kılıçdaroğlu, terörün neden olduğu acıların tüm dünya tarafından bilindiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, bölgeyi terörden arındırmanın, Türkiye’nin olduğu gibi Rusya’nın, ABD’nin ve İran’ın da görevi olduğunu vurguladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Toplantının başında, Artvin Cerattepe’den gelen vatandaşlar adına Yeşil Artvin Derneği Başkanı Neşe Karahan, üzerinde “Artvin’de madene hayır” yazılı atkıyı, Kılıçdaroğlu’nun boynuna taktı.

Kılıçdaroğlu, CHP’nin mazlumdan yana olduğunu, zalimin karşısında durduğunu belirterek, “Herkesin şunu rahatlıkla söylemesi gerekir; iyi ki varsın CHP” ifadesini kullandı.

İSTANBUL İL BAŞKANIMIZ ONUN CEVABINI VERECEK

Partisinin hafta sonu gerçekleştirilen İstanbul İl Başkanlığı seçimini kazanan Canan Kaftancıoğlu’na yönelik eleştiriler yapıldığını anımsatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Daha önceki saatlerde konuşan Genel Başkan, bizim İstanbul İl Başkanımızla ilgili bir sürü laflar etmiş. İstanbul il başkanımız onun cevabını verecek. Benimle ilgili bir şeyler söylemiş Sevgili Erdoğan, gözünü sevdiğim Erdoğan benden niye korkuyorsun? Ben korkulacak adam değilim. İki elim var, sen daha uzun boylusun. Üstelik sen kendini dünya lideri olarak tanımlıyorsun. Gel karşıma kardeşim, bana söyleyeceğini adam gibi karşıma çık, yüzüme söyle. Türkiye’nin gereksiz polemiklere ihtiyacı yok. Horoz dövüşü yapmıyoruz. Söyleyecek lafın varsa, bütün televizyon kanalları senin emrinde, bütün gazeteciler senin emrinde, çık karşıma kardeşim. Ne arkamdan dedikodu yapıp duruyorsun, mahallenin dedikoducusu gibi. ‘Dünyadan korkmam’ diyor, ‘Bay Kemal’ dediğinden korkuyor. Korkma sevgili Erdoğan, korkma. Gelirken doktorunu da yanına al, uzmanlarını, politikacılarını yanına al, kimi alırsan, al. Vallahi billahi tek başıma çıkacağım. Biraz cesur ol, korkma. Ben adam yemem. Efendi gibi konuşurum. Sana yarım saat versinler, on dakika bana yeter.”

Kılıçdaroğlu, kim haklı, kim haksız milletin önünde hesaplaşmak gerektiğini, arkadan dedikodu yaparak memleket yönetilemeyeceğini söyledi.

PETROL ÜZERİNDE OYNANAN OYUNLARI BİLENLER OLAYLARI DOĞRU OKUYABİLİR

Türkiye’nin olağanüstü güzel, bir o kadar da zor bir coğrafyada yer aldığını dile getiren Kılıçdaroğlu, özellikle komşularla ilgili pek çok güçlüğün yaşandığına dikkati çekti. Başta Ortadoğu olmak üzere bölgedeki gelişmelerde petrolün etkisine vurgu yapan Kılıçdaroğlu, petrolün tarihini, önemini ve üzerinde oynanan oyunları iyi bilenlerin, bölgedeki olayları da daha doğru okuyabileceğini belirtti.

Kılıçdaroğlu, tarih bilgisi olmayan, olayların içine bodoslama dalanların çıkmaz sokaklarla karşı karşıya kalacağını ifade ederek, Türkiye’nin de bu noktaya geldiğini savundu.

Hükümet edenlere önce petrolün, sonra da bölgenin tarihini okumalarını öneren Kılıçdaroğlu, bölgenin bir devletin tek başına yapılandırdığı bir yer olmaktan çıktığını söyledi. Kılıçdaroğlu, “Bugün Ortadoğu, aktörlerin yönlendirdiği bir Ortadoğu’dur. Oradaki devletlerin elinden ipler, büyük ölçüde çıkmıştır. Bir ucunda Amerika, bir ucunda Rusya, bir ucunda İran, bir ucundaTürkiye var. Bu dört temel aktörün bir araya gelip Ortadoğu’daki acıyı, kanı gözyaşını sonlandırması lazım.” diye konuştu.

ABD VE RUSYA’NIN ORTADOĞU’YA GÖNDERECEĞİ HER SİLAH ACIYI BÜYÜTECEK

CHP olarak Ortadoğu için yapılan tüm görüşmelerin başarıyla sonlanmasını dilediklerini anlatan Kılıçdaroğlu, barış ve huzurun egemen kılınması için bu tür uzlaşı arayışlarına ihtiyaç olduğunun altını çizdi.

Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugün geldiğimiz noktanın, en kötü aktörlerinden ve kaybedenlerinden birisi üzülerek ifade edeyim; Türkiye’dir. Defalarca söyledik, silah göndermeyin terör örgütlerine. Silah gönderdiler. Aynı olayı şimdi Amerika Birleşik Devletleri yapıyor. Suriye’deki, Irak’taki terör örgütlerine silah desteği veriyor. Buradan uyarmak bizim namus borcumuzdur. Eğer insan kanı içmekten hoşlanıyorsanız; buyurun silah gönderin. Ama ‘İnsanlık bizim temel formumuzdur’ diyorsanız silah göndermeyin. Ne PKK’ya ne onun uzantılarına ne IŞİD’e ne onun uzantılarına ne El-Nusra’ya ne onun uzantılarına silah göndermeyin. Ortadoğu’ya göndereceğiniz her silah acıyı büyütecek, kanın ve gözyaşının akmasına yol açacaktır. O nedenle biz Rusya’yı da Amerika’yı da uyarmak zorundayız.”

Kemal Kılıçdaroğlu, Suriye ve Irak’ın Türkiye’nin komşuları olduğunu, onlarla kader, tarih ve kültür ortaklığı bulunduğunu kaydetti.

Türkiye’nin PKK terör örgütüne karşı verdiği mücadeleye değinen Kılıçdaroğlu, terörün neden olduğu acıların tüm dünya tarafından bilindiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, bölgeyi terörden arındırmanın, Türkiye’nin olduğu gibi Rusya’nın, ABD’nin ve İran’ın da görevi olduğunu vurguladı.

Kılıçdaroğlu, hükümete de sağduyu çağrısı yaparak, Ortadoğu’da barış ve huzura ihtiyaç olduğunu, bunun da diplomasi yoluyla sağlanabileceğini ifade etti.

“Diplomatik kanalların sonuna kadar zorlanması lazım” diyen Kılıçdaroğlu, dış politikada üç hamle ötesini düşünemeyenlerin başarılı olamayacağını, ancak diğer aktörlerin oyuncağı haline geleceğini söyledi. Türkiye Cumhuriyeti devletinin büyük bir devlet olduğunu, Suriye’de yaşananlardan ötürü kendi geleceğini güvence altına alması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, ancak iktidarın izlenen politikalara ilişkin uyarıları dikkate almadığını, bunun da yanlışlara yol açtığını anlattı.

Kılıçdaroğlu, “Geldiğimiz noktaya bakın; kendi topraklarımızdan Süleyman Şah Türbesi’ni kaçırmak zorunda kaldılar.” dedi.

EGE ADALARININ DURUMU KONUSUNDA HAMASET YAPMIYORUM

Ege adalarının durumu ve Yunanistan ile yaşananlar konusundaki sorularına da yanıt alamadığını belirten Kılıçdaroğlu, kendisinin bu soruları konunun uzmanlarıyla görüştükten sonra ortaya koyduğunu, hamaset yapmadığını dile getirdi.

Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin taşına, toprağına, çakılına, kum tanesine, biz sahip olacağız. Bir karışı teslim etmek istemiyoruz. 2019 yılında geleceğiz, Süleyman Şah Türbesi’ni kendi topraklarımızda yeniden kuracağız, yeniden götüreceğiz. Türk bayrağımızı oraya dikeceğiz. Sen cesaret edip gidemiyorsun, afra tafra atıyorsun, asıp kesiyorsun. Bunlara karnımız tok.” şeklinde konuştu.

Dış politikanın hamasetle, “asarım, keserim” demekle yapılamayacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Gazze’ye gidecektin, niye gidemiyorsun? Buyur git. Hamasetle bu işler yürümez, akılla, bilgiyle, diplomasiyle yürür.” değerlendirmesinde bulundu.

Kılıçdaroğlu, kendi tarihini bilmeyenlerin, Türkiye’nin geleceğini inşa etmeye kalktığını, bunun son derece tehlikeli bir yaklaşım olduğunu söyledi.

GAZETECİLER 16 OCAK BASIN ONUR GÜNÜNÜ SEVİNÇLE KUTLAYAMADI

16 Ocak’ın Basın Onur Günü olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, ancak Türkiye’de gazetecilerin bugünü sevinç içinde kutlayamadığına değindi.

Ülkede medya özgürlüğünün iktidar eliyle ortadan kaldırıldığını ileri süren Kılıçdaroğlu, otoriter rejimlerin her dönem özgür basını engellediğine dikkati çekti. Kılıçdaroğlu, “2019’da yeni bir dönem başladığında basın özgürlüğünü de sağlayacağız. İstediğiniz gibi eleştireceksiniz. Yasak olmayacak. Herkes özgürce yazacak.” dedi.

Basının özgürce yazamadığını, özellikle vatandaşın içinde bulunduğu ekonomik güçlükleri dile getiremediğini savunan Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında hem ekonominin düzeleceğini hem de basının özgür olacağını iddia etti.

İKİ TANE 15 TEMMUZ VAR

Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişimine ülkenin hep birlikte karşı çıktığını, parlamentoda bombalar altında görev yapıldığını hatırlattı. Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

“İki tane 15 Temmuz var. Biri halkın 15 Temmuz’u, bir de sarayın 15 Temmuz’u. Halkın 15 Temmuz’unu biliyoruz ve destekliyoruz, şehitlerimizin de gazilerimizin de arkasındayız. Sarayın 15 Temmuz’u ise 15 Temmuz’u fırsat bilip 20 Temmuz’da darbe yapmasıdır. Bunu da ‘Allah’ın lütfu’ olarak tanımlamasıdır. 20 Temmuz darbesinden sonra 1 milyonu aşkın aile mağdur edilmiştir. Hak ve Adalet Platformu; 2173 kişiyle yüz yüze görüşme yapmışlar. Mağdur ailelerin karşılaştığı sorunları belirlemişler.”

Platformun verilerine göre, OHAL mağdurları arasında mevcut işsizlik oranının yüzde 65 olduğunu, bu ailelerin çektiği sıkıntıların başında yüzde 92 oranla ekonomik sıkıntıların geldiğini bildiren Kılıçdaroğlu, ikinci sırada psikolojik sorunların, üçüncü sırada ise sosyal dışlanmanın yer aldığını anlattı.

Kürsüden benzer verileri aktaran Kılıçdaroğlu, mağdurlardan platforma gelen bazı ifadeleri de okudu.

CEVAP VER